30 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

/ j / seride heyecan gittikçe büyüyor ve tehlikeli hal alıyordu. Halk, İsmet Paşanın treninin durdu- rulduğunu öğrenmiş, büyük ; kütleler. halinde istasyona toplanmıştı, Küçük bir kıvılcım, ba- rut fıçısını ateşliyebilirdi. Vali ve ilgililer, bil- hassa D.P. milletvekilleri trenin hareketine mü- saâde edilmesini Ankaradan istemişler. Diğer taraftan Ankaraya, Milli Emmiyetçi tarafından, İsmet Poşanın trenden inmeyeceği, Ankaraya dönmeyeceği bildirilmiş. Ya, treni ebediyen Himmetdedede tutmak lâzımdı, ya da İsmet Pa- şahın şahsı üzerinde zor kullanmak, onu kolun- dan tutup trenden indirmek, bir arabaya atmak ve Ankaraya mevkufen götürmek.. İsmet Pa- şa milletvekiliydi ve dokunulmazlığı vardı. A- ma bunun üstünde, İsmet Paşa İsmet Paşaydı. Ankara, trenin hareket ettirilmesi emrini vermiş. Tren bir saatte Kayseriye geldi.Daha is- tasyona yaklaştığımızda burayı dolduran mu- azzam kalabalığın korkunç tezahüratı başladı. Halk ismet Paşayı sabahtan beri bekliyordu ve hadiselerin tesiriyle bütün sinirler gerilmiş- ti, Garp Cephesi Komutanımn “Ben Kayseriye gideceğim” dediğini herkes öğrenmişti ve mü- cadeleyi bir maç gibi seyretmişti. Halk, işin başından itibaren, zor kullanila- rak değil, ikna yoluyla dağıtılmak istenmişti. Öğleden sonra, İsmet Paşanın gelmeyeceği ha- berleri ortada dolaştırılmaya başlanmıştı. Fa- kat halk inanmıyordu. Madem ki ismet Paşa “Geleceğim” demişti, mutlaka gelecekti. Kayseri İsmet Paşayı gerçekten, pek az fâ- niye nasip olan-bir çoşkunlukla karşıladı. Sa- a bekletilmis olmanın verdiği hiddet, bü- ün çehrelerde son derece azimli bir ifade ya- a Onbinlerce insan Muhalefet Liderini istasyondan alarak büyük tezahürat arasında il binasma götürdü. İsmet Paşa açık bir jiptey- di. Halk çılgınca alkışlıyordu. İl binasının önün- de onbinlere yeni onbinler katıldı. Manzara muhteşemdi, Binanın önü, ta ilerdeki sokakla- va kadar iğne atılsa yere düşmeyecek haldeydi. Ben istasyondan erken fırladım, il binasına, İs- met Paşanın konuşmasını yapacağı balkona çıktım. İsmet Paşanın gelişini oradan seyret- tim. Bu, tüyler ürpertici bir şeydi. Caddeler- den halk adeta akıyordu. İsmet Paşa balkondan kısa bir konuşma yaptı. Teşekkür etti, minnet ve şükranlarını söyledi. Kendilerini Allaha emanet ederek da- gılmaları ricâsında bulundu, Kanunlar önünde kusurlu bir duruma geçilmesini istemiyordu. ilk raunt kazanılmıştı, Bunun üzerine gölge dü- şürmemek lâzımdı. o muazzam kalabalık eriyen bir çığ gibi kayboluverdi Geceyi, i başkanı Muzaffer Attaroğlunun 2vinde geçirdik, Kafilede bir zafer havası esi- “ olmazsa Yeşilhisa yordu. Başta İsmet Paşa, herkes neşeli ve ke- yifliydi. Zor zoru bozmuştu ve İktidar, milletin önünde tam hezimete uğramış, kaba kuvveti söktürememişti. Bunun maheviyatları ne kadar yükselteçeğini ve İktidar için, diktaya gidiş yo- lunda ne büyük handikap teşkil ettiğini İsmet Paşa farketmişti, Bize evde iki kişilik bir oda hazırlamışlar- dı. Pek geç kalmadan, yatmak üzere çekildik. ismet Paşa pijamasını giydi, biraz oturdu. ER Memnun musun ?' dedi, “-- Tabii memnunum, Paşam” dedim, mi bir tarzda devam etti: “— Ama bilesin ki bu şaman kolay haz- metmeyeceklerdir. .Mutlaka bir yeni melanet düşüneceklerdir. Bakalım, görürüz..” İsmet Paşa yattıktan sonra arkadaşların yanına gittim. Ertesi sabah Ankaraya -dönüle- cekti. Fakat, Yeşilhisardan geçilerek.. Ancak, bu söylenmedi. Yeşilhisar zaten yol üzerindey- di. Belli edilmeden oraya sapılıverecekti, e kümet, İsmet Paşayı Kayseriye sokmustü, Hi ra sokmamak suretiyle rai tijini tamir peşindeydi: Sahiden va işmet Pa- şa Yeşilhisara birakılmadı, Ama bu, İktidarın prestijini tamir etmek şöyle dm büsbütün - zedeledi. Zira Ordudan ilk protesto istifaları o hadise üzerine başladı ve birinci istifa eden, İktidarın güvendiği Kurmay Binbaşı Selahad- din Çetinerin kendisi oldu. ismet Paşa ertesi sabah erken kalktı. Traş oldu, giyindi. Mükellef bir kahvaltı masa - sı hazırlamışlardı. Kahvaltı edilirken heyetler —— Bunların arasında Yeşilhisarlılar da var- Yaralanan bir kaç kişi beraberdiler. Ha- diselerin içyüzünü anlattılar, Hadise hiç de Va- linin tarif ettiği gibi değildi. Saat dokuzda, başında İsmet Paşanın bulunduğu otomobil ka- filesi hareket etti..Bu defa pusu, düsesida ku- e u. , İsmet Paşayla birlikte, milletvekille- rinden Ali Yeniarâsin şık, mavi renkteki! öto- mobilinde seyahat ediyordum. Arabayı kulla- nan Ali Yeniarasin yanında ben vardım, benim da İsmet Paşa. Yolculuğumuz, : İncesu denilen mevkie kadar hadisesiz cereyan etti. Yollarda halk, ismet Paşayı alkışlıyordu. İncesuda bir köprü vardır. Hem Ankaraya, ama hemde Yeşilhisara giden yol o köprüden geçer. İncesuya abi bu köprünün dört askeri vasıtanın na dizilmesi süretiyle kapatılmış em gördük, Bir topcu bir- liği her tarafta tertibat almıştı. Kıtalara gene, Himmetdedede karşımıza cıkan Kurmay Binba- şı Selahaddin Çetiner komuta ediyordu, Yolu muza devam etmenin yasak edildiğini bildirdi- ler. Otomobiller köprünün başında durdular. Kayseri Valisi Ahmet Kinık. bu defa bir başka muavinini göndermisti. Anlasilan ine, 219"