30 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

30 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

uA MRI Lâf ve Peynir Gemisi Hakkında Her halde 10 Ekim seçimlerinde A.P.'ne oy vermiş bulunan vatandaşlar, o günden bu yana İktidarın vaktini sadece lâfla geçirmekte olduğunun farkında- dırlar. Bununla o vatandaşların bundan sonraki se çimlerde oylarını başka yönde kullanacaklarını, yani oylarına değer kazandıracaklarını söylemek istemi: yorum, Oyların verilmesinde bambaşka unsurlar rol oynamiaktadır ve A.P. bu memleketten, daha, çok oy alacaktır. Ancak fiyasko, Menderesinki gibi, gözle görüldükten başka elle tutulur hal de aldıktan ve ik- tidardan gitmemek içim zorlamalar başladıktan sonra bu geniş seçmen kütlesi tutumunu değiştirecek, A.P.” nin de kaderine kayıtsız kalacaktır. Bağlanacağı yeni bir halef çıkıncaya kadar.. Önemli olan, memleket işlerinin hiç yürümemek- te bulunması ve yürüyeceği hususunda en ufak be- lirtinin ufukta görünmemesidir. Şimdiye kadar Sü- leyman Demirel, başlıca özelliği havaya lâf söylemek- ten ibaret Sir politikacı olduğu intibamı sadece kuv- vetlendirmiş, perçinlemiş, tescil ettirmiştir. Onun bu özelliği seçimlerde A.P/'nin şansım arttırmıştır. Bir şey dememek için lâf söyleyenler, eğer hava da kem: dilerine uygunsa bizim geniş kütlelerimiz üzerinde tesirli olabilmekte, her yana çekilebilen sözleriyle bir hikmet söylemiş gibi görünebilmektedirler. Ama bir defa seçimler kazanılıp da iş yapma vakti geldiğinde peynir gemileri şapa oturmaktadır. Süleyman Demirelin Başbakan olmasından bu yana orada burada yaptığı bütün konuşmalar derle necek olursa “rtaya mutlaka vwek istifadeli bir eser çıkacaktır. Görülecektir ki, bunlarla bir incir çekir- değini doldurmak imkânsızdır ve bunlar, Demirelin seçimler sırasında bir yerde ağızından kaçırdığı meş- hur “patates fabrikasından daha mânalı değildir. Talihsizlik, Süleyman Demirelin bu lâfları çok beğen mesi, kendisini kuvvetli bir hatip bilmesi, her “özü- nün derin hikmet taşıdığını sanması ve şimdi onun etrafında toplanmış klâsik hünerlilerin ondaki bu te- mayülü körüklemeleridir, Bundan dolayıdır ki Baş- bakan hemen her toplantıya gitmekte, konu ne olur- sa olsun bir “allâmei cihan” gibi konuşmakta, gö- rüşler söylemekte, direktifler vermektedir. Bu ha- liyle, Milli Birlik Komitesi devrinin Muzaffer Özdağı gibi dudaklarda geniş tebessümler (yaratmaktadır. Ancak bu, tabii, işlerin yürümesine bir fayda verme. mektedir. Memlekete yavaş yavaş daha iyi tanmmaya baş- lanan Silleyman oDemirelin bir başka özelliği hiç Metin TOKER / yoktan meseleler yaratmaktaki meharetidir. Altı ayı bulmayan Başbakanlığı devresinde Süleyman Demi- rel düzinelerle “boş mesele” çıkarmış, bunların hepsi günlerle tartışma konusu olmuş, A.P.'yi yıpratmakta r biri esaslı rol oynamıştır. Bunların sonuncusu, şimdi, “Hükümette Değişiklik”tir. Bir yandan Demi- relin, diğer taraftan Bilgiçin karşılıklı ve birbirini tutmaz sözleri her sabah gazete okuyucularını keyif- lendirmektedir. Hele bunların birer kıymetli prensip miş gibi söylenmesi cana can katmaktadır. Her. hal- de devlet felsefesi bu tartışmalardan büyük istifade sağlamaktadır. Demirel demektedir ki: Hükümette değişiklik yapılıncaya kadar Hükümette değişiklik yoktur! Bilgiç mukabele etmektedir: Hükümette de- gişiklik Başbakan değişiklik o yapmca olacaktır ve Başbakan bunu bugün - yarın ilân ve O hemen ilâve etmektedir: Evet, değişiklik . benim kimdir: Bilgiç tasdik etmektedir: Değişikliği lim kan yapacaktır ve vapmak üzeredir. Böylece A.P.nin kuvvetli e arasında mutabakata varmakta Son yıllardi memleketin gördüğü Başbakanlar» dan bir tanesi beş yapar, elli söylerdi ve güzel, me- haretli söylerdi. Bir başka Başbakan gene beş, hattâ altı, yedi yapar, fakat söylemez, söylemesini bilmez, halkla münasebetlerini bir türlü âyârlayamazdı. Sü- leyman Demirel üçüncü bir Başbakan örneği belirmiştir. Yapılan sıfırdır. Söylenilenin değeri sıfır. dır. Söylenilenen tesiri, en cömert ölçüde sıfırdır. Zira, çok zaman, tersine tesir de yapmaktadır. Fa kat söylenilenin miktarı, yp hacmi akı Lela O Bu lâfla bu kadar az fikir ve müna söyleye muhakkak ki özel bir kabiliyeti gerektirmek- takimı kendi ay Kabine değişikliği yapılacak ye yapılmaya» cak mıdır? Bunun önemi, Bakanların ve Bakan aday- larımın şahıslarını ilgilendiren rem nl hiç yok tur. Süleyman Demirel kalacağına göre *A.P. Hükü- metinin esas vasfı devam edecektir. Gene boş mese leler birbirini takip edecek, orada burada gene bütün dâvaları iki parlak cümleyle halledecek ve onlara ışık tutacak, gene maliyecilere m berilen ik tisatçılara iktisat, gazetecilere gazetecilik, askerlere askerlik -henüz bir onu başlamadı galiba-, plâncılara , âlimlere ilim, hukuk dersi verecek ve türk milletinin hayatından bir koca dörl yıl bövlece kavbolup gidecektir. Bari kaybolan, dört yıldan ibaret kalsa. 30 Nisan 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: