May 14, 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

ümitle Mali Necmeddin Önder: “as Ne talimatı verdi, ne talimatı ver- di? Söyle b bakayım, sen iyi bir çocuğa ben- ziyorsun” diye kurnazlık yapmış. Egemen cevap vermiş: Re Tabii yea amca. Metin bey neceğini hemen gidip bir uçak e leti ti talimatını verdi.» Sen İstanbulda ne iş me dye kanala Egemen demiş ki ev kg me taşıtırım..” Bu “amca, amca” lâfına nihayet Ki- ya “. Sen bizimle alay mı ediyorsün? üfus kütüğünden kazarız. o zaman seni Metin Toker kurtaramaz..” rma gi in rolüne geçmiş ve ko gibi görünm! Bu arada Osman Kavuncu söze ka- e. Baylendi, biz dün aradık, bula- eyin..” madık, Boşuna göndermi Bunu duyunca Egemen gene ağlama- başlamış: “— İşte amca, siz de yazının olmadı- biliyorsunuz. Beni ksiniz, sonra bulamadım tevkif ede- siz6 ne yaptım ? Şimdi İstan- bula gitmezsem annem de merak edecek..” Komisyondakiler bu sözlere gülmüş- ler, Kirişgioğlu “ dakilere “Bu, apta- ln biri” demiş. Egemene de ie ra > fol. Şimdilik serbest bıraktık seni, Am Ankaradan erik yok, Tekrar li cağız” diyerek yol vermiş, rm aba anlatırken kahkaha- dan kırılıyo: *— Allahtan ki senin Rıhtım Hadise sinde içeri tıkıldığını öğrenmemişler” de- va *— Amcalarda o kadar akıl ne ge- zer” diye güldü. O kadar akıl “amcalar”da değil, me- .. akıllı Kemal ayine bile kalmamış- o yılın 19 Mayısında, EE ei kayması erle İs- gidiyordu. Özdene gm “ viçreye de git” dedim, Son dakikada razı Fakat hareketi tatil gününe geldiğinden çıkış vizası alanadı. Mübini Kemal Ay- güne gönderdim, wv Özdenin işini'yap- tı. Bu arada demiş . — Ağabeyin geldi, talebeleri karış- Ga Bir avuç talebeyle ni yapacak- larını sanıyorlar. Ankarada biz Altında- ğını Kızılaya indirince Hanyayı, Konya- yı görecekler, Bunu ona söyle..” Artık en akıllıları, meşhur hikâyede- ki gibi, direğe bağlı hale gelmişti. Tahkikat Komisyonu Akisi kapattı, Akisin kapatıldığının söylenmesini de ya- sak etti. Zira bu, Tahkika bi çıkmayınca, bütün eyer telefon et- m ir neden çıkmadığını sordu- “.— Ana, bu hafta gara unuüt- muşuz. Kusura bakmayınız” diye cevap veriyorduk. Herkes anlıyordu. ismet Paşa 27 Nisan ile 27 Mayıs ara- > Ankaradan bir yere ayrılmadı. Ay- ten sokaktaki ev bir nevi karargâh halin- e İsmet Paşanın demeçleri burada ha zırlanıyor, basına veriliyordu. Tabii ba- sın bunları yayınlayamıyordu. O zaman bunlar teksir edilip her tarafa gönderili-