Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
S y Begend iğiniz kadın ve - erkek tipleri hangileridir? — 270 — Her kadının beyenilecek bir yeri vardır Her kadının beğenilecek bir yeri, bir -hali olabilir. Ne çirkinler vardır ki, u - * gurlarında birer hayat veriliyor. Se - vilen, beğenilen nedir? Pek belli değil. — -Bugün sarışına yanan, yarın bir esmere - içten bağlanıyor. ı Bence renk şöyle dursun, âzaları bir- birine uygun, kusursuz bir yüz, sıcak ba- O kışlı, zeki bir çift göz, uygun ı bir endam, düzgün bir etvar. Nihayet sicak bir — sruh.. Şeklen bu.. Kadın yuva için yara- V'tılmıştır. Bunda tahsilin, idare bilgileri- - hin, cemiyet terbiyesinin de yeri vardır. Haklara hürmetkâr oluşu, güler yüzü, tatlı sözü ve hassasıyetı olınaSı da lâ « zımdır. İşte benim beğendiğini kadm.. İzmir Basmahane Gaziler caddesi No. 211 de Kenan —Ö a —Kadın güzel konuşmalı, güzel a sesli olmalı Her gün hayalimde yaşayan kadının tip ve karakteri şöyledir: Gür parlak, — kumral saçlar, pembe beyaz ve süzgün - bir yüz, açık bir alın, iki iri siyah göz, çekme burun, ne pek kalın, ne de pek — ince dudaklar, hafif ilerive doğru çıkık we çukur çene, ifrata varmıyan uzun boy- — lu, geniş omuzlu, etine dolgun ve mev- - gun bir vücut. Orta bilgisi olmalı. Yüksek bir ahlâk — taşımalı, asabiyet ve hırçınlığa kaçmıyan “ “çok hassas bir kalbi, billür gibi temiz ve güzel bir sesi, konuşurken de herkesi cez — bedecek bir telâffuzu olmalı. Sırasına gö- Fre mağrur, sırasına göre mütehakkim ve ( * Amağrür olmalı, giyinişinde maharet sahi- -“bi, evinde tam bir ev kadını olmalıdır. Haliç Feneri Camcı yokuşu No. 12 de A. Nüdir — 272 — Kadın yüksek tahsilli olmamalı ! Bence kadın şöyle olmalıdır: Tip: Orta boylu, siyah gözlü, küçük a- ğiz ve burunlu, siyah kaşlı; muntazam kr Tabiati: Kadın herşeyden evvel bir ev kadını ve anne olmalı, evine ve eşine sıkı bir sevgi ile bağlanmalıdır. Ağır başlı, ka Orakter sahibi, ayni zamanda daima şen d,u ve neşeli bulunmalıdır. Tahsili: Yüksek tahsilt kadın için iyi — görmem. Fakat bir ilk tahsil ile bir san'at tahsili ona kâfidir sanırım, Adana Hikmet Eren (Sarih adresinin neşrini istememiştir) e— — 273 — Erkekte güzellik aramam, şen, müşfik, çalışkan olmalı! Beğendiğim erkek tahsili yüksek, yaşı 30 dan yukarı, ailesine sadık, evine bağ- h. içki içmez, ve kumar oynamaz, vaktin de evine gelir, kazancını ailesine hasre- der bir erkektir. Erkekte güzellik aramam. Sıhhatli, şen, kederlerini evinde hissettirmez, kadına hürmet ve şefkatini esirgemez, çalışkan, serbest meslek sahibi olmalıdır. Tepebaşı Kemaleddin Samipuşa apartı- manı No. 4 de Mediha —i İT4 — Erkek iyi giyinmeli! Erkekte güzelliğin, yüz hatlarını ay- dınlatan bir projektör gibi döğrudan doğ- Tuya zekâsmdan gelen akislerde tan - landığını görmek isterim. O yüzde kud - “ t, bütün beşeri istekler ve bu istekleri gayelendiren iradeyi görürüm ki, bu - nün kadınların da ruhu üzerinde cazibe yarattığına inanıyorum, Boyu uzun olursa güzellik hususiyet - lerinden en mühimmini kazanmış olur. Temiz ve zevkle giyinmek erkekte ara - dığım en birinci şarttır. Her hangi bir mesleği, erbabının elinde hoş bulurum. Bir fabrikatör daha çok hoşuma gider. Ahlakında aradığım yalnız kendi nef - sinden utanabilmesidir. İstanbul: Jale Çalt (Adresinin neşrini istememiştir) — 275 — Kadın güzelliği ile öğünmemeli ! Hayatın maddi ve manevi yüklerine tahammül edebilecek bir genç kız, evle- pecek bir erkek için arzu edilen bir kız- dır. Bence güzellik mevzuubahs değil - dir. Bir erkek kadını «satın almak» mev- kiine düşmemelidir. Bu meyanda kadın da güzelliği ile övünmek huyu olmamalı ve erkeğinin kalbini kırmamağa çalış - malıdır. Her hangi bir felâket karşısın- da kocasile beraber olmalı ve bu felâ - kete göğüs germelidir. Nişantaşı Meşrutiyet mahallesi fabrika sokak No. 17 de İbrahim Bekir Bostancı — 276 — Kadın müzikten hoşlanmalı! Beğendiğim kadın tipi şudur: Vücut: Orta boy, esmer, siyah saç, si- yah göz, biçimli burun, ağız küçük, par- lak dişler. Tabiati: Ev ve el işlerini sever, müzik- ten hoşlanır. Tahsili: Orta derece olmalıdır. İzmir Karşıyaka İntibah sokak No. 1 de Tevfik Bu günkü Program | İSTANBUL 6 - Mayıs - 937 - Perşembe Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi, 12,50 Hava »- dis. 13.05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17.00: İnkılâp dersleri üniyersiteden nak- len Hikmet Bayur tarafından. 18.30: Plâkla dans müsikisi. 19.30: Spor musahabeleri, Eş- ref Şefik tarafından. 20.00: Sadi ve arka - daşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20.30: Ömer Rıza tarafından arap- ça söylev. 20:45: Safiye ve arkadaşları tara- fından Türk musikisi ve halk şarkı]arı Saat âyarı. 21.45: OÖrkestra. 21'45: Bayan Kızıla- yın iştirakile tangolar. 22.15: Ajans ve borsa haberleri. 22.30: Plâkla sololar, Opera ve |operet parçaları, YARINKİ PROGRAM 7 Mayıs 937 Cuma İSTANBUL Öğle neşriyatı: a 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12.50 Hava - dis, 13.05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17: İnkilâp dersleri üniversiteden naklen, Hikmet Bayur tarafından, 18,30: Plâkla dans musikisi, 19,30: San'atkâr Naşidin iştirakile Şehir tiyatrosu artistleri tarafıridan bir kö- medi, 20: Tüfk musiki hey'eti, 20,30: Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 20,45: Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musi - kisi ve halk şarkıları. Saat ayarı, 21,15: Or- kestra, 22,15: Ajans ve borsa haberleri, 22,30: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları, —.. İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası 5/5/937 FİATLAR CİNSİ Aşağı Yukarı Kep 6 27,5 Buğday yumuşak Buğday sert Arpa Çavdar Kuşyemi çuvallı Kuşyemi dökme Tiftik mal Tiftik deri Yapağı Erzurum Peynir beyaz Peynirkaşar NNU oKAR:o B &85 Bü” Buğday Arpa Çavdar Ün - Kepek Susam Nohut Bulgur Misir Tiftik DIŞ FİATLAR 5. 46 98 09 21 66 99 05 05 : Liverpul : Şikago : Vinipek : ÂAnvers Mısır : Londra Keten T. : Londra Buğday Buğday Buğday Arpa BB suwmama7r Findık L. Fındık G. : Hambu : Hambu:â Nati Üa e rala S Son hafta içinde tütün, yapağı, balık ih- racatında inkişaf vardır. Daha şinididen ye- ni sene mahsulleri büyük müşteriler bulmuş- tur. Diğer taraftan yumurta ihracatı dur - muştür. Bunun sebebi yumurtalarımızın en büyük alıcısı olan İspanyanın bugünkü karı- şık halidir. İkinci sebeb de mevsim dolayısi- le yumurta istihlâk eden memleketlerde de istihsalinin artmış ve istihlâkinin azalmış ol- masıdır. Bunun için yumurta flatlarında bi- raz düşüklük vardır. Mevsim dolayısile yaş meyva ihracatına başlanmıştır. Suriye ve Mısıra bilhassa kiraz Kütahyada afyon mübayaası ve tetkikleri Kütahya (Hususi) — Kütahyada afyon zer'iyatını mahallen tetkik etmek ve müba- 'yaatı açmak Üüzere İstanbuldan Ankaraya, I| Ankaradan Malatyaya ve Malatyadan bu - raya gelen uyuşturucu maddeler müdürü | Hamza Osman ve ikinci müdür Şakir Rifat Türalı vaziyeti gözden geçirmişler, ve müa- tahsille temas etmişlerdir. Yeni sene afyon mübayaa siztemi zürra nezdinde müs&â<. in- tiba hasıl etmektedir. Tetkikat ve mübsyut devam edecektir. Şeker mütehassısları İzmırı gidiyorlar Şeker Şirketi tarafından Almanyadan ge - yerlerinde pancar mıntakaları ve şekerde kullanılan diğer maddeler hakkında tetkik- ler yaparak şehrimize gelmişlerdir. Müte - hassıslar yarın İzmire giderek Ege minta - kasında tetkiklerine devam edeceklerdir. Yol bağı yapan iki kalaycı yakalandı *Adapazarı (Hususi) — Geçen nisanın 22 nci günü Adapazarı yolunda ve Or- manköy civarında 3 pazarcının yolunu keserek 140 liralarını aşıranların ka- laycılık bahanesile 0 civarda dolaşan Lâz Osman ve Dursun oldukları anla - şılmış, ikisi de yakalanmış ve adliyece tevkif edilmişlerdir. -— Üç gün evvel de Karakamış köyü ile İkizcei Osmaniye köyleri arasında 3 si- iâhlı adam 12 köylüyü soymuşlardır. tirilen mütehassıslar memleketin muhtelif | Yumurtalar ihra ç için hazırlanırken ihraç edilmektedir. Bu yıl yaş meyva çok ob duğundan fazla ihracat yapılacağı anlaşıl- maktadır. : İstanbul Ticaret Odası, Izmıı.- Beynelmilel Sergisi'ne iştirâk için bir plân hazırlamış - tır. Plâna göre İstanbul mıntakasının sa - nayi ve ticaretine aid grafikler yaptırılmak- tadır. Nümuneler de teşhir edilecektir. Plân- da turizm işlerini tesbit eden kısım da var- dır. İstanbul Borsası kapanış fiatları S -5 - 1937 j ÇEKLER Açılış Kapanış 624,50 — 622.50 —— 0.7908 — 0,7895 17.6375 — 171.57 15,0184 15,0666 4.58 4.695 87.51 87.7910 3,455 5, A664 64.0512 — 64.2570 - 1 1445 22.677S 22,75 4.2875 14.1912 1.9667 Londra Nev-York Paris Milâno Brüksel Atina Cenevre Bofya Anadolu gşm, 9 GÜ peşin A, Şm. 9 GÜ vadeli Bomonti - Nektar Aslan çimento Merkez bankası İş Bankası Telefon İttihat ve Değir. Şark Değirmeni 'Iîrkos 1060 1100 AZLAR Kapanış İSTİKR Açılış 00.00 — 20.60 2080 00.00- — 00.00 Türk borcu I peşin » » İ vadeli » » İİ vadeli Son Posta'nın TefrıLam 25 İiT — Âman ne iyi ettiniz de geldiniz, :!ıyordu Pek sevindik ; fakat bugün ge- - leceğinizi iyice bılmıyorduk ki... Lebi- — be de onun için Buyukdereye su getir- 'vmege gitti. Biraz önce de bizim kom - - şular telefon ettiler; Kumkan oynamı- — ya çağırdılar. Ben biraz yorgunum, di- | ye gidemiyeceğimi söyledim; onları bu- |TYaya davet ettim. Şimdi nerede ise, ge- - İirler. Turhan Bülendin yüzüne baktı: - — Biz rahatsız etmiş olmıyalım?, Demege getirdi. — Siz yabancı değilsiniz. Hep bera- ber otururuz.. Kumkan bilir misiniz? — ge— Hayır. — Pek kolay bir oyun... Gelecekle - | rin arasında briç meraklıları da var; | siz de onlarla oynarsınız. Ne vapahm, — koca İstanbulda gidecek bir yer yok K bi Can sıkıntısından her gün, ya biz- - de, yahut ta seviştiğimiz bir iki aile - — nin evinde toplanıyoruz. Eskiden po- — ker oynardık. Şimdi pokercilerin çoğu '-" dağıldı. Hele büyük oynıyanların hiç bırıf.ı kalmadı. Höş, Kumkan da pek İ .ıöyıe çocuk oyunu değil ya.> -Biraz kı - LENBıKg Yazaa: Kemal Ragıp zıştı mı kırk elli lira kaybedenler olu- yor. Artık oyun lâkırdısı açılmıştı; Lebı:- benin annesi kim bilir, daha neler an- latacaktı; misafirlerin bir kaçı geldi. İçlerinden birisi yaşlıca bir erkekti. Ö- tekiler de yaşlısı da, genci de hep süslü kâdınlardı. Turhan, kalabalığı gördükçe büsbü - tün sıkılıyordu; birisi fanıyacak ta iç yüzleri ortaya çıkacak diye korkuyor - du. Bereket versin ki, gelenlerin ara - sında hiç bildik yoktu. Herkes: — Çitlenbik ortada yok.. Nerede 0?. Bizden mi kaçtı yoksa?.. Diye soruşturuyordu, ÂAnnesi: — Şimdi, nerede ise gelir, Dedi. Biraz sonra bir kaç misafir daha gel- di. Hep oyun, hep moda üzerinde ko - nuşuluyordu. Gençlerden birisi spor lâkırdısı açacak oldu; içlerinden bir ikisi, bir kaç dakika için onu yalnız bı- rakmadılar. Fakat çok sürmedi. Bu da hemen' kapandı; gene yeni gelen mo -| delleri, geçen akşam Jokey klübünde oynanan büyük bir bezik partisini an- latmıya başladılar. Bir yandan da her-. kes kâğıtları karıştırıyor, birer ikişer masalara yerleşiyorlardı. Arif Paşa - nın karısı, bir başka kadınla tavla oy - namıya başlamıştı: — Siz hazirlanın, ben hele şuna bir ders vereyim... Diyordu. Nüveyre: — Kimler briç oynayacak?- sordu. Fahrünnisa bir, ben iki... Sen Bülent, oynamayacak mısın?.. Ama arkadaşın oynuyor değil mi?.. Öyle ise ablam gelmeden briçe başlayamıyaca- ğız demektir. Ötekiler, iki masaya ayrıldılar; kum- kan oynamıya başladılar. Oynamıyan- lar da, kimisi ayakta, kimisi birer san- dalye çekmiş, oynayanları seyrediybr- du. Misafirlerin oturduğu yer, iç içe iki salondü; birinden ötekine geçiliyordu. Kapıdan içeriye ilkönce girilen salon- da oyuncular toplanmışlardı. Bülentle Turhan da içeride yalnız kalmışlardı. Bir aralık kapı açıldı; Lebibe göründü. Hep birden: — Nerdesin ayol?.. Diye seslendiler. Genç kız şapkasını çekti, kızıl dalgalı saçlarını arkaya doğru attı: diye — Aşkolsun; beni beklemek yok mu? | — Sen de sabah karanlığı ne diye sokaklara uğradın?.. — Geleceğinizi bilmiyordum ki., Bülent, ona doğru yürümek 1çın kı- mıldadı; Turhan kolundan çekti: — Birak, dedi, herkesin önünde doğ- ru değil.. elbet bizi de görür, yanımıza gelir. Lebibe, içeriki salona bakamayı dü- şünmeden, oyuncuların yaninda -bir yere sıkışmaya hazırlanıyordu. Nüvey- re seslendi, ablasının kulağına: — İçeriye bir dolaşsana... Bak kim- ler var?.. : Diye fısıldadı. — Kimler var?.. — Git de görürsün!, Lebibe oraya doğru yürüdü. İlkönce Bülendi gördü. Turhan — sanki onun geldiğini hiç duymamış gibi, arkası ya- rı dönük, bir gazete karıştıtıyordu. Genç kız onü bırdenbıre tanıyamadı Sonra: — Vay siz de burada mıydınız?. de- di, maşallah Bülent, acaba ne yaptın da arkadaşını buraya - getirebildin?. Telefonla konuştuğumuz zaman gele - miyeceğini söylüyordu. Büyü mü yap- tın, ne yaptın?.. Bülent, kendine göre bir kehme oyu- nu bulmuştu: — Benim yapmama lüzum yök; o, çoktan büyülenmiş!.. — Neye böyle yalnız oturuyorsu - nuz?. z — Tuthan, kumkan' bilmıyor da... — Şu annem de, öoyunâ başlayınca dunyayı unutuyor; insan misafırm! yalnız bırakır mı?, — Ne ziyanı var, ben misafir miyim? O aralık hizmetçi geldi; Bulende de- di ki: — Sizi telefona çağırıyorlar. O, telefona gidince Lebibe ile Tur- han yalnız kaldılar. işitilmez bir sesle! — Yüzsüzlüğüme siz 'de şaştınız de- ğil mi?.. dedi. Dün telefonla konuşur- ken, sizden o iltifatları işittikten sori * ra, benim tekrar buraya gelişim, bİ YÖZ . ha — Ben sizi darıltacak bir şey ıöylef medim ki... Siz, neden ise, lık İçıkarmak için bahane arıyor gıbıydi niz!.. Bülent geldi: — Aksiliğe bakınız, diyordu. Burada bile rahat yok; çok mühim bir iş iÇif çağırıyorlar. Karaköye kadar ineceğim- Turhan, zaten ayakta idi. Onunla beraber gidecekmiş gibi kımıldandı: Lebibe: — Sizde mi gidiyorsunuz?.. Diye sordu. Bülent: ' — Ben otur; ben de işimi bitirir. bi- tirmez dönerim. gidip gelmek, bir 5&” atten fazla sürmez. Bekle beni, Hâ-- İbiraz geçikecek olursam, sakın git ğe kalkma!.. /— (Arkası var) h