26 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

26 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Eylftl 193ft Kahraman ordunun yeni idarecileri {Baştarafı l inci sahifede] CUMHURIYET Avusturya hâlâ Televizyon müsbet bizden ne îster? sahaya giriyor Cemjyeti Akvam salonundaki halı bir hâdise çıkarıyordu Cihazm iyi işlemesinde sinemanın büyük yardımı oldu edilmez. Meslek iffeti; doğrulukta ta [Baştarafı ı inci sahifede] din Üstündağ, erkân ve ümeradan mamlığı emreder. Mümkünün hududunu olabileceğini araştırmağa devam ediyor: birçok zevat hazır bulunmuştur. bilmek gerektir. İmkânlan ince seziş Genclik millî komitesinin 29 temmuz Merasime Istiklâl marşile başlanmış, hassasma sahıb olmak; vasıtanm kabilı1934 te vücude getirdiği «Association [Baştarafı 1 inci sahifede] pour les Etats Genereaıuc de la Jennesse» müteakıben diplomalar dağıtılmıştır. yetini iyi takdir etmek lâzımdır. Müm meti tarafından 1683 te Viyana önünde adh büyük teşkilâtm birinci hedefi, 16 ile Diplomalarını alan subaylar yerlerine künü elde etmek için muhali istemek Türk ordusunun ricatini gösteren büyük 30 yaş arasındaki genclere ne istedikleridoğru bir düstur değildir. İmkânm en geçince Harb Akademisi Kumandanı (Goblen) bir halı asılmıştı. ni sormaktır. Hem maddî ihtiyaclanm, Korgeneral Fuad Erden şu nutku söyle son haddini bilmeli; onu istemelidir. Bu goblenin üzerinde lâtince «Türkhem de sosyal temayüllerini ve dünya gö" Hayalsever olanlar tehlikelidirler. miştir: ler panik halinde kaçıyorlar» ibaresi de rüşlerini tayin edebilmeleri için kongreler « Harb Akademisinde çetin tahsiHareket veçheleri yazıh bulunuyordu. Hariciye Vekilimiz toplanmıştır. linizi bitirip kurmay stajına lâyık olarak Komutanlarınıza karşı takt ve saygı hemen Milletler Cemiyeti Kâtibi UmuBu teşkilâtın başında bulunanlardan diploma aldınız. Deniz Harb Akademi göstereceksiniz. Mütevazı olacaksınız. mısini görerek bu halınm derhal salon M. Galtier Walterin delaletile şimdiye sinin yedi sınıfı; kara Harb Akademisinin Bilgiçlik taslamıyacaksınız. Hükümleri dan at^masını, aksi takdirde Türk heyekadar ortaya atılan fikirleri biraz anlaon sekiz sınıfı; Yüksek Levazım okulu nizde daima kendinizi komutanm mes'u tınin ciddî bir karar vermek mecburiyemak imkânını bulabildim. Teşkilâtın unun dokuz sınıfı diploma almıştır. Si liyetli yerine koyup öyle düşünmelisiniz. tinde kalacağını söylemiştir. Kâtibi U mumî kâtibi Jeanne Canudonun tesbit zinle deniz kurmay subaylanmız 24, İrade kuvvetinizi; nefis hakimiyetınizi; muminin emri üzerine bu goblen hemen ettıği neticeye göre Fransız gencliğinin Harb Akademisinden çıkanlar 526, takatinizi terbiye ediniz. Kendine kar konsey salonundan alınmış ve müessif yüzde altmıştan fazlası hiçbir muayyen Yüksek Levazım okulundan çıkanlar da şı hâkim olan başkalarına da hâkim ola bir hâdisenin bu suretle önü ahnmıştır. kanaat ve temayüle iştirak etmek istemi139 oluyor. Ordu; Harb Akademisinbilir. Hizmet içinde ve dışında; bütün C U M H U R I Y E T Orta devir yor. «Etats Genereaıuc de la Jeunesse» in den diploma alan subaylanna güvenebi subaylara örnek olmalısınız. Kurmay su denberi ancak şu ve bu millet tarafın lir. umumî murahhası Armand Fora diyor baym şiarlan vardır. Gölgede kalmasmı dan müdafaa edilmek suretile Yirminci Londrada bir kadıtı; son sistem bir makine ki: «Biz her muhitin genclerini tanıyoHarb Akademisi süel güzidelere sağ bilmek; göründüğünden fazla olmak; işi asra kadar yetişen ve Büyük Harbden ile Berlin Olimpiyadlanm takib ediyor ruz ve kani bulunuyoruz ki arkadaşlanlam kültür; salim düşünüş kudreti; en şahsın üstünde tutmak. Bu son noktaya sonra Nasraddin Hocanın kuşuna dön Pariste açılan T. S. F. salonu, bir se mızın en aşağı % 80 i siyasî grupların zor durumlarda doğruyu bulmak kudre dikkatinizi celbederim. Kurmay subay bü dürülen şu biçare Avusturyanm hâlâ nedenberi, televizyon sahasında vücude dışındadırlar ve öyle kalmak istiyorlar.» ti; değişen her durum karşısında çabuk tün düşüncelerinde; takrirlerinde; teklif Türkiyeden ve Türk milletinden alıp Ve ilâve ediyor: getirilen inkâr kabul etmez terakkileri ve yeni karar vermek kudreti vermekle lerinde gayrişahsî; gayrihissî olmalı; veremedıği nedir, bilmiyoruz. Daha dün meydana koymuştur. Bu terakkiler, başmemleketin selâmetine hizmet etmiştir. maslahata müteallik şeyleri; şahsa mü Galiçyada onun hududlarını müdafaa i« Politika fikirlerine, mücadelele Ufuklara emniyetle bakan gözler lıca, Amerikada çalışan, aslan Rus Kurmay mektebinin hizmetleri teallik şeylerin; hislerin üstünde tutma çin ölen Türk şehidlerinin hatırasından rine ve oyunlarına alâka göstermek niyeZvvorykin nammda bir alimin icad et için ayaklandırılmıştır. Şüphesiz kahraSon yirmi beş yılm harblerindeki ordu lıd.r. tinde değildirler. Siyasî teşekküllere fikda sıkılmıyorsa kendisi için baştanaşağı tiği «multiplicateur electronique» sayesinmanca, fakat iktısadî, siyasî ve askerî komutanlarının hemen hepsi; kolordu Iltimas hiç yapmayınız. îltimas zu hicab dolu olan mazinin sıkletini bari de vücude gelmiştir. Bunun mahiyetini ren bağlı arkadaşlarla münakaşa etmek tahakküm esasına dayanan bu dinamiz komutanlarınm çoğu; tiimen komutanla lumden beterdir. hesablıyarak lüzumsuz Türk düşmanlı hulâsatan anlatmadan evvel, televizyo değil, onlara tesadüf etmek bile istemimin karşısında Fransız gencliği temkinli rının yarısından fazlası Kurmay mekteyorlar. Mahiyetleri itibarile kendilerine ğından vazgeçmelidir. nun menşeine kadar gitmek icab eder. Kurmay subayın kültürü mütenevvi oldurmak mecburiyetindedir, çünkü bütün binden çıktılar. Harb Akademisi yalnız yabancı olan siyasî meseleler üstünde fiUzun yıllar Viyana önlerinde ve Tumahdır. Çünkü vazifeniz ulusal faaliyet1886 senesinde, Nipkovv, bir resmin bu milletlerin hayat zembereklerini gebüyük komutanlann fikir terbiyesine hizkir söylemekten çekiniyorlar. Bu onlann lerin hemen hepsine şamildir. Mesleğiniz na boylarında Avusturyaya taklak at muhtelif noktalarmı sıra ile uzağa nak ren kuvvet, ancak beşerî hürriyetin feda met etmekle iftihar etmez. Komutanlann tıran Türk kanmın necabetini bütün dün letmek usulünü bulmuştu. Ondan sonra haklarıdır. Pek çok genc muharrir, şair, güzel ve çok cephelidir. Fakat bütün edilmesi pahasına ele geçiyor. en kıymetli yardımcılan olan kurmay suartist, filozof, yalnız politika hududunun bunlar da zaferin esrarını aydınlatmak ya çok iyi bılir ve en nihayet ricat ma 1907 de, Boris Rozing, electronique usu« Medeniyeti vücude getiren ölmez baylarını yetiştirmekle öğünür. Hem çok dışındaki kültür meseleleri üstünde çalışr için kâfi değil. Klavzeviç demiştir ki: hiyetinde dahi olsa o hâdiselerin başka lünü icad etti. Daha sonra 1922 de Bakıymetler, bize insanın mukaddes olduğuçalışkan, zeki teşebbüslü, hem manevî yor. Gene pek çok genc teknisiyen iktı«En doğru fikir ve telâkkilerle en mü manada bizce kutlulanacak birer za ird ve Fransız profesör Holwek bu işle itaate hürmetkâr, komutanlarına ve kıtafer teşkil ettiğini de takdir eder. Gene meşgul oldularsa da, mesaileri maalesef sadî meseleleri ilim metodunun bitarafhğı nu telkin eden dinî duyguların eseridir. kemmel bir kurmay ve en mükemmel bir ata sadık Türk kurmay subaylan, bütün ve sağlamhğı içinde tetkik ediyor. Mese Bugün insanda bu imanı yenilemek hareordu gene zafer temin etmez. Eğer dâhi Türk kanının necabetidir ki bizi bu ve neticelenemedi. harblerde âmir ve komutanm fedakâr ve lelerin yalnız içtimaî cephesine alâka gös keti ancak Fransız gencliğinden doğabunun gibi nice hatıralan anmağa bile bir başkumandan olmazsa.» Televizyonun tahakkukunu temin e anonim hadimleri olmağı bilmişlerdir. Bir teren, gencliğin umumî sıhhatine, sporla caktır. Lâiklaşmış hıristiyanlık demek otenezzül ettirmemektedir. den Hallwachs tarafından keşfedilen Büyük Harbde Alman ordusu gibi. lan «humanisme», biz genc Franstzlar çoğu ya kurmay ödevlerinde; yahud fiYirminci asnn Avrupa manzumesin foto elektrik hüceyreleri olmuştur. Bunun ra, izciliğe ve bilhassa kültüre ehemmiyet Burada Harb Akademisinin ve kur de hikmeti vücudü aşağı yukarı devletlen kıt'a başlarında fedakârlık borclarmı veren birçok genclerde de ayni hali görü için, millî esastır. Bu fikir, Seltlerin ferd esası, madenlerin, ziyanın tesiri altında haysiyetine mistik bir tarzda iman ettiklekanlarile ödemişlerdir. Türk kurmayınm mayın sahası dışında bir mevzua doku ler beyninde bir arakapısı olmak derekeyoruz.» müsbet bir anod nuyorum. Evet «deha» çalışmadır. Fakat sine düşen Avusturyacığın bu çocuklu * neşrettiği elektronları ri devrelere kadar çıkar. Rönesans, ferdadı; geçen asrın ve yirmi asnn Türk Bu teşkilât, devletle de çalışmalannı vasıtasile cezbederek ziya miktarile müciliğin güzel bir tuğyanıdır. Onyedinci aharb tarihinde solmıyan harflerle yazılı «çahşma» dan daha fazla bir şeydir de. ğunu; Cemiyeti Akvam gibi milletlerin tenasib bir cereyan elde etmektir. îşte birleştirerek 18 temmuz 1934 ten itibaren Fakat sevkülceyş deha da harbin mes'u kardeşçe saf tutacaklan farzolunan bir sırda Fransız ümanizmi Avrupaya ve dır. bir ışık huzmesini electronique bir cere her hafta, çarşamba günleri saat 18 le dane sevk ve idaresine kâfi gelmez; eğer yere kadar götürmesi nekadar manasız dünyaya yayıldı, büyük klâsiklerimiz çok yana kalbetmenin usulü budur. Foto 18,30 arasında Paris radyosu millî istasIstikamet noktaları büyük bir siyasî baş olmazsa. Zira harbe ve gülünc bir hareketse, Cemiyet idareciokundu. Onsekizinci, yani Michelet'nin elektrik hüceyrenin hassasiyeti nekadar yonunda bir genclik saati tesis etmiştir. Siz harbi sevk ve idare edecek güzide askerler karar vermez. Askerler harbi lerinin bu cür'etkârlığı Türk Hariciye az olursa o nisbette fazla ziyaya ihtiyac Orada içtimaî, siyasî, edebî, spora, hıriz dediği gibi büyük asırda, Fransız zekâsmıfa giriyorsunuz. Sizin için emel; yapar. Harbe karar veren; harb için en Vekili gelinciye kadar görmemeleri veya gösterir. Onun bu hassasiyetini artırmak me ve her mevzua dair bizzat gencler ta smın abidesi ansiklopedi hareketi bütün kurmay mektebinden çıkan büyük komu müsaid şartları hazırlıyan; harb hedef görmemizlikten gelmeleri de o derece imkânı senelerce bulunamamıştır. Pozitif rafından konferanslar veriliyor; genclerin asn besledi ve ihtilâli hazırladı. O zaman tanlara, Mareşala; İsmet İnönüne lâyık lerini tayin eden; başkomutana vazife veesefe lâyıktır. < bir plâk üstüne isabet eden bir elektronun, şürleri, hikâyeleri ve her türlü san'at, herkes ışık aramak için Parise geliyordu. olmaktır. Hizmetleri ve liyakatlerile ren; harbi idare eden; siyasettir. Hazer«Genc ve büyük, hepimiz an'aneyi debirçok elektronlar fışkırttığı malumdur. fikir mahsulleri okunuyor. Bütün kabine mesleğin zirvelerine yükselen; muharebe de; ordu, donanma ve havanm dayanvam ettirmeliyiz. İnsanlığm yeni bir dev" Işte Zvvorykin önce bir mahzur sanı azaları, birçok müsteşarlar, umum müleri, harb tarihini süsliyen büyük komu dığı plâtformu hazırlıyan da siyasettir. lan bu hâdiseden istifade etmeği düşün dürler bu teşkilâtın muzahir azalandır resine giriyoruz. Modern dünya kenditanlanmız. Ordunun vicdanı; sevk ve i Büyük Harbde merkezî devletlerin dusinde daha hür ve daha beşerî bir cemimüş ve elektronları müteaddid plâklara lar. dare (doktrine) lerimizin ilham kaynağı rumu bu hakikatin menfi misalidir. Türk yetin tohumlannı taşıyor. Tarihten evaksettirerek her defasında elektron adeGencliğe aid her mesele arasında, işolan; kurmay fazilet ve vasıflarının şa îstiklâl Harbi bu hakikatlerin muazzam dini artırmak esası dahilinde işe girişmiş sizlikle de uğraşılıyor. Umumî murahhas velki zamanlardanbcri insanlık en bühıslanmışı olan Mareşal. Kurmay subay, örneğidir. Zabıtai Belediye talimatnamesine göyük tehlikeyi geçiriyor. Böcek cemiyetletir. dedi ki: komutan, muzaffer serdar; muzaffer dipre, halkın tramvaylara binip inmelerine Mucize, Türk milletinln 1933 te Baird, Derby yanşları müna« Gencler arasında işsizliğin dere rinin talihinden kaçan, hür insanlardan lomat; hükumet reisi; sivil ve süel vasıfmâni teşkil etmemeleri için bütün motörlü mürekkeb bir medeniyet istiyoruz.» Atatürkü buluşudur! ları kemalin ayni derecesinde olan; kara nakil vasıtalarının tramvay durak sebetile bir televizyon tecrübesine teşeb cesi hakkmda esaslı bir istatistike malik Bu sözlerin Fransız gencliğini temsil Türk milleti; mukadderat, onu yere yerlerinde durmamalan, ayni zamanda büs etmişti. Bu defa da, Almanyada, O değiliz. Umumî bir tahmine göre genc bütün tekâmül ve inkişafların sabit mihlimpiyad oyunlan münasebetile ayni tec işsizlerin dörtte biri 1 7 yaşla 24 arasmda nisbeti nedir? Ayni fikir merkezi etrafınserdiği zaman kendisini kurtaracak Ata durakta tramvaylar bulunduğ umüddetçe rakı îsmet înönü. rübe tatbik edildi. Fakat netice pek sö dır. Alman istatistiklerini tetkik ediyoruz da bağdaşarak elele vermiş, kanaatlerini İşte önünüzde açılan ufukta sizin is türk gibi bir evlâdını ihtiyat olarak kal oradan geçmemeleri icab etmektedir. nük oldu. Fakat sinema filmine muta ve bunların aynen bize de tatbikı müm teker teker birbirlerine çengelliyerek binde saklamıştı. İstiklâl Harbi mucize Halbuki, son zamanlarda bilhassa oto tikamet noktalarınız! vassıt vazifesi gördürülmek suretile bu kün olduğunu görüyoruz: 1520 yaşında müşterek imanlarım kopmaz ve kırılmaz değildir. Mucize Atatürktür. Mucize; mobillerin bu kayde riayet etmemekte olArkadaşlar; kurmaydan güzel san'at larihinin dönüm noktasında; Türk mil duklan ve bu hareketlerile halkın rahat neticenin biraz daha iyi olması temin e ve çalışmıya muktedir genclerin sayısı bir irade ile kilidlemiş, sımsıkı ve yekpare yoktur. Kurmay bütün san'atların en seydildi. Televizyonla gösterilmek istenilen 1928 den 1935 tarihine kadar gittikçe a bir yığın olmadığım bizzat itiraf eden letinin Atatürkü buluşudur. Atatürkten ça tramvaylardan inip binmelerine mâni yali; en san'atkâranesidir. Bütün varlısahne bir yandan filme ahnmakla bera zalmaktadır. 6,400,000 den 3,800,000 Fransız gencliği ne istiyor? başka bir adam; hatta belki Timur; hat olduklan görülmüştür. ğınızı bu mesleğe vererek ve onu bütün ber, bu filim hususî tertibat sayesinde kişiye düşmüştür. Bunun sebebi de Büta belki Cengiz Han; hatta belki Atillâ Yahud «neler istiyor? diye soralım; Belediye seyrüsefer şubesi gönderdiği banyodan geçirilerek telesinema cihazınenerjinizle severek muvaffak olacaksınız. yük Harbde doğumun azalmasıdır. Fa çünkü, ruhunda çarpışmasmı duyduğu îstiklâl mücadelesini başaramazdı. Ata bir tamimde, durak yerlerinde duran San'atımızm adı sevk ve idaredir. Sevk dan dolaşıp projeksiyon kamerasına a r kat 1935 ten sonra rakamlar tekrar yüktürk Büyük Harbin galiblerine karşı aç tramvaylar hareket etmeden otomobil, büyük tezadlar arasındaki şiddet nisbe ve idare; mantığın ezelî kanunlarına tazedilmekte ve bu suretle sahnenin filme selmeğe başlıyor.» tığı îstiklâl Savaşını idarî, siyasî ve sev kamyon ve motosiklet gibi motörlü nakil tinde genc olabilen bütün insanlar gibi, bidir. Ve san'atımızm esas vasfı iyi düçekilmesile televizyon ekranına aksetti külceyşî dehasile başararak ve görülme vasıtalarının oradan geçmemelerini, tramAyrıca kadınlara mahsus ta büyük bir Fransız gencliği de bu «neler» in içinrilmesi arasında on saniyelik bir zaman şünmektir. En karışık durumları bile doğmiş zafer kazanarak kurduğu haysiyetli vaym hareketini beklemelerini, aksi hakolu olan bu teşkilâtın gencler arasında deki ihtiras bolluğundan, birbirlerinin geçmektedir. ru, açık görüşle aydmlatmak; vak'ala devleti mütemadiyen yükseltiyor ve ya reket edenlerin ellerindeki ruhsatnameleki işsizlikle ve onlann sıhhati, kültürü, dikine giden zıd fikirlerin boğuşmasından rın kanşıklığına vuzuh serpmektir. İyi Telesinemanın televizyona faikiyeti, lancı mevzulan kaldırarak; manevî zin rin istirdad edileceğini bildirmiştir. sporu, eğlencesi gibi meselelerle uğraş hız alıyor. Fakat bu geniş ferdcilik, hüryapmak icin iyi düsünmelidir. Sevk ve filmin herhangi kuvvette ışığa tahammül cirleri kırarak Türk milletini ahrarane temak için sarfettiği cehdin tarihçesini bu riyet ve tereddüd sefaheti, içeride veya idare san'atı sun'îlik kabul etmez. Her edebilmesidir. Arada mutavassıt rol oyrakkilerle; büyük istikbale götürüyor. C7H~PARTISINDE raya sığdırmak imkânı yoktur. dışarıda millî selâmeti tehdid eden bir sun'î tedbir intikam alır. Düşünmeği öğnıyan filim bulunmadığı takdirde, bu Teşkilâtın umumî murahhası Armand tehlike zuhur edince, hiç değilse bir müdBaşı ilâhlara değen Atatürk bize en retmek Akademi tedrisatınm özüdür. kuvvette ışığın doğrudan doğruya artistHalkevlerinin teftişine yakındır; erkânıharb idi ve bizim Ulu Kurmay subay nasıl yetişir? lere tevcihi icab eder ki, bu da çok za Mora dünyaya ve Fransaya bakışlannın det için yerini genclik arasında müşterek başlandı büyük neticelerini şöyle hulâsa ediyor: bir iman ve iradeye bırakacaktır. Çünkü Kurmayın kıymeti cihan harbinde art Başbuğumuzdur. rarlı bir şeydir. Istanbul meb'uslanndan bir grup dün* « Her tarafta, hemen her tarafta ekseriya tehlike karşısında ferd, hususî Elli altı genc subay deniz, kara, hava tı ve hergün artıyor. Çünkü emir ve ko Ne de olsa, televizyon lâboratuardan den itibaren şehrimizde bulunan bütün mutanın vasıtaları gittikçe çoğalmakta kurmay stajına aynlırken; kalblerimizi, çıkmış, geniş surette tatbik sahasına gir ferd, devlete feda ediliyor. Her tarafta isteklerinden feragat ederek, cemiyetin Halkevlerini teftişe başlamıştır. Tef genclik, otoriteli teşekküllerle çerçevele sürü nizamma çağıran otoritesine teslim dır. Genc yaşmızda ağır mes'uliyetlerin vicdanlanmızı, ideallerimizi sevgili Başmiş bulunmaktadır. tiş işine Eminönü Halkevinde başlan buğumuza tevcih ediyoruz.» nerek cihanşümul bir davanın tahakkuku olur. yükünü üzerinize alacak ve lezzetini taŞimdi henilmesi icab eden bazı güçmıştır. dacaksınız. Mukadderat saati çaldığı zaKomutan Fuad Erdenin çok alkışla lükler kalmıştır ki, onlar da, sahneyi, araEminönü Halkevi idare heyeti azalan man milletlerinin kaderini idare ve hal nan bu nutkundan sonra mızıka İstiklâl dün saat 18 de fevkalâde bir toplantı sından ziya hüzmeleri geçmeü suretile letmeğe davet edilecek adamlar; uzun marşını söylemiş; davetliler hazırlanan yapmışlardır. Bu toplantıya meb'usla ekrane aksettirecek olan diskin 240 çizsulh yıllarında sessiz çalışarak yetişirler. büfede izaz edildikten sonra da İstik rımızdan bir kısmı iştirak etmiş ve heyeti giye kadar yükseltilmesi lüzumu, diğeri Çünkü kurmay subay yalnız Harb Aka lâl Harbine aid bir filim gösterilmiştir. idare azalarile ayn ayrı görüşmüşlerdır. de en kısa dalgalarla çalışabilmenin te demisinin mahdud çerçevesi içinde yetişmini.üçüncüsü de alıcı ekranın 2 0 x 1 0 Yeni kurmay subaylar mez. Akademide öğrendikleriniz size dan ibaret eb'adınm genişletilmesidir. Bürhaneddin Alpkan, piyade teğmen CeBu sene Harb Akademisinden çıkan mal Akbay, piyade teğmen Hidayet Arkun. kılavuzdur. Sizi müstakil ve serbest ça Evlerimizde oturduğumuz yerde tiyatkurmay subaylar şunlardır: Deniz Harb Akademisinin hşabilmek için hazırlamıştır. Dâhilerin ro seyretmek imkânından henüz uzak Kara Harb Akademisinin 1936 mezunları nasıl yetiştikleri meçhuldür. Deha; dabulunmakla beraber, televizyonun çok Deniz güverte binbaşı Kemal Bozkurt, büyük terakkilefe mazhar olmuş bulunha ziyade ilhamı takib eder. Dahi; şekli 1936 mezunları deniz güverte yüzbaşı Zeki Ozak, deniz güPiyade binbaşı Bekir Sıtkı Ortaç, süvari verte yüzbaşı Emin Ilker, deniz güverte duğunu söyliyebilir. de gayrişuurî bulur. Fakat bir kurmay subay; ancak plân ve sistemle ve ancak yüzbaşı Fahri, muhabere yüzbaşı Kenan, yüzbaşı Safi Ertürk, deniz güverte yüzbaşı topçu yüzbaşı Ihsan Güney, piyade yüzbaşı devamh; itinah ve zor bir fikir mesaisile Kâmil Güray, istihkâm yuzbaşı Salih Zeki Sadık Özcebe, deniz güverte yüzbaşı Ser Inhisar idaresi Mürefteden med Gökdeniz, deniz güverte yüzbaşı Hikyetişebilir. Uzsan, topçu yuzbaşı Nejat, piyade yüzba met Ilgaz. şarabhk üzüm alıyor Cumhuriyetin büyük Avrupa anketi m Tramvaylar dururken motörlü vasıtalar geçemiyecek Iki Danimarkalı gazeteci şehrimizde Memleketin ücra bir köşesinde vazifenizle başbaşa kalırsanız bu yalnızhktan sıkılmayınız. Yalnızlık büyük mürebbi dir. Hafif seciyeli insanlan mahzunlaş tıran yalnızlık; kuvvetliler için en güzel mektebdir. Zira bir kurmay subayın kendi kendine kaldığı saatlerden daha çok çahşıp semere alacağı zaman yoktur. Kurmay; çabuk düşünebilmeli; tekem mül eden teknik vasıtalara göre çabuk emir yazabilmeli; çabuk iş görmelidir. Kurmayın hesablarında takribilifc kabul şı Celâl Rifat, piyade yüzbaşı Münir Aral, piyade yüzbaşı tsmail Hakkı' topçu yüzbaşı Cemal Sancak, topçu yüzbaşı Pertev, topçu yüzbaşı Ali Rıza Topçuoğlu, topçu yüzbaşı Sabahi Aytöre, topçu yüzbaşı Tahsin Berkman, hava yüzbaşı Seyfi Turagay, piyade yüzbaşı Süleyman Şefik Ilter, topçu yüzbaşı Ziya. süvari yüzbaşı Kemal Ergenekon, topçu yüzbaşı İhsan, piyade yüzbaşı Muhiddin Okyavuz, hava yuzbaşı Eşref Gökel, topçu yüzbaşı İsmail Hakkı Kurtböke, topçu yüzbaşı Nureddin Alpkartal, topçu teğmen Abidin Tüzel, topçu teğmen Salâhaddin Yurdasin, topçu teğmen Fikret Esen, topçu teğmen Salâhaddin Karatamu, süvari teğmen Avni Okyay, topçu teğmen Tevfik Doğantan, harita teğmen Levazım binbaşı Hüseyin Hâmid Tüner, levazım binbaşı Mustafa Kolçak, levazım yüzbaşı Refik Süden, levazım yüzbaşı Ethem Yavuz, levazım yüzbaşı Mahmud Nedim Ulusoy, levazım yüzbaşı Hikmet Birol, levazım yüzbaşı Emin Tuncar, levazım yüzbaşı Ahmed Adnan Şensoy, levazım yüzbaşı Asım Kupgöl, levazım teğmen Muzaffer Yener, levazım teğmen Mükerrem Bortaçina, levazım teğmen Cevad Öney, levazım teğmen Kâmil Turhan Özkan, levazım teğmen Celâl Yücel, levazım teğmen Ahmed Fazıl Fırat, levazım teğmen Yusuf Cahid Özaksun. Yüksek Levazım Okulu 936 yılı mezunları Mürefte 24 (Hususî) İnhisarlar İdaresi burada şarabhk beyaz üzüme 4,50, siyah üzüme 3,50 kuruş üzerinden fiat vermiştir. Üzümlerin nefaseti ve hastalıksız oluşu înhisarlar İdaresinin buradan külliyetli miktarda üzüm almasını temin etmektedir. Bugünlerde üzümlerimiz, şaraba tahvil edilmek üzere Tekirdağı şarab kavına gönderilmeğe başlanacaktır. Bağcv ne kadar üzüm verebileceğini ve ismini gidip buradaki Inhisar memurluğuna kaydettirmektedir. Danimarkalı gazeteciler, bisikletlerile bir şehirden geçerlerken Danimarkada çıkan Politikens gazetesinin muharrirlerinden Grey Jessen ve Frank Wallin iki gün evvel şehrimize gelmişlerdir. Bu iki gazeteci bütün seyahatlerini bisikletlerile yapmışlardır. Bu su retle 1 haziranda Kopenhağdan hareketle bütün Almanya, Çekoslovakya, Ma caristan, Yugoslavya ve Bulgaristanı katetmişlerdir. Gazeteciler şehrimizde on gün kadar kaldıktan sonra Beyrut, Hindistan, Singapura gidecekler, oradan Avustralya, Emert adalanm dolaştıktan sonra şimalî Afrika yolile geri döneceklerdir. Bu seyahat 4 sene sürecektir. Yarım Adam

Bu sayıdan diğer sayfalar: