30 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

Kurmay Albay Kâmil Savaş Bir medeni pro- testo usulünün en güzel ve tesirli örneklerinden birini verdi. Üç subayım' Sbl0aM olayının üze- sorulduğund müştereken aynı cevabı verdiler: “Ordüya dönmek is p bee Bu, neyi düzeltecekti ki? kan Yardımcısı Başbakanın, yağınur yağdığı işi keyifli bulunduğunu söyledi. Son- ra ilâve i telgraf geldi. Bunların bazılarını siz de okusa- nız, sinirden ne yaptığımızı bilemezsiniz..” «Telgiralar, İsmet Paşaya yapılan hareketi protesto eden telgraflardı ve bir kısmı yenilir, yutulur şey değildi. Daha fenası, bunların mik- tarı mütemadiyen artıyordu. C.H.P, bir telgraf kanipanyası için kendi bütün teşkilâtını zaten seferber etmişti. Daha önceden, böyle hadisele- rin vukuunda Ankaranın ve Demokrat Büyük- lerin telgraf ateşi altına alınması gizlice temin olunmuştu. Medeni Berkin şikâyeti, mekaniz- manın mükemmel işlediğini gösteriyordu. İsmet Paşanın durdurulması gerçekten infial yarat- tığından C.H.P. teşkilâtına pek çok sayıda ta- rafsız kimse de ka ta. baxan Yardımcısı, Ferit Melene, hadi- seden Hükümetin sorumlu olmadığını, onun 222 “e di bir kaç saatte bir bavul dolusu için kendilerinin yapacak bir şeyleri bulunma- dığını söyledi. İncesuda Kınık - Göktan ikilisi “kat'i Hükümet emri”nden bahsederken Anka- vada Medeni Berk şöyle diyordu: — Biz Valiye, kendi inisyatifi dahilinde gerekli gördüğü tedbirleri almasını söyledik. O kadar..” Şaşmamanın imkânı yoktu. ismet Paşa hâlâ pikabın içindeydi, Yol icin kumanya hazırlanmıştı. İsmet Paşa orada ye- mek'yedi. Hindi vardı, börek vardı, peynir var- dı, meyva vardı. Sıcakta yenen bu hindi sonra- dan İsmet Paşaya dokunacaktır ve İsmet Paşa Ürgüpte fena halde hastalanacak, gasiyan ede- cek, bir genç doktorun evinde tedavi edilecek - tir ve sıkıntılı in gece geçirdikten sohra Anka- raya dönece Bu Vali Mtanbilükm telgrafla haberler geliyordu. Üniversite gençliği soruyordu: Emri- nizi bekliyoruz, İncesuya gelelim mi? C.H.P.nin istanbul Teşkilatı beşyüz otomobillik bir kafi- lenin yola çıkmak üzere hazır olduğunu bildiri- yordu. Tabii Menderes ve Gedik bu telgraflar- dan da haberdar ediliyorlardı. ismet Paşaya İncesulu C.H.P.liler biraz is- tirahat etmesini söylediler. ismet Paşayla bir- likte İncesulu C.H.P. Başkanının evine gittik. ismet Paşa, hazırlanan temiz bir yatağa yattı. Milletvekilleri aşağıdaki büyük bir odada top- landılar. Ne yapılacağını konuştular. C.H.P, milletvekillerinin arasında bir çö- küntünün başlamış olduğu o toplantıda farke- dildi, Bunların bir kısmı, Yeşilhisar istikametin- de yola çıkıldığı için ötekilere söyleniyorlardı. Himmetdedede tam bir zafer kazanılmıştı, Bu zaferi gölgelememek, Kayseriden doğruca An- karaya, trenle gitmek lazımdı. Şimdi ne yapı- lacaktı? Bakınız, İktidar Himmetdededeki zaa- fı göstereceğe benzemiyordu. Kafile sıkışıp kal- mıştı .Ben, on yılın mücadeleleri boyunca bu ceşit yılgınlıkları, en beklenmedik kimselerde gör- müşümdür. Bir panik havası zaman zaman es- miştir, zaman zaman telaş ve endise silahların bırakılması tavsiyesine kadar gitmiştir. Fakat sonradan azim ve irade galip gelmiş, bunda en ziyade İsmet Paşanın çelikten sinirleri rol oy- namıştır. Düşünmeli ki Ankarada İktidar, yap- tığından dolayı o kadar bunalmış haldeyken ay- nı-geşit bir ruh haleti İncesudaki C.H.P. heye- tinin içinde de bülünuyordu. Toplantıda, bilhassa Feyzioğlu ve onun gi- bi düşünenlerin gayretiyle “süngünün düşürül- memesi” kararlaştırıldı. İsmet Paşanın Yeşilhi- sara gideceği resmen hiç bir yerde söylenilme- eid İsmet Paşa resmen, Ankaraya dönüyor- u. Hükümet, resmen, Muhalefet Liderine ve Mei kırk milletvekiline Ankaranın yolunu kapatmıştı. Halbuki bir gün sonra Meclis açı-