6 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

6 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A .. . Beğendiğini erkek tipleri hangileridir? — 270 — - N3 — Her kadının beyenilecek bir |Erkekte güzellik aramam, şen, yeri vardır müşfik, çalışkan olmalı! Her kadının beğenilecek bir yeri, bir| Beğendiğim erkek tahsili yüksek, yaşı -hali olabilir. Ne çirkinler vardır ki, u -130 dan yukarı, ailesine sadık, evine bağ- ğurlarında birer hayat veriliyor. Se -| lı. içki içmez, ve kumar oynamaz, vaktin Bugün sarışına yanan, yarın bir esmere 'der bir erkektir. içten bağlanıyor. | Erkekte güzellik aramam. Sıhhatli, şen, Bence renk şöyle dursun, âzaları bir- | kederlerini evinde hissettirmez, kadına birine uygun, kusursuz bir yüz, sıcak ba- | hürmet ve şefkatini esirgemez, çalışkan, 'kışlı, zeki bir çift göz, uygun bir endam, | serbest meslek sahibi olmalıdır. düzgün bir etvar.. et sıcak bir “rTuh.. Şeklen bu.. Kadın yuva için yara- tılmıştır. Burda tahsilin, ıdare bilgileri- nin, cemiyet terbiyesinin de yeri vardır. Haklara hürmetkâr oluşu, güler yüzü, tatlı sözü ve hassasiyeti olması da lâ « zıtndır. dıtlatan bir projektör #ibi dağrudan doğ- İşte benim beğendiğini kadın.. Yuya zekâsmdan gelen akislerde can - İzmir Basmahane Gaziler caddesi| Jandığını görmek isterim. O yüzde kud - No. 211 de Kenan * t, bütün beşeri istekler ve bu istekleri Fayelendiren iradeyi görürüm ki, bu - —21 — | nun kadınların da ruhu üzerinde cazibe Kadın güzel konuşmalı, güzel |yarattığına inanıyorum. sesli olmalı Tepebaşı Kemaleddin Samipaşa apartı- manı No. 4 de Mediha — 24 — Erkek iyi giyinmeli! Erkekte güzelliğin, yüz hatlarını ay- oyu uzun olursa güzellik hususiyet - lerinden en mühimmini kazarımış olur. tip ve karakteri şöyledir: Gür parlak, | dığım en birinci şarllır. Her hangi bir kumral saçlar, pembe beyaz ve süzgün | mesleği, erbabının elinde hoş bulurum. bir yüz, açık bir alın, iki siyâh göz,| Bir fabrikatör daha çok hoşuma gider. çekme burun, ne pek kalın, ne de pek| Ahlakında aradığım yalnız kendi nef - fnce dudaklar, hafif ilerwve doğru çıkık | sinden utanabilmesidir. ve çukur çene, ifrata varmıyan uzun boy- İstanbul; Jale Çalt lu, geniş omuzlu, etine dolgun ve mev- (Adresinin neşrini iştememiştir) zun bir vücut. Orta bilgisi olmalı. Yüksek bir ahlâk .— 275 — taşımalı, asabiyet ve hırçınlığa kaçmıyan ği ile Hdi K gok hassas bir kalbi, billür gibi temiz ve K:':ı.“guî..gğlveıııgşgn";:g;u Bgüzel bir sesi, konuşurken de herkesi cez telmrila ödeakibanle bi ane Ka elir pecek bir erkek için arzu edilen bir kız- bedecek bir telâffuzu olmah. Sırasına gö- Te mağrur, sırasına göre mütehakkim ve j mağrur olmalı, giyinişinde maharet saht-| G7 SENÇE Gi G GAR AA vinde tam bir ev ka: KİRRE B BT B YA Han ÜÇ ee LAĞ SÜrdinle | L düpmelekdök B meyanda kadın kadın ve vilen, beğenilen nedir? Pek belli değil. de evine gelir, kazancını ailesine huxu'-i Her gün hayalimde yaşayan kadının | Temiz ve zevkle giyinmek erkekte ara -| No. 12 de A. Nadir — 212 — Kadın yüksek tahsilli olmamalı ! Bence kadın şöyle olmalıdır: Aız ve burunlu, siyah kaşlı, muntazam dişli. Tabiati: Kadın herşeydden evvel bir ev kadını ve anne olmalı, evine ve eşine sıkı bir sevgi ile bağlanmalıdır. Ağır başlı, Fakter sahibi, ayni zamanda daima şen Ve neşeli bulunmalıdır. Tahsili: Yüksek tahsil: kadın için iyi tahsili ona kâfidir sanır:m, Adana Hikmet Eren (Sarih adresinin neşrini istememiştir) — Aman ne iyi ettiniz de geldiniz, Jiyordu. Pek sevindik ; fakat bugün ge- leceğinizi iyice bilmiyorduk ki... Lebi. be de onun için Büyükdereye su getir- » meğe gitti. Biraz önce de bizim kam - Şular telefon ettiler; Kumkan oynamı- ya çağırdılar. Ben biraz yorgunum, di- ye gidemiyeceğimi söyledim: onları bu- Taya davet eltim. Şimdi nerede ise, ge- lirler. Turhan Bülendin yüzüne baktı: — Biz rahatsız etmiş olmıyalım?. Demeğe gelirdi. — Siz yabancı değilsiniz. Hep bera- ber otururuz.. Kumkan bilir. misiniz? g— Hafır. — Pek kolay bir oyun... Gelecekle - gin arasında briç Mmeraklıları da var; 8iz de onlarla oynarsınız. Ne yapalım, koca İstanbı gidecek bir yer yok dan her gün, ya biz- de, yahut ta se ka| Vücut: Orta boy, esmer, görmem. Fakat bir ilk tahsil ile bir san'at b Haliç Feneri Camcı yokuşu | da güzelliği ile övünmek huyu olmamalı ve erkeğinin kalbini kırmamağa çalış - malıdır. Her hangi bir felâket karşısın- da kocasile beraber olmalı ve bu felâ - kete göğüs germelidir. Nişantaşı Meşrutiyet mahallesi fabrika Tip: Orta boylu, siyah gözlü, küçük a-| — sokak No. 17 de İbrahim Bekir Bostancı n — 276 — Kadın müzikten hoşlanmalı! Beğendiğim kadın tipi şudur: siyah saç, si- yah göz, biçimli burun, ağır küçük, par- lak dişler. Tabiati: Ev ve el işlerini sever, müzik- en hoşlanır, Tahsili: Orta derece olmalıdır. İzmir Karşıyaka İntibah sokak No. 1 de Tevfik Yazka ı Kemal Ragıp zıştı mi kork elli lira k_aybedenlc: olu- yor. Artık oyun lâkırdısı açılmıştı; Lebir benin annesi kim bilir, daha neler an- latacaktı; misalirlerin bir kaçı - geldi. İçlerinden birisi yaşlıca bir erkekti. Ö- tekiler de yaşlısı da, genci de hep süslü kadınlardı. “Turhın, kalabalığı gördükçe büsbü - lıîn sıkılıyordu; birisi tanıyacak ta iç yüzleri ortaya çıkacak diye korkuyor - du. Bereket versin ki, gelenlerin ara - sında hiç bildik yoktu. Herkes: — Çitlenbik ortada yok.. Nerede 0?. Bizden mi kaçtı yoksa?.. Diye soruşturuyordu, Annesi: — Şimdi, nerede ise gelir, Dedi. Biraz sonra bir kaç misafir daha gel- tiğimiz bir iki aile «|di. Hep oyun, hep moda üzerinde ko - nin evinde toplanıyoruz. Eskiden po-|nuşuluyordu. Gençlerden birisi spor ker oynardık. Şimdi pokercilerin çoğu|lâkırdısı açacak oldu; içlerinden bir dağıldı. Hele büyük oynıyanların hiç|ikisi, bir kaç dakika için onu yalnız bı- birisi kalmadı. Hoş, Kumkan da pek|rakmadılar. Fakat çok sürmedi. Bu da Öyle çocuk oyunu değili ya. Biraz kı -|hemen' kapandı; gehe yeni gelen mo - Bu günkü Program İSTANBUL 6 - Mayıs - 937 - Perşemhe Öğle neşriyatı: 12.30; Plâkla Türk musikisi. 12.50 Hava » C. 13.05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akçam neşriyatı: 1700: İnkılâp deraleri ünlversiteden nak- len Hikmet Bayur tarafından. 13.30: Plâkla dans müzikisi. 19.30: Spor musahabeleri, Rş- ref Şefik tarafından. 20.00: Sadi ve arka - daşları tarafından Türk musikisi şarkıları. 20.30: Ömer Rıza tarafından arap- ça söyler. 2045; Safiye ve arkadaşları tara- |öndan Türk musikisi ve halk şarkıları, Baat Ayarı, 2145: Orkestra. 2145: Bayan Kızıla- kile tangolar. 2215: Ajans ve borsa | 2230: Plâkla sololar, Opera - ve operet parçaları, YARINKİ PROGRAM 7 Mayıs 937 Cuma İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla musiklai, 12530 Hava « dis. 13.05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17: İnkılâp dersleri ünlversiteden naklon, Hikmet Bayur tarafından, 13,10; Plâkla danş musikisi, 19,30: San'atkâr Naşidin iştirakile Şohir tiyatrosu artistleri tarafırldan bir kö- medi, 20: Türk müsiki hey'eti, 200: Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 2045: Vedla Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musi - kisi ve halk şarkıları. Saat ayarı, 21,15: Or- kestra, 22,18: Ajans ve borsa haberleri. 22,30: Plükla sololar, opera ve operet parçaları. İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası Aşağı Yukarı ER K. P. 615 617.s - “ SUKBEcCcA BÜBESÜLÜ Buğday Buğday Arpa Masir : Keten T. : Fındık G. : Fındık L. : delleri, geçen akşam Jokey — kİ oynanan büyük bi latmıya başladılar. Kes kâğıtları karışlırıyor, birer ikişer masalara yerleşiyorlardı. Arif Paşa - nn karısı, bir başka kadınla tavla oy - namıya başlamıştı: — Siz hazırlanın, ben hele şuna bir ders vereyim... Diyordu. Nüveyre: — Kimler briç oynayacak?. diye sordu. Fahrünnisa bir, ben iki... Sen Bülent, oynamayacak mısın?.. Ama arkadaşın oynuyor değil mi?.. Öyle ise ablam gelmeden briçe başlayamıyaca- ğız demektir. Ötekiler, iki masaya ayrıldılar; kum- kan oynamıya başladılar. Oynamıyan- lar da, kimisi ayakta, kimisi birey san- dalye çekmiş, oynayanları seyrediyör- du. Misafitlerin oturduğu yer, iç içe ki salondü; birinden ötekine geçiliyordu. Kapıdan içeriye ilkönce girilen salon- da oyuncular toplanmışlardı. Bülentle 'Turhan da içeride yalnız kalmışlar Bir aralık kapı açıldı; Lebibe götündü. Hep birden: — Nerdesin ayol?.. Diye seslendiler. Genç kız şapkasını çekti, kızil dalgalı saçlarını arkaya doğru atlı: — Aşkolsun;, beni beklemek yok wi? ve halk bt Son Hafta içinde tütün, yapağı, balık ih- |racatında inkişaf vardır. Daha şinididen ye- ni sene mahsulleri büyük müşteriler bulmuş- tur. Diğer taraftan yumurta ihracatı dur - muştür. Bunun sebebi yumurtalarımızın en büyük alıcısı olan İspanyanın bugünkü karı- gık halidir, İkinci sebeb de mevsim dolayısi- le yumurta istihlâk eden memlekellerde de setihsalinin artmış ve istihlâkinin azalmış ol- masıdır. Bunun için yumurta flatlarında bi- raz düşüklük vardır. Mevsim dolayısile yaş meyya ihracatına başlanmıştır. Buriye ve Mısıra bilhassa kiraz senanarasaerakamera Kütahyada afyon mübayaası ve tetkikleri Kütahya (Hususi) — Kütahyada afyon zer'iyatını mahallen tetkik etmek ve müba- yaatı açmak üzere İstanbuldan Ankaraya, Ankaradan Müalatyaya ve Malatyadan bu - raya gelen uyuşturucu maddeler müdürü Hamza Osman ve ikinci müdür Şakir Rifat Türah vaziyeti gözden geçirmişler, ve müs- tahsille temas etmişlerdir. Yeni sene afyon mübayaa sistemi zürra nezdinde müsalt in- tiba hasıl etmektedir. Tetkikat ve mübayaat devam edecektir. Şeker mütehassısları İzmire gidiyorlar Şeker Şirketi tafafından Almanyadan ge - tirllen mütehassıdlar memleketin muhtelif yerlerinde pancar mıntakaları ve şekerde kullanılan diğer maddeler hakkında tetkik- ler yaparak şehrimize gelmişlerdir. Müte - hassıslar yarın İzmire giderek Ege minta - kasında tetkiklerine devam edeceklerdir. Yol bağı yapan iki kalaycı yakalandı *Adapazarı (Hususi) — Geçen nisanın 22 nci günü Adapazarı yolunda ve Or- manköy civarında 3 pazarcının yolunu keserek 140 Hiralarını aşıranların ka- laycılık bahanesile o civarda dolaşan Lâz Osman ve Dursun oldukları anla - şılmış, ikisi de yakalanmış ve adliyece n evvel de Karakamış köyü ile ei Osmaniye köyleri arasında 3 si- iâhh adam 12 köylüyü soymuşlardır. Yumurtalar (hra ç tçin hazırlanırken ihraç edilmektedir. Bu yıl yaş meyva çok ob duğundan fazla iIhracat yapılacağı anlışıl- maktadır. İstanbul Ticaret Odası, İzmir Beynetmilel Sergisi'ne iştirâk için bir plân hazırlamış - tır. Plâna göre İstanbul mıntakasının sa - nayi ve tcaretine âid grafikler yaptırılmak-e tadır. Nümuneler de teşhir edilecektir. Plân- da turizm işlerini tesbit eden kısım da var- dır, İstanbul Borsası kapanış fiatları 5 -5 - 1937 İş Bankası 'Telefon İttihat ve Değir. Şark Değirmeni — Sen de sahah karanlığı ne diyejnuz?. sokaklara uğradın?.. seleceğinizi bilmiyordum ki... Bülönt, ona doğru yürümek için kı- mıldadı; Turhan kolundan çekti: — Bırak, dedi, herkesin önünde doğ- ru değil.. elbet bizi de görür, yantmıza gelir. Lebibe, içeriki salona bakamaâyı dü- şünmeden, oyuncuların yanında -bt yere sıkışmaya hazırlanıyordu. Nüvey- re seslendi, ablasının kulağına; — İçeriye bir dolaşsana... Bak kim- ler var?.. Diye fısıldadı, — Kimler var?. — Git de görürsün!. Lebibe oraya doğru yürüdü. İlkönce Bülendi gördü. Turhan — sanki *onun geldiğini hiç duymamış gibi, arkası ya- rı dönük, bir gazete karıştıtıyordu. Genç kiz öonü birdenbire tanıyamadı. Sonra: — Vay siz de burada miydınız?. de- i, maşallah Bülent, acaba ne yaptın da arkadaşını buraya getirebildin?. .|Telefonla konuştuğumuz zaman gele - Miyeceğini sö; tın, ne yaptın?.. Büleni, kendine göre bir kelime oyu- nu bulmuştu: — Benim yapmama lüzum yok; o, çoktan bü, — Neye böyle yalnız oturuyorsu - 'ordu. Büyü mü yap- — Tuthan, kumkan'bilmiyor da... — Şu annem de, öyünâ başlayınca dünyayı unutuyor; insan misafirini yalnız bırakır rm?, — Ne ziyanı var, ben misafir miyim? O aralık hizmetçi geldi; Bülende de- di ki: — Sizi telefona çağırıyorlar. O, telefona gidince Lebibe ile Tur- han yalnız kaldılar. işitilmez bir sesle — Yüzsüzlüğüme siz 'de şaştınız de“ ğil mi?.. dedi. Dün telefonla konuşur- ken, sizden o iltifatları işittikten son * ra, benim tekrar buraya gelişim, bi YAZ..... — Ben sizi darıltacak bir şey söyle” medim ki... Siz, neden ise, dargınlık çıkarmak için bahane arıyor gibiydi * niz!.. Bülenti geldi: — Aksiliğe bakınız, diyordu. Blll'ld' bile rahat yok; çok mühim bir iİş iÇİD çağırıyorlar. Karaköye kadar ineceğiM- 'Turhan, zaten ayakta idi. Onunla beraber gidecekmiş gibi kımıldandı: Lebibe: — BSizde mi gidiyorsunuz?.. Diye sordu. Bülent: — Sen otur; ben de işimi bitirir b': tirmez dönerim. gidip gelmek, bir 5* zla sürmez. Bekle beni, bâ.. —— atten fazla sürmez. gilmer * biraz geçikecek olursam, sakın ğe kalkmal, p (Arkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: