28 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

28 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YASSIADA DURUŞMALARI istedikleri zaman rastgele Yassıada- ya gidebilmelerine güvenlik mülaha- zalarıyla müsaade verilememektedir. Buna karşılık İrtibat Bürosu şöyle bir formül teklif etmiştir: Eğer 3,406 lira yüklü telakki ediliyorsa, kendi- leri bir tekne bulabilirler ve Dolma- bahçe Rıhtımına devamlı surette a- borda ettirebilirler. Bu özel teknele- riyle de keyiflerinin dilediğini yapa- bilirler. Bütün mesele emniyet oun- surlarının teşekkül etmesi ve eksik kalmamasıdır. Belki araya denizin girmesiyle masraflı olan Yassıadaya gidiş-dönüşü, sanık avukatları böy- lece ucuzlatabilirler. Fenerbahçe, bi- rinci sınıf yasak bölge içinde olması- na rağmen muhtemel bir o sabotaja karşı denizin altındaki kesimleri her defasında hareketinden önce o behe- mahal dalgıçlara muayene ettiril- mekte ve içinde fasılasız nöbet tu- tulmaktadır. Sanık avukatlarının ki- ralıyacaklan özel tekne de aynı mu- ameleye tabi tutulacaktır. Üstelik te bir jandarma botu refakatinde sey- redecektir! Formül, sanık avukatlarınca ca- zip karşılanmadı ama, hiç olmazsa yerinip yüksünmelerine bir son ver- di. Tuttukları motor Bozkurt oldu. Şimdiki baş istekleri mahkeme dos- yalarım Yassıadada degil de İrtibat Bürosunda tetkik edebilmektir. Sa- nık avukatlarının celbi için ayakla- rına vasıtalar gönderildiği veya bun- ların mahkeme dosyalarını bir başka yerde tetkik edebildikleri ne ogörül- müş, ne de işitilmiştir. Ama sırf sı- zıltıya yol açmamak için, bu yapıl- maktadır. Şikayetler yağmuru Sadece Sekreterliği (o vasıtasıyla M. B.K. nden direktif alan ve onun Bürosu, adına emirler veren İrtibat Yassıada bilet gişesi Adanınkapısı Radyolardaki şöhreti yaygm o Yassı- ada Saatinin hazırlanması görevini de uhdesine almıştır. Yassıada Saati, isimleri gizli tutulan bir profesör hu- kukçu, üç doçent hukukçu, bir Üni- versite öğretim üyesi olmayan hu- kukçu ve gene bir Üniversite öğretim üyesi olmayan tarihçi ve bir Kurmay Binbaşıdan mürekkep bir heyet ta- rafından Oo derlenmektedir. Yassıada Saatinde işitilen tesirli seslerin sahip- leri, İstanbul Radyosu spikerlerinden Tarık Gürcan ve Doğan Soyludur. Yassıada Saati ile alakalı olarak yağan ilk şikayetler, kısalığı (oetra- fında olmuştur. Ancak Yassıada Saa- tinin zamanının o kararlaştırılmasın- da değişik faktörler rol oynamakta- dır. En başta, vakit meselesi vardır. Duruşmaların bütün safahatini zap- teden bandların önemli kısımlarının ayıklanması, saatler almaktadır. Bandlar Yassıadadan İstanbul Rad- yoevine helikopterlerle taşındığı hal- de, gene de girişin, aradaki tefsir, izah ve kıymetlendirme notlarının sokuşturulması aceleye ogelmekte- dir. Çoğu zaman bütün işlerin ikma- li için ancak üç saatlik bir kalmaktadır. Fakat gene de ada Saatinin 15 dakikadan yarım sa- ate çıkarılması hummalı ve yıpratıcı bir çalışma göze alınarak imkan da- hiline sokulmuştur. Bir defa ham bandların baştan aşağı dinlenebilme- si, asgariden duruşmanın devam et- tiği müddete mütevakkıftır. Ayrıca, Yassıada Saatinin uza- ması, bazı gazetelerin tirajlarına menfi şekilde tesir etmiştir. Tıpkı Televizyon -Radyo savaşında orad- yonun yenilmesi gibi Radyo- Günlük Gazete mücadelesinde de günlük ga- zeteler pes etmiştir. Ancak bu husus da nazarı itibara alınmıştır. Netice- de, milletin duyma, bilme ve öğren- me ihtiyacı ile bazı gazetelerin men- faatleri arasında muvazene tesisine çalışılmış, ne şişin, ne kebabın yan- mamasma dikkat edilmiştir. Zaten umumiyetle, uzunluğu ve kısalığı kodu tayin etmektedir. İkinci şikayet yağmurunun o ko- nusu, Zabıt kâtipleri olmuştur. Sesle- ri radyofonik olmadığından, okuduk- ları kararname veya diğer vesikalar, hoparlörlerden anlaşılamaz bir ma- hiyette aksetmiştir. Bunun İstanbul Rodyosunun iki spikeri Al- kan ve Faik, Yassıadaya getirtilerek Yüksek Adalet Divanında, sadece bir yazının okunması durumlarında, Za- bıt katibi olarak kullanılmağa o baş- lanmıştır. Ordu Film Merkezi de, Yassıadada İrtibat Bürosunun emrin- de çalışmaktadır. İrtibat Bürosunun yorulmak bil- mez, fedakar ve mesuliyetlerini müd- rik vazifelileri, (isimlerinin gazetele- re geçmesine prensip olarak muhale- fet etmektedirler. Onlara göre, ağır bir iş başarılıyorsa bu, Yüzbaşı Suat veya Binbaşı Vehbinin değil, Silahlı Kuvvetlerin müşterek eseridir. Ken- dileri, Silahlı Kuvvetlerin onbinlerce ferdinden tesadüfen böyle bir göreve atanmış alelade birkaçıdırlar. Şahıs- lar bahis konusu değildir. Ortada ev- vela bir memleket davası, sonra da Silâhlı Kuvvetlerin prestiji meselesi vardır. Yegana endişe, omuzlara yüklenilen çetin ve mesuliyetli altından, mümkün olduğu kadar er- ken ve alın akıyla çıkmaktan iba- rettir. İşte, son aylarda bütün İstanbu- lan gözünü üzerine çeken meşhur İrtibat Bürosu budur! AKİS, 28 KASIM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: