28 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

28 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YASSIADA DURUŞMALARI kara teğmeni bulunuyordu ve düşük efendinin "boy kompleksi"ne tutul- muş olduğu sinirli yürüyüşünden an- laşılıyordu. Elinde kararname vardı. Sandalyalardan dinleyici sıralarına yakın olanına, pantalonunun paçala- rını dikkat ve itinayla yukarı çeke- rek oturdu. Gene dik yakalı bir göm- lek giymiş ve açık gri kravat tak- mıştı. Ahmet Salih Korur, arkasın- dan geliyordu. Eski Başbakanlık müsteşarı son derece halsiz ve bitkin sonra, mikrofon başına gelip te konuştuğun- da bunun daha ziyade bir zahiri gö- rünüşten ibaret bulunduğu ortaya çıktı. Şekeri bulunduğundan Korur D.P. iktidarının son günlerinde de a- damakıllı zayıflamış, hattâ Avrupaya gidip tedavi görmüştü. İddia makamında 12 savcının ta- mamı vardı. Yedek hâkimlerden beş tanesi de yerlerini almışlardı. Bir sa- at kadar muntazam Salim Başol tam 9.30'da celseyi açtı. Başlayan, Görül- memiş Kepazelik dâvalarının üçün— cüsüydü. Kararname okunduğunda Menderesin, bundan evvelki iki Gö- rülmemiş Kepazelik dâvasında Polat— kanla Vinileksçilerin ve Zorluyla İpa— rın yakalandıklarından da güzel şe- kilde, kelimenin tam mânasıyla kıs- kıvrak ele geçtiği anlaşıldı. Kararnamenin okunmasına geçil— meden önce Menderesin avukatların- dan Örtülü Ödenek değil de milletve- kiliği peşinde koşanı, Burhan Apay- ın, bir teşebbüste bulundu. Divanın, vazifesizlik kararı vermesini cak Sayıştayda kontrol edilebilirdi, ortada hesabı kat'i kanunları vardı, nihayet müvekkili memur değil, bakandı. selin mütaleasına uydu ve oybirliğiy- le esassız itirazları reddetti. Örtülü Ödenek dosyası Yassıadada açılacak- tı. Başkan Başol, bu gibi dâvalarda daima yaptığı gibi bilirkişiyi huzura aldı ve yemin ettirdi. Bilirkişi, Cafer Tayyar Sadıklar adında genç ve bil- gili bir maliye müfettişi idi. Karar- name 32 sayfa tuttuğundan Başkan bunu fasıl fasıl ookutacağını ve her fasıl hakkında sanıkları sorguya çe- keceğini bildirdi. Kararname okundu. Açık kepazelik Kararname, şimdiye kadar Yassıa— dada rastlanılmayan bir mükem- meliyetteydi. Her şey hiç bir itiraz imkânı bulunmamacasına ortadaydı. Nitekim duruşma da bütün diğer dâ- valardan daha tatlı, şekilde geçti ve kendisine "Bedava çalışan Başbakan" sıfatını taktırmış bulunan Adnan Menderesin, iktidarda kaldığı 10 on yıl içinde tam 24 milyon 548 bin 713 lira 79 kuruşun nasıl altından gi- rip üstünden çıktığını gösterdi. Men- deres iktidara geçtiğinde, kendisin- den evvelki (oBaşbakanların zaruri masrafları için Bütçeye konan ve he- sabı her mali yıl sonunda verilen 70 bin liralık mütevazı bir tahsisatı bir demagoji havası içinde kaldırtmıştı. Böylece, halka, ne derece hamiyetli bulunduğunu, devlet kesesine el at- madığını göstermiş oluyordu. 70 bin liralık açık tahsisatı kaldıran Mende- res, tam bir aç gözlülükle örtülü öde- neğe saldırmıştı. Örtülü ödenek dev- letin iç ve dış emniyeti ile ilgili ola- rak ve sarf mahallerinin açıklanma- sında milli menfaat bakımından mah- -ur bulunan yerlere verilmek üzere Başbakan olan zatın emrine tahsis ediliyordu. Salim Başol duruşmalar sırasında işin inceleğini anlattı. Dev- letin kuruşu bile hesabı ve- rilmek üzere harcanıyordu. Ancak, Başbakanlık omakamına gelmiş bir zatın namus, şeref ve haysiyetine mevdu bir mesture her yıl ayrılıyor- du. Nitekim Menderesten evvelki hiç bir Başbakan bu paranın kılına do- kunmamış, sâdece devletin iç ve dış emniyetine taallük eden sahalarda sarfiyat yapmıştı. Bir de bu ödenekle ilgili teamül vardı: Başbakanlıkta çalışanlara verilen fazla mesai ücret- leri bundan karşılanıyordu. O kadar! Menderes, görünüşte "Ne adam! Bedava çalışıyor" intibaını uyandır- mak için mütevazi 70 bin lirayı büt- Ahmet Salih Korur Ağlayan adam çeden çıkarttıktan sonra hesabını as- la vermeyeceğini sandığı örtülü öde- neği har vurup harman savurmaya ği Böyle olunca örtülü öde- nun üzerine Menderes 1950'de 2 mil- yon lira olan ödeneği, her yıl arttıra arttıra tam 4,5 milyon liraya çıkart- mıştı. Kararnamede bu artış aradaki rakkamlar da okunarak belirtiliyor- du. O satırlar dinleyicilerin uğultusu arasında dinlenildi. Hele 1960 yılında m tam azıya alınmış ve 27 Mayıs- ta, yâni senenin sonuna daha dünya kadar vakit varken, 4,5 milyon lira- dan elde sâdece 608.842 lira kalmış bulunuyordu. Menderes bu paranın kendi emir- leri çerçevesinde kullanılması için müsteşarı Ahmet Salih Koruru me- mur etmişti. Korur da, bir gün pat- ronuna hesap vermek üzere, tamami- le şahsi mahiyette olmak üzere bu paranın nerelere sarfedildiğini bir ke- nara not etmiş, bâzı sarfiyatın mak- buzlarını da iliştirmişti. Aslında, ör- tülü ödenek faslı her yıl sonunda ka- panmaktaydı ve bunun bir hesabı tu- tulmamaktaydık Nitekim Menderes de devlete karşı böyle bir hesap verme mükellefiyetinde bulunmadığından bir resmi vesika muhafaza etmiş de- ğildi. Düşük efendi Başkan kendisini sıkıştırdığında, belki oyutturabilirim ümidiyle, C.H.P. devrinden bu öde- nekle alâkalı hiç bir vesikanın kalma- mış olduğunu ısrarla belirtti. Ama, bu konuda, bir vesika kalması kabil değildi. Korurun şahsi hesaplarının ele geçmesi Menderes için talihsizlik- lerin en büyüğü yerine geçmişti. Bu hesaplar bulunmamış olsaydı D.P. devrine ait kepazeliklerin I numara- birine sahip bulunmayan bir adam geldiğinde nasıl harcandığını meyda- u paradan ö— detmişti. Bu 219 bin 500 lira 82 kuru- 748 lira 38 kuruşu tamamile Mende- resin keyfine göre sarfedilmişti. Bu parayla düşük efendi evinin mut- fağının masrafını karşılamıştı. Otelde yaptığı ve dünyalar tutan AKİS, 28 KASIM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: