1 Ocak 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

1 Ocak 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S o n G ec e | EMMANUEL BOVE'DEN: HALID FAHRi OZANSOY Ea Birdenbire gürültülü sesler dikkatini celbetti, İhtimal sabahın saat ikişi idi ve mamafib, bu &eg- ler arasında bir Küçük kız sesi farkediliyordu. Ar- nold durdu ve bir köşeye gizlenerek, birşey sezmeğe çalıştı. O zaman gözlerinin önünden garib bir sah- ne geçğti. Bu sahnenin dekoru, iki üç karanlık otel cephesindeki ziya levhalarının sönük gönük âydın- lattığı çıkmaz bir sokaktı, Ara sıra, bir çift bu s0- kağa dalıyordu. Nasıl oluyordu da bu kadâr geç bir saatte, böyle bir mahalde küçük bir kız buluns- biliyordu ? Kız yalnız değildi. Yanında iki kadın vardı, bir de, düzgün kıyafeti, kalantor tavrı ile garib bir surette hayret uyandıran bir erkek. Arnold dikkatle göz kapaklarını kaldırmış, kulakları kirişte kendini göstermeksizin, olup biteni anlamağa çalıçı- yordu. Küçük kızın çığlıklarını bastıran kadınların seslerini işidiyordu. — Müeyö, diyordu, size söyledim ya, küçük kız da razı. Yalnız bizi takib edin. Bu, ilk defa değil ki... Otel bizi tanır. Sonra, küçük kıza hitabla: — Ağlama böyle canım! Müsyö götürmiyectek geni. Bu anda, erkek söz söylemeğe başladı. — Size istediğinizin iki mislini veririm, fakat benim evime gelin... Benim bir mevkiim var, onu bu şekilde tehlikeye koyamam. Biz burada bir şan- taje, bir polis baskınına maruz kalabiliriz. — Söylediğimiz gibi gene tekrar ederimki hiç bir tehlikeye maruz übğilsinir. Görüyorsunuz ya, küçük kız korkuyor. Pöğinizden otele gelmeği ka- bal etmesinden dolayı kendinizi mesut addetmelisi- niz. Doğrusu sizin hoşunuza gitmeyi canına minnet bilen bu kadar güzel bir kızı öyle kolay bulamaz- BInIZ. Fakat meçhul adam, bir şeyden korkuyor gibi idi, Kızı kendi evine götürmeğe müsaade etmeleri için israr etti. Bu kadar şiddetle demir atmış olan bir arzu önünde, kadınlardan biri, küçük kıza, bu müsyönün teklifini k&bul etmesini tavsiye ediyormuş gibi davrandı. Fakat çocuk, bir tanesi anasına ben- ziyen karılara ümitsizce yapışıyordu. Arnold, ağzı kurumuş, yumrukları sıkılmış halde, bu sahnenin hiç bir şeyini kaçırmıyordu. Nihayet, meselenin ne olduğunu açıkça anladı. İki kadın, bu yolcuya omuz vurmuşlardı, Bunlardan biri, ona, pek az vahşi olan bir küçük kızı olduğunu ihsaa etmişti. Meçhul adam, alâka duyarak, izahat istemişti. Ma- mafih o kadın kendisine bu izahatı verirken, diğeri, hep beraber oturdukları otelde küçük kızı arama- 82 — Servetitünun — 2315 ga gitmişti. Kız, derhal, yolcunun arzusunu uyan. dırmıştı. Fakat bir rezalet, bir tuzak, bir şantaj kor- kusu onu tutuyordu. İşte o zaman, iki kadına, ç0- cuğu beraberinde götürmesine müsaade etmeleri tek- lifinde bulunmağı düşündü. Onu, otomobilinde do- laştırdıktan sonra, çıkmaz sokağın köşesine bırakmağı taahhüd ediyurdu. Fakat bazı kimseler ahlâkça ne kadar düşmüş de olsalar, gene, kendilerine göre bir ahlâk muhafazasından mahrum kalmazlar. Bu peze- venk kanlar, otellerinin çerçevesi içinde geçmek şartile, yoleunun bütün arzularına hiç ehemmiyet vermeden tahammül edebilirlerdi. Buna rağmen, bu kızın bir yabancı ile, hattâ bu yabancı namuslu bir aile babası da olaa, yalnız kalması, onlar için kabul edilemez ve tehlikeli bir şey görünüyordu. Ayni z28- 'manda, annesi tarafından usulünce yetiştirilmiş ve diğerinin muhibbesi olan çocuk, korku oyunu oynu- yordu. Mamafih karşılaştığı redde ve bu boğazke. senden içeriye asla ayağını atmıyacağını bilmesine rağmen, adam bir türlü çekilip gitmiyordu, Uzun on dakika zarfında, münakaşa gene alçak sesle de- vam etti. Nibayet, yolcu, öyle bir para teklif etti ki, mahudeler, sanki tılsımlanmışlarmış gibi rıza göster- diler ve küçük kız da onları taklid etti. Bunun üze- riue kadınlar çıkmaz sokakta kaybolurlarken, meç. bul adam da, küçük kızın yanında, hem arzularını uyandıran mahlükun hem de ihtiyatlarının halitesı olan bir sıkıntı ile, bulvarda, aydınlık içinde yürü- yerek, elli adım ötede duran otomobiline doğru ileri- liyordu. — Devamı var — Halit Fahri OZANSOY'UN iki güzel eseri Baykuş 3 Perdelik manzum facia (4 üncü basılış) Sulara Dalan Gözler — aşk ve gece şiirleri — Her iki eser 30 kuruş fiatla Ankara Caddesinde Ülkü ve İkbal kitabevlerinde satılır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: