18 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

18 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

han Erkanlı, İrfan Solmazer, Dün- dar Taşer, Şefik Soyuyüce, Fazıl Ak- koyunlu, Rifat Baykal, Muzaffer Ka- ran, Mustafa Kaplan, Münir Köse- oğlu, Ahmet Er, Orhan Kabibay... Hepsi 14 kişiydi. 38 kişiyle kurulan, İrfan Baştuğun Allahın rahmetine kavuşmâsıyla 37'ye inen Milli Birlik Komitesi böylece, 23 üzerinde karar kılıyordu. Bir zaruretin icabı eşte, o sabahın akşamı, Çankaya Köşkünün büyük salonunda "Dev- let Başkanı ve Silâhlı Kuvvetler Baş- bu kararın mucip sebebi- a şında oturduğu masanın etrafını sa- ran Bm " sde bizim kadar, benim kadar hadiseler içindesiniz. Bu ba- kımdan, kararın ne vakit verildiğini tahmin edebilirsiniz. Siz duydukları- nızla, o hissettiklerinizle (ozannediyo- rum ki böyle bir kararı beklemek- teydiniz. Bizi duymaz, görmez ve o- layları Okıymetlendirmez bir a sanarak da endişe etmiş olabilirsi- Samimi sözler, hâdisenin arefe- sinde memleketin üzerine yeniden çökmüş duran ağır havayı hatırlat- tı. Milli Birlik Komitesinden- "gürül- tücü bir ekalliyefin beyanları, tu- tumları ve tavırları, artık saklama- dıkları niyetleri herkesi endişeye sevketmişti. Cemal Gürsel açık ko- nuşmaktan çekinmedi ve hâdiselere doğru teşhis koymuş (bulunduğunu belli etti: N irbirini "tutmayan beyanlar, aşırı fikirler ifade eden konuşmalar herkesi 'Ne oluyoruz, nereye gidi- Ulay - Özgür - Ataklı . AKİS, 18 KASIM 1960 Derken... ii Babiâliden geçirecek- İhtilâli Beyazıttan ge- çireceklerdi. İhtilâli Mili Eği- tim Bakanlığından o geçirecek- lerdi. Aaaa! Bir de baktık İhtilâl Milli Birlik icn ge- çivermemiş Mu Hem de, toz ederek! yoruz' gibi bir endişeye o şevketti. Bomba patlatmak tehditleri bilhassa İktisadi hayatı felce uğratacak tesir- ler yapmaya başladı. Endişe, itimat- sızlık, güvensizlik.. Tabii münevver- ler de bizim kadar vatan sever oldu- Şu için bu gidişin tehlikesini ve 1s- tırabını görmeye ve duymaya başla- mışlardı." Hakikaten vaziyet buydu ve her şey süratle ötüye gitmekteydi. "Gürültücü ekalliyet", niyetleriyle, sâdece münevvere endişe vermiyor- du. Tutumuyla milleti topyekün Mil- hi Birlik Komitesinden ouzaklaştırı- yor, hattâ, çok daha fenası millet ile ordusu arasına aşikâr bir soğuk- luk sokmaya, başlıyordu. Halbuki bundan en ziyade şikâyetçi olan or- Özkaya Komitede basiret galebe çaldı YURTTA OLUP BİTENLER dunun ta kendisiydi ve bir Muzaffer, er şahsında temsil edildiği his- , Türk Silâhlı Kuvvetlerini azapla- dn en koyusu içine sokmaya yeti- yordu. Hayır, bu her şeyi herkesten iyi kendisinin bildiğini sanan, dünya- ya nizam verme peşinde görünen ve ne alt, ne üst tanıyan ölçüsüz yüz- başı hiç bir şey temsil etmiyordu. Hele, tıpkı Peron'un, tıpkı Nasırın veya Şahın yaptığı gibi bizde de Mil- li Birlik Komitesinin subaylara oto- mobil dağıtacağı haberleri ordunun içinde Ethem Menderesin "her su- baya bir ev"i kadar kötü karşılan- mış, tatbik kabiliyeti dahi bulunma- yan böyle bir horoz şekerinin ortaya atılması infial uyandırmıştı. Bir ta- kım Milli Birlik Komitesi üyelerinin hareketlerinden Oo Silahlı 'Kuvvetler asla memnun değillerdi ve bunların davranışlarından kendilerine Oo zarar geldiğini' mükemmelen biliyorlardı. Bu yüzdendir ki Devlet Başkanına, başkentteyken ve yurt gezileri esna- sında, şerefli ve yüzde yüz idealist Türk Silahlı Kuvvetlerinin en sela- hiyetli temsilcileri bu duruma mut- laka son vermesi gerektiğini bildir- mişlerdi. Gidişi, Türk Silahlı Kuv- vetleri de tasvip etmiyor ve Milli Birlik Komitesi içinde bir klikin ha- reketini endişeyle gözlüyordu. Nitekim Cemal Gürsel bu müra- caatların kendisine yapılmış bulun- duğunu saklamadı ve 14 üye, yani “gürültücü o ekalliyet" .mensupları hakkındaki kararın "Türk Silahlı Kuvvetlerinin talebi (oüzerine" alın- dığını resmen ilan etti. Böylece ordu, milletiyle bir defa daha aynı isti- kamette düşündüğünü, aynı istika- mette hisler beslediğini belli oetmiş

Bu sayıdan diğer sayfalar: