Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
neler | SON POSTA İzmirliler Milli Küe maçları hakkında söylüyorlar ? meşîne ve bunların o hetitelerdan sonra A ilan SO ai y% taş , Spor Zat Tra Ve Xe Bita.ru Tini gözden sekiz Dİ ve tam müî Gluy Ticik fikarması Tt Sudur; j ıüphegiz FGlıeı;- â en Yeti, ka bahçe ei kı%l' : Yenin ki Fenerbahçedir. oyunu itibaril olacak bir va €n yenilmez takımı Maç yapmamışlarsa da umu derecelerine göre neticeyi | Sön vetFIEk mümkün oluyor. aziyete göre, milli küme şampi- | F*înel'bahçe, Galatasaray, Beşik- k“Wetıi “_heş arasında paylaşılacağı ve kalan' bir ihtimalle Fenerin birinciliği 2Cağı tahmin edilebilir. le yakından alâkadar bir simdiye kadar İstanbul, Anka- kıml Yyapılan maçlara göre ta- htmî;tıîakhndı mütalealarını şöyle an- bir gözle milli küme maçla- Beçirecek olursak, Türkiyede Wetli_ takımın meydana geldiği- Tandımanla çalıştıklarını gör- Oruz. Milli küme maçlarının bi- Türkiyede maç lebiliyetini mevcudiyetini meyda- U1 takımları hakkında mütaleam Sftanbulun en kuvvetli takımı hiç Yarında, hattâ takım halinde Fe- bile üstündür. Beşiktaşın biricik İnişlerinde gösterdiği muvaffakı- © önünde göstermeyişidir. Fener en güzel ve en“zevkli oyun takımı Güneştir. Genç ele - yle belki de iki sene sonra Tür- M“.'-lal' Türkiyede sekiz kuvvetli takımın meydana gel- tam randımanla çalışmalarına sebep du. Şampiyonluk İstanbul klüplerinin arasındadır Ankaranın kuvvetli takımla rından Ankaragücü takımı | Buıîk’ * (Hususi muhabirimizden) — afta küme maçlarında alınan Ribo millt küme maçları j "Ylaşıı:amnm hangi takımlar arasında he ka daı-cail anlaşılmış bulunuyor. Her Galatasaray ve Fenerbahçe ta- mirde en iyi intiba bırakan ve oyununu halkımıza alkışlatan takım Güneştir. Ga- latasaray, eski kuvvetinden birçok şey- ler kaybetmiştir. İzmirdeki iki galibiyet şey görmedik. Ankara takımları Son üç yıl içinde ciddi bir inkişaf ese- Ti göstermesini bilen Ankaranın her iki takimi da İzmirde beyenilmiştir. Bilhas- ,'sa Gençler Birliği, her hattındaki canlı- lhiık ve enerjisiyle netice üzerinde mües- sir olmuştur. Bu takımın forvet hattın- da gol çıkaracak oyuncuların az oluşu, jmilli küme şampiyonasında tahmin edi- len »neticeyi almasına mârii olmuştur. Ankaragücü takımı, müdafaası itibari- le kuvvetli bir manzara arzedememiştir. Gençlerbirliğinin aksine olarak bu takı- mın forveti, gol çıkaracak kabiliyette ele- (manlarla takviye edilmiştir. İzmir takımları İzmir takımları, Milli küme maçların- da beklenilen neticeyi alamadığı gibi sa- lim bir oyun bile gösterememiştir. Bunu, takımlar arasındaki ahenksizliğe hamlet ç mek te mümkündür. Şahsi kanaatime gö re Üçok takımı, Doğanspordan daha kuv- vetlidir. Ancak şimdiye kadar yaptığı se kiz maçta şansını iyi küllanamamiış ve dört maçın neticesini kazanması icap e- derken talihsizliğin kurbanı olmuştur. Doğanspor takımı için de ayni cümle- leri tekrar etmek mümkündür. Bununla beraber İstanbul takımları için İzmirin her iki takımı da, gelecek maçlarda birer kuvvet halinde kendilerini gösterecekler _dî'!'. Arada bazı suitefehhümler vardır. Burlarm izalesi, netiteleri değiştirecek - tir; Beşiktaş ve e netice üze- iyettedir. olacaktır. İz- Galatasaray m?ün Galatasaray lisesi he, şlar, neticede beyaz — > 90 - OENEREM aa gençlerinin basketbol maçları talebeleri arasında mektep bahçesinde bir basxetbol 1 şuaç Yapılmıştır. Talebe oyuncular beyaz kırmızı olarak iki takım halinde kar- takım 14 e karşı 16 sayı ile galip gelmiştir. Resim ©r iki ? iki takımı bir arada göstermektedi r. neticesine rağmen kendilerinde fazla bir | Ankaradaki futbol mggl_arı Çankaya Altınordu ile berabere kaldi ve Demir- sporla oynıyan Altınordu takımı da 3-0 yenildi Ankara, 4 (Hususi) — Cumartesi ve pa zar günleri Demirspor,Çankaya ve Al- tınordu klüpleri burada birer doöstluk maçı yaptılar. Cumartesi günü Çankaya, Altınordu ile karşılaştı ve maçı 1 - 1 be- raberlikle neticelendi. Çekilen kur'a ne- ticesinde Pazar günü Demirsporun kar- şısına Altınordu isabet etti. Maçlar An- karagücü sahasında yapıldı. Havanın gü- zel oluşu, milli küme temaslarının bü haf ta buraya isabet etmemesi, spor merak- hlarını stada doldurmuştu. Oyuna De - mirspor başladı, ve ilk zamanlarda ağır basmaya başladı, devre sonlarına doğrü Altınordulular açıldılar, devre sıfır sıfır bitti. İkinci devrede Demirsporlular ilk sayılarını penaltıdan yaptılar. Bundan sonra Altınordulular isteksiz bir oyun tutturdular, bundan istifade eden Demir sporlular iki gol daha atarak maçı üç sı- fır kazandılar. Selim Tezcan | Küçük memleket haberleri Kaçakcılık yapan amele Adana (Huşusi) — Bahçe istasyonunda ve Yğldğ— çalışan amelelerden ve Hasanbeyli kö- yünün Kıraç mahallesinden Mehmet oğlu Cenbek Hasanın, yolda çalışan amelelere si- gara kâğıdı satmakta olduğu anlaşılmış ve Cenbek Hasanın yatağı aranmıştır. Bu ara- ma neticesinde 34 defter kaçak sigara kâğı- dı yakalanmış ve kaçakcı adliyeye teslim e- dilmiştir. Adanada yakalanan kaçak keresteler Adana (Hususi) — Reşadbey mahallesin- de oturan Durmuş oğlu Mehmet Mestan - dan 33, aynı mahalleden Muzafferden 17 par- ça olmak üzere 50 parça kaçak kereste yaka- lanarak orman dalresine teslim edilmiştir. Geyveli eğitmenler Geyve (Hususi) — Arifiyede açılan eğit- menler kursuna buradan sekiz çavuş müra- | caat etmiş, hepsi de kursa kabul edilmişler- dir. Taraklı merkez muallimi Faik da bu ça- vuşlara kontrol tayin edilmiştir. Hırsız amele Adana (Hususi) — Milli mensucat fabri- kası amelelerinden Seyit, iş paydosunda fab- rikadan yemeğe çıkarken kapıcı tarafından üzerinin aranmasında, yedi metre bezi ba- caklarına sardığı görülmüştür. Seyidin bu hırsızlığı ötedenberi yapmakta olduğu hisge- dilerek derhal evi taharri edilmiş ve 92 met- re bez bulunmuştur. Seyit derhal adliyeye verilmiştir. Bürhaniye hükümet konağı inşaatına yardım Bürhaniye kazasında yeni inşa edilmekte olan hükümet konağının bir an evvel ikmal edilmesi için köylüler büyük bir alâka gös < termektedirler. Karaağaç köyü inşaatı için 120 torba çimanto göndermiştir. Karaağaç köyünde geniş bir okuma salonu vardır. Bu- rada bir çok kitaplar ve gazetele: bulunmak tadır. Gümüşhacıköyde et buhranı ve yumurta bolluğu Gümüşhacıköy (Hususi) — İki aydanberi burada bir et buhranı başgöstermiştir. Bere- ketversin ki taze yumurtanın 14 ünü 10 ku- ruşa almak mümkün Oluyor. Ve halk et buh- ranından o kadar Müteessir olmuyor. Tosya belediye bütçesi 'Tosya (Hususi) — Belediye meclisi ikinci teşrinde toplanmak üzere dağılmıştır. Meclis bu devrede, başlıca 937 yılı bütçezi İle zabıtal belediye talimatının Seyrüsefer işleri üzerin- de meşgul olmüuştür. Belediyemizin 937 yılı bütçesi 24774 lira olarak tesbit edilmiştir. LA EEL DD Bu haftaki Milli Küme maçları | İstanbul Futbol Ajanlığından: Milli Küme maçlarından — Doğansnor - Beşiktaş karşılaşması 8 mayız 937 cu- martesi günü Taksim stadında olacaktır. 1.) Maça saat 16 da başlanacaktır. 2.) Maç hakemi Nihat Bekdik. yan hâ- kemleri Tahsin ve Tarık'dır. Doğanspor - Fenerbahçe karşılaşması 9 mayıs 937 pazar günü Fener stadında olacaktır. 3.) Maç hakemi Nihat Bekdik, yan ha- kemleri Feridun Kılıç ve Muam - merdir. Maça saat 16 da başlanacaktır. Fiatlar : (Tribün 5ü, Duhuliye 25 4.) 5.) kuruştur. . — e n h. 1 stanbıuldan Thna İran kadınının dünkü ve bugünkü mevkii * * X Rıza Şah büyük inkılâbını yapmadan evvel kadınlar süsten ibaret bir mevcudiyet addedilir, vakitlerini mezarlık âlemlerinde geçi- | rirler ve kocalarından dayak yerlerdi, bugün ise erkeğin yanındaki şerefli mevkilerine ulaşmış bulunuyorlar Çok değil, daha geçen seneye kadar Tahran hiyabanlarını, Tebriz, İsfahan, Reşt sokaklarını, pazarlarını, eğlence yerlerini, bir kelime ile İranın dört bu - cağını, Penguen kuşlarını andıran, yü - rüyen, hareket eden siyah hayaller dol- dururdu. Bu hayaletler, sanki evvelâ geç kalmış insanlar gibi, kendilerine hâs bir tezlikle yürür, hayır koşarlar, önlerine çıkan her hangi bir mâniayı devirmek istermişçesine uçar giderlerdi. Simsiyah, ya ağır bir ipekli, veya satenden çıkarıl- mış ve bir parça kumaştan vücuda geti - rilmiş, önden giyilen ve arkadan başa ör- tülen çarşafları; alınlarının üzerinden müvazi bir surette tutturulmuş at kılın- dan peçelerile dolaşırlardı. Bunlar ma - tem ve esaret sembolü olan İran kadın - larıydı.. Kadını her sahada erkeğin yanıbaşın - dan ayıran garip, garip olduğu kadar da | korkunç zihniyet, onu dışarıda böyle bağ- larla bağlarken gene ayni mel'un hisle içeride, yuvada da rahat bırakmamış, ga- yet hesaplı bir taktikle «sosyete» den a- yırmıştı. Birun - Enderun (harem - se- lâmlık) işte bu siyasetin mevyasıydı. Da- ha dört yaşından çador örtünmeğe, en ya kınlarına bile böyle çıkmuva alışan, daha fecii mecbur olan İran kadını kelimenin tam manasile asırlarca boyunduruk al - tında inledi, tufeyli olarak yetişti. * Köylü kadınları renkli çarşaflar gi- yerlerdi. Göçebe kadınları ise çarşafa e- hemmiyet vermezdi. Güneş ve yağmu - ra karşı başı ve yüzü açık meydan okur; 12 peşli alacalı bulacalı basma entarisi ile çöllerde dolaşır, ineğini sağar, davarı- nı güder, çadırını kurar, her zaman, her verde erinin yanıbaşında bulunurdu. Münevver Tahran kadını — çarşaftan kurtulmak için yıllarca uğraştı, cemiyet- ler kurdu, hükümete arizeler yağdırdı. Çarşafı uygunsuz işlerine alet eden ve hiç şüphe yok ki, daha fazla birun - en- derun siyasetinin kurbanı olan kadınlar ise onu en başta gelen koruyucu bir va- sıta olarak kullandılar. Ve yüzünü sım - sıkı örten kadın daima tadına bakılması mübah bir lokma, irişilmesi kolay bir hedef oldu. Hareket serbestliğini muha - taza eden, mütecessislerin merakı olmak- tan sıkılan, çekinenler ise vüzlerini aç - makta tereddüt etmezlerdi, Şirazlı ka - dınlar yaradılıştan açık fikirli, delişmen olduklarından peçe bile takmazlar, Bu - şirliler ise dar zihniyetli muhitlerine u- yarak gözlerini bile kaparlardı.. * Sosyeteden uzak kalan carşaflı kadın kendi âleminde yaşamak, eğlenmek mec- buriyetinde idi. Haftanın muayyen gün- lerinde ekseriya perşemhe veya cuma günleri mezarlıklara seyrana giderdi. Si- nemaya ayak atamıyan, gazınoya giremi- yen kadın bu seyranlardan pek hoşlanır- dı. Erkekleri kahvelerin afyonlu, duman- deiinizik Yazan: İbrahim Hoyi lı havasını yuta yuta sözde keyif çatar « ken onlar gene ahundların mel'anetile vücuda gelen mersiye manisi ile bu me- zarlıklarda, Alabanın feci hikâyelerini dinliye dinliye ağlar, yırtınırcasına, dö- vünürcesine ağlar, sonra da keyifli ke « yifli kaynıyan semaverin etrafında çev- relenerek Ççayını içer, dedikodusunu zevkle yapardı. Bu mezarlıklar türlü türlü satıcıları ile âdeta panayır yerleri- ni andırırdı. Ve gene burada fahişeler, en büyük volilerini vururlardı. Dini ve kederli, matemli dekor içinde etini, ya - lancı aşkını satan bu zevk erbabı sim « siyah çarşaflarının içinde türlü türlü has- talıkları zavallı erkeklere aşılıyan baş - lıca felâket unsuru idiler. * Aşağı tabakanın çarşaflı kadını en fazs la, orta sınıf nisbeten daha az, en yük « sek tabakanın ki ise pek nadir olarak da- yak yerdi. Ve dayak atma da erkeğin ta- bit bir hakkı idi. Gene ayni mel'un zih « niyetin siyasetile kadını, dışarıdaki göz- lerden saklamak ve bu suretle tabii cemi- yet içinde bir anormallik yaratmak için yükseltilen duvarlar arkasında iki cins çarşaflı kadın vardı. Zengin ve fakir... Fakir kadın mütemadiyen çalışmak mec- buriyetinde idi. Zengin kadının ise ya « pacak bir işi yoktu. Sedirine uzanır. Ay- nada güzelliğine hayran hayran bakar, spor nedir bilmez ve gününü ya yatmak ve yahut ta abur cubur yemekle geçirir- di. Nadiren mutfağa girer ve erinin sev- diği bir şeyi kendi elile hazırlardı. * Çarşaflı kadın okumazdı, okuyamazdı., Ya hususi mektebe bir müddet gider ve yahut ta sözde evde tahsil görürdü. Bu zihniyet o kadar yayılmış ve umumi ef- kâra da yer etmişti ki, zamanın dar ka- falı nazırlarından biri, tahsil kadın için muzırdır.. diyecek kadar ileriye varmış- tı. Zengin kızı biraz piyana, biraz keman en fazla tar çalmasını öğrendi mi, biraz da broöde işleri yapmasını becerdi mi tahsilini bitirmiş sayılırdı. Fakir kızın nasibi ise oyun oynamak. hizmet gör mekti., * İranın kurtarıcısı Rıza Şahı Pehlevi iş başına geldiği gündenberi ileriyi pro - jJektörliyen gözleri ile bu dürumu görü- yor, ve kadını asırlarca çektiği ıztırap - tan kurtaracak, ona yepyeni bir yaşa - ma çığırı açacak tedbirleri hazırlıyordu. Erkeğin yanıbaşında kadıtın da pek mü- him yeri ve rolü olduğuna inanan şehin- şah, her fırsatta, her vesilede bu inanı - şını öne sürüyor ve kadınların tahsil ha- yatına atılmalarını, iş bölümünde erkek- lerle ortaklık etmelerini söylüyordu. İlk önce kızların mektebe çarşafsız git- meleri emredildi. Bankalarda kadınların da çalışabileceklerini, Tahranda «Bankı Milli» ye 12 tane kadm memur alınmak- la meydana konuldu. Yavaş yavaş suva - zıeler, çaylar, tertip olunmrva başlandı. Alâhazereti hümayunun, şimdi biri sadrâzam Mahmut Cemin, diğeri de İran eşrafından Kıvamın oğlu ile nikâhlanan iki kerimesi çarşafsız olarak Siruran cad- delerinde göründü. Mekteplerde kız iz - cilik teşkilâtı kuruldu. Ve nihayet 17 Deymah 1815 (7 kânunusani 1936) da ra- (Devamı 10 uncu sayfada)