10 Mart 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

10 Mart 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s P Basketbol Yalçın Granit Yumruğu da sert Gazeteciye atılan yumruk Günlerden 3 mart cumartesi saat 19.00 du. Spor ve Sergi Sarayının alt koridoru yeni bir hadiseye sahne oluyordu. Uzun boylu, kumral, zayıf fakat sinirli bir genç, yanında bulu- nan kısa boylu — gözlüklü bir şahsın suratına evvela eşofmanını fırlattı, sonra da bir yumruk attı. Orada bu- lunanlar araya girdiler ve hadise da- ha fazla büyümeden örtbas edildi. Vak'anın kahramanlarından biri: Yalcın Granit, tecavüze ugraya ve yumruğa hedef teşkil —eden ise, İs- tanbul Ekspres gazetesi yazarların— dan Gündüz Aktuğ idi. Ertesi gün bütün gazeteler bu nahoş hadise üze- rinde durdular ve Fransadan yeni gelen Milli takım kaptanlığı merte- besine kadar yükselen bir gencin bu hareketini esefle kayıt ettiler. Ger- çekten teessür duymamak ve — bey- nelmilel çapta bir Basketbolcuyu a- yıplamamak elden gelmezdi. Galata- saray-Beyoğluspor — maçından sonra, alçın Granit spor muharriri Gündüz Aktuğ'un yanına gelerek "biraz dı- şarı gel seninle konuşacağım" demiş- Gündüz bu teklifi kabul etmiş ve beraberce soyunma odası koridoruna doğru yürümüşlerdi. Bu arada Yal- çın sinirli bir vaziyette "Sen ne bi- çim Galatasaraylısın — mütemadiyen bizim takımı tenkit ediyor ve aley- himde yazılar yazıyorsun eğer bu hareketlerine devam edecek olursan, seni Galatasaray kulübüne sokmam" şeklinde tehditlerde bulunmuş, ben gazeteci olarak Vazifemi yapıyorum" cevabını alınca asabına mağlüp ol- AKİS , 10 MART 1956 O R muştu. Bir şahsa, sırf kanaati aykı- rı olduğu için tecavüzde ulunma elbette ki, sporculukla kabili telif değildi. Yalçının daha evvel böyle bir iki hadisesi olmuştu. Meselâ: İki sene evvel Samuelidis'e Teknik Üni- versite salonunda tokat atması — ve gene bir sene evvel hakem Bülent Öztürk'ün suratına tükürmesi gibi... Bu hareketler icap ettiği şekilde ce- zalanmamış ir idarei-maslahat zihniyeti ile örtbas edilmişti. Memleket sporunun bu bakımdan kötü imtihanlar devresine girdiğine bilhassa işaret etmek icab edecektir. Futbol Lig maçları Profesyonel — küme lig maçları ter- tip komitesinin evvelce aldığı bir P karara sadık kalınarak devam etmek tedir. Malüm olduğu üzere Fenerbah- çe ve Galatasaray liglerden, asker futbolcularının Milli Savunm Ba- kanlığının — emri ile oynatılmaması kararından sonra çekilmişlerdi. Ter- tip komitesinin bu iki klübün maç- larını tehir etmesi üzerine mesele halledilmişti. Normal olarak 17 marttan sonra Galatasaray ve Fe- nerbahçe de lig maçlarını oynaya- caklardır. Eğer bu hafta Ordu takı- mı - ki herkesin müşterek arzusu budur - Hollandayı Ankarada yene- cek olursa finale kalacaktır. Bu tak- dirde tehir müddeti daha da u caktır. martta" Lızbonda Milli takımımızın evvelce —İ" kazandığı maçın re- vanşı vardır. Ona da lâyık olduğu e hemmiyeti vermek ve hazırlanmak için lig maçlarının tehir edilmesi kuvvetle muhtemeldir. Geride bırak- tığımız haftanın cumartesi ve pazar günü oynanan lig maçları alâka ba- kımından tahmin edilen seviyeyi bul- mamıştı. Tehirin — mahalli maçların heyecanım kaybettirdiği daha doğ- rusu, arayı soğuttuğu gözden kaç- madı. "Haftanın ilk maçında İstanbul spor Vefayı rahat bir oyunla 2—4 yendi. Cumartesi günü Mithatpaşa stadında yapılan Beşiktaş - Kasımpa şa karşılaşmasını mah- avuta giden bir topu penaltı ile tec- ziye etmek ferasetini — gösteren İz- mirli Ali Barçın Kasımpaşayı 3—2 mağlüp ettirmişti. Vakıa bu ince gö- ruş, adı geçen hakeme pahalıya mal muş ve ceza heybetinin aforozuna ugratmıştı galibiyet aldılar. şeri bir kalabalık önünde Şeref sta- dında ilk devrenin iyi takımları a rasında sayılan Beykoz, — Beyoğlu- sporla “J7— 1" berabere kaldı. Aynı gün Mithatpaşa stadında Adalet çok canlı ve güzel bir oyunla Beşiktaş'a adeta nazire yaptı. 6—0 lık galibiyet ve dağarcığına yerleştirdiği iki pu- van en fazla dördüncülük mevkiini işgal eden ve ikinci haftayı bir pu- van kaybederek kapayan Beykozun canını sıkmış olmalıdır. Fenerbahçe İzmir'de Oyunun son dakikasında Ergun'un attığı dördüncü golden sonra or- ta boylu yakışıklı bir adam sahayı çıkarak şakır şakır göbek atmaya başladı. Bu hal trübünde bulunanla- rı da coşturmuştu. Derhal işe stad müdürü ve zabıta müdahele etti. Bu heyecanlı taraftar bir hadiseye — se- bebiyet vermeden sahadan uzaklaştı- rıldı. Mevzuubahıs hadise geçen haf- ta pazar günü irde — Alsancak stadında cereyan edıyordu Büyük bir iddia ile İzmire gelen Fenerbah- o gün Altay'a 4-2 mağlüp ol- muştu. Fenerbahçelı iidareciler bu neticenin mes'ulü olarak maçın ha- kemi Faik Gökay'ı görmekte idiler. Onların iddiasına göre Gökay Fe- nerbahçenin kaleye giren iki golünü saymamıştı. u sözlerin hakikatle alâkası yoktu. Fenerbahçe tıpkı bun- dan evvelki seyahatte olduğu gibi bu revanş maçını da kaybetmişti. Sarı-Lacivertliler bir gün evvel İz- mir sporla yaptıkları maçı 4—1 ka- zanmış olmalarına rağmen İzmirden umdukları neticeyi elde edemeden üzüntü ile dönmüşlerdir. Türkiye — Amerika Ordu maçı Dünya ordulararası şampiyonası e- leme maçları bir müddetten beri gruplar arasında Avrupanın muhte- lif şehirlerinde oynanmaktadır. Son defa İtalya ile Yunanistan Atinada karşılaşmış ve 1—1 beraber kal- mışlardı. Bizim ise malum olduğu üzere düştüğümüz grupta Amerika B.J.K.: 6 —K. Paşa: 0 Beklenmiyordu 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: