1 Kasım 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 24

1 Kasım 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kadar alışmış olduğumuz belâgat ve şatafattan âri olduğu ve bü- tün meanasiyle bir ameliyat salinin nikelli ve cilalı çıplaklığını hatırlattığı içindir ki, bize kendi hususiyetini hissettiremiyor. g ç , VA Bunu hissetmemekle beraber, acaba, kendi inlalâbımızın bün- yesinden doğmuş olan üslubun karakteristik vasıflarını kâfi vuzuh ile sezebiliyor muyuz? Hemen itiraf cdeyim ki, ben de ge- çen ayın milli bayram şenliklerine gelinceye kadar Türk inkılâ- bının kendine has bir üslubu olduzunu hissetmiş degildim. Ne vakit ki Gazi, millete yeni hitabesini okudu, o vakıt inkılâbımızın üslubu, bütün kendine has güzellikleriyle, yeni bir mimuari gibi gözüm önünde çizgilenip tecessüm atti. Bu yeni söz mimarisi Gazi'nin bu hitabesiyle henüz mü başlıyor du? Hayır. Bunun ilk cizgileri - şimdi hatırlıyorum - İstiklâl har binin ilk zafer parıltıları içinden Garp Cephesi Kumandanı İz met Paşa ile Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa arasındaki şu telgraf muhaberesiyle başlamıştı: «... Bazüöyük yanıyor. Düşman, binlerce mahtülleriyle doldardu.- gu muharebe meydanını silâhlarımıza terketmiştir.» Cevap: «Bütün tarihi ölemde, sizin İnöniü meydan muharebesinde de. ruhte elttiğiniz Dazife hkadar uğar bir vazife deruhte etmiş kuman- danlar enderdir. Milletimizin istiklâl ve hayatı, dahiyane idare niz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silah arkadaş- larınızın halp ve hamiyetine büyük eminiyatla istinat ediyordu. Siz, orada, yalrız düşmanı değil milletin maküs taliini de yen- diniz.» Karşılıklı zafer trofelerini andıran bu iki telgrafın bende o za man ne büyük bir hayacan uyandırdığını hatırlıyorum. Bu heye- can, sadecc İstiklâl harbinin ilk muvaffakıyct müjdesimi alan milliyetci bir gencin savincinden mi ibaretti? Hiç zannetmiyo- rum, Ben, o iki tulgrafın ta içerisinden, o vakte kadar ana dilim- de hiç duymadığım taze ve asil bir şivenin müstasna tadımı da almıştım. Öyle ki, bütün Milli mücadele devrindeki neşriyatımda bu yeni ses benim için yepyeni bir milli estetik'in sıarı olmuştu. Meşrutiyet devrinde, gene biz, Namık Kemal'in romantik vatan- perverliğine düşmeyen bir yurtculuğu ve Balkan komitacılarının 24

Bu sayıdan diğer sayfalar: