28 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

28 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl dogdu ? - Nasıl yaşadı? - Nasıl battı? vasıl dogdu ? - Nasıl yaşadı? - Nasıl battı" No, 24 — IKINCI KISIM — Yazan: Ziya Şakir Sadık Bey, Yeni Baştan Müzakerelere G —Ben,.. — Sen mi?. — Evet... Bizzat, ben... Even kısa bir süküt.. Son- Ta muhâvere şu şekilde Münakayaya binmişti Mi > Canım, fırk YENİ olursun?.. Eğer ben olmasay ME bu fırka teşekkül etmezdi. Si ve arkadaşların, sonradan bi- tihak ettiniz ai amma,. (Hürriyet ve İti- aka irkası), bütün muhalif ünsur- “n teşekkül etti. Ben, bütün Muhalif unsurların en başında “Ek bir adamım. İnkâr edemez Ter, Xi bu memlekette (İttihat - *rakki Cemiyeti) ne karşı ilk mu lefet Gephesini teşkil eden, dört Siir... Bu dört kişinin birincisi, “ abdi âci Mustafa peri Hoca, cüsü, Gümüleü- ii Ismaii ördüncüsü, o tarih. haç ablusgarp mebusu olan Fer- N Mubhaletetteki şu kıdem ve metimize binaen, liderlik hak- * bizimdir, © Canım, bir fırkanın dört lide- Olur mu, hiç?.. Evvelce fırka- ma ÇİZ. O zaman liderlik hakkı Pekâlâ kabul etmiştini Mi E miştik amma, hatâ işlemiş Nitekim, bu hatâmızın acı acı Mi çektik. Sizin idaresizliği- “zünden, az kalsın postu İt- ların eline verecektik. Bun- A #onra, bu hatâya düşmiyece- b öderliği bir kişiye vermiye- n İlderi, sen Biz yı har tü Daha doğrusu. tek sahsın is Adı altına girmiyeceğiz. B» kati hüküm karşısında, megı, , 27 Kalsın, Sadık Beyin yü- tihe birşeyler iniverecekti. Sa- ine şa anda hiç bir kuvvete şik değildi. Fakat, Şaban Efen- a İle birkaç sadık dostunun ver. ye İeminata güvenerek, baygın Röstermemiş: ay Yl Balde., çarpışacağız, ho Demişti, Koskoca fırkaya ve hükümet üvvetine dayanan Vasfi Hoca, hiç dan okuyan muhatabına acı tebessiimle; — Hay, hanaay.. carpısahım... Ok Meydanı ne güna duruyor? Diye cevap vermişti. İBu muhaverenin böyle cereyan SİİRİ Şaban Efendinin Mısırda Gâtrat) kabilinden yazdığı bir den iktibas edilmiştir.) adik Bey; çarpışmaya baş- lamadan evvel, hiz almak ir adım geri cekildi Sehza- tarafında kiraladığı eve Pandı. Başta, Melâmi Şeyhi Ter i Salih Efendi olduğu halde. bü Mâvarisini etrafına topladı. Bun iretli müzakerelere başla- ein ya dek, bi Müzakere, kolayca neticelenemi- *du. Çünkü müthiş rakiplerini ye isebilmek için ellerindeki kuv » kâfi gelmiyordu. Bu müddet zarfında, en mahi- e rolü Şaban Efendi oynuyor O, kendisini sadık bir fırkacı Böstererek, fırka merkezinde in emniyet ve itimatlarını sar ir €n küçük bir harekette bu- iyor.. Ayni zamanda, üstadı Yin Erestişkârı Miralay Sadık Be- hesabına, bir faaliyet zemini Sarlıyordu, hay bözirlanma esnasında, bir Ban mühim hâdisat geçmişti. ta A en mühimmi, Yunanlılar ig Sindan (İzmirin işgali) meselesi k Bu büyük facia, kalbinde zerre Dı, Yatan duygusu olanları, bem Mat Ferit Paşa hükümetinden, ka, em de Hürriyet ve İtilâf &r- an nefret ettirmişti. Çünkü İzmirin işgali tehlikesini hisseden bazı vatanperverlerin o Kurduğu (Müdafaai Hukuku Osmaniye Ce- miyeti), Hürriyet ve İtilâf fırkası İzmir şubesi tarafından İstanbula Jurnal edilmiş. Bu milli ve vatani teşekkül, (İttihatçıların baş kaldır. ması) sşeklinde bildirilmişti. İşte bu teşekkülü bastırmak ve dağıtmak için Kanbur İzzet Bey bilhassa seçilmiş ve İzmire gönde- rilmişti. Halbuki, bu teşekkül, İttihatci- hkla zerre kadar alâkadar değil di. Maksat; İzmirin (Gâvur İzmiri) değil, (Türk İzmiri) olduğunu sibat etmekti. Bu maksatla teşekkül &- den cemiyet; bu necip gayesini bü- tün Garbi Anaduluya teşmil etmis. Bütün o mıntakada Türklerin hi kimivet ve galibiyetlerini ilmi bir şekilde tesbit ederek Itilâf devlet- lernin siyasi merkezlerine bildir- mek ve bu haklı dava karşısında Türklerin aleyhinde verilecek hük mün önüne geçmek için kümmalı bir faaliyete girişmisti... Asıl gari- bi şurasıdır ki bu cemiyet, fırkacı- lık cereyan ve ihtiraslarından âza- de olarak yalnız milli ve vatani bir gaye İle çalıştığım göstermek için Hürriyet ve İtilâf fırkasının mü- nevverlerini bu işe iştirak ettir. mişti. B* cemiyet; Garbi Anadolu- yu. tehlikeden kurtarmak Bunlar, © sadadımızdan ig olduğu için, bunları burada izah edecek değiliz. Onun için asıl maksadımıza geçeceğiz... Hem Pg- dişah Vahdettinin ve hem de Hür- riyet ve Itilâf fırkasının güzide mensuplarından, Vali İzzet Beve geçeceğiz. Vali İzzet bey Sarayın ve o 8i- radaki Babıâlinin takip ettiği sis- tem ve siyaseti en iyi kavramış o- lan büyük idare memurlarından biri idi, Yaradılışı itibarile oldukça kuv- vetli bir zekâya malikti. Küçük y: şında Babıâliye intisap ettiği için, çekirdekten yetişmişti. Ayı manda, sık sık devam ettiği saray hayatında da, siyasetin entrikala- nnı bütün inceliklerile öğrenmiş. ti. Hayatında, sırasile şu istihalele- ri geçirmişti : 1 — (Abdülhamit) devrinde Şü rayi devlet reisi olan Kürt Salt Paşanın biraderi olduğu için, Yıl- dız Sarayının oldükça kalbur üze- rine gelen (Abdi memlük) lerinden idi. 2 — Meşrutiyetin ilânını müte- akıp, birader zadesi (meşhur Şerif Paşa) nın himayesine sığınarak leşhası müstebide) arasından sıy- rılmış; (Hürriyetperveran) defteri- ne kaydedilmişti. 3 — Meşhur Şerif Paşanın, meş hur ve maruf olan şekilde İttihat- çılarla bozuşması üzerine, (zümrei muhalifin) e iltihak etmişti. 4 — Ve bu meyanda, (Vellaht, Vahdettin Efendi) ye intisap eyle- mişti... (Şüphesiz bu hraeket, bir zekâ eseri idi. Çünkü, kısa bir 28- munda, Sultan Reşadın gürleyip giderek, veliahdin Osmanlı tahü- na geçeceğini çok iyi hesap edebil- işti.) 5 — Bu arada, birader zadesi Şe rif Paşa hesabına İstanbulda siya- set simsarlığına girişmişti. 6 — İttihatçılar bunun farkına varır varmaz, kendisini derhal me- muriyetten azletmişler; uzun za- man kendisine iş vermemişlerdi. 20- irişiyo 7 — İttihatçılar, muhaliflerle giriştikleri cidalde mağlüp olup ta (büvük kabine) ikti geldiği zaman (mağdurini siyasi; arasına girmiş... Şerif Paşanın masile (Van) valiliğine tayin edil- mişti, 8 — (Babıâli baskını) nda İtti- hatçıların tekrar iktidar mevkiine gelmesi üzerine, bu valilikten de azledilmişti. 9 — Tüdâ, müterekenin akdine kadar, hayatını büyük bir mahru- miyet içinde geçirmiş.. İltihatçıla- rın sukutiyle; Padişah Vahdettinin mutlak olarak hâkimiyetine, beş vakitte dua eylemişti. 10 — İttihatçılar ortadan sili- nip te, Padişah Vahdettin (hâkimi mutlak) olunca, artık İzzet Beye de talih ve ikbalin çehresi gülüm semisti. Tevfik Pasa kabine teskil ederken, bizzat Padişah OVah- detlinin tavsiyesile, (Evkaf Nazır- lığı) ve » hattâ bir aralık, pek kısa bir zaman için - Dahiliye Nazırlığı makamlarına geçirilmişti. Nihayet. görülen lüzüm ve ihti- yaç üzerine, kabineden alınarak kı sa bir müddet fırka işlerinde kul- lanılmış ve (fırkanın bütün siyase- tini bazmeden en kuvvetli bir ida- re adamı| sıfatiyle, (İzmir Vali ne gönderilmişti, İşte, İzmirin işgaline takaddüm | ra tesir etmiş olmakla beraber bu eden günlerde oraya vali gönderi- | sene Adananın len İzzet Bey. bu İzzet Beydi. (Arkası var) ZİRAAT: Bursada Mühim Miktarda Reçine Yetiştirildi | tekli gift kollu, yelek parçalı pulluk EKONOM Bursada geniş ölçüde reçine nebatı | (Hubussalatin) yetiştirilmiş ve 10! humlarından 10 bin kilonun mızda satılmak Üzere nünuun, tirilmiştir. Yaj tahille nazaran bu tohumlarm yüzde 40 nisbetinde yağı olduğu görülmüştür. Halbuki en İyi randmanl tohumlu Avusturulya da yetiştirilme! ve yüzde4) yağ vermektedir. Tayvtre metörlerinde kullanılan bu İnce yağın kilosu Sf ku ruştur. Tohumlara 10 kuruş fiyat ve rilmesi istenilmektedir. Bir kilo to umdan 400 gram yağ çıkmaktadır. Pulluk İmalâthaneleri Kalafat yerinde gemi tamir eden bazı imalâthaneler bu işin Havuzlar iyssa. ge Idaresine geçmesi İzsrine yerli teker lar yapmıya baş'amışıar'Im, 1037 se mesinde burada 1600 kader mükem-! mel pulluk yapılmıstır. Fiyatları da| geremesaseaanasazasaasanaz GÜNLÜK PIYASA Piyasamıza getirilen Antalya mm takası susamlarımdan kırk üç b'n beş yüz kiloluk bir parti kilosu 16, 16.20 kuruştan çuvallı olarak sakdı tar, Anadoludan yehrimize on beş bin kiloluk bir parti kuru barbunya fa #ulyesi İgetirilmiş ve kilosu 720 ku ruştan müşterisine verilmiştir, İ Mah rak piyasamıza on beş bin klo mikta vmda bulgur getirilmiştir. Bulgurla cm çuvallı olarak kilotu dokuz kuruşa verilmiştir, değirmenlerin mahselii ola * Bandırma mmtakasmdan getmler Sa iki bin kilo çuvallı sarı mısırlarm $ kilosu 4.30 kuruştan satıtmıştar, ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; : ; ; ; i , : ; ; ; ; ; BORSALARDA : Dün Gelen Buğdaylar Derhal Satı'dı Piyasamıza yalm: üç vagon buğ. 8-12 lira arasındadır.Bazı demirci us | day gelmiş ve kilosu 5:30 kuruştan | talar Anadoluya şilerş'erair Orada küçük demirhaneler, tesviye tezgâh. ları kurup çalışmıya başlanılardır. Bundan dolayı Istanbıl demirhanele | rine Anadoludan tamir işi pek az gel mektedir, Adanada Pamuk Fiyatları Adanada pamuk fiyatlarıyla «i:a7 fark Olmuştur. Klavland cins lerinin kilosu 36 - 37, orta mallar 22. 73 kuruştur. Fiyat farkı Amerikanın geçen #eneki 13.5 milyon mzhsu'üne nazaran bu sene on dokuz m yaya yakın mahsul elde etmesin den ileri gelmiştir. e Almanyanın da fazla pamuk almaması fiyatla geçen senekinden 30 bin balya fazla pamuk yet #inin de buna tesi olmuştur, İnsanı Çarpan Sobalar Bazı adamlar, ucuzluktan hoş- lanmazlarıa da, insanların en ço- gu ucuzluğu pek ziyade sevdiği çin, bunu bilen açıkgözlü sobacı lar kışın ısınmak ta ucuz olsun di- ye, kömürü yavaş yavaş yakan bir soha sistemi icat etinişlerdir. Bun- ların bir çeşidine salamandı. bası denilir. Bu isim yalnız bir markaya ait olduğu halde bizde yavaş yavaş yakan sobaların hep- sine teşmil edilmiştir. Halkın dili hak dili olduğunu bu da gösterir. Çünkü salamandıra ne demek olduğunu öğrenmek için lügat ki- labına bakarsanız bu adda rutu- bette yaşıyan bir çeşit kertenkele, ateşte yanmıyan mevhum bir hay- van, bir de ecinni olduğunu gi rürsünüz, Ağır ateşle yanan soba- ların her türlüsü, gerçekten ucuz olmakla beraber, İnsanı, ecinni gi- bi çarptıkları için hepsine bu is- min verilmesi tam yerindedir. Bu sobaların niçin ucuz ısıttık- ları kolayen anlaşılır. Kömür ya- vaş yavaş yandığı için yüzde yet- miş, yetmiş beş kadarı yanar. Fa- kat böyle yavaş yanmasını temin için bu sobalara pek az hava gi- rer. Böyle olunca da neticede ne çıkacağını, mektepteyken okudu- ğunuz, kimyayi biraz hatırlarsanız çabuk bulursunuz. Bilirsiniz ki, seaklık kömürün karbonu ile havadaki oksijenin bir leşmesinden hâsıl olur. Sobanın içi ne hava bol bol gelip te iki oksijen bir karbonla birleşince asit karho- nik çıkar. Bu gazı insan teneffüs e- demez, fakat zehir değildir. Yeri- ne göre, deva bile olur. Sobada kö irin böyle zararsız asit karbo- nik çıkarması için bir kilo kok kö- mürü yanıncaya kadar dokuz met- re mikâbı hava gelmesi lâzımdır. Bu kadar hava geldiği vakit kö- mür çabuk yanar ve çıkan gaz oda içine girse bile büyük zarar ver- mez, Halbuki, ağır yanan sobalarda | kömürün yavaş yanmasını, ucuzlu Bu temin için ancak dört metre mikâbı hava gelecek surette hesap ederler. O vakit kömürden çıkan bir karbona ancak bir oksijen isa- bet eder. Böyle olunca da - kimya- Yi hatırlayınız - hâsıl olacak gaz karbon oksidi olur. Bu da - önce de söylediğim gibi - şiddetli bir zehirdir. Havada on binde iki, üç nisbetinde olunca insanı öldürür. Bu gazın bir fenalığı da hava ile hemen hemen ayni ağırlıkta olma- sından gelir. Bundan dola; «Bin İncerik borusunun içinde. za- ten kendisi pek te az sıcak oldu- rüzgürli hava girince hiç çıkamaz, çıkamayınca da odanın içine Yi mak için en küçük deliklerden ken disine yol bulur. Yavaş yanan sobaların insanı e- cinni gibi çarpması bundandır. Ucuzluğa tamah ederek oturduk ları, yattıkları odada böyle ağır yanan sobalarla ısınanlar başağrı- sına, başdönmesine tutulurlar, kuv vetten düşerler, fikirleri zayıflar, Bunlar sinirlilerde de bulunduğu için, sinirleri bozuk diye hekim he kim dolaşırlar. Hekime gittikleri pek isabetli olur, ancak evlerinde ağır yanan bir soba ile ısındıkla. rını söylerlerse... Bu türlü sobaları, ucuzluktan başka bir de kolaylık olsun diye, | bir odadan bir odaya götürülebile. cek tarzda tertip ederler, Böyle yapmak sobanın içinde biriken kar satılmıştır. Dün Ziraat Bankası piya | Kara nakliye vesait saya mâl çıkarmamıştır. Yemlik ar. palar 4,15, Anadolu arpaları 4,06:4, 7.5, yulaf 4 - 4,20, kuşyemi 511 - 8 22.5, ince afyon 510. iç fınndık 325. di bin kilo mercimek, 15 bin kilo ke pek, 6500 kilo beyaz peynir, ile 127 bin kilo un getirilmiştir. Kentrol Ediliyor Martın 26 smdan itibaren piyasada Standart nizamnsmesine uygun olm yan çoraplar katiyen bulunmu tr. O zamana kadar satılmış dın çorapları ticaret odasına m letilerek satılabilecektir. Fabrikalar başlamışlardır. Son güne kadar oda ya müracaat olmamıştır. “Alâkalıla- em ellerindeki stokları tamamile tas fiye edecekleri ve o tarihten itibaren piyasada münhasıran standartlı ço- raplar satacakları anlaşılmaktadır. Fabrikalara tebligat yapılmış ve stan dartsız çorap yapılmasının önünegeçli miştir. Ticcarlara da bu çeşit çorap | lardan almaları bildirilmiştir. V BORSA 271938, PARALAR i Alış İ Tüp i 123,50 99— İ | Frank Dolar Isviçre Fr, Lava Florin Kron Çek Silin Avusturya Mark Zioti Pengo Ley Dinar Kron Isveç Sterlin Altın Banknot Buzün Fiyat yoktur Bugün fiyat yoktur, ÇEKLER Açılış Kapanış 245725 245725 0794512 07926 | 109 15,0875 4102$ 4,7025 85,18 867460 34364 34350 635175 634920 | 14236 22,5080 420 13,85 19710 41857 3.0880 106,19 342460 gari Nevyork Milano Brüksel Atina Madrit Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrat 136562 1.9720 4.1875 3.0896 106.225 34,26 boh oksdinin odaya yayılması için geniş yol açmak demektir. Ucuz etin yahnisi sadece tatsız olur, ucuz isinan sobadan çıkan gaz insanı zehirler. Yokohamı Stokholm Londra Moskova 2.1280 308 629,15 23,7825 27200 30192 s.— | | 23,7025 | kuruştan satılmıştır. Piyasamıza ye | i Standarda uygun çorap çıkarmıya (DIŞ TİCARET Geçen Yılın ilhracat Fazlası 23 Milyon Lira Başvekâlet İstatistik Umum Mü- dürlüğü, yıl haj ticaret is- tatistiklerini tamamlamıştır. Alınan neticelere göre, 1936 yılı- na nazaran İthalâtta 21 mily. bin lira, ihracatta da 20 milyon 250 bin lira'artış olduğu anlaşılmıştır. nazaran ihracat fazlası 23 on liradır. İthalât ve ihracat yekünlarının 8 seneleriyle mukayesesi asa- hda gösterilmiştir. İthalât ve ihracat mukayesesi (Rakamlar üç sıfır ilâvesile) 1838 1938 1987 9 114.379 . Si M7733 laresz Başlıca ithalât maddelerinin | kıy- metleri (rakamlar üç sıfır ilâvesile) 1936 137 Demir, çelik ve mamu- 10203 16.905 15.057 5416 8057 4138 it Pamuk mensucat, Makineler. Pamuk tpligi, Yilin ve kal iplikler, Başlıca ihracat maddelerini metleri aşağıda gösterilmişt kamlar üç sıfır İlâvesile) Tütün Pısdık (kabuklu ve ka- bukauz) Buğday 1311 1827 | 5431 10.169 7.081 0.083 1068 Harici ticaretin başlıca memleketler itibariyle inkısamı şöyledir. (Rakamlar üç sıfır ilâvesile) İhalât 1906 41742 2903 Memleketler Almanya Amerika İ togittere 1937 48.132 17405 7129 1092 6085 8006 2451 248 2040 3006 Çekuslovakya istan Berezilya Memleketler Almanya Amerika 50412 19.209 2.169 8508 7246 6003 1449 1831 620 a1 Çekoslovakya Mar İsveç Hindistan Berezilya Sovyetler Tiftik Alıyor Son iki gün zarfında Sovyetler'n pi yasamızdan 1500-2000 balya arasında tiftik satın aldıkları haber verilmek- tedir. Çekoslovakların sondajları de- vam etmektedir Tiftik alıcıları Türk na olan ihtiyaçlarını temin et- mek için piyasamızın vaziyetini kol- la tadırlar. Sovyetlerin son aldıkları tiftikle. rin fiyatı 127,8 - 130 kuruş arasında olduğu söylenmektedir. Çekoslovak- ların deblokaj için geniş ölçüde mal alacakları ve bugünlerde şehrimize İbir Çekoslovak heyetin geleceği de duyulmuştur. el iKliring: Bu ayın 22 indeki Kliring Hesapları Ankara, 27 (A.A) — Tetmat Velilerin den alman malümata göre 22—1—1938 ta rihindeki klirine hesaplarımız durumu söyledir: DIŞ TİCARE1 Kiiring besapları bakiyeleri ve kredili müâbayaalara ait taahhütler: Türkiye Cümburiyet Merkez Bankasm dan alınan hesap hülâsalarıma göre 22—1 —1938 tarihindeki kliring hesapları bakiye leri ve kredili mübayasta ait cahbütler yekünları; CETVEL — 1 , Türkye Cümhüriyet Merkez Bankasında ki blokajlar; Avusturya 1902509; Belçika 44.800: Bul garistan 000; Çekoslovakya 2.777.500; Fin Mândiya 768.000; Fransa 3920500; Molan da 1.117.000; İngiltere 8,526 “Dö; Ispanya 419.800; Isveç 1.547,000 sviçre 876.800 Italya 1,819000; Macaristan 673.500; Nor veç 609.500; Romanya 1.721,50: “Rusya 58,000; Yugoslavya 309000; Yunanistan 158,000 ve yekün 27,252,460,

Bu sayıdan diğer sayfalar: