1 Aralık 1986 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 28

1 Aralık 1986 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

am terazi burcunu yazmaya hazırlanıyordum ki, bir ar- kadaşım bana hesap sordu, nasıl bu kadar az örnekten hareketle burçlar hakkında böyle ge- nellemelere gidebildiğim hakkında. Arkadaşım, tabii, terazi burcundan- dı. Hatta bir de örnek verdi. Onun ba- bası da aslan burcundanmış ve gerçek- ten düzen tutkunuymuş, ama tutku- nu olduğu düzen, hiç de öyle benim anlattığım gibi muhteşem bir şey de- gilmiş; aksine tam da isyan ettiğimiz türden kuru, baskıcı bir şeymiş. İşte bu karşı çıkışın yarattığı tedir- ginlik dilimi bağladı, oturup ne yap- tığımı, Teleteknik'teki herkese rağmen yazmaya devam etmekle neyin müca- delesini verdiğimi düşünmeye zorladı. Bir kere arkadaşımın babasının dü- zen tutkunu olması, zaten genelleme bakımından yeterli. Ama beni ilgilen- diren işin genelleme yanı değil; bildik olguların, kelimelerin unutulmuş an- lamlarını ele geçirmeye çalışmak. Ta- nıdığımız dünyanın başka türlü de gö- rülebileceğini hissettirmek. Burçlar arasındaki farklarla ilgilenmem bu yüzden, habire tarihsel örnekler peşin- de koşmam da. Venüs'ün Egemenliğinde Akıl 1bette ben de rastladım tam bir şirketin genel müdürü olacak türden aslanlara. Ama benim için önemli olan insanın içine sıkıntılar veren bu düzen tutkusunun berisinde farklı bir saik yatabileceği, bu tutku aracılığıyla di- le gelmeye çalışan başka türlü bir dü- zen imgesi olabileceği ihtimali. Ama böyle bir yaklaşım, üstelik de düzen konusunda, terazi insanının hassas mantığının tahammül edeme- yeceği bir gevşeklik anlamına geliyor. Çünkü o da kendince bir düzen tut- kunudur. Her şeyin, ama özellikle fi- kirlerin, kavramların yerli yerinde durması, açık seçik tanımlanmış sınır- larının olması, aralarındaki ilişkilerin ince uçlu bir kalemle çizilmesi, onun için öncelikle bir estetik meselesidir. Bu yüzden terazinin hassas tartısı, yitirilmiş anlamları, yalnızca bir im- kân ya da bir anı olarak varolanları tartamaz. Bencilliğin Türleri Bu söylediklerime bir başka örnek vereyim... Akrep insanı için de, yay insanı için de bencilliğe eğilimli olduk- ları söylenir. Ama bunu söylemek için astrolojiye ihtiyacımız yok ki! Bu tür- den yargıları zaten gündelik hayatımız içersinde habire verip duruyoruz. Böylesi yargılar, hakkında konuştuğu- COMPU-HOBİ COMPU-FOBİ Yitirilmiş Anlamların Ağırlığı Yoktur Merhaba! Bu sayfalar ne kadar okunuyor bilmiyorum, ama belki evvelsi ay hiçbir şey yazmadığıma, geçen ayı ise bir çeviri ile geçiştirdiğime dikkat eden okurlar olmuştur. Ama terazi burcundan olan okurlarım darılmasın; bu suskunluğa sebep olan biraz da kendi burçları. muz kişiye ışık tutmaktan çok, onun gizlenmesine, başkalarından farkını gözden yitirmemize yolaçar. Bu yüzden önemli olan akrebin bencil olduğunu bilmek değil, onun “ben''inin çoğunlukla saf ve çıplak bir iştah halinde varolduğunu kavra- yabilmek. Sergio Solmi'nin de, geçen sayımızdaki yazısında, dediği gibi, “Akrep için hayata süreklilik ve sağ- lamlık katmak, onu tahammül edilir kılmak üzere insanın hayatla arasına koyduğu bütün düşünceler, süsler ve perdeler sürekli yırtılmaktadır. Akrep- le yaşadığı an arasındaki hareket ala- nı, sürekli daralır...” İlgilendiği her şeyle arasındaki bütün engelleri kal- dırmak, neredeyse o olmak istediğin- den, bencilliği saldırgan bir bencillik- tir. z Oysa yay burcu insanının eğilimli olduğu bencillik, müthiş bir uyum ye- teneğiyle birlikte varolabilen, alabil- diğine serinkanlı bir bencilliktir. Bu 28

Bu sayıdan diğer sayfalar: