18 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

18 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mişti. Bunlardan biri Vali Konağın- daki yatağından kaldırılan güler yüz- lü Ankara Valisi İhsan Ongun, diğe- ri de Sincanköydeki evinden celbe- dilen Ankara Emniyet Müdür Mua- vini Ali Ulvi Suluki idi. Biraz sonra Ankara Komutanlı- ğından başka gruplar harekete ge- çerek başkentin mühim noktalarını kordon altına aldılar. Gruplar ma- kineli tabancalarla mücehhez inzibat erleri ve tabancalı polis memurla- rından müteşekkildi. Radyoevi ile Büyük Postahane ilk tutulan yerler oldu. Bir başka ekip, mutad veçhile, Ankaranın en meşhur evini, yten Sokak No. 20'yi emniyet altına al- dı. Bu sırada ev sakinleri, başta İs- met İnönü, her şeyden habersiz, vic- danı husur dolu insanların rahatlı- ğıyla uyuyorlardı. Sivil emniyet men- supları da şehrin muhtelif tarafla- rına dağılmışlar, vazife almışlardı. A- li Ulvi Sulukiye, Ankara Emniyet Mü- dürü Kurmay Albay Şükrü İlkinin bu makamdan uzaklaştırıldığı bildi- rilmiş, kendisine işlere el koyması emredilmişti. Valinin yaptığı bu teb- ligat, daha sonra yüksek makamlar- ca da teyit olundu ve Ankara Emni- yet teşkilâtı harekete geçirildi. ten, hareket askeri bir hareket ol- madığından en ziyade polis kuvveti kullanılıyordu. Çankayada 14 sarı zarf hazır- lanmış, bunlar Ankara Komutanlığı- na gönderilmişti. Hazırlanan bir de band vardı. Cemal Gürsel, tebliğini bizzat okumuş ve mesaj onun sesin- den tele alınmıştı. Radyolar, hâdise- yi Devlet Başkanı ve Silahlı Kuvvet- ler Komutanının sesinden verecekler- di. Bunun, her hangi bir şüphe yahut endişenin uyanmaması için gerekli olduğu kanaatine varılmıştı. Hazırlıkların bittiği ve saatlerin 7'yi gösterdiği bir sırada içlerinde bir subay, bir assubay ve sivil po- lislerin bulunduğu jipler Ankara Ko- mutanlığından hareketle şehrin muh- telif yerlerine dağıldılar. Her bir ji- yazılı zarflar büyük hadiselerin başlangı- cım teşkil ediyordu. Jiplerin hareket- lerinden bir kaç dakika sonra Anka- ranın muhtelif semtlerinde muhtelif kapıların zilleri belirli fasılalarla . Açılan kapıların arkasında, henüz uyku sersemliği geçmemiş ekserisi pijamalı adamlar ellerine tutuşturulan küçük sarı zarfları te- cessüs ve heyecanla açtılar. Zarfla- rın içinde. Devlet Başkanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Cemal Gür- selin imzasını taşıyan dokuz satır- lık bir metin vardı. AKİS, 18 KASIM 1960 YURTTA OLUP BİTENLER Sami Küçük - Osman Köksal Komitenin beyni “Affedildiniz!** Kapısı çalınan ilk ev, Gazi Osman Paşa mahallesinin -eski 14 Ma- yıs- Kader sokağındaki bir binanın dairesi oldu. Saat 7'yi henüz geçi- yordu. Memurun kapıyı ikinci çalı* şında kapı açıldı. Çıkan, Albay Al- paslan Türkeşti. Türkeş, belli ki ye- ni uyanmıştı. Üzerinde ( pijamaları bulunuyordu. Gür kaşlarını yukarı kaldırarak, ne istediklerini sordu. Sivil emniyet memuru zarfı saygıy- la Albay Türkeşe uzattı. Albay bu defa gür kaşlarını aşağı indirdi ve ucun müddet öyle kaldı. Zarfı biraz aceleyle açtı. (o İçindeki mesajı alnı kırışarak, heyecanla okudu. Bir an duraladı. Sonra hiç ses çıkarmadan kapıyı kapattı ve içeri girdi. Kapıyı kapatırken, sivil emniyet memurla- rına gözlerini açarak söyle bir bak- mış, başka bir hareket yapmamış- tı. Bu sırada yedi jipin hedefi olan ondört evin onbirinde ertesi gün a- ğızdan ağıza dolaşacak ve biraz da mübalâğa edilerek yayılacak hâdi- seler cereyan ediyordu. âdiselerin en enteresanı genç ihtilâlci Muzaffer OÖzdağın evinde cereyan etti. Özdağ, her ne hikmet- se, sabahın erken saatlerinde resmi üniformaylaydı. Gelenleri karşıladı. Alnına düşmüş kâhkülünü (düzelte- rek, hayretle kapıdaki makineli ta- bancalara baktı. Gerçi, genç ve ateş- li ihtilalci tabancaya alışıktı. Bu gi- bi hadiselere şerbetli olması da la- zım geliyordu. Ama ne de olsa genç- liğin ve o tecrübesizliğin verdiği he- yecanla Özdağ birkaç saniye put gibi durdu. Sonra, R harflerini G gi- bi telaffuz ederek: "— Ne istiyorsunuz ?" dedi. Özdağın muhatabı, zarfı biraz da çekinerek uzatan sivil polis ol- madı. Cevap, genç yüzbaşının bir as- tından geldi. Bu, bir üsteğmendi. "— Yüzbaşım, Devlet Başkanı tarafından Komite üyeliğinden affe- dildiniz. Lütfen ikinci bir emre ka- dar evinizden dışarı çıkmayınız." Bu sırada sivil polis memuru üze- rinde "İvedi" yazılı meşhur 14 zarf- tan birini Özdağa uzatıyordu. Özdağ, zarfı aldı. Alnına düşen kâhkülünü tekrar endişeyle odüzelt- ti. Sonra zarfı yırttı. Altın da Devlet Başkanı ve Silâhlı Kuvvetler Başko- mutanı Cemal Gürselin imzası bulu- nan mesajı bir çırpıda okudu. Me- sajın metni, üsteğmenin o söyledikle- rinden farklı değildi. Başkan Gürsel, Muzaffer Özdağı Komite üyeliğin- den affettiğini bildiriyor, ikinci O bir emre kadar evinden çıkmamasını rica ediyor, aksi halde mer'i kanun- ların icabının yapılacağını ifade edi- yordu. Genç Kurmay asabi bir şekil- de güldü, Belli ki, sarıl zarfın muh- tevası üzerinde soğuk bir duş tesiri yapmıştı. Kafasını iki tarafa hafif- çe sallıyarak geriye dönmek istedi. Fakat sivil polis memuru müdaha- lede bulununca, durdu. Polis elini uzattı ve;

Bu sayıdan diğer sayfalar: