29 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— —— S Fatler İktidar Mevkiine Gelirse Milâno 28 — Hitler Riyaseti cümhur intihabır hakkında, Popolo Ditalya gazetesi muhabirine de- miştir ki: —-“Bu intihabın tarihi kıymeti vardır. Nazis ( Müfrit Milliyetper- verler ) son fertlerine kadar müca- dele edecekler, ilk devrede mü- vaffak olacaklardır. İktidar mev- kiine gelecek olursam, milli bir siyaset takip edeceğim. Ben hü- cum etmek değil kendimi müda- faa etmek istiyorum. Silâhların- dan tecrit edilen Almanyanın yeni bir harp istediği doğru de- gildir. Fakat Almanya her türlü vesaitle kendini müdafaaya ama- dedir. : * Berlin, 28 — Nazislerin bir içtimamda bulünan Hitler, 13 mart intihap tarihinin, Alman amelesine mesut bir istikbal va- dedeceğini, Nazis namzetlerini, alçakça kendi namzedi gibi gös- teren bir fırkanın bu tarihte inhidamına şahit olacaklarını söy- lemiştir. Hitler yakın bir atide yıkılacak olan fırka ricalile “he- sap görme,, saatinin yakınlaştı- gını da ilâve etmektedir. Ângrif gazetesi, (Hücum de- mektir) Hindenbürguün “fırkasız- lar, mamzedi olduğunu tezvir maksadile yazdığından 6 gün müddetle tatil edilmiştir. Düş- manlarına karşı vatan haini siıfatı kullanan makaleleri ve bu kabil içtimaları polis müdürü menet- miştir. ; Almanyada Bira Grevi a . Umumileşti - _ Berlin, 28 — Bira vergisini tezyit eden hükümet, karşılaştığı itirazlar karşısında bu vergiyi İlkbaharda indirmeyi düşünüyor- du. Bu yüzden çıkan bira grevi, umumi? bir şekil almış, bütün lokantacılar ve kahveciler elle- | rindeki mevcudu — bitirmişlerdir. Hükümet, müfritler — tarafindan tertip edilen bu hareket karşı- sında teslimiyet göstermiyecektir. Hükümet, yakmda tenzilât yapa- grev devam ettiği takdir- de bu tenzilâtr da yapmiyacağını < -— TAKVİM —— / PAZARTESİ | 29 Gün 29 - Şuba'c - 932 Kasımtl4 Arabt Rumi 22 - Şevval - 1350 —HHH<£0<X Vakit f[—'.ıanî l V.& İ ——— aç ——— | Vakit (Ezant |V. ti Z. yaset Alemı—ı 16 -Şubat- sani - 1348)| Güneş |i2, 37:6. 56 | Akşam '12._——— 'ın. 59 Öğle | 6. 2912 27| Yatsı |1, 31119, 28 İkindi | & aslıs. sa| Imsak İlu. 594 5 Altın Nakliyatı Bombay 28 — Nakrumdo va- | puru 12.697.000 altın rubyeyi hâmil olarak buradan ayrılmıştır. Bu altınların 11.743.000 ni İngil- tereye, 954.000 dü Amsterdama âaittir. İspanyada Fırka Faaliyeti Barselon 28 — Cemiyeti Ak- vamdaki mesaisinden dolayı Ra- dikal partisi reisi, dostları tarafından bir teşekkür ziyafeti verilmişlir. Ziyafette kıra- liyet taraftarları, Liberaller de bu- lunmuştur. Mumaileyh çok al- kışlanan bir nutuk söylemiştir. Bu esnada beyanname tevzi eden iki anarşist polis memuruna ateş etmişler ve yakalanımışlardır. Önüne Geçilen Bir Facia Teşebbüsü Budapeşte, 28 Sergede | yuhani dairesi reislerinden birisi | kiliseye girdiği zaman bir kadı- nın dua etmekte olduğunu, ki- lisedeki bütün mumları yakarak çocuklarını kurban etmiye hazır- lanmakta — olduğunu görmüştür, rubami reis, kadının bu vahşiyane hareketine mâni olmuştur. Arjantinde Talebe Tahrikâtı Boynes Ayres 28 — Tıp Fa- kültesi Reis muavininin evi bir bomba ile tabrip edilmiştir. Sui- kast talebe tahrikâtına —atfolhum- maktadır. Maltada İtalyan Lisani Roma 28 — Malta — avukat- ları, mahkemelerde ve tedrisatta İtalyan lisanına aşağı bir ehem- miyet verilmesini protesto ede- ceklerdir. Balık Ağlarında Çıkan Âsarıatika Roma 28 — Balıkçıların ağ- larında, Roma deyvrine ait 3 testi bulunmuştur. & Amerikada Kredilerin Tevsii Vaşington, 28 — M. Hover kredilerin tevsiine dair olan ka- -— nunu imzalamıştır. —a EDEBİ TEFRİKAMIZ.: 47 AÇLIK Müellifi : Kn_nt Hamsun Kendimi biraktım. Fazla olarak yerde bulup ta hemen ağzıma attığım ve kemirdiğim kararmış bir pörfakal kabuğu parçası ba- na bulantı vermişti. Hasta idim. Bileklerimin damarları kabarmıştı Ve maviydi. — * Hem doğrusunu söylemek 1â- Zimgelirse ben neden bu kadar vakıt kaybetmiştim? — Hayatımı birkaç “saat uzatacak olan bir üren için oraya buraya neden koşmuştum? nihayet Önüne geçil- mesi mümkün olmayan şeyin bir gün evvel veya sonra olmasi ara- Sın(a ne fark vardır? B ğ7 g! F Mütercimi: P. S. Anlayışlı bir adam gibi ha- İreket etmiş olmak için çukur eve gitmeli, yatmalı idirm. O anda zih- nim açıktı. Ölecektim; son ba- hardayız, ve herşey uykuda. Her çareye baş vurmuştum, tanıdığım, bildiğim her menbaa uğramış- İ tım — Hissen bw fikri okşu- yordum.Ve herhanği bir selâmet ümidi geldiği valıt, ondan yüz çeviriyor: Delisin, diyordum, sen şimdiden ölmiye başladın! Birkaç mektup yazmak, herşeyi yoluna koymak ve hazır olmak İâzımdı. İyice yıkanacak ve güzelce yata- nn dkda Bira Gre Hindistandan ğ İ M. Lerriye | ücadele Kızışıyor. vi Umumileşti Hindistanda silâhsız itaatsizlik hareketi devam edîy;or. Boı:;ıbaydı, Yine bu yüzden müzsademeler olmuştur. Sahne, müsademe kurbanlarını derhal tedavi etmek için “’k_üdıfdı tesis edilmiş seyyar tedavihanelerden birini gösteriyor. | ğımı yapacaktımı; başımı birkaç Silahlar Meselesinde Müsavat Berlin, 28 — Tahdidi Teslihat Konferansı hakkında Cenevrede ileri sürülmüş olan müuhtelif tek- liflçrden bahseden merkez fırka- sının mürevviçi efkârı olan Ger- manis gazetesi - ki ekseriya hü- kümet mehafilinin efkârıma tercü- man olmaktadır - Büyük harbi kaybetmiş olan devletlerin kon- feranstan teslihat sahasında bey- nelmilel müvazenet tesis edilme- sini beklemekte olduklarım ve Versay müahedesinin imzasmdan (13) sene sonra Cemiyeti Al- vam —azası — olan — devletler arasında müsavatsızlık yapılması- nı hakaretamiz telâkki edecekle- rini yazmaktadır. Taarruzi teslihatm ilga veya tahdidinden bahseden bu gazete bu meselenin teslihatım keyfiyet itibarile tahdidi meselesine — sıkı bir surette bağlı olduğunu ve bu sön meselenin balli bususunuün bütün Devletlerin müsavatı pren- sipini tanımaktan ibaret bulundu- ğunu yazmaktadır. İspanyaya Bir Rus Ticaret Heyeti Gidecek Moskova, 28 — Ticareti Ha- riciye Halk Komiserliği, İspanyol mehafilinden İspanyaya bir Tica- ret Heyeti gönderilmesi hakkında bir mektup almıştır. Paristeki Banka Mtuaarrızları Paris, 28 —Silâhla Baruk Ban- kasına taarruz etmiş olan adamların arkalarındaki nrakallesinde giydikleri Gobelins muştur. Mutaarrızların çaldıkları para ile elbise bulunan yerde yeni el- bise ve valiz satın almış olduk- ları sabit olmuştur. Dükkâncıların verdikleri alâ- meller sayesinde ecüebi ve ağle- elbise bulun- | bi ihtimal Macar olan haydutla- rin eşkâli hakkında sarih malü- mat elde edilmiştir. Bunların kıyafet şekilleri hw dutlara bildirilmiştir. Fakat ker- dilerine gizlice verilen malümat üzerine haydutların polisi şaşırt- mak için çekre ve kıyafetlerini | tebdii emelerinden endişe edil- mektedir. Brozilyada Gazete Grevi Bitti Rio de Janeiro, 28 — Gazete amelesinin grevi, hitam bulmuş- tur. Gazeteler, yarın intişar ede- cektir. Alman Kadınları Hindenburg Lehinde “Berlin, 28 ( ALA. )— Son za- Alman kadınları komitesi, Hin- denbourg'un yeniden reisicumhur- hağaura — intihabı lehinde bir be- —a önül İşleri | , ,. Niçin Evlenmediğimi Soranlara Yüksek tahsil görmüş kızla- rımızın çoğu evlenmekte müşki- lât çekiyorlar. Kızları bekâr görmiye alışmamış olan muhit onlara mütemadiyen evlenme lü- zumunu telkin eder. —Onlar bu telkinlere mukavemet ederek bekâr kalmayı tercih ederler. Geçen gün bir mecliste be- kâr kalmıya karar vermiş kızlar- dan birile konuşauyorduk. Evvelâ mevzua İâtife olarak girildi. Sonra -iş ciddiyete bindi vegenç kız bize vaziyetini izaha mecbur oldu. — Efendim, dedi, herkesten ayni ihtarı iştiyorum. “Evlen; diyorlar. Memleketimizde bir kız için bekâr yaşamak imkânı yok- tur. Başını yükseklerde tutma. Hakikatle karşı karşıya gel ve kendine bir eş bul,. Seneler- denberi bu nasihati dinliye — din- . lye bıktım. Bunların — çoğuna cevap vermiye bile tenezzül et- medim. Çünki çoğu beni anla- yacak halde değillerdi. Fakat müsaade edin de size anlatayım. “ Geliniz beraberce evlenile- bilecek bir erkek araştıralım. Evvelâ Türküm, Türk çocuğile evlenmiye mecburum. Kabul. Sa- niyen: Az çok okumuş bir kızım. Tahsilce — benden — geri - olm- yan bir erkekle evlenmeliyim, Bu da ancak hayatını kurmuş serbest bir meslek sahibi, bir avukat, bir muallim, bir gazeteci, bir memur, bir doktor olabilir. Bu meslek sahiplerini sıra ile gözden geçirelim. Gazeteci edip ve san'atkârlar iyi koca, iyi ev erkeği olmazlar. Bunlarla mesut bir yuva kurulamaz. Gönül eğlen- dirmek için iyidirler amma, İşte o kadar. Öyle ise geçelim. “Doktorun — mesleği ikıtzası ' kendine mahsus bir hayatı var, Siz ona sahip değilsiniz. Mesleği icabı. güzel kadına da gider, fena kadma da. Yine mesleği ' icabi, gece geç te gelebilir, hiç te gelmiyebilir. Ben kıskanç bir kızım, bu hayata tahammül ede- mem. Öyle ise bunu da geçelim. “Avukatları sevmiyorum. Ka- nun maddeleri içine gömülüp kalan bu âdamlar, bana küflü maziyi hatırlatırlar. “Muallimin ken lini geçindirmiye parası yok ki, evini bakabilsin. “O halde evlenme ihtimalim binde bire indi demektir. Bun- lar haricinde koca olacak, . arka- daş olacak erkek yok mu? Var amma, onları da ben arayıp bul- malıyım. Buna da bu memleket müsaade etmiyor. İ “Anladınız mı şimdi niçin ev- lenmiyor? ,, Hanım kızımın sadece sözlerini nakille iktifa ediyorum. Yarın da ona verdiğim cevabı yazacağım. —C yannmame neşretmiştir. HANIMTEYZE - — — beyaz kâğıt yaprağının Üüstüme | ret içinde kalırdım. İçimde budala- | lük değil mi? koyacaktım... Bana en temiz ka- | ca vehimler uyanıyordu, fakat on- — Evet. lan şey... Yeşil battaniye... ları yeniyordum. Bütün bunlara — Olmaz, yapamam. Yeşil battaniyel Birdenbire , tamamile uyandım, kan başıma çıktı ve küvvetli bir kalp pintisi duydüm. Sıradan kalktım ve yürümeye başladım, yeniden hayat bütün varlığımda harekete geliyordu ve üstüste şu neticesiz sözleri tekrar ediyordum: Yeşil battaniye! Yeşil battaniyel Birşey yakalıyacakmışım — gibi gittikçe hızlı yürüdüm ve kısa bir zaman sonra kendimi evimde, tenekeci atelyesinde buldum. Biran darmadan ve kararım gevşemeden doğru yatağıma git- tim ve Hans Pavli'nin battaniye- Bini katlamaya başladım.Bu mesut ilhamım da beni kurtarmazsa hay- ' elveda dedim. Ben bir aziz, fazi- letkâr bir ahmak değildim, aklım gçar- | başımda idi... Battaniyeyi koltuğumun altı- aldım ve Stener caddesinde 5 numaraya gittim. Kapıyı vurdum ve İÜlk defa olarak tanımadığım büyük salona O girdim, Kapının çıngırağı, inti- zamsız darbelerle, başımda çın- ladı. Bitişik odadan ağzı yemek dolu bir adam, çiğniye çiğniye — geldi ve tezgâhın önündo durdu. — Oh, dedim, gözlüğüme mukabil bana yarım kuron ödünç verir misiniz? Birkaç gün sonra mutlâka iade ederim, — Ha? Fakat bu çelik göz- — Elbette olmaz, yapamarzsı- nız. Şaka ediyorum. Fakat çok- tandır. kullanmadığım bir batta- niye var ki alabilirsiniz. — Maalesef bende bir yığın battaniye var, cevabım verdi ve ben battaniyeyi açınca buna bir göz attı ve bağırdı : —— Hayır; mazur görünüz, bu da işime yaramaz. — Ben size battaniyenin en fena tarafimı gösterdim, dedim; öteki tarafı daha iyidir. — Oh, ehemmiyeti yok, iste- mem, Hem siz bunun için hiçbir yerde on ör bulamazsınız. — Hayır, dedim, bunun kıy- meti olmadığı belli ; fakat.. (Ç Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: