10 Mart 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

10 Mart 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ği zaman da öne kaymaktadırlar. Bunlar gerek şekil, gerek pozisyon bakımından sabit kıkırdaklar değil- lerdir. Tibia dediğimiz bacak kemi- ğinin femür diye adlandırdığımız oy- luk kemiği üzerindeki ileri geri, bü- külme ve gerilme hareketlerine gö- re uzar, kısalır, ileri, geri hareket e- der, şekıl ve yer degıştırırler Ayrıca diz kapağının iki yanından gelen iki bağ da menisklerin iki yanına yapış— maktadır. Bu suretle menisklerin diz kapağı hareketlerıyle yakından ilgisi vardır. Bacağın Triceps dediğim önemli adelesi de diz kapagına bağ- lı olduğuna göre bu adelenin şiddetli takallüsleri sırasında da menisk lük- sasyonları ve kopmaları vukua gele- bili Belırtıler Hastalığın en önemli belirtisi has- ta diz ekleminin blokajıdır. Yani bu diz yarı bükük halde ağrılı ve sa- bittir. Dizin ön yüzünde ve iç tara- fında tazyikle de ağrı vardır. Bacak uzatılarak diz gerildiği zam kop olan menisk dışarı fırlar ve bır çıkıntı halinde elle — hissedilir. bükülünce bu çıkıntı azalır. Dizde su da toplanır. Ara sıra geçer, sonra ye niden birikir. Yukarıda söylediğimiz eklem blokajı kazanın arkasından hemen teşekkül eder. Diz yarı bükük halde kalır.Kaza anında meniskin sı kışmasından ötürü sporcu şiddetli bir ağrı hissetmiş, hatta meniskin kop- Ameliyat En iyi tedavi AKİS, 10 MART 1956 masını bir ştur. Bu hastalığa, kayesını dikkatle dinlemek ve - lirtileri de iyice incelemek suretile zamanında teşhis koymak mümkün- dür. Bu hastalıkta röntgen muayene si önemli bir ip ucu vermez. Tedavi Bu hastalığın tedavisi yoktur. krakman halinde duy- hastanın hi- be ameliyattan başka Diz eklemini tas bit etmek, masaj, fizik tedavi biraz iyilik sağlayabilir. Menisk dışı — be- lirtiler kaybolur. Mafsalda toplanmış olan su dağılır, Fakat hiç bir zaman tam bir şifa elde edilemez. Hatta ma- saj bazan zararlı da olabilir. Ağrıyı artırır ve dızde yenıden su toplan- masına sebel Cerrahi tedavı usullerinin başın- da 1883 de Annandale tarafından tav siye edilmiş olan Meniscopexie gelir. Bu usulde menisk dikişle yerli yeri- ne oturtulur. Fakat konulan dikiş- lerde kullanılan materyelin emilmez cinstten olması ve zamanla bunların devamlı tahrişler yapması bu ameli- yatın terk edilmesine sebeb olmu tur. Bu gün için menisk hastalıkla— rında yapılan en önemli ameliyat meniskin kısmen veya tamamen çı- karılmasıdır. Buna meniscectomie deniliyor. Bu ameliyatın yapılış tar- zı üzerinde bırçok çatışmalar vardır. Kimi diz eklem U ş lınde fin- den açmayı, kımı "L" ha fi şeklinde yanlardan genışçe açma- yı tavsiye eder. Ameliyatın yapılış tarzı üzerinde bu şekilde çatışmalar olduğu gibi meniskin bütününün ve- ya bir kısmının çıkarılması keyfiye- ti de münakaşa konusu teşkil etmek tedir. Tavernier ve Mouchet hasta meniskin tamamen çıkarılmasına ta- raftardırlar. Boehler ise menisklerin iz ekleminin işlemesinde önemli ö- devleri olduğunu ileri sürerek menis- kin feda edilmesinden mümkün oldu- ğu kadar kaçınmayı tavsiye eder. Bilginler arasında hâlâ devam et- mekte olan bu nik münakaşalar bir tarafa bırakılsa bile işin bir de ecnebi hekimler meselesi cephesi var . Ecnebi hekim Memleketımızın yabancı hekimden r çektiği muhakkaktır. Onların bır kısmı Türkiyede bir Türk hekimi gibi sadakatle hizmet etmiş olmakla beraber bir kısmı âdeta bir sömürge tabibi pozu takınmışlardır. Bunların memleketimizde çalışma im kâm bulanlarının çoğu da üstün, de- ğerli, başarılı «kimseler degıllerdı Kapitülasyonların kendilerine bağış- ladığı birçok haklardan faydalanı- yorlardı. Ne maksada, kimin hesabı- na hizmet ettiklerini kimse ne bili- yor, ne de kontrol edebiliyordu. Halk da bilmeden bunlarda büyü kera- metler tasavvur ediyordu. Bugün ise memleket birçok savaşlardan sonra bu derdlerden kurtulmuş ve yabancı gıl ondan çok daha önemli işleri her- gün binlerce defa başarmakta oldu- TIB Dr. Laszlo Kreitz Yasak !. ğuna da kimsenin şüphesi olmamak gerekir. Bu bakımdan biz İstanbul Sağlık Müdürünün hareketini çok yerinde buluyoruz. Ancak bu kaide- nin bazı müstesnaları — da olabilir. Binde bir yurdumuza gelerek ince bir ihtisas işi olan bazı ameliyatları bir gösteri mahiyetinde Üniversite kliniklerinde yapan bazı profesörler tanıyoruz. Bunlar meselâ bütün düş yada tanınmış, kalp cerrahı, dimağ, cerrahı, estetik ameliyatlar mütehas- sısı gibi kimseler — olabiliyor. Hatta kendilerine mahsus metodları, ameli- yat tarzları da bulunuyor. O zaman hastalarımızdan bir kısmım bunlar- dan faydalandırmakta giden meraklılar tanımaktayız. Bir iki genç sporcu yabancı bir hekimin müdaha- lesi ile iyi olacak ve sakat kalmak- tan kurtulacaksa ve o hekim de bu iş üzerinde dünyaca tanınmış bir o- torite ise burada gösteriş mahiyetin- de bir iki ameliyat yapmasına müsa- ade edilmesinde bir mahzur düşünü- lemez. Fakat yol açmamak şartıy- la.. Dr. E. E. BANKA Üç Aylık Meslek Dergisi. T. Bankacılar Cemiyeti ayın Organı Ameli Bankacılık Bilgileri şl o Abone (P. K. 11 Ankara) 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: