29 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

haf'ada iki defa sayfalarda “Son Posta,, sayıfası yapar. Bu en yeni sinema — haberleri, hayatı ve sinema — âlemindeki cereyanlarından dünyanın artistlerin bahsedilir. ll sinema san at SİNEMA —.. ——— — Bütün Dünyayı D, halara Boğan YediAdam Buster Ketonun gazetemize hediye ettiği imzalı fotoğrafı Sinemalarda bizi katılta katıl- ta güldüren, bize hoş saatler geçiren komiklerin tiplerini hiç merak ettiniz mi ? — ÂAmerikalı bir muharrir, komiklerin hnepsini ayrı ayrı tetkik etmiş ve onların yaradılışları hakkında — şayamı dikkat hükümler vermiştir. Bu muharririn en çok beğendiği ve birinci sınıftan addettiği komik- ler yedi tanedir : Malek, Şarlo, Arman Bernar, Lui, El Brendel, Milton, Mişel Simondur. Muharrir dizer komik- leri pek o kadar beğenmiyor. Malek: Sinemaya ( Malek ) is- mile atılan ( Buster Keton ) buz gibi soğuk bir adamdır. Dünyada bu kadar soğukkanlı insan pek az | N vardır. Bu kadar filim çevirmesine ve bu derece pişmesine rağmen Buster Ketonun bugün bile yari belinden yukarsı ay buzdan bir oduna benzer. Okadar soğuk kanlı- dir. ki biribirlerile boğazlaşan Çin - Japon ordularınin arasina bile düşse bu soğukluğundan zerre kadar feda etmez. Malek ayni zamanda dünya işlerine karşı çok lâkayttir. Açıkçası dünya yıkılsa ona vız gelir. Şarlo: Şarla kâinatı kahka- halara boğmak hususunda her- kesten çok muvaffak - olmuştur. Fakat muharrirler Şarloyu tarif etmek hususunda henüz muvaf- fak — olamamışlardır. Amerikalı muharrir diyor ki: Dünyada kah- kaha ile ciddiyet denilen iki mefhumu bu derece mahirane bir suürette birleştiren bir tek adam vardır. O da ancak Şarlodur. Fakat Şarlo çok muztarip adam- dır. Dünyada ıstırap ve gönül acısmi onun kadar terennöim eden adam pek azdır. Arman Bernar: Amerikan muharriri bu Fransız komiğini şedit tarif ediyor: Arman o ka- dar kurnazdır ki şeytanı bile öl- M7 * VON ” U İ BU | —- RLI D —at Pu e A Ü P " Kai a T e S c 4 ! dmit ha dürüp mezara kötürebilir. Hatta şeytanın cenaze merasiminde bile halkı katılta katılta güldürür. Sanki hiç kırılmıyan bir oyun- cak gibidir. Dünyanın en güldü- rücü adamıdır. Kahk a_— î!olimîîun El Brendel Lui: Bu Amerikan soytarısı- nın en büyük hususiyeti yüvarlak gözlüğüdür. Loui bir fırtınalı günde dünyaya geldiği için ha- yatı sergüşeztlerle doludur. Se- yircilerini dişlerile güldüren bu adam, çok sıcak kanlıdır. El Brendel: İsmini pek fazla işitmediğimiz bu komik, Ameri- kalı muharrire göre bir sihir- bazdır. rür. Esasen dünyanın- en az söz söyliyenlerinden biri olan Bren- del, karşısındakileri güldürmek hususunda hiç zahmet çekmez. - Milton : Hayaltın bin bir me- İç Yüzünü Bilir Misiniz? Bugünlerde eser yazan sinema artistleri çoğaldı. Fakat bunlar hikâye, roman veya ilim - kitabı yazmıyorlar, Sadece Holivudun bitip tükenmiyen dedikoduların- dan bahsediyorlar. Nitekim son günlerde ( Lili Damita ) da (Holivutun iç yüzü) isminde bir kitap yazmıya başla- mıştır. Güzel Lili sinema dünya- sının en meşhur dedikodularını bu kitapta mevzubahs edecek, hepsini birer hikâye gibi anlata- caktır. Lili Damita kitabını iki kısma ayırmış ve ilk kısımını bi- tirmiştir. Bu kısımda bekâr yıl- dızların binbir maceralarından bahsetmektedir. Bu dedikodu kitabının ikinci kısmi çok mühim olacaktır. Çün- ki Lili bu kısımda evli artistlerin entrikalarını, — içyüzülerini — ifşa edecektir. Fakat durup dururken Liliyi böyle bir karara sevkeden sebep nedir acaba? İşte orasını henüz kimse bile- miyor. Jim Jeral Bin Frank İstiyorlar Meşhur Fransız artislerinden Jim Jeralin başıma bir felâket gelmiştir. Jim Jeral geçenlerde ( Seyyar satıcılar şıluf isminde bir film çevirmişti. Fakat Paris- teki Seyyar satıcıların reisi, ken- di ismini aşırdığı iddiasile mahke- meye vermiş ve dava rüyet edil- miye başlanılmıştır. Dava eden adam Jim Jeralttan tamam yüz bin frank — tazminat — istiyor. Bu dava Pariste büyük bir alâka uyandırmıştır. Bütün kibar kadın- lar mahkemeyi hımcahinç - dol- durmaktadır. İlk celsede Mahkeme Reisi, seyyar satıcılar reisinden iddiasını ispat etmek hususunda şahidi olup olmadığını sormuştur. Da- vacı gelecek celsede şahitlerini getirecek, iddiasını ispat edebi- lirse yüz bin frank tazminatı cayır cayir alacaktır, Vera Şerban Varalandı — Meşhur Fransız yıldızı Vera- Şerban geçenlerde - otomobiline binmiş, gezmeğe çıkmıştır. Fakat Parisin ağaçlık bir yerinden otemobilini hızla götü- rürken tekerlekler kızak yapmış, otomobil derhal yuvarlanmış ve güzel kız da ağır surette yara- lanmıştır. Derhal' yetişilerek kur- tarılan güzel Vera şimdi hasta- nede ihtimamla tedavi edilmek- tedir. İyi olur olmaz (Dedikodu ) isminde bir filim çevirecektir. Fransız Artisinden Yüz Bu sayede seyircilerini - en basit hareketlerle bile güldü- - e— şekkati arasında yuvarlanan bu zeki adam şimdi yusyuvarlak- tır.. Kendisini bir — masanın üstüne — çıkarınız. Fakat — göz- lerinizle — süzmeyiniz. Çünki derhal kızar ve sizi boğazlamak | için üzerinize atılır. Okaı_:îar si- nirli ve hiddetlidir. * Con Simon: Amerikalı mu- harrir diyor ki: Con Simon bir | kedi kadar çevik, - fakat bir fil kadar ağır başlıdır. - Bğeu da İ S di Bit ll Bhde 0 üe ll BAA d S İK ö l o pallim hc ü Pa rilrüisdli _,f - el ? — “ç on Lulunan — egâne livut muhabirimiz, her hafta bize mektup | gönderir 'asta, Holivutta husus! muhbiri Türk gazetesidir.. Ha- içyüzünü ve sinema âleminin anlatır. yöz ——— Güzeli: ——— -— Kaliforniyanınâ Sarışın Joan Marş —a Güzel sesli Joan Marşın bizzat Son Posta için imza etliği en son resmi Holivut ( Husust ) — Eğer bi- risi size Âmerikanın en mesut köşesini soracak olursa hiç dü- şünmeden cevap veriniz: Kalifor- niya. Kaliforniya, yalnız her zaman tatlı ve ılık olan havasile, Joan Marş binbir - meyvalarile değil, güzel kızlarile de meşhur ve mesuttur. Bu sebepledir ki sinemacılar çalış- mak, gezmek, eğlenmek ve ha- yattan hisse almak için bu saa- det köşesini tercih etmişlerdir. Bugün M. G. M. Studyoların- da bir melek gibi sevilen sarışın dilber (Foan Marş) ta Kaliforni- yanın binbir ihtimamla yetiştirdi- ği kızlardan biridir. (Son Posta) karileri görmüşler we belkide görmemişlerdir. -Postaya imzalı resmini hediye Son eden bu sarışın ve güzel yıldızın hayatını elbette merak ediyorsu- nuz. Foan Marş, Kaliforniyanın Portervil şehrinde doğmuş ve tahsilini Holivut şehrinde yap- mıştır. Güzel Marş daha küçük yaş- ta tiyatro hevesi göstermiş ve bazı eserlerde amatör olarak rol almıştır. Marşın bu arzu ve hevesi şe- bepsiz değildir. Çünki babası bir sinemacı olan dilber Marş, daha dokuz aylık bir bebek iken beşiği studyolardan içeriye gir- miştir. Hatta o zaman yetişmiş bir kız olan Mari Pikfordun iki filminde Joan Marş filme de gir- miş ve bebek rolü oynamıştır. 1 Bugünkü genç ve güzel Joan Marş tahsilini bitirdikten sonra kendisini tamamen sinemaya vakfetmiş ve ill defa olarak ( Caz Koıralı) fi- minde mühim — bir rol almıştır, Güzel Marş diğer yıldızlar gibi spor meraklısıdır. Bugün yüzme ve ata binme hususunda diğer yıldızlardan üs- tündür. Ayni zamanda tenis ve golf oyunlarına da meraklıdır. Fakat marşın en çok sevdiği şey evinin intizam ve zarafeti ile uğraşmak ve bir de şarkı söyle- mektir. Sesi çok güzel olduğu için, şarkı söylediği zaman evinin etrafı perestişkârları tarafindan çeviris lir. Hülâsa gök renğindeki mavi gözleri ve açık sarışın saçlarile Joan Marş buradaki diğer yıldız. lar arasında müstesna bir mev- kie maliktir. Güzel Marşın boyü 1 metre, (55) santimdir, sikleti ise (53) kilodur. Mis Joan Marş her sene Temmuzun otuzuncu günü Evinde güzel bir eğlence tertip eder. Çünkü o gün Marşın doğ- duğu günün yıl dönümüdür. TURAN M V 4 ; TELAELi V .V Ce | HLA ?ı_f. . ua llt ei a *

Bu sayıdan diğer sayfalar: