18 Şubat 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

18 Şubat 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başbakanı ağırlıyorlar ve Menderes Bogazıçı sahillerinden başkente çalış- a gücü artmış olarak dönüyordu. Ancak daha dikkatli kimseler Başba- kanın İstanbulda yaptığı temasları göz önünde tutarak ziyaretin sadece dinlenmek maksadıyla yapılmadığını seziyorlardı. Bilhassa son aylarda Adnan Menderesin hemen her gelişi, 6/7 eylül hadiseleri tahkikatında ve- ya bu meselede yeni bir gelişmeye te- sadüf ettirilmişti. hafta sonunda da Başbakan İstanbul Valisi Prof. Gokay ve Örfi İdare Komutam Orge- neral Aknoz ile goruşmekten geri kalmadı. Pazar gunu ise gazetelerde İstanbul hadiseleri "suçlu" ların mu- hakemelerinin pazartesi günü başlı- fakat duruşma safhalarının edildiği bir tebliğ ile yacağı, neşrinin men OÖrgeneral Aknoz Adli amir Hukuk bilmiyorlar mı? Kıbrıs Turktur Cemıyetının idareci- lerinden "suçlu" lar diye bahse- dilmesi bir yana Örfi Idare Komutan- lığı o gün - cumartesi günü - aslın- da "sanık" olarak tevkif edilmeleri gereken 17 şahıs hakkında son tah- kikat açılmasına dair hazırlanan ye Örfi İdare 2 numaralı mahkeme baş- kanlığına gonderılen 9 şubat 1956 ta- rih ve 12510-955/499 sayılı talepna- meyi gazetelere ve Ana jansına veriyordu. Talepname, sanıklar aley- hinde çok ağır bir iddianameydi. iddialar basında intişar etti. İddiala- ra karşı ğapılacak müdafaaların neş- rini ise Komutanlığı me- netmişti. Bu ne demekti? Bu, şu de- mekti: kendilerinden "suçlu" diye bahsedilen 17 vatandaşımızın, sırtla- rına yüklenen ithamlar hakkında ne diyecekleri maalesef bilinmiyecekti. onra, ortada başka bıı' aksaklık vardı, İddianame, mahkemede okun- madan evvel neşredılemezdı Bu, ce- AKİS, 18 ŞUBAT 1956 Kapaktaki politikacı Nedim Bu haftanın başında — pazartesi ü Mecliste sözlü sorular ce- vaplandırılırken uzun boylu, iri başlı, gözlüklü bir hükümet adamı kendisinden öğrenilmek istenilen hususları kısaca, fakat vekarla ve tatmin ederek karşılamak suretiy- le bir defa daha dikkati üzerine çekti. Doğrusu istenilirse fasla bir fevkalâdeliği yoktu. Ne çok ateşli, ne çok cerbezeliydi. "Ağzı lâf ya- Hissini de uyandırmıyordu. Ama sağlam bir mantığa, itidale ve her şeyden çok aklıselime ma- lik görünüyordu, işgal ettiği ma- kam kendisini, bütçe muzakerelerı dolayısiyle "Haftanın adam y pacaktı. Bu, Nedim Okmendı Fa- kat Nedim Ökmenin "Haftanın a- damı" olmaktan başka bir sıfatı daha vardı: İstikbalin de adamıydı. Bundan 48 sene evvel Kiliste doğmuştu. İlk ve orta tahsilini o- rada yapmış, müteakiben İstanbul Erkek Lisesini ikmal ederek Mül- kiyeye girmiş ve 1881 yılında me- sut olmııştu Mezuniyet derecesi "Pek iyi" idi. Nedim Ökmen bir yıl sonra acılan Maliye Müfettiş Mu- avinliği imtihanında da birinciliği almış ve Fransızcaya vukufu dola- yısiyle bir üst derece ile o senenin mayıs ayında Maliye müfettiş mu- avini olarak vazifeye başlamıştı. Bugünkü Maliye Bakanının ha- yatının bundan sonraki kısımları, memuriyet kademelerinde — tırma- nışlardır. 1885 de dördüncü, 1937 de üçüncü, 1939 da ikinci 1942 de irinci sınıf maliye müfettişliğine yukselmış, 1945 te başmüfettiş ol- muştur. Bu arada 1938 ile 1939 a- rasında bir yıl müddetle Fransız Maliye Bakanlığı teftiş heyeti refa- katinde staj görmüştür. 14 Mayıs. 1950 seçimlerinin are- fesinde D.P. onu Maliye Başmüfet- tişi olarak bulmuş ve Maraştan a- day göstermiştir. Maliye Bakanının fiih politik hayatı o tarihte başlar. Ikı partılı hayata geçişimizden be- , hareket ve ideal olarak D.P. ye baglılıgını gizleme- miştir. Tıpkı memuriyetten politi- kacılığa geçen başka bazı millet- vekilleri gibi - Fethi Çelikbaşlar, Avni Başmanlar, bir zamanların E- min Kalafatı, v.s. - partiyi Genel Başkanın üstünde tutmuş ve asıl hizmeti bu zatin değil memleketin ve partinin beklediğini göz önün- den uzaklaştırmamıştır. Nedim Ökmeni ilk defa olarak İkinci Ad- nan Menderes Kabinesinin Tarım Bakanı sıfatiyle kırmızı plâkalı - 0015 numara - arabada görüyoruz. Aynı vazifeye Üçüncü Menderes Kabinesinde de devam etmiş, son değişiklikte ise kilit mevkii olan Maliye Bakanlığında Hasan Polat- YURTTA OLUP BİTENLER Ökmen kanın yerini almıştır. Hasan Polat- kanın yerini almıştır, ama usulle- rini değil. Nedim Ökmen Mendere- sin hatalı bulduğu iktisadi politi- kasının ve iktisad anlayışının me- suliyetlerini paylaşmayı şiddetle reddetmiş, küfür edebiyatının şam- piyonu olmamış ve bakanlığını ka- bul ettiği hükümetin — müşterek programını tatbikle kendisini va- zifeli görmüştür Haftanın__adamı olmak itiba- riyle Nedim Ökmen baklanda söy- lenecek olan budur. Ama onun ya- nında "İstikbalin adamı" olarak bir iki kelimenin ilâvesine lüzum vardır. Bir "başbakan olabilecek politikacı" yokluğunu bünyesi i- çinde en acı şekilde duyan D.P. de pek çok gözler - bu arada bazı ku- rucuların gözleri - Maliye Baka- nına çevrilmiştir. Bu bakımdan Ne- en, bir imtihan heyeti hu- zurunda bekleyen talebe vaziyetin- edir. Formasyonu* yukarda bah- sedilen itidali, ağırbaşlılığı ile her şeyden evvel "itimad" telkin et- mektedır ki bugünkü konjonktür D.P. fazla bunu gerektir- mektedır "Harika çocuk" ların za- rarını demokratlar çok çekmışler- dir. Kafası omuzları üzerine sağ- lam şekilde yerleşmiş, takım prensiplere sahip, devlet adamlığı- nın lüzumlu kıldığı ihtiyatı ölçülü şekilde karakter haline getirmiş, muvaffakiyetin macerada değil, düşünüp taşınarak karar ver- mek ve ondan sonra bu doğru ka- rarları tatbik etmekte gören bir hükümet başkanı iktidar-muhale- fet, iktidar-basın, iktidar-üniversi- te, kısacası, iktidar-millet münase- betlerını partisi lehine kısa zaman- da düzeltebilir ve 1958 seçimleri- nin - bugünkü şartlar altında - mu- hakkak olan kaybını önler. -. Nedim Ökmen bu adam mıdır? Elbette ki henüz belli değil. Ama bir yandan dışardakı dostlarımız - ki bize yardım için sadece iyi ni- yet göstermemizi bekliyorlar -, di- ğer taraftan umumi efkar "Birinci Ökmen kabinesi" lafını bile çok iyi karşılamıştır. Şimdi Maliye Baka- nı önündeki fırtınaları çok dikkat- Hi adım atarak ve açık vermiyerek hususi hayatında dahi - atlatabi- lir ve devlet adamı kumaşından yapılmış olduğunu gösterebilirse, küçük politikanın kurbanı olmaz- sa, bugün için yarınlarını feda e- den öteki bazı arkadaşlarının önü- ne kasdı mahsusla açılmış uçurum- lar kendi önünde açılınca bunlara düşmezse, nihayet liderlik vasıfla- rını belli ederse çok kısa zamanda başka bir sıfatla AKİS'in kapağını süslemesi kimse için sürpriz sayıl- mamalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: