30 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

30 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XXV İktidar, güvendiği subayı gönderiyor ve bu subay bir alçak olmadığını hemen belli ediyor — İsmet Paşa Zor zoru bozunca ne olur? -— İncesuda vam etmiyor — Mille Napolyonluk oynuyor ama oyuna de hakkında — Üç subay istifalarını verince İk-- tvekillerinin , tidar onları tevkif ettiriyor ve iş yaptım sanıyor Kayseri rinin talihsiz Vali Muavini ile perişan haldeki Jandarma Komutanı çekip gitmek mecburiyetinde kaldılar, Diyalog bitmişti, On- lar trenden indikten sonra, biz oturup . kendi aramızda bir “durum muhakemesi” yaptık. Hükümet bir koca treni, içinde yolcusuyla 2 key kordonu: altına alarak durdurmuştu. hakla? Bunun için hiç bir hakkı yoktu. * doğruya yasayı ihlâl ediyordu ve bunu yaparken kaba kuvvet kulla- nıyordu. Menderes ağızında bir kaç kere “İhti- lâli daima Muhalefet Yapmaz. İktidar da birih- tilâl yapar, o zaman yanın kaç ve oldu ğunu herkes anlar” m mali er şey gösteriyordu ki, bu ihtilâl Himmetdedede bas- latılmıştır. Ancak ihtilâli yapan İktidarın, kul- landığı kuvvet olan Orduyla münasebetleri ney- di ve ona he kadar güvenebilecekti? Pencöre- den görünen manzara, Menderes bakimında hiç “de ümit uyandırıcı değildi. İsmet Paşa önce, trenden inmemek kararı- nı verdi. Trenden inerse, katarın hemen, onsuz hareket ettirilebileceğinden korkuyorduk takdirde dağ başında kalmış olacaktık, Bir ara, otomobillerle şehre gitmek düşünüldü. Ancak bir otomobil kafilesini “durdurmak, tren dur- Ea erir. daha kolaydı ve daha az sorum ge- tiriciydi. Genel Sekreter Yardımcısı olan Or- han e biz trenle hareket ederken otomo- bille pe e gitmişti ve orada çalışmaktay- dı. O da aynı kanaati söylemişti, En iyisi, tren durdurucularıyla bir mukavemet yarışma çık- me Nasıl olsa, onlar daha çabuk çözülecek- le İsmet Paşa treni bir baştan ötekine kat- etti, makinist dairesine gitti, makinistten iza- hat aldı. iie bir ârıza yoktu. İktidar, mesela Kasım Güleğin bazı seyahatlerinde yaptığı & vg muflaja bile bu defa lüzum görmemiş, b 1ik ârıza paravanasının arkasına me © şer, görünmeye başladılar. İsmet Paşan U tı, Diyordu ki: Ben iktidarım, ben ne istersem yaparım, kuvvet benim elimdedir. Halbuki kuvvet, onun elinde değildi. Vali Muavini ve Jandarma Komutanının trenden inmelerini takiben subaylar, birer iki- ye ın peh- ceresinin altından geçiyorlar, geçerken Mele ni askerce selâmlıyorlardı. Gözlerinden lan, istisnasız hepsinin eski Komutandan yk olduklarıydı. Kendilerine verilen vazifeyi İs- met Paşayı muhafaza manasına #ldıkları, yok- sa ona karşı bir harekete iştiraki asla hatırla- rına getirmedikleri belli oluyordu. Bu sırada, askerlerin munis ve müsamaha- hr davranışları sayesinde halk koparak trene koşuştu. Bilhaşsa kadınlar son derece heyecan- lıydılar. İsmet Paşa, trenin hemen önüne indi. Kadınlar ellerine sarılıyorlar, “Bizi kurtar, bi- zi kurtar” diye bağırıyorlardı. Manzarayı gö- ren subayların gözleri yaşarmıştı. Hepsi, ay- nı sıcaklıkla İsmet Paşaya bakıyordu. Herkes üzgündü ve herkes bu durumun sorumlularına karşı hiddetliydi. Önce bir üsteğmen gelip İs- met Dn Kak selâm aldı, “Pasam, mü- saade edin, el öpeyim” dedi. Eğildi, el öp- tü. Onu derhal < diğer subaylar takip ettiler. Va- ziyet tersine e Aradan ti, bir topçu uçağının yaklaşmakta * oldüğunl 2 ördük Ufak uçak bi- rTaz ilerimizdeki tarlaya indi. İçinden uzunca boylu, sarışın bir topçu binbaşısı indi, Bu, son- adı hadiselerde çok gececek olan Sslahad- din Çetinerdi. Öğrendik ki, treni saran topçu kıtasının komutasını üzerine almak için Kayse- riden özel e gönderilmiştir. İktidarın ona güveni vardı, İlk öge eden binbaşının “va- zife anlayışı” makbul bulunmamıştı. kat yaptılar, Anlaşıldı ki hareketin komutası 217

Bu sayıdan diğer sayfalar: