1 Eylül 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 42

1 Eylül 1932 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 42
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tün yığınlar, bütün zümreleri ile, tapyekün proleterleşmenin cev- ri ve mihneti altındadır. Bunun böyle olduğunu hissedecek ve bu- nu gidermek imkânlarını bir hamlede tahakkuk ettirecek olanlar, G. Safarof'un zannettiği amele rehberleri değil, münevverlerdir. Hem G. Safarof, milli kurtuluşun nazariyesini yapmakta bir hay- li gecikmişlir. Nasıl ki, nazariyesini yaptığı şeyi tamamile süb- jektif ve doktriner bir gürüşle ele aldığı için, marksizmin ve amele davasının bir kuyruğu derecesine indirmektedir. Ne o ha- reketlerin tarihi şartlarımı ne de şeniyet hususiyetlerini idrak edemeden, onları, bariz bir terkip tağşişi ile, sınıf davasının bir yardımcı kuvveti şekline sokmaktadır, Halbuki: Milli kurtuluş inkılabının fili ve nazari bütün prensiplerini nef- sinde cemeden Türk Millt Kurtuluş İnkılâbı, sınıf dayasına, ne çıkış ne de varış noktaları bakımından başrol vermektedir. Bi- lakis, bu inkılâbim muharriki metropoller ile müstemlekeler ara- sında olan tezat olduğu gibi, gayesi de bu tezadın tasfiyesinden ibarettir. Sınıf meselesi ise, ancak, tezalsız ve vahdetli bir mil- let bünyesini meydana getirmek bakımından mühimdir. G. Safarof'un meydana gelirmek istediği nazariye taslağına, esas teşkil etmiş olan Marksist ve Leninist görüşü, Şevket Sü- reyya, İnkılâp ve Kadro'sunda |“| lâyık olduğu kadar bir ehem- miyetle tetkik etmiş ve çürüklüğünü gösterdikten sanra, milli kurtuluş inkılâbımın nazariyesini ancak bu inkılâbı yapan ve bü- tün diğer milletlere örnek olarak ortaya seren millete mensup insanların, yani Türk İnkılâpçılarının yapabileceklerini işaret etmiştir. Şevket Süreyya, der ki: &... esasen milli istiklâl cidallerini, lâaletlayin bir mevzu gibi alan, bu cidallerden birinin içinde yaşamıyan ve kendi mukad- deratını bunların neticesine bağlamıyan yabancı bir mütefek- kirden, onun tam ve orijinal izahını istemiye hakkımız yoktur. Bu hareketler kendi mütefekkirlerini, kendi rehberleri ve kah- ramanları gibi, gene kendi içinden verecektir. Bu hareketlerin şümul, illiyet ve kanuniyetleri ancak onların kendi havaları içinde ölçülebilir.» (İnkılâp ve Kadro, S. 62). 8 Bu sözler, sanki bilerek, G. Safarof ve onun gibiler için, önce- den söylenmiştir. İ İ.".'kı'.'iıırı ve Kadro- Muallim A. Healit kitaphanesi, Fiatı : 100 kş. 42

Bu sayıdan diğer sayfalar: