1 Eylül 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 36

1 Eylül 1932 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 36
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

humu, beynimiizn içine, ateşten bir kızıl cehennem damgası ha- linde basılı kaldı. Bir kaç yıldanberi Rusya hakkındaki neşriyat tamamiyle değis- miş olmasına rağmen, itiraf edelim ki, gene hepimiz, beynimizin içinde bu damganın izini taşımakta devam ediyoruz ve Komu- nist inkılabı hailesinin büyük, müheyyiç, beşeri ve tarihi mâna- sını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu kozmik hâdiseyi, garptaki liberal burjuyalığın dar, küçük ve hasis ölçülerile tartıyoruz. Marksizima - Lenminmizima Bundan başka, hiç birimiz; Marksizim -Leninizma denilen ve yel- miş, soksen seneden beri tedvin edilmekte olan fikir sisteminin ne tarihinden, ne de felsclesinden lâyıkile haberdar bulunmuyo- ruz. Bugünkü Rusyayı anlamak için bazı ekonomya kitaplarından Komunizmaya dair bir takım iptidai malümatla mücehhez olmak ve hattâ Karl Marx'ın «xSermaye» adlı eserini okumuş bulunmak kafi değildir. Marxisma, skolastik mantık üzerine mücsses dornmuş bir ilim ol- madığı için, yarım asırdanberi bir çok tashihlere, tadillere, ilâ- ve ve tefsirlere uğramaktadır. Zaten, bizzat Marx'ın vazettiği diyalektik usule göre bazı hükümlerin, zaman ile değişebilece- ğgini kabul etmek lâzımdır. Marx, «Sermayensini yazdığı devirde sermaye âlemi, bugünkü sermaye âlemi değildi. Avrupada bü- yük sanayi henüz teessis etmek üzere idi ve müstemlekecilik im- perialismini doğuran, monopol usulü henüz kurulmamıştı. Marx- ın kapital dediği şey, sulh ve sükün içinde tabit tekâmül devri- ni geçiriyordu. Halbuki Lenin'in yaşadığı devirde bu tekâmül, ar- tık en son inkışaf noktasına ermiş, bir sürü sınıf mücadelelerini, dünyayı bölüşme muharebelerini doğurmuş ve nihayet son cihan harbinde en korkunç, en azgın şeklini alıp tahripkâr bir kudret halinde hem kendini, hem âlemi temellerinden sarsmağa başla- miş bulunuyordu. Binaenaleyh, bugünkü Rusya'ya giderken, komunist inkılâbı hakkında, bu batan dünyanın bir istimdat nidasını andıran ka- rışık ve asırlık neşriyatından ziyade, doğrudan doğruya, o ink- lâbı yapanların en son fikriyal sistemine aşina olmak lâzımgelir. Çünkü Rus inkılâbı bir fikir sşişteminden doğmuş hareketlerin en bariz nümunelerinden biridir. Onun içindir ki, Ruz- 86

Bu sayıdan diğer sayfalar: