18 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

18 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ri prensiplere uygun şekilde, ne bir dakika geç, ne de bir dakika erken bağlıyacaktı. i boş zaman, basın mensupları erimi değer- lendirildi. Yeni Komitenin üyeleri gazetecileri karşıladılar ve hep bir- likte koyu bir sohbete (o koyuldular. Tabii konu, Komitede yapılan tasfi- yeyle alâkalıydı. Anlaşılan şuydu ki, basın mensupları bu tasfiyeden ziya- desiyle memnun olmuşlardı. Nite- kim, heyecanlı Leylâ Çambel bu his- leri dile getiriyor ve üyeleri teker te- ker tebrik ediyordu. Sohbetin en ko- yu olduğu yer Ankaranın popüler Kumandanı Cemal Madanoğluyla Kurmay Yarbay Ahmet Yıldızın bu- lundukları gruplardı. Madanoğlu ne- vi şahsına münhasır şakacı edasıyla gazetecilere takılıyor, espriler yapı- yordu. Fakat kumandanın ağzından lâf almak mümkün değildi. Popüler general mevzu tasfiyeye intikal edin- ce gözleriyle salonu işaret ediyor ve: psini orada anlıyacaksınız. " diyordu. met Yıldızın bulunduğu gru daha ziyade tasfiye ile alâkalı tar- tışmalar oyapıyordu. Bir gazeteci Yıldıza: " — Son hâdiselerle alâkalı fikri- niz nedir?" kabilinden bir sual sor- du. Yıldızın cevabı pek isabetliydi: "— İhtilâl durmaz, ihtilâl sende- lemez, ihtilâl o yürür. İşte sualinizin cevabı." Anlaşılan Komite üyeleri Başkan Gürselin mesajına tam itaat göste- riyorlar ve açıklamaları yalnız onun yapmasını arzu ediyorlardı. Saat 18'e geldiğinde Ahmet Yıldız gazete- cileri basın yar yapılacağı büyük salona davet etti. İşte Ee. Cemal Gürsel- den orada, kararın nasıl ve ne zaman "Verildiğini sordular. Devlet Başkam gülerek şöyle dedi: "— Kararlar, kafada yoğrulur ve olgunlaştırılır. Sonra memleketin menfaatina olduğu inancına varılın- ca, katiyet kesbeder. Memleketin ida- resini elinde tutan adam, bir hasta- nın nabzını elinde tutan doktora ben- zer. Tabii ki nabzın seyrine göre, düşünmeyi ve kararlar almayı, bun- ları kafasında olgunlaştırarak icra haline sokmayı mesul devlet adam- ları vazife addedeceklerdir." İstanbuldaki ilk işaret albuki şümullü temizlik hareketi- nin ilk işareti, geçen haftanın so- nunda, İstanbulda verilmişti ama, anlıyan çıkmamıştı. e Hâdise fazla- sıyla dikkate şayan görülmüş, gaze- telerde Önemi ile mütenasip şekilde belirtilmiş, fakat tek bir kul, M.B.K. nin 14 fanatik üyesine işten el çek- tirilmesinin bir sürpriz olarak değe- 14 Gürsel tasfiyeden sonra Çankayada yürüyor Emin adımlar attı düşünceyi, rini gölgeliyebilecek bir aklını geçireme- n köşesinden dahi işti. İstanbul Üniversitesi Talebe Bir- liği, cumartesi günü saat 14.30 da bir çay tertiplemişti. Marmara Öğ- renci Lokalindeki çay, İstanbul Üni- versitesinin 507. tedris yılma başla- ması münâsebetiyle veriliyordu. İ.Ü. b nin 11 kişilik geçici İdare Heye- ti, 9 Kasımda özel surette Ankaraya sönderdiği bir temsilcisi vasıtasıyla Milli Birlik Komitesinin 37 Üyesini de davet etmişti İstanbul Üniversi- tesinin bütün kalburüstü öğretim ü- yeleri ve İstanbul şehrinin büyükle- rine de davetiyeler gönderilmişti. Cumartesi sabahı, M.B.K. âzası ve Ulaştırma Bakam çift yıldızlı Ge- neral Sıtkı Ulay, Özel Kalem Müdü- rüne kadim İstanbul Üniversitesinin rektörlüğünü arattırmış, çaya katıl- mak İstediğini naklettirmişti. Rek- törlükten Ulayın arzusunu Soğana- ğadaki İ.Ü.T.B. Genel (Merkezinin 271841 numaralı telefonuna bildir- mesi, Özel Kalem Müdürüne salık ve- rilmişti, Özel Kalem Müdürü, 271841 numaralı telefonda geçici İdare Heyetinden Oktay oKöktunayı bul- muştu, Özel Kalem Müdürü Köktuna ya, Ulayın ağzından, "Bir toplantı- nız olduğunu öğrendim. Aranıza alır- sanız geleyim. Hayatım hep gençlik arasında geçti. -Ulay 27 Mayısa ka- dar Ankara Kara Harb Okulu Ku- mandanıydı-, Gençlerden pek hoşla- nırım" demişti. Köktuna da zevk, şe- ref ve omemnuniyet duyacaklarını söylemişti. Anlaşılan, dâvetiyesi U- maksat, meselelerini alâkalılara u- laştırabilmekten ibaretti. Ulay, imarzede Beyazıt Meyda- nındaki -şimdi Hürriyet Meydanı- Lokale geldiği zaman, kapıda LÜ.T., rı tarafından karşılandı. Tam karşı- daki İstanbul Üniversitesinin hey- betli antresinin kale burçlarını andı» ran iki ucundaki devkâri saatler 15'i gösteriyordu. Ulay, M.B.K. üyelerin- den Suphi Gürsoytrak, Sami Küçük, AKİS, 18 KASIM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: