18 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

18 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Fransa V. Cumhuriyetin dertleri (Geçen hafta dünyada başı en çok dertte olan insanlardan biri de, hiç şüphesiz, V. Cumhuriyet Fran- sasının Devlet Başkanı De Gaulle'- dü. Bilindiği gribi Fransada IV. Cum- huriyet Cezayir omeselesi yüzünden şın getirilmişti. (Halbuki iki yılı gayretlere rağmen De Gaulle de bu meseleyi halletmekte güçlük (o çeki- yordu. Cezayir meselesinde De Gaulle'e güçlüğü çıkaranlar yalnız bağım- sızlık isteyen Cezayir (milliyetçileri değildi. Cezayirin Fransız kalmasını isteyen aşırı Fransız sağcıları bir bakıma Cezayir (o milliyetçilerinden daha da çetin ceviz sayılabilirlerdi. Öteyandan solcular da generalin bu konudaki başarısızlıklarından fayda- lanarak De Gaulle idaresine karşı yaylım ateş açmışlardı. Geçen hafta yaptığı televizyon konuşmasında De Gaulle, bilhassa Fransanın, içindeki muhaliflerine gözdağı vermeğe çalı- şıyordu. Eğer bu aşırı sağcı ve sol- cular gürültüyü kesip hükümeti des- teklemezlerse, Cezayir omeselesini kesin olarak halletmek için De Gaul- le, Anayasanın kendisine (verdiği yetkiye dayanarak Parlâmentoyu dağıtacak, hatta, gene Anayasadan' aldığı yetkiye dayanarak bir refe- randuma kadar gidecekti. Mecliste- ki sağcı ve solca milletvekilleri ken- dinden yana olmasalar bile De Gaul- le, Fransız halkının hâlâ kendisini desteklediğini söylüyordu. Ancak, bu konuşmadan sonra ce- reyan eden bir olay, Parlâmentonun bu tehditten pek korkmadığını gös- terdi. Fransanın ayrı bir atom kuv- vetine sahip olması hakkındaki bir hükümet teklifi, Cumhuriyet Se- natosunda (oreddediliverdi. Gerçi bu kanun bir kere Millet Meclisinden geçmişti ve Senatonun reddi kanunun çıkmasına engel olamıyacaktı ama bunun, De Gaulle'ün prestijine (o vu- rulan bir darbe olduğuna şüphe yok- tu. Zira bütün siyasi müşahitler, se- natörlerin bu teklifi reddetmekle a- tom kuvveti (meselesinden çok, De Gaulle'ün Cezayir politikasını tas- vip etmediklerini göstermek istedik- lerini iteri sürüyorlardı. Durum Fransada bu şekilde geli- şirken Cezayirdeki Fransızlar da De Gaulle'ün karşısına dikilmekte ge- AKİS, 18 KASIM 1960 General De Gaulle İşler karıştı cikmediler. Bunlar, Generalin son televizyon (okonuşmasında Cezayirli- lere kendi mukadderatlarım (tâyin hakkım tanıyacağını bir kere daha teyid etmesini protesto ediyorlardı. Cezayirdekl Fransızlara göre Ceza- yir Fransızdı ve Fransız kalacaktı. işin acı tarafı konuşma, Cezayir milliyetçilerini de memnun etmemiş- ti. Evet, De Gaulle Cezayir halkına kendi mukadderatlarını tayin hakkı- nı tanıyordu ama, bir referandumun yapılmasını ateş kesilmesine obağlı- yordu. Ateşin kesilmesi ise Cezayir 'milliyetçilerinin teslim olmasından başka birşey değildi. Son Melun gö- rüşmeleri De Gaulle'ün böyle düşün- düğünü açıkça ortaya koymuştu. Bu bakımdan, Cezayir milliyetçileri, Ge- neralin konuşmasından sonra Fran- sa ile yeni bir müzakereye girişmek- tense meseleyi Birleşmiş Milletlerde bir hâl yoluna bağlamak yolundaki gayretlerine devam etmeyi (uygun görüyorlardı. Bu haftama başında bir demeç veren Ferhat Abbasa gö- re, Cezayir meselesinin tek hal çâ- resi, Cezayirde Birleşmiş Milletler nezaretinde bir referandum yapmak olacaktı. Kongo Bitmeyen kavga irleşmiş Milletler Genel Kurulun- daki Sovyet temsilcilerinin, Baş- bakanları Krutçefin verdiği örneğe uygun olarak önlerindeki masayı yumrukladıkları çok görülmüştü a- kadar, konuşurken vurulur- du. Afrikanın yeni doğmuş genç dev- letlerini kazanmağa büyük bir önem veren Sovyet temsilcileri geçen haf- taya kadar hiçbir siyahın sözünü kesmemişlerdi. Halbuki geçen hafta bu kaideye uygun hareket etmediler ve kürsüde bir siyah konuşurken yumruklarım sık sık önlerindeki masaya indirdiler. Sovyet yumruklarıyla sözü kesi- len bu siyah adam Kongonun meş- hur Devlet Başkam Kasavubu'dan başkası değildi. Kasavubu Birleşmiş Milletlere, Kongonun gerçek temsil- çisinin halâ birçok Asya-Afrika dev- letinin ileri sürdüğü gibi Lumumba değil, kendisi olduğunu anlatmağa gelmişti. Bunu (yalnız önümüzdeki günlerde Kongoya gitmeğe hazırla- nan 15 Asya-Afrika devletinin tem- silcilerinden kurulu uzlaştırma he- yeti değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kon- godaki yardımcısı Hintli Rajeshwar Dayal de böylece bilmeliydi. Zira Dayal, geçen haftanın başında Bir- leşmiş Milletlere yolladığı bir ra- porda Kongoya tekrar sızmağa baş- lıyan Belçikalılarla beraber Kasa- vubu'ya bağlı Mobutu idaresine de çatıyor, Mobutu'yu iktidarı hukuka aykırı olarak elinde tutmakla, Mobu- tu kuvvetlerini de düzem bozmakla suçlandırıyordu. Dayal'e göre Kon- go durumunu düzeltmek için tek çı- kar yol, Mobutu taraf ından dağıtı- lan Kongo Parlâmentosunu toplan- tıya çağırmaktı. Parlamentonun iktidarı tekrar Lumumba'ya vereceğini sandıklan için Asya-Afrika devletlerinin ço- ğunluğu da Dayal gibi düşünüyorlar- dı. Bu bakımdan Dayal'in raporunu memnunlukla (o karşılamışlardı. Bu rapordan hoşlanmayanlar, derdini anlatmak için New York'a kadar gi- den Kasavubu ile Batılı devletler ol- muştu. Bilhassa ABD. umulduğun- dan da sert bir tepki göstermiş ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı rapor- da yazılanların gerçeğe aykırı ol- duğunu, böyle konuşmakla Dayal'in Birleşmiş (Milletlerin tarafsızlığını bozduğunu ileri sürmüştü, 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: