8 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

8 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« Kiolanbu müsabakayı seyretmek için SIYASI ICMAL: mm Ispanyada vaziyet İspanya meselesi ve Aki niyeti yeniden Avrupayı tadır. Üstüste İngiliz nun Akdenizin garbinde ve nan Barselona hükümetine a leri açıklarında görkedilmiş ol: İngitlereyi fevkalâde heyecana ge #irmiştir. Lâkin meselenin vehameti yalnız bundan ileri gelmemiştir. İtal- ya ile Fransa birbirini Yaraflara külliyetli yardımda bulun- makla itham ediyorlar, İtalyanlara yöre sabik Fransız Hava Nazırı Cot Barselona hükümetine 500 harp tağ- yaresi vermiş, general Franko Teruel muharebelerinde düşürülen tayyare- Terin hep Fransız malı olduğunu td- dia etmiştir. Fransızlar da İtalyanları itham ediyorlar. Tahtelbahir meselesinde de karşı- Hiklt ithamlar yapılıyor. Fransızla- nn bir kısmı ve alelümum komünişt- ler Akdenizde faaliyette bulunan tah- telbahirlerin İtalya tarafından Fran- Koya bedava verilen denizaltı gemileri olduğunu iddia ediyorlar Son telgraj- "larda bildirildiğirie göre Jowr ismin- deki Pi i iki Sokak İspanyadaki | gürültülerinin öl sevim ritsiay iddia rında ve Barselona hükür hilinde allı Sovyet tahtı göründüğünü yazmıştır. Bu İtalyanların davasına yarıyacaktır. Bu karşılıklı iddia mlar vine İspanya üzerinde büyük devlet- lerin arası fena halde açıldığını gös- teriyor. Bahusus İtalyadaki bütün Sovyet emvalinin haciz edilmesi ve Sovyetlerin de bunu şiddetle protesto etmeleri arada doğrudan doğruya ihtilâf ve gerginlik doğurmuştur. Devletler kendi aralarında münazaö ederlerken yalnız İngiltere ililâfcu harekel etmektedir. İki İngiliz vapu- runun batırılması üzerine İtalyadan şüphe etmeyip bilâkir emniyetin ia dı ususunda işbirliği yampağı tek- | ij etmiştir. İtalya da muvafakat ce- vabt vermiştir. İspanyanın dahilinde harp, hava ların bir derece itidal bulması üzerine şiddetlenmiştir. Bu defaki harp, cep- helerin toplu ve kısa olmasından do- ve lay kati olacaktır. Bu hayat memat | jarbinin yakınlaşması üzerine alâ Kası olar devletlör de birbirine gir irlef. Feyzullah Kazan çüsü *aris belediyesi şehirdeki gürültüle- Fi tedkik etmek ve bunların kaldırıl- ması çaresine bakmak için bir komis- yon teşkil etmiştir. Bu komisyon de- rinden derine tedkikat yaptıktan sonra aşağıdaki neticeye varmıştır: Pariste en ziyade gürültüye sebep olanlar otobüsler ve otomobiller gibi nakil vasıtalarıdır. Bunların gürültü iss üzde 28,20 dır. Yük arabaları yüzde 20, yeraltı şimendiferleri ve ; tramvaylar yüzde 16,29 nisbetinde gü- ; rültülere iştirak etmektedir, Fabrika- 5 lar, yol ve bina inşalarınm gürültü 5 hissesi yüzde 10.04 dır. Radyo maki- ön nelerinin çıkardığı gürültüler yüzde 9,34 dır. Sokak satıcılarının ve sokak- ta bağırarak konuşanların gürültü hissesi yüzde 9,16 nisbetindedir. Bu tedkikatı yapan komisyon yalnız yüz- de 4,59 nisbetinde kalan gürültünün nereden geldiğini anlıyamamıştır. Ko- misyonda çalışan doktorlar şehirlerde çıkan gürültülerin insanlarda asap yorgunluğuna sebep olmadığını isbat için bir takım hesaplar yapmışlardır. Bu hesaplara nazaran insanlar bugün- kü gürültünün beş misline tahammül edecek kadar kuvvetli asaba maliktir- ler, mrepa Salıncak rekoru Anglikan ırkına mensup olan mij- “iler salıncakta sallanmaktan çok > hoşlanırlar. İngilterede ve Kânadada £ Olduğu kâdar, Arnerikada ve Avustral- # yada da rahat koltuklu salıncaklarda * karşı karşıya oturup vakit geçirmek- ; tur, Kanâdanın Kiçner şehri ahalisin- j den birisi salıncak cihan rekorunu $ Kazanmak için büyük bir müsabaka | açmıştır. Müsabakaya iştirak edenle- Yin riâyet edecekleri şart, salınöskla- Tâ oturduktan sonra, hiç dürmadan Sallanmaktır. Sallanmaya en çök ta- hammül edene 500 dolarlık bir mükâ- İat verilecektir. Dünyada ilk defa va- ! buna «kara kar; adını verirler. binlerce Seyirdi yüsabaks mahalline Hattâ kimin kuzanacağı bah- nler bile eksik değildi, Mü- .Sabaka iki günden fazlâ devamm ettik- | İen sonra hiç durmadan 55 saat ve | 15 saniye â İak olmuştur. Prag'da kurum belâsi Prag şehri civarındaki fabrikalar ekseriyetle linyit kömürü yakar. Şehrin ortasından “geçen Moldavya nehri de çok tebehhürata sebeb olur. Bu iki hadise birleşince Prag şehri üzerine mütemadiyen fabrika baca- larından kurum yağar. Praglılar Ge çenlerde belediye idaresi Prag Üzerine yağan bu «kara kar» 1 ölçdürmüştür. Neticede kurum belâsından uzak olan mahallelere günde her kilometre mu- rabbama yüz, yüz elli kilo kurum yağdığı ve bu miktarın sanayi merkez» lerine yakın olan yerlere kilometre murabbamda yedi yüz kiloya kadar çıktığı sabit olmuştur. Bu miktarlar anlaşıldıktan sonra bir de senelik he- sab yapılmış ve bir sene zarfında Prag üzerine düşen «kara karş m-be- heri. onar tonluk beş yüz vagonu dolduracağı, yani yirmişer vagondan mürekkep yirmi beş tren yükü teşkil edeceği. anlaşılmıştır, - Pragda otu- rTanlar günde üç dört defa ellerini yı- kamağa mecbur olurlar. Yoksa elleri simsiyah. kesilir. Acaba Pragın titiz kadınları ne yapıyor? Tavuk yumurtasından çıkan para Grijit adında bir İngiliz, karısının | Yördemile bir tavuk çifliği idare edi- yordu. Bir gün Grifit öğleyin. çijtik- | İen erine döndü. Beraberinde getir- | ; diği yumurtaları omlet pişirmesi için karısına verdikten sonra yemek hazır- Jarınctya kadar odasına çekilip ga- » ete okumağa. başladı; Biraz” sonra #ma tavuk yumurtalarından birisinin içinden para çıktığını söyledi. Grifit » kansının, birdenbire- aklını kaçırdığı- ”: zannederek onu teskin etti, yarıl- “diğinı filân söyliyerek meseleyi kapat- Mağa çalıştı. Fakat karısı yumurta- ven Para çıktığına şiddetle ısrar etti. ! » Meticede karı koca kavga etmeğe baş- ladılar, Girifit, karısının deli olduğu > BU zünnederek ona bir temiz dayak Git, gürültüyü işiten komşular gelip ri kocayı ayırdılar. Fakat dayak Viyen kadının hastaneye kaldırılması m geldi. Geçen gün kadın hasta- | | Karst koşa koşa odaya gelerek koca- neden çıktı ve fik işi, yumurtadan pâ- ra çıktığına inanmadığı için, kendisi- ne dayak alan kocasına karşı boşan- ma davası açmak oldu. Şimdi mahke- me bu boşanma âebebini tahlile mec- bur kalacaktır. BERLITZ 373 Istiklâl caddesi Akşam Lisan kurları Fransızca - İngilizce vs. Haftada 3 ders Vİ Ayda 4 liradır. Radyoda Meliha Avninin konferansı Bu gece İstanbul Radyosunda, Eminönü Halkevi sosyal yardım şubesi namma Me- ha Avni Gözen tarafından (Her çeyi halk yapar) mevzulu bir Konferans verile. cektir. Sekiz aydanberi şimal Son gelen telgraflar, şimal kutbun- r için sabih bir buz e bulunmakta olan buzların parçalan- lamasından dolayı vahim ye maruz bulunduğunu bil- bir tehli diriyor. rmak ve hattâ kutup- sanlar için çoktan hal- ledilmiş bir meseledir. Şimdi kutup- larda buz dağları arasında kış mer- simleri geçirenler “bu mahrumiyet ve ıztıraplara, ilmi tedkikler uğruna kat- Jarıyorlar. Sekiz aydanberi Sovyet âlimlerinden mürekep bir heyet, sâ- bih bir buz parçası üzerinde yaşamak- ta, bu buz parçasının denizde seyrü- seferini, havanın tebeddüllerini gü- i nü gününe kaydetmektedir. Profesör Şmit'in relsliği altında bu- luhan beş kişilik heyet, tam sekiz ay evvel N. 170 numaralı büyük tayyare ile şimal kutbuna hareket etmiş, 21 mayıs 1937 tarihinde Rudolf adasına vardıktan sonra şimal kutbunun uç- suz bu€aksız buz dağlarına sapmıştır, | Tayyare, Rudolf adasından hareke- tinden bir saat sonra telsiz muhabere- * sini kesmiş, bir buz dağına çarparak Eminönü - meydanı i nasıl genişletilmeli | Mimarlar bir müsabaka açılmasını istiyorlar 6 m Eminönü miey- © manının geniş- İ letilmesi müna- sebetile şehirci- ler, mimarlar cemiyeti umurat kâtibi B. Zeki Sa- yar bize dedi ki: Mimarlar cemiyeti umumi kâtibi B. Zeki Sayar — Eminönü meydanmın tevsi, gehir .plânının tatbik işinin küçük bir parçası. dır. İstanbul bu meydanın açılmasile imar işine biri! başlamış olacaktır. Mi- mar Proste, İstanbulun henüz ana hatla- rını ve kısmen de munlakalarınn avan projesini meydana getirmiştir. Fakat bu proje salâhiyettar bir jürinin tedkik ve tenkidinden henüz geçmemiştir. Yalnız gazetelerde muhtelif vesilelerle bu avan projenin bazı parçalarını gördük. Bunları: bu süretle tanzim ederken İ, Proste'un ne düşündüğünü, ne gibi esas- larr nazarı dikkate aldığını bildiren fenni raporunun münderecatını henüz bilmiyo- ruz, Meydanın tevsli projenin icapların» dandır. Eminönü meydanı projesi şehrin par- çalarından bir detağdır.. Bir Lafsilât pro- Jesidir. Meydanın tevsli işinin şimdiye kadar uzatılması her halde bir bütçe işi- dir, Çünkü gerek Eminönü, gerek Galata meydanları * şehrin bugünkü * sirkülüsyo- nuna kifayet etmemekle olup tıkanmış bir vaziyetedirler. Meydanın tanzim meselesine gelince, biz mimarlar bu meselede belediyeden ayn bir noktal nazarda bulunuyoruz. Tıbkı ecnebi memleketlerde olduğu gibi müsabaka açılması taraftarıyız. Bir mey- dan projesinin tanzim işinin büyük bir devlet binası prolesinden hiç bir farkı yoktur. Bu iş tamamen mimari, estetik Ve tekniktir. Meydanın projesini tek bir hazıriatacak yerde bir tanzim müsabakası açmak doğru olur. Bu sayede bütün mimarlar müsabakaya iştirik ede- rek, proje tanzim etmeğe muvaffak olur. lar ki, meydanın ileride alacağı en güzel ve muvafık şekli Jürinin seçmesi kabil olur, p Yalnız meydanı teşkil edecek sahaların istimlâki kâfi değildir. İstimlâk sahasını geniş tutarak meydanın etrafını teşkil edecek iş mahallesi ve binalarının yerle- rini de istimlâk lizımdır. İlk plânda mutlaka meydanın etrafındaki binaların arsalarını, meydan projesinin icap etti. receği saha ve İrtifalardak! yeni binala» rn İnşasına müsait bir surelie hazırla- mak ve bunları tekrar şahıslara, daha doğrusu Inşaat şirketlerine satmak lâ Meydanın sahası gibi mevcut cami, köprü, yollaş ile beraber meydamı çerçe- veliyecek binaların bloklarını da tesbit 4 kişiden mürekkebolan eyet 3 metre kalınlığındı e iki kilometre murabbaıl esahasında bir buz kütle. parçalandığı endişesi hasıl olmuştu. Fakat ertesi günü N, 170 numa- Yalı tayyare ile yine eskisi gibi telsiz pençeleştikten sonra heyeti seferiye | tarafından kendisine Upol adı verilen bir buz dağı üzerinde salimen yere indiği öğrenilmiştir. İ Tayyarede heyeti için bir sene- lik yiyecek ve içecek ve tedkikler için icab eden fenn! âletler bulunu- yordü. Profesör Şmit birkaç ay kaldık- tan sonra tayyare ile Moskovaya dön- müş ve buz dağı üzerinde dört kişi kalmıştır. Heyete şimdi Papanine Fi- yaset ediyor. : kutbunda tedkikler yapan heyet geri alınıyor Heyetin, üzerinde çadırlarını kur- duğu buz parçası saatle birkaç *mil süratle hareket ediyor. Buz dağı, &limlerin tahminleri hilâfma olarak, kutba varmamış, muhalif cereyanlar yüzünden, başka bir istikamette yol almağa başlamıştır. Sekiz ay zarfın. da 1500 mit mesafe katetmiş olan buz dağı, hejetin son işarna göre, şimal kutbundan900 mil kadar uzakta bu- Tunuyor. Buz dağı, Groenland'ın şi- Rudolf adasında bulunan Sovyef tayyareleri, ilk emirde heyetin imdar dına koşmak için harekete hazır bir vaziyette bulunuyorlar, Mısır çarşısı perakende hâli şehirlerinde Avrupanın büyük merkez hâlinden başka her mahal- lenin birer hâli vardır, Merkez hâlin- de toptan satış yapılır, Mahalle hâl- lerine gelince, burada her türlü yi- yecek perakende, f“kat piyasaya nis- betle biraz daha uzuc satılır. İstanbulda mahalle hâlleri yoktur. Fakat bu hâllerin yerini tutan bir semt vardır: Balıkpazan... Eminö- nünden Balıkpazarına kadar iki ta- raflı dükkânlarda yağ, peynir ve sair bir bakkaliye levazımı, meyva di- ğer semtlere nisbetle bir kaç kuruş ucuz satılır. Bunun için bir çok kim- seler ihtiyaçlarını buradan temin ederler. Eminönü meydanı genişletilirken olamaz mı? Z «Eski Misirçarşısında yiyecek İle pamuk ve saire gibi tozlu maddeler yanyana satılır. Bu esasen doğru de- ğildir. Buradaki yorgancılar ve dö- şemeciler o civarda başka bir yere nakledilebilirler. Burası, zemini asfalt yapılmak ve Terkos suyu almak suretile kolayca bir perakende hâli haline konulabi- lir. Mısırçarşısı ayakaltı bir yer olduğu için herkes ihtiyacını bura- dan kolaylıkla temin edebilir.» ii iy â

Bu sayıdan diğer sayfalar: