5 Mayıs 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12

5 Mayıs 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğlan seyisti, kız hizmetçi. Biribir- lerini seviyorlardı. Pazar günleri, ikisi de, çalıştıkları evlerden izin alarak, çıkıyorlar, bir sokak başında Mk gübre kokularını, herşeyi unutuyor, ayakları tozlu yolda sürünerek yürü- yl İlik defa Dir kızla konuşuyordu. t bu konuşmakta kendine ait bir işini, ol para kazandığını anlat mak, kızın kendisi hakkında düşündük- lerini de anlamak istiyordu. Kız, sırtındaki eskice gri manto- nun beline taktığı kemeri iyice sıkış- görünüyordu. Yumuşak telli siyah saç- larının üzerine iliştirilmiş gibi giydiği hasır şapkasını, esen rüzgârla uçmaması için tutuyordu. O da tıpkı oğlan gibi, çalıştığı evi, yemek pişirdiği ocak başını, bulaşık yıkadağı musluk önünü, sildiği tahta- ları, uğuşturduğu çamaşırları, kömür çıkardığı bodrumu, arasıra çınlayarak yüreğini hoplatan bayanın hırçın sesini unutuyordu. 10 Yaprakların gidiyorlardı... Yeşil ea serin gölgeli bir yol, ktan görünen mavi deniz, esen rüz- gâr, titreşen yapraklar, onlara bir saat yürekleri biribirine yaklaşıyor, her yan yana geçen dakika ile biraz daha bağ- lanıyorlardı. Bu sözsüz, konuşmasız, kararsız an- laşmada; ikisininde yüreklerini burkan Nasıl ylamebileseklerdi? Oğlan, aldığı, on beş lira aylığı, parça parça bölüyor: ev kirası, yiyecek masrafı, giyim kuşam için ayırıyor, bir CAHİT UÇUK 5: Pazar günleri bulışa- rak,beraberce kırlara Gö iİgesi 1 törlü yetiştiremiyordu. Sonra birde ço ? cuklarıYolursa? Ozaman geçinmek büs- bütün güçleşece Kız, bazan dalıyor, gözlerinin önüne; evin kadınının verdiği eski mukavv bavul içinde duran çamaşırları, elbise leri, ufaktefeği geliyordu. Evin kızla rının verdiği birkaç yeni elbisesi, bir yün süveteri, bir iki yeni gömleği, ço rapları, hastanede işlediği tepsi örtüsü; terlikleri, yemenileri, oyalı başörtüsü; yine evin kızının verdiği bir sıra üstü / İ İ İ | | nün cilâları bozulmuş inci, bir yüzük, | bir küpesi vardı. Yalnız küpenin bir tekinin taşı düşmüştü. Onu yaptırmak için lehimci on iki buçuk kuruş istemişti. | Biraz para toplamıştı. Fakat hasta nede yatarken, parasını saklamaları için bıraktığı arkadaşı, parayı Baklıyacağıntı yemiş; sorduğu vakit, cevap olar “Me yapayım? seni öldü diye duydum, paranı, senin ruhuna mevlül okutarak, fakir ofıkaraya dağıtarak harcadım, demişti. Kız, bunun yalan olduğunu anlamış, elden birşey gelmediği için sesini çıkarmamıştı. — Kız Nimet, ne düşünüyorsun? Kız, birdenbire sıçradı. Düşündük lerini yanındaki oğlanın sezdiğini san# rak, yüzü kıpkırmızı oldu; — Hiç, dalmışım!.. Ağır ağır yürüyorlardı. Kız, büsbü tün dalmış. O paralar dursaydı, neler yapmazdı. Seksen lira az para miydi? mam

Bu sayıdan diğer sayfalar: