7 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

7 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GALATASARAYIN ASLAN NİHADI CEVAP VERİYOR s5 PO re Bugünkü Genç Beylerde Bekirin Şütle Kabiliyet & G Bir futbolcü şöhretini oynadığı rini Kesecek öremiyorum alatasarayın aslan Nihadını tanımak, takdir etmek ve sevmek için Galatasaraylı olmıya hiç lüzum yoktur. mevkie nazaran daha kolay ve- ya daha güç yapar. Gol atanlar yapıcılık icapların halka verdiği heyecan dolayısile daha çabuk dikkati celbederler ve daha kısa bir müddette sevimli Halbuki muavinlerle müdafi rin mevkileri icabı rolleri göl ya - pânlara man! olmak veya gol ya- pacaklara arka izmet etmek pek sevimli olmıyan iedirler. İşte mev- in şöhret hususundaki nankör lüğüne ve en küçük ârızaları göze batacak neticeler doğurabilen mer kez muavin mevkiinde senelerce ri hâlâ dil - ülerimiz kadar ur olabilmiştir. 1 yardımcı ro lünü bir futbolcünün meş hur yapıcılar derecesine getirmek ni biz bir Nihatta gördük. dünya futbol tarihinin şöh retlerini gözden geçirirsek forvet ler derecesinde devamlı ve alâka- K bir nam yapmış olan yıkıcılar arasında Nihat gibisine tesadüf et mek pek güçtür. Bugün dünyanın en birinci mer kez muavini sayılan Şaroş! dahi yapıcı mevki olan merkez müha- cim yerinde ayni muvaffakıyetle oyniyamasaydı bugünkü şöhreti « i yükseklikte olacağı şüp - li idi. İşte Galatasaraymn Türk mili takımlarının aslan Ni- hudr sahadaki rolü mühacimlere nazaran daha sönlik ve daha $ö- vimsiz olmasına rağmen Bekirle- rimiz, Alâaddinlerimiz ve Zekile- rimiz derecesinde sempstik ve şöh retli olabilmiştir. u müşkülü bedeni kıymeti. B lo şahsında halletmiş olan meşhur Nihadımızı #nketimiz hak kında dinliyelim: “.. Ben futbolü geçkin bir çağa gelmek endişesile bırakmadım. İş lerim dolayısile antrenmanlara de vam edemediğim için sahadan çe- kilmeyi daha muvafık gördüm. Bu itibarla gençlik şırımgasının şah. sımla alâkası biraz uzak kalırsa da pek steşli devrelerime iade ede cek kadar kuvvetli bir ilâç ise o meydanları dört dönerek oynadı - ğım maçlardan bazılarını daha yap mayı tabii arzu ederdim. Biliyor musunuz... Bizler gibi &ört kişinin yerini doldurur vaziyet te ve her hareketimizde gayret ve enerjinin ayrı birer nümünelerini göstererek oynamak ( kabiliyeti - nin bilhassa bu sıralarda tekrar sahada tecellisine imkân verecek ise, gençlere misal olmak bakım: dan da bu şırmganm faziletini kay detmek lâzımgelir. una da ehemmiyetle işaret edeyim ki, bahsedilen şirm ganm yardım ettiği veya gençleş- tirdiği kalitelörin mâneviden ziya de maddi olduğunu tahmin ediyo- rum. Yani bir insanm yaşla ve yor - gunlukla azalmış olan adale süple sini ve mukavemet kabiliyetini faz Jalaştırıyor zannederim. Halbuki bence birçok klüp se- beplerile ve sporculuk durumumu- zun verdiği tesirlerle bir futbolcü- nün düştüğü mânevi bezginliktir ki, maddi aksamayı iki misline çi- karır. Eğer bu şırmga bu ikinci tyrafı da tedavi edip gençleştirebiliyor, daha doğrusunu söyliyeyim saf yaş larımızm toyluğunun nikbinliğine inde edebiliyorsa harikulâde bir B gun şekilde yapılacak bir genç ta kıma karşı şırmgalanmış bir mü- tekait takımın rlacağı netice ne ©- labilirdi, sualinize şöyle cevap ve- rebilirim: Tabil bizler büyük fark- Ja lehimize neticeler alırdık, Bir ugün gözününde olan genç ve meşhur olabilir. Nihat, Galatasaray takımında en faal zamanlarında ALLO.. ALLO!.. Atletizm gazetelerin yazdığı Atletizm Fed. Besimden evvel bir de futbol an » trenörü kaybolmuş ve hakkında polis çe tahkikat yaptırılmıştı. Bununla be- raber Besim için böyle endişeye ma hal yoktur. Pinal maçın: ve belki de kralm taç giyme merasimini seyret - tikten sonra geleceği yer yine bura- adır. Şimdi bu husustaki babe: um: i okuya - Ankaradan bildiriliye Atletizm antrenörü Ömer Eesimin Londraya gittiği haberi gazetelerde çıkar çıkmaz Türk Spor Kurumu riyaseti atletizm federasyonundan Besimin bu seyahati hakkında ma - Iimat istemiştir. Federasyon reisliği de bu hususta ademi malimat be- yan ederek keyfiyeti İstanbul mm - takasından sormuş ve Besimin Lon - şılaşacak olan İzmirin T Besim Aranıyor! İngiltere kupası final maçını seyretmek için Londraya gittiği: mi Ankarada Umumi Merkez mahafili aramakta olduğuna dair Ankaradan aldığımız haberi aşağıya dercediyoruz. Yarın Beşiktaşla, Pazar günü de Fenerbahçe ile milli küme için kar- ığanspor takımı dün İzmirden şehrimize geldi. Kafile, B. Haydarm riyasetinde olmak tzere 17 kişiden mürekkeptir. | Resimde Doğanspor gençlerini bir arada görüyoruz BU HAFTAKİ HAKEMLER İstanbul futbol dan: Milli küme maçlarından Do- ğanspor — Beşiktaş karyılaş- ması 8 mayıs 987 cumartesi günü Taksim stadında olacak: tır. 1 — Maça saat 16 da başla. naraktır. 2 — Maç hakemi Nihat Bekdik, yanhakemleri Tahsin ve Tarıktır. Doğanspor — Fenerbahçe karşılaşması 9 mayıs 997 pa- sar günü Fener stadında ola- caktır. 3 — Maça saat 16 da baş- lanacaktır. 4 — Maç hakemi Nihat Bekdik, yanhakemleri Feri - dun Kılıç ve Munmmerdir. 5 — Fiyatlar: tribün 50, dühuliye 25 kuruştur. ajanlığın- ufuk misal; Bekirin eski zamanm- daki hücumlarını kesecek bir de- | fans bugün göremiyorum. Görmüş | olduğum son milli küme maçların da, bu takımlar içinde bir Bekir ol muş olsa idi mi her | maçta Bekirin bulunduğu taraf üç dört farkla kazanırdı Güreş Ajanı İstifa Etti Uzun bir zamandanberi İstanbul | Güreş ajanlığını büyük bir dürüstlük | İve muvaffakıyetle idare eden B. İs-| mail Hakkı Vefa, işlerinin çokluğunu | ileri ek ajanlıktan istifa etmi e.V. kahul alilmieti. Ai İğa kimin 'getireleceği henüz malüm İ değidir. Müşaviri erasyonu teknik müşaviri Be: draya gitmesi iç mıntakaca zin Mın- atla verildiğini öğrenmek istemişti taka İstanbulda yaptığı tahkik Besimin kral kupası final maçını sey İretmek için Londraya gittiği anlaşıl dığını, fakat Besime mıntakanm me- zuniyet vermediğini Ankaraya bildir- miştir. Buraca yaptığımız min Londraya gitmesi alâkadar fedarasyı haber olmadığı ve kendisine yol mas rafına medar olmak Üzere iki aylık avans verilmesine federasyon lâlet ettiği neticesine vardık. Keyfiyet benliz merkez ruzname- sine konmamış olmakla beraber mev simsiz seyahat umumi merkez maha filirde asabiyet uyandırmıştır. Ey Garson tabakları dolaşmıya baş- ladı. Hor tabağa birer parça balık koyuyordu. Yirmi tabağın önünde de ayni ameliyeyi tekrar ettikten sonra başmı iki yana sallıyarak salondan çıktı Kapı kapanır kapanmaz dostum kulağıma ve şunları fısılda e Balık yemeviniz!. Siz benim dostumsunuz!.. Biraz bekleyiniz Sofradan kalktı, Anahtarı ala- kilitledi, Tekrar döndü ve eski yerine oturdu. Bir dakika sonra yine ayağa kalktı. Hazıri dığı nutkunu söylemiye başladı: — Muhterem bayanlar, muhte. rem baylar! Lütüfkür müsandele- rinizle birkaç söz sölemek istiyo- rum. Dastlarımdan bir çoğu bu daveti niçin vaptığımı soruyorlar. Büz izah etmek meçburiy ifinde- fa da'lasa söyliyeceğim.. Sizl w- sandırınıyacağım rüyorsunuz!.. Ma nün etmektir. Şayet diz çökmemi, veya ilântaşk etmemi, veyahut siz. lerden birinizle dansetmemi ârzu edecek olursanız her zaman emir. lerinize âmadeyim,. Yalnız bugün beni mazur görmelisiniz!.. Rugün bu emirlerinizi yapamıyacağım. Ben buğün size unuttuğunuz kü- çük — fakat çok mühim bir noktayı hatırlatmak İstiyorum 8ix bir gtin gelip benim sıram da geleceğini hiç düşlinmediniz! Ben bunu sizden öğrendim: Bugün ben çalacağım. siz oynıyacaksmız! Önümde diz çökerek çizmelerimi öpeceksiniz!.. Size si Siz bunu yapacakamız! pacağınızı da biliyorum. Hattâ, hattâ siz, aziz dostum Prens Brod- ski, siz de bunu yetindesiniz!.. Buni giymiy: mecburi. n şik kos tümlerinizi iç te lizum © siz, bütün hayati şeyleri beceriksizce doğramak için ceplerinizde paslanmış neşterler taşıyan aziz münerkitler, siz de haksızsınız!.. İçindeki düşman 4s- kerlerile birlikte ahır: yakan ka - dım, tipki mahzeni su ile dolduran hizmetçi gibi yerden göğe kadır haklıdır. Ben bunu salâhiyet sahi- bi bir askerin ağziyle teyit edebi. yirim. Bana doğru dönerek; — Dostum, öyle değil mi? dedi ve devam etti: — Evet, benim aziz münekkit, lerim, siz haksızsınız!,, Münekkit- r benim çok sert olduğumu söy- orlar.. Belki bu doğrudur. Fa kat şunu söylemeliyim ki ben her şeye rağmen namuslu bir insanım, Benim sahatım da namusludur. Fakat siz. İnsanlara verdiğiniz ozapların, ıstıraplarm o hududunu bile bilmiyorsunuz!.. Bu ıstıraplar da, tıpkı kendiniz gibi riya ve sah. tekârlığın birer neticesidir. İşte benim Sizler hakkındaki görüşüm. Aziz köntesim, size gelin Kendi yerinize hizme! çıka. Tır, maşuka rolleri oynatırsı- nız!,. Serseri âşıklarmızı da para- KIZIL ELBİSE İN Yazan: Manuel Komrov İngilizceden çeviren? B. Tok e A vana arkasma saklanarak bunu Ya siz, benim sevgili ve hariku- lâde Lulzim. Güzellik me tında ne çirkefler gizlei liyor musunuz?. Siz, Pornograflar i için ne güzel bir Madon- na olabilirsiniz!., Siz bir varmakla, mürdar vücudunuzdan intişar eden pis kokuları örtebile- ceğinizi mi zannediyorsunuz? Fa- w bil bunu kesi ul sosyeti askı kat kocanız «lacak adam miyor değildir. O, yakında görüp anlıyacaktır. Hayır!, ze karşi başka türlü hire ceği “zi ta ederim, Kes, insân tıp attığı bu Mador gilmelidir. İsrisrinsız olarak b in “kehdi”'dışme fırlu- önünde e uhterem misafirlerim!, Ar- tık insanlığın ve zerafetin ne olduğunu öğrendiğimi sizlere orum, Sizin şu şimdi yediği niz balık zehirli idi. Kapı da kiliti. Şunu. bunu imdada çağırmak Tabaklar altüst oldu. Balığm dur. duğu gümlş kap yerlere yuvarlan. dı. Dışarıdan kapıyı vurmıya baş- adılar.. pıyı zorluyordu. Dostum boğuk boğuk bağırıyor. du: — Ölünüz, fareler gibi zehirle. nerek ölünüz!. Danse Can çekişmeniz, komedinin ne olduğu: nu size öğretir. Bir külçe gibi koltuğa yı Kapıdaki gürültüler arttı. Ben ka- pıya koştum ve açtım İki garson içeri girdi. Hayrete etraflarına bakmıya başladılar. Odada ikimiz den başka kimseler yoktu. Arka- dasim susuyor ve bir şeyler dü şiinüyordu. Nihayet: — Hesabı görünüz, dedi, yemek bitti, biz gidiyoruz. İkimiz de konuşmaksızın yürü. yorduk. Ayrılırken elimden tut tu ve — Gelmemeleri ne fena oldu, dedi, balık zehirli değildi. Fak balığın zehirli olduğunu düşü; mek onlar için ne hoş olacaktı?. Bu ne enfes bir manzara teşkil e- decekti. Ben yarın gidiyorum. Bi- na “Yolun açık olsun!,, dememe lüzum yok. Uzun, karanlık bir ge cenin içinden geçmek mecburiye- tindeyim. Beni kimse bundan alı- koyamaz!.. Kırmızı av elbiseleri mi giyeceğim. Bu elbiseler güzel dlr. şendir. Ben bu elbiselerle ge- eelerin içinden geçeceğim. Allaha ısmarladık iribirimizi kucakladık. Göz- leri yaşlz doldu na ısmarladık. Allaha 15- Ben, onun kapisi de ondan ayrıldım. Yalnızca yürümiye bö” ladım. Köşedeki kahvelerden rine girdim. Bir masanm başiBf geçip oturdum. Biraz sonra d3 ze gittim Salona girdiğim zaman herk bende bir fevkalâdelik olduğuf” anladı. z merakla sordu gilim, neye böyle saps” Sana ne oldu?. . — Bana sokulmayın, diş dım, bir adım ileri atmayın! ge Ni yok. Siz ve sizin eğebelz arkâğii, larımız koskoca bİr adamı deliri niz!,. Size tefsilât vermeğe 15“ görmüyorum. Fakat ben artik zin aileniz efradmdan olams&. la... Asla... Hi emen ertesi gün Adrikay* hareket ettim. Luiri Wi tabilmek için bilseniz ne derin > ağrıları çektim. Fakat L&İ zur. müddet ıstırap çektiğini #8” netmiyorum. Öğrendiğime BÖ Lula, birkaç ay sonra kendi #Y. fmdaki mütereddi insanlarda” z aç ms eg v vlenmiş.. Aradan birki ikten sorırs onu hatıri#i hdaklarımda ekşi bir tebessün yandrımaktan buşka bir ş8Y vw madı. İşte onunla olan sşi Mopassana gelince... zaman zarfında ondan tek bi tup aldım, Onu hususi bir sans! yuma yatı lar, gg Üç sene sonra tekrar Paris yare Bu defa âmirimle, raber gelmiştim. Berabe “a'ışlara girecek olan birkaç vw de Arap atı getirmiştik. Yar a, çine gittiğim zamar. Luizi gör İd Gayet şık giy ti zaman zarfında biraz şiş ii tı. Boyalı yüzünde karışık Piya da olmuştu. Gayri ihtiyari g Mcpassanın ziyafeti günü #Ö? yg diği sözleri hatırladım. Ş maskesi altımda ne çirkef Pİ * taşiyormuğ. Yarışları başlamasını belek” dim. Bir arabaya atlıyarak oy — Puvassi, dedim. Ben ve#siye götürünüz!,, O rada, Rene caddesind? te büyük ol'zuya3 yi yum vardı. Kapıyı Pali ıyı açan adam biraz EĞ işim öyledi, Mopnssan, £ günür sabahı öl. adamım söylediğine göre et kü gazetelerde bu ölüm b* mufassal yazılar olacakmı” Vestiyerde, giv asılı idi. ve dudaklarıma görürdün Kendimi bir deli gibi #9 mıştım. (SON)

Bu sayıdan diğer sayfalar: