30 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

sivri burunlusu karşılaştığı muameleden fazla memnun kalmamış, üstelik-tükürdüğünü de ya- lamak zorunda kalmıştı. Milletvekilleri derhal bu yeni Muâvine gittiler ve yolun niçin kapa- tılmış bulunduğunu sordular, Vali Muavini -adı, Kâzım Atamandı- yeni bir “kat'i emir” tebliğ etti: Köprünün arkasında Yeşilhisar vardı, Hükümet İsmet Paşanın Yeşilhisara gön- derilmemesini kararlaştırmıştı. Zira Yeşilhi- sarda vahim hadiseler olmuştu. İsmet Paşanın oraya gitmesi ortalığı karıştırabilirdi. Milletvekilleri şiddetle itiraz ettiler; Niğ- de üzerinden Ankaraya dönüyorlardı. Yol Yeşil- rübesi vardı. Milletvekilleri -başta Turhan yi Zioğlu, Turgut Göle ve Daniş Yurdakul- onlar gittiler. İki taraf arasında tartışmalar bale Kınık ve arkadaşlarının kendilerini savunma tarzları basitti: Ankaradan emir almışlardı, onu tatbik edeceklerdi, Hatta, müzakereler uza- dığında bir de itirafta bulundular, Kendileri, İsmet Paşanın İncesudan öteye geçmesinde, hatta Yeşilhisara gitmesinde hiç bir mahzur bulunmadığını, üstelik böyle bir men kararının da kanuni olmadığını İçişleri Bakanı Gediğe bildirmişlerdi. Ancak Dr. Gedik Hükümetin de- diğinin dedik olduğunu söylemişti. Emir karşı: İşte İncesu köprüsü, işte köprüyü tıkayan “cem se"ler ve işte, Selâhaddin Çetiner. İsmet Paşa, İk- tidarın “kendi adamı fakat biç kimsenin olmayıp Ordunun adamı bulunan yi kurmay binbaşıya burada sordu: “Bana ateş ettirecek misin?” en Çetiner sonradan ay hapis yattı, fakat gık demedi hisardan geçiyorsa, kabahat kendilerinde miy- di? ismet Paşa Yeşilhisarda kalmayacaktı, bile. Ne cüretle Muhalefet Liderihin yolunun kesil- mesine bir defa daha teşebbüs olunuyordu ? Va- li Muavini omuzlarını silkti. Vali Ahmet Kınık. Ankaradan özel surette gönderilen Emniyet Genel Müdürü Cemal Göktan ve General Ke- mal Çakın yoldaydılar. Biraz sonra gelecekler- di. Milletvekilleri. dertlerini onlara -anlatmalıy- dılar. Gerçekten de çok geçmeden üçlü kafile gö- ründü. Cemal Göktan İsmet Paşaya karşı U- sak hareketini de tertiplemişti, Onun için tec- 220 sında üçlerin boynu kıldan inceydi. Bu garip sözler üzerine Feyzioğlu Kınığa şöyle dedi: “— Vali bey, yarın'Dr. Gedik sadece. Ye- şilhisarda kongre yapılmasının menedildiğini, yol kesmenin sizin marifetiniz olduğunu söy- ler, açıkta Kalırsınız. Tıpkı, Uşak Valisine emir verdiğini reddettiği gibi..” Sonra, Cemal Göktana döndü: “— Siz, Cemal Göktan, Uşak Hadiselerinin müzakeresi sırasında ; Meclis balkonundaydı- niz. İçişleri Bakanının Valiyi ve diğer mesulle ri'nasıl yalnız bıraktığını gördünüz. Aklını;