6 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- L AĞA M A K a şit'İ — Sson Posra “ESKİ ÂYAN MECLİSİ İÇ YÜZÜ Yazan: Salâhattin Enis Fuat Paşa sandalyayı kapıp Azaryan Efendinin üzerine yürümüştü Osman bir Paşa ile Azaryan Efendi şakalaşıyorlardı, orduda müşirlik etmiş adamın Azaryan Efendi ile şakalaşmasını Fuat Paşanın kafası alma- Mış, bir taraftan Osman Paşayı muaheze ederken öbür taraftan Azaryan Meeli lzaıaılî" ğyan meclisi olmakla beraber İardı Hele m",_"“ çok demokrat adam - ÜSİr Osman Paşa.. Hepi - :,zğfç“k Senli Benli idi. Te:klif ve te - Basbıhaf, âri olarak hepimizle ayrr ayrı #derdi Tha“â Şakalar ve münakaşalar Paşa, “Pçu Rıza Paşa, sadrâzam Rıza fendi, îîhye hazırı Nail Bey, Aram E - hl&rkihml.xt Paşa, ve daha bir sürü ». « Bimiz onlara sadece bir ar - ı%hî“zn& e Her biri senelerce bu Dineaş Sadrâzamhık mevtii işgal eden Mümiyat;, — “Aflarında gördükleri bu sa - “"-[îrî; Ve yakınlıktan çok mermmun Biraz €vvel d Lö n kahsetmiyim. Bvek, e — elı::ıu bir şöhreti almakla beraber %An 5€ giydikten sonra çok değişen Müyeti __îşanm bu şakacılığı ve sami - S koca bir pen Ayanda bir gün az kal —hehi şu_,idi__hadılse çıkıyordu; hâdisenin Ü Pasa da be arada darur mu? M%ı_ Azaryan Efendi ile şakala - h-da b Bittahi ÂAzaryan Efendi de şa- leî!leyi İşaB_Ta Mukabele ediyordu. Mükâ- Tan çç AFİP *îş.en Fuat Paşa birden feve- dhaz, ” V İlk önee Osman Paşayı mu- eâ"'-kk beraber sandalyeyi kap - aSi hi> Saryan Efendinin üstüne yürü- %'hj wl. Bu. vaziyet karşısında Bümen menıh Ço şişmam vücuduna :t.diki keğa He sığmak olmak üzere srür TAŞ Masanın: altını zor bulmuş W%' NN tavassufile paşa yatış - B yan 'tames-ele_ örtbas edilmiş, Fuat Pa- 'nînraft.akı odaya almarak Azaryan Min Si mîSamırı altından çıkması te- Wmüh Hiğ U. Yapılan şaka kendisine İir p Veccih olmamakla beraber mü- Miîirliı aşanın kafası, Türk ordusunda lAî Mevkiini ihraz etmiş bir ada- b Gi *Yan Efendi ile hasbihal ve “Sİni kabu i A ul edemiyordu. ”© bir ğ âvon B umumi içtimada Roman- Üa Ssarabya Efendinin bir SsÖzü, &dihe-,-umî Paşayı çileden çıkarmıştı. Wî blerşamdî teferrüatile hatırlama - m:e : onurî paşada bı_öyle bir fe- '%herm' İP olacağını hiç birimiz dü - Efendiye haddini bildirmek $ olduğumuz için hâdise hepi- londa Fuat Paşanın titrek ve heyecanlı MT radaki fiat farkını istirdat eylemekti; fa- kat paşanın böyle bir şeye tenezzülü im- kânı var mı? Kendisine halının salona Ve akabinde onun heykel vücudu olduğu ; büyük geldiğini söyliyen döşemeciye pa- disini merdiven başında zor buldu. Paşa salonda olmakla beraher Besarabya E - fendinin geniş merdivenleri ikişer ikişer othyarak indiği hâlâ gözümün önünde - 3 Gür. Fuat Paşamnın, ak sakalı ve ak saçlarile, müşekkel ve iri vücudile göze çarpıcı bir şüume&w’îe" heyet ki astragan yakalı paltosun- dan tecrit ederek üstüne smarlama bir elbise giyseniz bile amu tâ yirmi adım öteden görenler bu leven: insanın büyük bir adam olduğunu anlamakta güçlük çekmezlerdi. Paşanın menkıbeleri çoktu. Meselâ â- yan âzaları tramvaylarda bedava seya - hat hakkına malik oldukları halde paşa kat'iyyen tramvaya binmez, âyana her gelişinde Külüstür de olsa mutlaka araba veya paytonu tercih ederdi. Bir an için bunu paşaya mahsus Bir prensip olarak kabul edelim. Fakat âyana gelince paşa, hesabını görüp arabacıyı bırakmazdı. Bittabi arabacı, geç vakit daireden çıkan paşayı alarak Beşiktaş iskelesine bıra - kır ve pek tabildir ki paşadan bekleme ücreti olarak araba ücretinden daha faz- la para alırdı. Arkadaşları âvyam civarın- da her istendiği dakikada payton bul - mak kabil olduğunu ileri sürerek onu böyle fuzult bir para tediyesinden vaz geçirtmek. istemişlerse de bunu bir tür- lü Fuat Paşaya kabul ettirememişlerdi. Çünkü çok müreffeh hir ömür geçiren Fuat Paşanın nazarında liranın, paranın terkos suvu kadar bile hir mana: ve mef- humu yoktu. Onun havsalası, vazifesini | henüz ifa ve ikmal etmemiş bir arabacı- ya parasını tesviye ederek egit!» demeği kabul edemiyordu. Fuat Paşaya ait hatıralardam olmak ü- zere muütemet. Cemalden: duyduğum bir vakıâ da şudur: Paşa İstinyedeki geniş yalısının salanları için yüksek fiatlarla çok kıymetli Acem halıları satın almış. O devrin parasile bilmem kaç bin liraya alınan büyük bir Acem halısı salona biraz büyükçe gelmiş. Pek tabil olarak yapılacak iş, bu halının satıcısına iade ile biraz daha ufağını tedarik etmek ve a - — Fazlasını kes Kenarı kesilen halmım haddi zatında | îkxymeü yarı yarıya düşeceği muhakkak olmakla beraber paşa onu tebdil için ia- ,deyi hoş ve muvafıkt bulmaıyarak bu em- ri vermişti. Sağlık işleri : Trahom mücadelesi Şark vilâyetlerimizde hüküm süren trahom hastalığının önüne geçilmesi i- çin Sıhkiye Vekiâleti tarafından V2 se- nelik bir mücadele açılmıştır. Bu has- talığın daha çok başgösterdiği yerler, Adana, Gaziantep, Maraş, Malatya, Ur: fa, Mardin, Sürd vilâyetleridir. Bura- larda hastaneler açılmış, seyyar tedavi evleri kurulmuştur. Şimdiden sonra bu mücadele genişletilecektir. Hastalığın kilât sokulacaktır.: Bu gibi köylerde göz evleri açılacak- tır. -Bu suretle hasta köylü uzun boylu yol katederek şehre ve kasabaya gitmi- yecektir. İstanbulda trahom hastalığıma tutu - lanları tedavi etmek ve aynı zamanda okutmak üzere Yildizda bir mekteb bulunmaktadır. Trahomla mücadele mahallinde ve esaslı surette yapıldı - Şindanberi mektebinr mevendu azal - tadır. Bu talebeler de tahsili bitirip ayrılınca mekteb kapanacaktır. Müteferrik : Emniyet teşkilâtı kuvvetlendiriliyor Polis teşkilâtı kanunu projesine gö - 've İstanbul, Ankara ve İzmir gibi bü- yük şehirlerdeki emniyet müdürlükle- ri teşkilâtı takviye edilecektir. Bu üç emniyet müdürlüğünün asli maaşları —mumiyede yeniden iki idare reisliği ih- '(das olunacak, şube müdürlüklerinin a- (dedi on bire çıkarılacaktır. Şube mü - |dürlükleri maaşları yedi bine iblâğ o- lunacaktır. | vezyaya tâbi Baratse devamlı bulunduğu köylere de bu teş-i maktadır. Hâlen 38 talebesi bulunmal:- | dokuz bine çıkarılacaktır. Emniyti U-| KSa el ı e - Sayfa 7 50 karılı Kral - 200 yaşındaki ' olan kaptan - Babasının iskeleti ile seyahat eden kral - Memle- .keti arada bir kaybedilip tekrar bulunan kraliçe - Bir balıkçı ve bir yamyam kabilenin başı — İngiltere Kralının taç giyme merasimine davetli yedi garip sima * e & kabile reisi - Ceddi taç hırsızı İngiltere Kralı & M. Beşinci George'un taç giyme merasimi Mayısın on birinde Londrada yapılacak- tır. Avrupa gazetele- rine göre bu merasim e bulunmak üzere davet edilen <devka- | lâde simalar arasın - — da şunlar bulunmak- tadır: j 1 — Barotseland Krah S. M. Yeta HMI S. M. Yeta Ill Ro- land ülkesinin Kralı- dır. 300,000 — tebaası vardır. Baratseland'ın pa - yitahtı Lealnidir. Bu iraya ne şimendifer, ne otomobil, ne de a- raba gider. Çünkü bu memlekette hiç yol davetlidir. Tayyareye binmeğe ürktüğün den piroglarla yola çıkmıştır. Üç haftalık seyahaftten sonra Kral Ka- zungula şelâlelerine Yarmış, oradan ara- balarla Livingstone'a hareket etmiştir. Livigstone'dan Kap'a tren ile gitmiştir. Katettiği mesafe 3200 kilametredir!... S. M. Yeta HlI bu şehirden Gloucester Castle vapuruna râkip olacaktır. Vapur- da hususi kamaralar tahsis edilmiştir. Kral Londraya adetleri 50 yi geçen zev- celerini dahi götürmek istemiş ise de İn- giltere hükümetinin komiseri bu a 2 — 200 yaşında olan Samadinath. ,ya dağının bir mağarasında ikamet eyle- mektedir. Rivayetlere göre 200 yaşında- Gır. Ora halkı üzerinde pek büyük bir nü fuza malik olan bu reis dahi davetliler Mmeyanındadır. Yaz mevsiminde dağlarda Bezer, kış gelir gelmez mağarasına kapa- |jiniır ve vahşi hayvanlar ve yılanlar ara- sında vakit geçirirmiş. Onun için yaş mef humu yok imiş... 200 seneden beri yaşa- mrakta imiş... Ne hastalık, n€ acı bilirmiş. Kabile reisi Londrada Hampstead He- ath'da ikamet edecektir. Orada kendisi- Üne küçük bir ev inşa edilmiştir. Dışarı- 'nın gürültüleri duyulmasın diye evin et irafiına gayet yüksek duvarlar çekilmiş- tir. Samadinath'ın Himalaya dağındaki ma / ğarasmı bırakıp yola çıkması pek büyük dedikoduyu mucip olmuştur. Hindistan |halkına göre bu adamın birden bire yola çıkması «âhir zaman» m geldiğine delâ- let edermiş... 3 — $S. M. Abdullah Bayara S. M. Abdullah Bayaro Afrikada Nige- iriada Kano memleketinin kralıdır. S. M. Abdullahın hususiyetlerinden biri ecda- (dına ait eşyaları muhafaza eylemesidir. Söylendiğine göre bunların içinde Haz- /|reti İsadan 1000 sene evveline ait nesne- ler vardır. Bu Kral, tetevvüç merasiminde yalın jayak bulunacaktır. Elinde âsa bulunmıya |cak, fakat babasının başının kemiğini ta- |şıyacaktır!.. Kano kralları bulundukları | merasimlerde daima babalarının başları- inı taşımışlardır. 4 — S. M. Salope Dubon S. M. Salope Duben bir kadındır. Pasi- fik Okyanusunda Tongan adalarının kra- Hçesidir. Bu adalar 1643 senesinde Abel Tasman tarafından keşfedilmiştir. İstitraden şunu bildirelim: 200 kilomet re murabbarı mesahai sathiyesinde bulu- nan bu adalar keşfedildikten birkaç se- ne sonra kaybedilmişlerdir. Bu bir haki- (kattir. Bu adalar 1767 senesinde Samüel Villis ve Kaptan Cook tarafından yeni- den keşfedilmişlerdir. Haritası ancak 1773 senesinde yapılmıştır. zel ve dinç bir kadındır. 5 — Bir yamyam kralı: S. M. Agyman Grampeh II Amanhene dö Kuması. Bu kral ilk defa olarak bir Avrupa şeh ri görecektir. S. M. Agyman Grampeh II cengâver Ashanti kabilesinin reisidir, Ashanti kabilesi Uganda ev« dahilin- de ikamet eylemektedir. Bu kabile halkı yamyamdırlar... Kadınları, ilk doğurduk harı çocukları yerler... Bunun sebebini so ranlar: «Sonradan gelecek çocukların cen nete gitmelerini temin içindir» cevabını alırlar. 6& — Kaptan W. Blood Kaptan W. Blood 92 yaşında bir ihti yardır. Şayanı dikkat bir an'aneye Tia- yet kaidesi mucibinde davet edilmiştir. Kaptan Blood'un cetlerimden biri Kral James'nin hükümdarlığı sırasında iki ar kadaşınm yardımı ile tacı calar ve Vest- minster Obbey'de gizlenir... İki gün son- ra yakalanır ve idama mahküm edilir. Maamafih kral onu affeder ve Londramn meşhur kalesinde hapsedilir. Buradan da kaçar ve bir daha yakala- namaz!... 7 — Balıker: Sir John F. Prevost!.. Londrada Covent Garden'de balıkçı | John Prevost dahi hükümdar sıfatile da- vetli bulunmaktadır. Davetli bulunan bü yük memleketlerin kralları, reisleri misil lü kendisine hürmet edilecektir. Bu da çok garip bir «an'aneye riayet» kaidesin- den ileri gelmektedir. Anlatmağa değer: Fransada Bretagne il2 Normandie ara- sında Şark adında küçük bir ada vardir. Beş altı kilometre murabbar sahasında bulunan bu adada beşyüz balıkçı aileleri İle birlikte yaşamaktadırlar. 17T72 senesinde İngiltere hükümeti bu adayı Sark adında bir adama satmıştır. Bu adam orada küçük mikvasta bir hü- kümet vücude getirmiştir. Vefatından sonra adanın idaresi karısına intikal et- miştir. 1937 senesinde Sark adası hükümdarlı- ğinı yapan adam meşhur tayyareciler - den Bab Hathavay'dır. Âmerikada ona «Sark ilâhı» namı verilmektedir. İngilte- rede karısının ünvanı The lady of Sark- tir. Adanın 500 nülu undan 40 1 resmen «meb'us>» durlar. Adayı onlar idare eder- ler. Elektrik filân yoktur. Geceleri gaz ve mum ışıkları ile iş görürler. Birçok hğlkfunetler bu adadaki hükü - meti tanımamışlardır. Fransa burasmı İngiltereye tâbi bilir. Adalılar kendilerini müstakil addeder- 'ler. Hattâ İngilterede resmen bir sefir bulundgrurlar. Bu sefir de cedbeced se - firdir! İşte Kralhın tetevvüç merasiminde resmen bulunacaktır. O, T. Ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: