26 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHl'RIYET 26 Eylul 1936 TUNÇELININ 17 u İCYUZU Yazan: B. TURGUT AKAYGÜN f Şehir ve Memleket Haberleri ) Galata rıhtımınm alacağı şekil Bu kısım cadde ile birleştirilecek Şehircilik mütehassısı mimar Prost ta dahil olduğu halde Belediye Fen heyeti ile Liman Umum Müdürü Raufi Manyash ve liman mühendisleri bugün Galatanın yeni alacağı şekil hakkında tetb'kat yapacaklardır. Liman idaresinin hazırladığı projeye göre, Galata rıhtımınm arkasındaki kısmın manzarası kâmilen değişecektir. Liman idaresi Merkez Rıhtım hanının kösesinden itibaren caddeyi kapıyacaktır. Bu cadde rıhtıma ilhak edilecek ve burada büyük bir meydanlık vücude getirilecektir. Rıhtım caddesi Merkez Rıhtım hanının önünden sapacak ve buradan arka caddeye geçilecektir. Diğer taraftan Galata rıhtımı bir buçuk metro yükseltileceği için rıhtım caddesinin de yükseltilmesi icab etmektedir. Ayni şekilde Karaköy meydanmın da yükseltilmesi zarurî görülmektedir. Belediye elinde tahsisat olmadığı için bu ise yanaşmak istememektedir. Siyasî icmal Habeş meselesi neden tazelendi? illetler Cemiyeti büyük meclisi Habeş împaratoru mu " rahhaslannın bu defaki devreye iştirak edip edemiyecekleri mesele " sinde La Heydeki Divanı Adalete müracaat tasavvurundan son dakikada fe * ragat etmekle beynelmilel Divanı Adaleti sarsılmaktan ve Milletler Cemiyeti müessesesi akıbetine uğramaktan kurtardı. Dünya milletleri arasındaki ihtilâf ve anlaşmamazlıklan bertaraf etmek için cihanın yegâne mahkemesi bu Divanı Adaletle daha ziyade siyasî mahiyette bu* lunan Milletler Cemiyetidir. Bu saha ve halkm halis Türk olduğu tahakkuk etmiştir Mutlu bir gün: Dil Bayramı Esnaf cemiyetleri teftiş ediliyor l Dersim ve Tuncelinin ismi üzerinde tarihî ve ctimolojik tetkiklerin neticesi 2 lıktan son derece mustarib olduğu Türk tarihi mazbutatına göre için Helâgunun cepheden ve Eyyubilerden Sultan Eşrefin arkadan vuku bulan taar ruzu üzerine ordusu büsbütün dağılmış ve kendisi de şehid düşmüştür. Ordusunun bakiyesi, Sultan babalannın mukad des nâşını düşman ordusuna çiğnetmemek için perakende bir halde dağlık araziye iltica etmiş ve Sultanbaba dağı (Tiizuk) zirvesine defnetmişlerdir. Bu dağ halen bütün Dersimlilerin Sultanbabasıdır ve umumun ziyaretgâhıdır. Bu perakende akının yolu Bingöl eteklerinden başhyarak Varto, Hunüs, Plümer, Kigi, Nâzımiye ve Mazkird istikametlerini takıb ve Dersimin tahassungâh olmak istidadındaki dağlık muhitine dağılmıştır. Harzi milerin bakiyettüssüyufu olan ve bugünfcü adlarile, yaşayışlarile Harzimiliğin hu susiyetlerini sıkısıkıya muhafaza edeı., süren, Haydaran, Hormun Balaban, Çerek, Lolan, Bahtiyar, îzoğlu, Şadili, Hiran = Kıran, Sisanlar, Maskân (Şahveliler), (Yusuvan), (DemanToman), (Aryan Arililer), Çıban, hâlen an'anelerini yaşatmakta bulunmuşlardır. Am^dlerin hususiyetine malik türkçe karakter leri hemen bir fikir verebileceği için çok mühimdir. Buçün bütün memlekette Şoförler cemiyetinde dil inkılâbımız tezahü yolsuzluklar tesbit edildi ratla kutlulanacak Yapılan ihbar üzerine Behediye mü Bundan dört sene evvel başlıyan Türk dili inkılâbı, Dâhi Şefin her sahada muvaffakiyetle neticelendirdiği inkılâblar içinde kültür ve medeniyet âlemimiz ıçm en mühimlerinden biri olarak mütemadî bir inkisaf halinde devam etmektedir. Kendi sahasında, çok ciddî ve müte madî bir sây ile mevcud müşkülâtı iktiham eden ve Türk milletini öz diline kavuşturmak gibi mukaddes bir gayeyi istihdaf eyliyen dij inkılâbımız, bir çokları için imkânsız gibi görülen kısa bir za * manda, beynelmilel ilim âleminin de alâka ve takdirini celbeden muvaffakiyetli semereler vermiştir. Bu dört sene zarfında, Atatürkün yüksek nezaretlerinde Türk dili üzerinde birçok araştırmalar yapılmış, tezler ha zırlanmış, eserler neşredilmiştir. Bu arada üç defa Dil Kurultayı toplanarak dil inkılâbı etrafında hazırlanan mevzu ları tetkik etmiş, dilimizin ıslahı yolunda mühim kararlar vermiştir. Geçenlerde toplanan Üçüncü Dil Kurultayında ise, yalnız bize değil, dünya dil âlemine de müsbet ilim vadisinde yeni ve çok mühim bir mevzu veren Güneş Dil teorisile meşgul olunmuş ve buna dair hazırlanmış olan mühim tezler tetkik edilmiştir. Bu kongrenin bir hususiyeti de, dün yaca maruf on beş dil aliminin iştirak e* derek dil inkılâbımızla, Güneş Dil teorısine aid nazariyeler üzerinde münakaşa ve müzakerelere iştirak etmiş olmalandır. Bu alimler, hemen müttehiden dil inkı lâbımızdan ve Güneş Dil teorisinin feyizli ve müsbet faydalarından takdirle bahsetmişlerdr. Eimmei esnaaşerin on ikincisi olan Muhammed Mehdi, imametin emanatı Horasanın Yesev köyünde oturan Muhummed hanefi sülâlesine intikal etmiş olduğundan bütün taraftaranile Mü'ukü tavaif himayesinde ve Horasanda îmam Rızanın türbesinde ayin icrasına başlamışlar. Abbas saltanatının sonlanna doğru Horasanda çıkan îmam Hüseyin sülâlesinden Hacı Bektaş Veliye (Türk olan ve Kırşehirde metfun bulunan Hacı Bektaş) şeyhlik tevdi edildikten sonra Cengiz Han Harzimilere taarruza başla mıştır. Anadoluda saltanat ve hükumet süren Selçukilerin himayesine sığman Harzimiler, Selçukilerin son derece il tifat ve tevkirine mazhar olmuşlar ve bu meyanda Hacı Bektaş Veliye Kırşehir dahilinde tekke ve saire vermişlerdir. Ahmed Yesevinin torunu olan ikinci şeyh Ahmed de son Selçuki hükümdan olan Sultan Alâeddinin kızkardeşi Gevher Sultanla evlenerek Malatya sancağı da hilinde ve Şeyh Ahmedin Gevher Sultandan doğan ve Şeyh Hasan diye adlanan oğluna izafeten Şeyh Hasan isimli kariye ile civanna yerleşmişlerdir. Abbasilerin saltanatı sonlanna doğru Harzim Şahtan Mehmed Şah za • manında Cengiz Hanla akdedilen mua hedeye aldırmıyan Moğol Tatarlar bütün Harzim diyannı istilâ edince yeis içinde Mehmed Şah Hazer denizinde küçük bir adaya sığınmıştır. Yüksek izzetinefse malik olan Mehmed Şah kısa zamanda ve teessür içinde vefat edince meydana çıkan oğlu Celâleddin Har zimşah bir ordu tensik ederek Tatar ları birkaç defa inhizama uğratmışsa da ardı kesilmiyen Tatar akınlarına taham mül edememekle beraber Halifeden ve Müluk Tavaifinden hiçbirinin imdadını •>temin edememiş ve üste de ihanetlerine uğramışhr. Bunun üzerine Celâfeddin Harzimşah bakiyettüssüyufile memle keti terkederek Tebrize çekilmeğe başlamıştır. Tebriz hâkimesile evlenen Celâleddin yeniden bir ordu kurmuş, ve simalden gelen akına karşı mukabele etrvi'tir. Bu mukavemet bir sene kadar devam edebilmiş ve Van gölü kenarında Ahlata kadar çekilerek o kışı o havalide geçir miştir. îlkbaharda tekrar Helâgunun taarruzuna uğramıştır. Ahlattan Bir.'ö! yaylası eteklerinden ve çete harbini kabul etmiyerek bir dağ boğazına kadar ricat etmiştir. O sırada uğradığı hasta ŞEHİR ÎŞLERİ Su yollarmdaki tamîrat Taksim sularının ana galerisi tamir edileceğinden önümüzdeki pazartesi ve salı günleri şehre bu sulardan verilemiyecektir. Şehir yollarının tamiri Erenköy, îçerenköy, Kurbalıdere ve Kayısdağı yollarının tamirine başlanmıştır. Belediye, aynca, Şişhane karakolu ile Galata kulesi arasındaki yola da bu sene parke dösemeği kararlaştırmış ve bugünden itibaren bu işe baslanmıstır. Aslanuşağı, Koçuşağı, Kalanlar, Baluşağı bu cümleden ve meselâ Lâçinuşağı dediğimiz bir kadile vardır ki bu kabüenin ecdadı olan Lâçin Mısırda mühim roller oynamış bir tarih yapmış olan bir Türk kumandandır. Bundan başka her Dersimlinin taptığı birçok ulular («ulu» onların tabirile) meyanında bugün halen Tüzük diye meşhur olan ve halk tarafmdan Sultanbaba denmekle ve bu iki isimle yadolunan büvük ve mürtefi Hayderan ve Abbasuşağı arasında mevcud olan bu dağ bize en büyük hakikatlerin anahtarlanndan birini vermis bulunmaktadır. Yerliler bugün bile bu dağ zirvesinde metfun olan Sultanbabanın lcendilerine ecdad olduğunu bilir ve söylerler. H o z v tm Karacaköy üstündeki büyük dağın tepesinde ebedî uykusuna varan tarihî türbesile San Saltuk ta bu ulu erlerden biridir. Nazımiyenin Kalmam adh Türkköy üstündeki Büyük dağın tepesinde metfun olan Düzgünbaba da gene bu ululardan biridir. Daha buna mümasil yüzlerce Türk basbuğu Dersim dağlarına serpilmiş ve adlarile, sanlarile; halk hafızasmda yaşıyan tercümeihallerile bugüne kadar kendilerini unutturmamıslardır. Şehidliğe sahib çıkanlar Dört kişi, Belediyeye müracaat ederek Edirnekapıdaki Şehidliğe tasarruf iddaisında bulunmuştu. Bu taleb Belediyece reddedildiği için mesele mahkemeye intikal etmiştir. Mahkemenin verdiği karar üzerine dün mahallen bir keşif yapılmıstır. Bayram programı Bugün ise ilk Türk Dili Kurultayının acıldığı günün 4 üncü yıldönümüdür. Bu mutlu gün Türk Dili Kurultayı azaları, Halkevleri, gazeteler ve yurdun bütün dil severleri ve nihayet bütün Türk milleti tarafından büyük tezahüratla kutlulanacaktır. * " Şehrimizde kutlulama merasimine saat 18 de başlanacaktır. Ankara ve îstan >ul radyoları birleştirilecek ve Ankarada Türk Dili Kurumu adına bir söylev verilecektir. Bu söylev bütün Halkevleri tarafmdan radyo ile halka dinletilecektir. Halkevlerinde Ankaradan verilecek bu konferanstan evvel veya sonra olmak üzere öz türkçe olarak şiirler okunacak, konferanslar verilecek, bu arada teza ürat yapılacaktır. Halkevlerinde kutlulama merasiminde okunan bütün şiirler ve konferansların birer kopyesi Türk Dili Kurumu genel sekreterliğine gönderilecektir. Belediyede münhallere yapılacak tayinler Belediyenin 936 senesi bütçesî gelmiş olmakla beraber barem cetveli henüz gönderilmemistir. Bu sebebden dolayı, Belediyedeki münhallere kimse tayin edilememektedir. Dahiliye Vekâleti Belediye erkânının sicillerini istediğinden tayinlerin gecikmesinde bu sebeb de âmil olmaktadır. Maamafih, Vekâlet siciller üzerindeki tetkikatını ikmal ettiği için gerek barem cetveli, gerekse münhallere tayin edilenlerin isimleri ay başına kadar Belediyeye tebliğ edilpcektir. MÜTEFERRÎK Tüneldeki arıza Dün sabah saat 8,15 te iki trenden biri Beyoğlu cihetine vardığı zaman makinistin şiddetli bir manevrası sebebile emniyet frenlerinin işlemesi üzerine tünel servisi bir saat durmuştur. Filhakika, pek kuvvetli ve müessir bir tarzda işlediği bir defa daha sabit olan bu frenlerin cözülebilmesi icin oldukca uzun bir zamana ihtivac hâsıl olmuştur. Çözülme amelivesi bittikten sonra tünel arabaları eskisi gibi işlemeğe devam etmiştir. İzmir, panayırdan iki milyon lira kazandı îstanbul Halkevindeki merasim Şehremini, Eminönü ve Beyoğlu Halkevlerinde kutlulama programı şu suretle esbit edilmiştir: Eminönü Halkevinde Ankaradan verilecek konferans dinlendikten sonra Istiklâl marşı onu takiben Kurultay marşı çalınacaktır. Kurultay marşından sonra Eminönü Halkevi tarih, dil ve edebiyat komitesi azasından doçent Sabri Esad arafından bir nutuk söylenecek müteakıben de Halkevinin yeni teşkil ettiği 32 kişilik koro heyeti tarafından bir konser verilecektir. Gece saat 20,30 da da Alayköşkünde Evin temsil şubesi tarafından îstiklâl piyesi oynanacak ve bir monoloğ söyleecektir. Beyoğlu Halkevinin îstiklâl cadde sinde Nuruziya sokağında yeni binasında da saat 21 de merasim yapılacaktır. Merasim programı: 1 îstiklâl marşı. 2 Hıfzı Tevfik Gönensoy tara * ından Türk dilinin ilerleyişi hakkında ;onferans. 3 Temsil: (Yanhşlıklar serisi) vodvil 2 perde olmak üzere tertib edil miştir. Şehremini Halkevindeki merasime saat 18 de başlanacaktır. Burada da ls tiklâl marşı çalınacak, konferans verilecek, serbest kürside hitabeler irad edileek, millî rakıslar oynanacak, şarkılar söylenecek ve temsiller verilecektir. ADÜYEDE Kelle İbrahimi dövenlerin muhakemesî Üsküdar ceza mahkemesinde bakıl * makta olan şayanı dikkat bir dayak davasına dün de devam edilerek bazı şa hidler dinlenmıştir. îddia edıldiğine göre lâdise şudur: Beykoz spor kulübü umumî kaptanı Kelle İbrahimle arkadaşı Şehab; Paşabahçede oturan Kanitenin kızma tasal lut etti, diye bir şayia çıkarılmış. Bun dan müteessir olan Kanitenin kardeşi Enver birgün Paşabahçede tesadüf eylediği ve esasen ötedenberi arkadaşı ol duğu Kelle îbrahimi bir desise ile kö yün tepesinde; etrafı boş bir eve davet tmiş. İbrahim kapıdan içeri girer gir mez evvelden evde saklanan Ali, Ha san, Cemil ve Mustafa ile birlikte En ver İbrahimin üzerine hücum etmişler. Tavana bağladıkları bir çengele İbra himi kollanndan asarak bayıltıncıya kadar dövmüşler. Dün, Ragıb, Turgud ve Mehmed isimlerinde üç şahid dinlenmiştir. Bunlar vak'ayı bilmediklerini, fakat İbrahimin döğüldüğünü işittiklerini, kafasmda ve gözlerindeki yara ve bereleri de gördük" lerini söylemişlerdir. Daha başka şahidlerin çağırılması İÇİP muhakeme talik olunmuştur. fettişlerile Ticaret Odası murakıblan Terziler ve Marangozlar cemiyetinde hesablan teftişe başlamışlardır. Şimdiye kadar alman neticeye göre bu cemiyetler hesabatında bir uygunsuzluk görülmemiştir. Diğer taraftan, yapılan ihbann şümulüne binaen murakıb ve müfettişler diğer esnaf cemiyet ve teşekküllerinde de tefMilletler Cemiyeti Habeşistana karşî tişlere girismişlerdir. Bu arada Otomo • İtalyanın aşikâr bir surette taarruza hazır* bilciler ve Şoförler cemiyetinin son dolanmağa başladığmdanberi vaki olan mükuz senelik defterleri gözden geçirilmişracaat ve ihtarlara rağmen harbin önüne tir. geçemedi ve harb çıktıktan sonra da d u r Belediye müfettişlerinden Osman ve duramadı. Bu işlerde Fransanm îtalyayi Memduhla Ticaret Odası Esnaf bürokendisinden uzaklaştırmamak istemesi gisu memurlarından Nejadın teşkil ettik bi siyasî bir düsünce büyük âmil olmuşleri murakabe heyeti bu teftişler meyatur. Neticede Milletler Cemiyeti emri nında usule aykın bazı isleri tesbit et vakii filen kabul etmek ve îtalyanın ilmişlerdır. Yirmi gündenberi devam edehakını tanımamak suretinde nazarî olagelmekte olan bu teftişler birkaç güne rak muhalefette bulunmakla iktifaya kadar neticelenecektir. mecbur olmuştu. Bu netice bütün dün Dün, bu hususta kendisini gören bir yanın nazarında Milletler Cemiyetinin muharririmize Şoförler cemiyeti reisi şeref ve itibarını düşürmüştür. Bu vazi Ahmed demiştir ki: yet karşısmda Milletler Cemiyetinin ıs« Biz cemiyetimizi yükseltmek ve lahı fikri doğmuştu. Fakat Milletler Cearkadaşlarımıza faydalı bir hale getir miyetinin eski nüfuz ve tesirini tekrar mek için elimizden geldiği kadar çalışı kazanması artık umulmuyor. yoruz. Bunun içindir ki, zaten faal azası Divanı Adalet ise şimdiye kadar mün* pek mahdud olan ve senelik varidatı 4000 lirayı bulmıyan bir teşekkülün pa ferid devletler arasında hayatî menfa rasınm gelişigüzel sarfına tahammül e atlere taalluk eden birçok büyük mesedemiyoruz. Meselâ müteferrika hane eleri adilâne ve sırf hukuka istinad eden sinde 1040 lira yazılıdır. Bu ne bolke hükümlerle halletmiştir. Meselâ Gro enland arazisinin tasarrufu hakkında Daseden harcayıştır böyle? nimarka ile Norveç arasındaki ihtilâf ta 935 senesi teşrinievvelinde cemiyet rebu suretle bertaraf edilmişti. Yalnız isi seçildiğim vakit, ilk olarak evvelce 1930 senesinde Avusturya Başvekili şüphelendiğim cemiyet hesablarının tetSchober ile Almanya Başvekili arasın kikini düşündüm. Gördüm ki 9 senedenda akdolunan ticaret mukavelesi Avusberi cemiyet kâtibi bulunan Necati ile turyanm Almanyaya iltihakı sayılarak geçen heyeti idarenin bir takım aykın îtalyanın itiraz ve zoru ile meselenin Dihareketleri vardır. Zaten 934 senesinde vanı Adalete gelmesi üzerine verilen hücemiyet ikinci reisi seçildiğim vakit mesküm adilâne sayılmamış ve divanı teşkil lekî işlerimle riyaset umurunu telif ede;den hâkimerden bazılarının mensub bumiyeceğimi ileri sürerek bu vaziyetimi undukları milletlerin siyasî menfaatlerini kabul etmemişlerdi. îşte ben, o vakittengözettikleri yolunda umumî bir kanaat beri, sabık idare heyetinin işlerinden hasıl olmuştu. şüphelenmiştim. Şimdi ise bu şüphemde 'Bu rıükilm Divanı Adalete karşt iti "* yanılmadığımi( maalesef, görmekteyim. Heyeti idaremiz eski idare heyeti madı sarsmıştı. Habeş murahhaslannın hakkında ikamei dava kararı vermiştir. Habeşistatım payıtahtı ve bir kısmı îtal* Müfettişler işini bitirir bitirmez bu yol anların işgali üzerine müstakil bir devsuzluklar çıkmadan önce istifa eden Ne leti temsil edip edemiyecekleri meselesi cati ile arkadaslannı Müddeiumumiliğe de Divanı Adalette muhakeme edildiği vereceğımız tabııdır.» zaman mutlaka hâkimler siyasî düşüncelerden, Almanya Avusturya ticaret ÜNİVERSÎTEDE muahedesi ihtilâfmda görüldüğü veçhile kurtulamıyacaklardı. Neticede bu bita Yeni ecnebi profesörler Üniversitenin muhtelif fakültelerinde af beynelmilel mahkemeye de Milletler ulunan ve müddetleri bittiği halde mu lemiyeti gibi tarafgirlik yapan ve siyasî kaveleleri temdid edilmiyen ecnebi pro ;meller< alet olan bir müessese nazarile fesörler yerine başka profesörler getiril >akılacaktı. Milletler Cemiyeti büyük meclisi ve mesine karar verilmişti. iomisyonu Divanı Adaleti tehlikeye düEdebiyat Fakültesi romanoloı'i profesörü Şpisterin yerine Almanyadan profe sürmemek gibi dikkate şayan basiret gössör Avarbanın, Fen Fakültesi ı'eoloji erdi ve bu hareketile Habeş murahhas • profesörlüğüne de îsviçreden profesör arının hakikaten meşru bir devleti tem Parsjasın getirtilmesi takarrür etmiştir. i! edip etmedikleri işi dahi sürünceme Bunlardan profesör Avarba gelmistir. den kurtuldu. Habeş murahhaslarınm Pareias ta birkaç güne kadar gelecektir. tam salâhiyeti haiz bulundukları ve bu Tedrisat ay başında başlıyor devreye iştirak edebilecekleri yolunda büyük meclisin verdiği kararla her türlü Üniversitenin muhtelif fakültelerinde tereddüd ve tezebzüb ortadan kalkmıştır. yapılmakta olan ikmal imtihanlan çar Fakat bu karar îtalyanın bu devTeye samba günü aksamına kadar ikmal ediiştirak etmemesine sebebiyet vermekte ve lecektir. Tesrinievvelin birinden itibaren hatta Milletler Cemiyetinden büsbütün yeni sene tedrisatına baslanacaktır. ıkması ihtimaline yol açmaktadır. Kimya enstitüsünün plânı İzmir panayırının gece ve gündüz manzarasından iki görünüş îzmir (Hususî) Altıncı arsıulusal fuar intibaları hakkmda dün Belediye reisi doktor Behçet Salihle konuştum. bana dedi ki: « Sevgili Başbakanımızın uğurlu elile açılmış bulunan fuarımız, dün ak şam kapanmış bulunuyor. Çok kısa zamanda hazırlanan fuardan bu yıl umdugumuz güzel neticeleri aldık. Fuarın geçen üç yıl içinde vardığı neticelerle bu yılın neticelerini mukayese edersek menr nun olabiliriz. Meselâ üç yıllık neticenin vasatisi ile bu yılı karşılaştıralım: Bu üç yılın vasatisinde saha miktarı 266,000 metro murabbaı iken 60 bine çıkmıştır. Fuan gezenlerin sayısı 279,150 den 361,527 ye, iştirak eden yerli firmalann da sayısı 143 ten 410 a, millî müesseseler 29 dan 46 ya, ecnebi müesseseler 31 den 41 e çıkmıştır. 935 te 2,840 ecnebi gelmişti. Bu yılm rakamı 3,210 dur. Ziyaretçilerin şehrimizde bıraktıklan para 2 milyon lirayı geçmektedir. Fuar yeni ve daimî yerinde acele hazırlanmıştır. Fakat büyüklerimizin ve ziyaretçilerin memnuniyetini mucib olmuştur. Arayerdeki ufaktefek kusurlan mızı ortadan kaldıracağız. Başta sayin Valimizle komitenin ziyaretçilerin istirahatleri için aldıkları ter tibat müsbet netiveler vermiştir. Yalnız îzmir ve Ege değil, bütün yurdda büyük turistik bir hareket uyandıran fuarın her yıl artan bir rağbet gör mesinde, Demir ve Denizyollannm yaptıkları şayanı şükran tenzilâtının da büyük hissesi vardır. Bu sayede fazla ziya ret imkânı kazanılmıştır. Fuar kapanmıştır. Fakat Kültürpark bundan böyle daimî olarak açık kala caktır. Kültürpark plânmda mevcud mües seselerin kurulmasına ve parkm ağaçlandınlmasına hararetle devam edeceğiz.» Üniversite Fen Fakültesi için, bütün asrî tesisatı cami olmak üzere bir Kimya Enstitüsü yapılmasına karar verilmistir. Fakülte, bu enstitü icin profesörlerin ayn ayn noktai nazarlarını sormustur. Proesorlerin gösterdikleri lüzumlar nazan dikkate almarak bina plânmın tanzimine baslanmıstır. Plân Güzel San'atlar Akademisi profesörlerinden Zimmerman arafından yapılmaktadır. DENİZ tSLERt Limanda vesait azlığı Limanda nakil vasıtalarınm azhğından mütevellid vaziyet etrafında dün sabah liman idaresile Türkofis müştereken tet kikat yapmışlardır. Bu tetkikat netice inde, Limanm yeni ısmarlıyacağı nakil vasıtaları elde edilmeden mevcud müşkülâtm kalkması imkânı görülememiştir. Maamafih liman idaresi yeniden birçok hususî nakil vasıtası kiralamıştır. Bunlarla darhğın kısmen önüne geçilecektir. Ankarada Dit Bayramt Ankara 25 (Telefonla) Dil bayramı bugün Ankaralılar tarafından tezahüratla tes'id edilecektir. Bu münasebetle Halkevinde bir top antı yapılacaktır. Toplantıda dil inkılâbımız üzerinde konferanslar verilecektir. Aynca bir müsamerc de tertib edilmijtir. Işinden çıkarılan ameleler Bazı ameleler, sanayi müfettişliğine eniden müracaat ederek patronlannın endilerini, iş kanununun vecibelerinden :urtarmak maksadile işten çıkardıklann* dan şikâyet etmişlerdir. Bunlardan biri 12 senedir ayni fabrikada çalışan bir ameledir. Sanayi müfettişliği bu şikâyetleri tetkik etmektedir. îtalya zecrî tedbirlerin kaldırılmasmî ve Akdenizde kendisine karşı tahşid olunan büyük İngiliz donanmasının geri alınmasını siyasî havanın açılmasına kâfı sayarak Milletler Cemiyetinde Habeş murahhaslannın bulunmasmı millî Ş«e fine taalluk eden bir mesele yapmamış olsaydı Habeş meselesinin bütün vaha metile tekrar canlanmasına sebeb olmı yacaktı. Habeş murahhaslannın iştirak hakkını müzakere eden büyük meclisin hazır bulunan 49 murahhasından tam otuz dokuzu İtalyanın aleyhinde rey vermiş, dört küçük devlet te lehde rey kulanmıştır. Altı devlet müstenkif kalmıştır. Bunardan îsviçre ebedî bitaraflığmı ve Portekiz müfrit bir faşist devleti olduğunu ve Bulgaristan İtalya ile sıhriyet ve dostluğunu ve Asyalı Siyam eski bitaraflık po'itikasından ayrılmamağı ve Amerikanın iki küçük hükumeti de faşistliğe teveccühünü düşünerek îtalyanın aleyhine de lehine de rey vermekten çekinmişlerdir. Lâkin kahir ekseriyet îtalyanın aleyhine ayaklanmıştır. Çünkü bunların çoğu Habeşistan örneği karşısında kendi mev cudiyetlerinin muhafazası kaygusuna düşmüşlerdir. Bu suretle hemen hiç yoktan Habeş meselesi tekrar dünya politikasını kanştırdı. Muharrem Feyzi TOGAY

Bu sayıdan diğer sayfalar: