7 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

7 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Mart 1932 Berlin mektupları Dört yaşında sanat hayatına atılan bir yıldız: Anna Sten.. Filim çevirmezden evvel Anna Stenin girmediği meslek, yapmadığı iş kalmamıştır Ta Anna Stenin Akşam karilerine hediye ettiği resmi Berlin, 29 ( Hususi ) — Son zamanlarda < Berlin “sinema âle- minde yeni bir yıldız parlamıştır : Anna Sten bu yıldızın filmleri henüz Iştanbulda gösterilmemiştir. Fakat istikbali (o pek (parlak göründüğü için şimdiden bu artistten bir parça bahsetmeğe değer. Anna Sten film hayatına yeni girmiştir. Maamafih şimdiye kadar bir çok filmlerde baş rolü yap- mıştır. İlk filmi Katil Dimitri Karamasof'tur. (Bundan sonra Montekarlo bombalar“ altında fil- minin Almanca nüshasında nihayet Emil Yannings'in Ibtiras fırtınaları filminde baş rolleri yapmıştır. Artist şimdi Alman sinema âle- minde kuvvetli bir mevkie ma- liktir, Hayata pek küçük yaşta atılmış, girmediği iş kalmamış, bir çok maceralar geçirmiş olan bu kadı- nın hayatı çok şayanı dikkattir. Kendisini ziyaretle Akşam oku- yucularına obayatını anlatmasını rica. etmiştim. Bu ricamı kabul etti. Dün kendisini muayyen saatte ziyaret ettim. Dinlediklerimi size anlatıyorum : — 1910 senesi kânunuevvelinin birinci günü Kiyef şehrinde doğ- dum. Babam bir dans mektebinde hoca idi, Annem aslen Isveçlidir. Babamin ismi Voloşka Stenski idi. Benim adımı Anyuşka koy- #muş. Bu uzun ismi sevmediğim #için sonra ismimi kısaltarak Anna Sten yaptım. 4 yaşına girdiğim zaman babam beni kendi dans mektebine aldı; çalıştırmağa başladı. Fakat bu sırada .umumi harp çıkı. Babam cepheye gitti. Annemde onu takip etti. Buna rağmen mektebe devam ettim. Bir müddet sonra Moskova tiyatro mektebine gönderildim. 1917 de ibtilâl çıkarak harp bitince babamla annem döndüler. Babam beni mektepten aldı, diğer arkadaşlar bularak seyyar bir cambazhane yaptı. Köy dolaşmaya başladık.. Bu esnada dansı iler- lettim, cambazlık ve binicilik öğrendim. 1l yaşımda iken bu seyyar cambazhanenin yıldızı ol- muştum. Bu tarz çalışmak beni tatmin etmeyordu. Lâkin kalmaya mec- burdum. Ayrılırsam, artık ibtiyar- layan babam açlıktan ölecekti. Seyirciler karşısında en güç dans- ları ve cambazlıkları yapıyor, son- ra da evin bütün işini görüyordum. Babam öldükten sonra takım dağıldı, bende tekrar tiyatro mektebine girmek için Moskovaya gittim. Bu sefer artık arzuma muvaffak oldum. Meşhur Rus aktörü “Inkişineo,, bana sahne dersleri verdi, sonra büyük rus rejisörü “Ş. M. Eisenstein, den ders aldım. Mamafi bir aralık hayatımı ka- zanmak için bir lokantada çalış- maya, sonra bir gazetede yazı yazmaya mecbur kaldım. 1924 senesi Rusyaya bir yenilik getirdi. O zamana kadar Rusyada ehemmiyet verilmeyen filimcilik birdenbire parladı, ve ehemmiyet kazandı. Kiyefdeki tiyatro mc- tebine bir de filim mektebi ilâve edildi. Ben de derhal devama başladım. 16 yaşında iken ilk defa büyük bir rolde.sahneye .çıkdım. -Fakat. sahne bana dar geliyordu. Daha geniş bir sahada çalışmak istiyor- dum. Bunun için en iyi yol filim idi. Nihayet filim mektebinde imti- hanımı omuvaffakiyetle ( verdim, hattâ bir mükâfat bile kazandım. Oradan Moskovaya ( gittim ve genç sanatkâr arayan bir filim idaresinde yeniden imtihan oldum. Beğendiler, Lâkin bana göre bir rolleri yoktu. Beklemek sabrımı tüketti. O sırada “Jolta, da bir filim şirketi yapabileceğim bir rol için bir genç kız arıyordum. Müracaat ettim, kabul edildim. lik filmim meydana çıktı: “Örüm- cek,,... Bundan sonra Rus Eisentten, Ozep, Turin, aktör Inkişirev ile filimler çevirdim. “Moskovanın gülüşü ve ağlayışı,, adındaki filim beni Avrupada da tanıttırdı. Ondan sonra sesli filim çıktı. Bu saydığım adamlar birer birer dünyaya yayılmağa başladılar. Kimi Berline, kimi de Paris veya Hollivuta gittiler. Halbuki ben rusçadan başka bir lisan bilmiyör- dum, Rüsyada ise sesli filim henüz yoktu. O zaman başka bir lisan öğ- renmek lüzumunu hissettim. En kolay lisan almanca olduğu için, onu öğrenmeye karar verdim. Bir sene içinde adam akıllı almanca öğrendim. O sırada bir rus şirketi bazı filimlerini Berlinde çevirmeye ka- rar verdi. Ben de geldim. Berlinde nazarı dikkati celbettim, ve o vakit Terra şirketi hesabına çalışan eski srejisörüm Ozep'bana “Katil rejisörleri Mat a Hari Greta Garbonun yeni filmi gösteriliyor Greta Garbo, MataHari fil- mini bitirmiş, bu film Amerikada gösterilmeğe ( başlanmıştır Film Nevyork Capitole ( sinemasında gösterilmiş ve ilk hafta zarfında 110,400 dolar hasılat temin etmiştir. Amerika gazeteleri Gretanın bu filmde şimdiye kadar bildiği- mizden büsbütün başka bir çehre ile göründüğünü ve çok muvaffak olduğunu © yazıyorlar. oRoman Novarro da genç zabit rolünde muvaffak olmuştur. Mata Hari bu mevsimin en güzel filmlerin- den biri addediliyor. Moskova çocukları Bu hafta Opera sinemasında “Moskova çocukları, filmi göste- rilmektedir. Filmin mevzuu şudur : Anna isminde bir casus kadın.. Anna Ruslar'ın aleyhine çalışmak- tadır. Anna'nın kocası da karısile teşriki mesai etmektedir. Serjeye isminde bir hafiye Anna'yı takip etmektedir. Nihayet Serjeye, An- na'nın vesikalarını elde etmeğe muvaffak olur. Anna kendisini ele vermemek için Serjeye'ye çok yalvarır. Serjeye buna bir şartla razı olur: Şayet metresi olursa... Halbuki Anna kocasını çok sev- mektedir. İşte tam bu esnada Rusya'da serseri çocuklar Serje- ye'yi öldürüyorlar. Bu meseleden dolayı Anna ile kocası da sürgüne gönderiliyor. Filminden bir sahne » Fransız artisti Andre Banije “Beş paralık sevda için ,, isminde bir filim çevirmiştir. Filim göste- rilmeğe başlanmıştır. Filimden bir sahne Bu hafta Glorya sinemasında “ Zenci ruhu,, filmi gösterilmek- tedir. Filmin mezuu şudur: Zeke isminde bir zenci rahip.. Bunun birde nişanlısı var.. Zeke gayet yüksek ahlâkli bir adam olmasına rağmen bir az sonra bir meyhane yosmasına tutuluyor. Bu Şik isminde bir kadındır. Zeke, Şik yüzünden iki kişiyi öldürüyor, katil oluyor, hapse atılıyor.. Zeke hapisten çıktıktan sonra artık nevmittir. Ne yapacağını şaşırmış bir haldedir. Fakat eski rahip aradan seneler geçtiği halde hâlâ nişanlısının kendisini gene aynı hararetle sevdiğini görür ve tekrar ona koşar. Sinema haberleri Bu sene “ goethe,,in seneyi devriyesi Alamanyada büyük me- rasimle tesit edilecektir. Bu me- yanda Ufa şirketi de Goetheye dair bir terbiyevi filimi yapıyor. »* Dolley Hoasır son filmin- deki başlıca güzel musiki parça- ları şunlardır: Tekrar işler düzelir (Fokstrot). Eger kücük bir tesa- düf isterse (Slowfox). Bestekâr- ları walter Yurmanu ve B. Ka- perdir. x Filim artistlerinden Monty Banks İngilterede iki sene kaldık- tan sonra Hollivuta dönmüştür. * Büyük otel filmi yakında çevrilecektir. Bu filimde Joan Cravford, Greta Garbo ile Levis Stene, John ve Lisnel Barrrymore rol almışlardır. »* Naney Carrol ile Lilyan Tashan bir müddet filim çevirmi- yecekler ve Paramount'un Nevyork” taki tiyatrosunda şarkı söyliye- ceklerdir. x Moskovada Leninin hayatı hakkında bir filim çevrilmektedir. NANA Dimitri oOKaramasof , filminde “Gruşinda,, rolünü verdi. Sizinle o vakit tanıştığım için, artık ondan ötesini biliyorsunuz. Filhakika biliyordum. Rus olduğu halde seslifilimlerin yalnız Alman- ca oynamış olan bu genç (henüz 22 yaşında) ve sevimli yıldız on- dan sonra Alman sinemacılığı- nn en mühim şahsiyetlerinden biri olmuştur. Anna Stennin filim çevirmesinde de kendine göre bir hususiyet vardır. Lâ alettayin bir rol kabul etmez. Bir kerre canlandıracağı insanın şahsiyetini bilmek ister. Hayli insanlardan ve rollerden hiç hoşlanmaz belki et ve kemikten yapılmış, canlı roller ister. Rolu seçtikten: sonra; onun yazılıp (o hazırlanmasında, filim kitabını yazan inuharrirle beraber çalışır, ve rolünü istediği gibi işler.. Bir rolu bitirdikten sonra he- men diğerine başlamaz. Bilâkis, mutlaka her filmini bitirdikten sonra bir müddet inzivaya çeki- lir. Annesinden ona intikal eden Isveçli kant, onu bir parça kendi içinde kapalı bir insan yapmıştır. Mevsime göre ya tenha bir deniz kenarında yaş kumlar üzerinde dolaşır, yahut dağlara çıkar, kayalara tırmanır. Sonra hangi rolü yapacağın evelden hiç bilmez.. Bu inziva içinde nasıl bir haleti ruhiye içine doğarsa, ona göre bir rol seçer,

Bu sayıdan diğer sayfalar: