. HARUNÜRREŞİT « T EEN GöeüEpi SON POSTA N * MA Y * ZN Tarihin Esrarengiz Sayfaları Yahlya çıktı ve Zübeyde, se- dirin üzerine kapanarak ağlama- ğa koyuldu. Sessiz değil hıçkıra bıçkıra ağlıyordu. — Kocasından &deta soğumuş ve ona, muhtelif cephelerden taarruz etmeği kur- tmuş — olduğu halde çıkarılmak — meselesinden fena balde müteessir olmuştu. İçinde, dayak atmağı tasarlarken dayak yiyen haşari — bir çocuk elemi vardı ve döğüldüğüne değil dö- ğemediğine hayiflanıyor gibiydi! | Göz yaşları, şuraya buraya bulaşan kirleri bir lâhzada süpü- rüp götüren bir su akımtısı gibi onun da astırabını. giderdi, hiç | olmazsa hafifletti. Şimdi o, ya- vaş yavaş — buluttan — kurtulan bir — ay gibi açılıyordu. Yanaklarında ıslak bir gül tera- veti, dudaklarında şebnemli bir çilek güzelliği belirmişti. Yalnız dalgindi, düşünüyordu. Saraydan çıkmak, hâlâ gücü- ne gidiyordu. Bu hâdisenin, bü- tün Abbasi ülkesinde dedikadu uyandıracağını biliyordu. Hısım- darın, akrabaların, — hele kaızlarının, dayı — kızlarının bu dedikoduları destan yapıp defe koyacaklarını seziyordu. Çünki onların hepsi, halife zade olmak veyahut halife kanı taşımak şe- refile iktifa edemiyen haris mah- Yüklardiı. Haranun karısı olmak İçin çıigm Bbir ihtiras taşıyor- lTardı. Bu saadet, Bemi Haşim kızları arasında yalmız kendisine Hasip olmuştu, bu sebeple de o kızların kıskançlığını kazanmıştı. Saraydan koğulmak, o kıskanç yürekleri memnun edecekti, se- vindirecekti. Zübeyde, bir gün sonra umub- maz bir bayram neşesine kavu- gacak olan o alay alay kızları gözünün önüne getirince yüreği- nin yeniden burkulduğunu duydu. Lâkin o devrin kadınlık ha- yatını ve hele kendi ailelerine - | o güne kadar - en yüksek bir Mmevcudiyet temin ketmiş — olan Peygamberin kadınlığa ait telâk- kilerini düşününce biraz müsterih oldu. O devrin kadınlığı nihayet bir çiçek bahtı taşıyordu: Doğup açılınası ve sönüp dağılması kısa bir devreye sığan bir çiçek!.. Donsur gezen bedevilerden bin- bir köle besliyen vezirlere kadar her erkeğin burnunda a çiçekler- den bir çoğunun sönmüş ıtrından yetim bir hatıra yaşıyordu ve çadırlardan saraylara kadar her yerde, her eşikte onlardan birkaç tanesinin ölgün yaprakları göze çarpıyordu. Bizzat Peygamber de kadın- lara bu taliden başkasını lâyık görmemişti. Onun nikâhını taşı- Jyan yarım düzineden fazla kadın Gömürlerinin dörtte üçünü kaocalı dul melâli içinde geçirmişlerdi. Fakan sessiz bir teslimiyetle bu vaziyeti kabul ve muhafaza et- mişlerdi. Hafsa, ÜÖmerin cesur kızı, bir gün isyan etmiş ve ar- kadaşlarmı da isyan ettirerek Peygamberin yüziüme haykırmıştı : — Kocamızsan vaxzifeni yap, bize bak. Değilsen bizi bırak! saraydan | amca | ' istiklâline ait beyanname, henüz | Peygamberin evinde ve yata- gının başında patlıyan bu kadın- lar isyanı, âsilerin husranile ne- ticelendi. Çünki birikmiş iştiyak- ların ve ihtiyaçların ibramile bir t lar, müşterek kocanın - manalı bir tebessüme — küçük bir manevrasile bozmuşlardı ve herbiri, Muham- medin kendisine geleceği ümidile isyan sahasından — çekilmişti. O tarihten sonra —Atlas denizinden an için dil birliği yapan ortak- | * inhisar eden - | ittihadı | f | ' Türkistan sınırlarına kadar uzanan İslâm ülkesinde “ Kalp hakkı ,, istiyen kadın yok gibiydi. Yahut bu hak, şuursuz hamlelerle ve karanlık yollara sapılarak - taviz şeklinde tatmin olunuyordu. Zübeyde, bu hakikatleri te- emmülle ferahklandı. — ÂAman, dedi, Peygamber karılarından da yüksek değilim ya. Onların tahammül ettikleri vaziyeti ben de kabul etmeliyim. ( Arkası var ) | fabrikası, — bütün Çin - Japon Muharebesi SŞiddetle Devam Ediyor Amerikada Japon;ra Aleyhine Yavaş - Yavaş Parlıyan Bir Cereyan Var Çin - Japon muharebesi hak- kında dün gece yarısına kadar aldığımız telgrafları bu sütunlar- da hulâsa ediyoruz: Mukden, 21 — — Mançurinin ' Japonya tarafından tasvip edil- memiştir. — Japonyanın — Mançuri hükümetini tanıması için bazı şartlar dermeyan edeceği zanno- | kanmaktadır. Bu şeraitin başında, ' Mançuzinin —varidat ve servet membalarının inkişafını temin ıçm ecnebilerle serbesçe teşriki me- saj yapılması, herkese şamil ola- cak bir açık kapı siyaseti takibi talebi bulunmaktadır. Devletlerle münakit olan ve onların tebaafa- rının mal ve canının himayesine O matuf olan muahedelere Tiayet, Ohükümetin hukuk ve mükellefi- takip etmektedir. ' Bir Tabirden Doğan Heyecan Şanghay 21 — Şanghaydaki Japon memurlarının Çinlilere ver- dikleri tahriri mühlet için kullan- dıkları “ Ültimatom ,, kelimesinin Cenevrede uyandırdığı heyecan, Tokyo resmi mehafilinde büyük bir hayret — tevlit — etmiştir. Japon Hariciye »nazırı namına söz söylemiye salâhiyettar — olan bir zat Japonyanın Çine bir ültima'om — vermediğini, — yalnız sının istihdaf edildiğini söylemiş- tir, anyi zamanda Japaon hükümeti Cenevredeki mümessilini, ültima- tomun — Çine — değil, — ancak 89 uncu arduya verilmiş oldu- ğunu, — alâkadarlara bildirmeğe memur etmiştir. Amerikada Galeyan Var Fırsat Bekleniyor zaretile Riyaseti Cümhur dairesine gelen binlerce telgraf ve mek- tup ta Japonyaya boykotaj ya- pılması istenmektedir. Bu fikir hükümet mehafili ile efkârı umu- miyede şayanı dikkat bir şekilde yer tutmaktadır. Efkâr umumiye, harpcuyane harekâtına devam eden Japonya ile her türlü münasebatın kesil- mesini talep etmektedir. Bilhas- sa sabık Harbiye nazırı ile Da- rülfünun — eminlerinin, Cemiyeti Akvam ile birleşerek Japonya ile ticari münasebatın katedilmesini yetinin tanınması teklifleri bunu | Vaşington 21 — Hariciye ne- | talep etmeleri çok şayamı dik- kattir. Bütün bu hissiyat ve bu cereyanın tesiri altında kalarak riyaseti cümhurun da böyle bir karar vermesi muhtemeldir. Amerika Hariciye — Nezareti bundan evvel yaptığı teşebbüs- lerin hiç birine cevap verilme- diğinden —Japonyaya yemi bir nota göndermiyecektir. Nezaret faal teşebbüslerine nihayet vererek müsait bir fırsat zuhurunu bekliyecektir. Almanlar Şanghaydan Âyrılacalar Londra. 31 — Alman Hari- ciye Nezareti, Şanghaydaki (1430) Almanı oradan çıkarmıya karar vermiştir. Şanghaya — vapurlar gönderilecektir.. İngiltere İşe Karışmıyacak Londra 21 — Deyl Meyl ga- zetesi son defa yine alevlenen Çin - Japon vekayiinden ilham alarak şunları yazmaktadır: “Harptenberi ilk defa olarak İngiltere amirallık dairesile, hari- ciye nezaretinin gece gündüz açık kalması, hafta tatiline rağ- men nazırların müşavere ve mü- zakereye intizar eden bir vazi- yette olmaları 18'iyetin vehame- tini göstermektedir. Aksayı şark- 'ta yapılacak bir ehli salip muha- rebesi memleketi İııı'ıboyo sü- Şanghaydaki cidalin durdurulma- | rükler, hükümet bu işe kat"- kınşmıııılıdır h:iltm verlerin telkinatına kapılmama- lıdır. Böyle budalaca tehlikeli bir hareket efkârı umumiyece ret ve takyim — edilmektedir. İııütm için soğuk kanlı kalmak Mlar Mn İyi Harbediyorlar? Londra 21 — Deyli Ekspres gazetesi, Çin — mukavemetinin Japon hücumu karşısında kolay kolay boyun eğmiyeceğini yaz- maktadır. — Gazete, — Çinlilerin mükemmel bir surette tahassun ettiklerini, Japon harekâtını tev- kif edeceklerini, Amerika ve Ka- nadalıların Çin saflarında hiz- mete amade bulunduklarını söy- mektedir. Çin hezimetinin yakin ve nakabili içtinap — olduğuna intizar etmenin doğru olamıya- cağı, ÂAlman Hariciye nezaretinin muallimlere tam — bir bitaraflık teveccüh ettiği de ilâvya edil- mektedir, a l BGHT AT BÂMLE — ÜŞ H e ea T şf"i""' kir.. İpekış Beklenen & aalı e ! Şimdi Başlamıştır ' Bursa, Şubat ( Hususi ) — Aylardanberi İş Bankasının bu- rada tesisine çalıştığı ( İpekiş ) hazırlıklarını bitirmiş, faaliyete başlamıştır. Fabrika tamamen modern bir tarzda yapılmıştır. Ses terti- batına son derece dikkat edil- miştir.. O derecede ki binanın merdivenlerinden çıkan bir ziya- retçi, içerde, baş döndürücü bir faaliyetle çalışan oğultulu maki- nelerden hiçbirinin sesini duy- maz. Fabrikanın holü, cidden mükemmeldir. Sağlı Sollu bü- rolarda çalışan memurların vazi- yeti, amelenin iş ve yemek sa- lonlarının vaziyeli,. memleket hesabına göğüs kabartacak bir mükemmeliyet arzetmektedir. Fabrika, Bursanın kenarında ve elektrik fabrikasının — karşısında vücuda getirilmiş, küçük — bir şehir his ve manzarasımı arzet- mektedir. Bizzat Gazi Hz. nin ilk temel taşını koyduğu fabri- kanın başında umumi müdür sıfatile Reşat Bey bulunmakta- dır. Bu zat, Almanya ve Mançis- terde yedi sene ameli ve nazari dokumacılık — tahsil etmiş - bir mühendistir. — Fabrikanın — esas mühendııı de bır Türktür. Dürt sene ameli, üç sene de maf olarak gerek dokumacılık * gerek fen mühendisliği tahsil & miştir. Bu zevattan başka döf tane de İsviçreli müteh vardır. , Bütün — tezgâhları — elektril! hareket eden ve fışkırıcı ziy$ huzmeleri altında çalışılan müctf sesenin bilhassa şayanı dikk$ olan ameliyathanesi şarj ve bt yama daireleridir. Şimdiye kadâf yerli ipekliler boyanmak ve şafl yapılmak üzere Avrupaya göf' derilirdi. Yüz elli bin liradaf fazla masraf yapılarak vücud! getirilen bu daire, Türk dokt macılığını artık haricin vesayetin” den kurtarmış oluyor. Şarj, ku' | maş boyandıktan sonra — oli lâzım olan parlaklık ve tokluk tur ki bu, şimdiye kadar mem leketimizde — yapılamıyordu. suretle Türk sanayiinin mül bir eksikliği de tamamlanır oluyor. İleride büyük bir satış şek kesi vücuda — getirecek — olaf İpekiş, diğer milli mücsses de mamulâtını istihlâke arzede' | rek bu vadide de yine meyvcu! bir boşluğu kemalile dolduıuı : olacaktır. ———0 Halepte Yine Heyecanl Hâdiseler Oldu — ( Baştarafı 1inci sayfada ) Vatanf Fırkasımın liderlerinden Abdurrahman Kiyali mezar başın- da bir buçauk saat süren bir nutuk irat etmiş, ezcümle demiş- tir ki: “ Kuvvetli bir hükümet rakip- lerini tabanca ile — öldürtmez. Bilâkis, onları, makul harekâtile kendisine bağlar. Heyecanınızı yeniniz. Henüz harekete geçmek zamanı gelmemiştir.,, Daha sonra birçok hatipler sözalmış, bu vadide nutuklar söylemişlerdir. O yaralı ile iki ölü vardır. Ertesi gün, heyecan halinde bulunan halk ile polis arasınd& bir müsademe olmuş, halktat bir kişi ölmüştür. Polisten de (20) çarşılar kapanmıştır. Halk, intihapta kazanan Fransız taraf” tarlarına büyük bir husumet gör termektedir. Yanlışlıkla — Halep Müftüsü Abdülhamide benzetilef bir sarıklı, bir gün Camiikebire girmiş ve halk tarafından“Fransö kilisesine , diye bağrılarak kovur muştur, fakat yanlışlık anlaşılınc$ itizar olunmuştur. ELMUKANNA İhtıkar Mucadelesı (Baş tarafı 1 inci sayfada| Belediyeden Ne Süyleniyor? Diğer taraftan şeker iktikârı hakkında fikrini sorduğumuz Be- lediye Reis Muavini Nuri Bey şu sözleri söylemiştir. — “Şekerde ihtikâr yapılıp yapılmadığı hakkında tetkikata başladık ve mesele hakkında ayrıca tetkikatta bulunularak ne- ticenin bize bildirilmesi için Ti- caret Odasına da yazdık. Tetki- katımızın neticesini derhal İktısat Vekâletine - bildireceğiz. — Zaruri ihtiyaçlardan olmadığı için kahve ihtikârile şimdilik pek — meşgul olmuyoruz.,, İnhisar Hakkında Tacirler Ne Düşünüyor? Kendilerile görüştüğümüz bi- lümum tacirler bilhassa fili inhi- sardan şikâyet etmişlerdir. İhtikâr Komisyanu Müddeiumumiliğin — müracaati üzerine Vilâyette Mektupçu Os- man Beyin riyasetinde bir “ İhti- kâr komisyonu,, teşekkül etmiştir. l Komisyon derhal işe başlıya: ilk önce şeker meıekııniw edeceltir. lmm DÜ Testa ae HERM çı r ENINDB W SONUNDA | 1 4 perde — İİlİ| | B vemıl ' Bedia M. — Tenzilâtlı talebe gecesi —» Şehzadebaşı $ FERAH SİNEMADÂ Bu gece halk gecesi ılııh# 20, umumi koltuk 35 î Dümbüllü İsmail ve Ahmet B.w temsil heyeti CUMHURİYET FEDAİLERİ — Komedi dram 4 perde Bu gece bir biletle Hilâl 'i' j nemasında sesili ve sözlü seyredebilirsiniz. ECONOMOU OPERET H K Faransız Tiyatrosunda Bu akşam ve ıyııı*ııııîıı:i Sah akşamı 21,30te İlk de tıhlodın mürekkep '1 olarak 2 kısımıdan ':" | MArâzZ2AmM YÜ - _ı ROUKETA B | opereti temsil edilecektir.