28 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

28 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın Oo İçinden Demokrat Oylar Memleketin siyaset hayatında, D.P. nin kapatılmasıy- la bir boşluğun meydana çıkmış olduğunda zerrece şüphe yoktur. Şimdibir takım kimseler bu boşluğu doldurmak için canlarım dişlerine takmış çalışıyorlar. Bunların başında C.K.M.P. lideri sayın Osman Bölük- başı ve arkadaşları var. Bu gayretlerin bir neticesi ola- rak sayın Bölükbaşının yayınını idare ettiği gazetede Menderes "düşük" değil "sanık"tır, duruşmalar sırasın- da sarfettiği maskara sözler alay konusu değil ciddi manşetlerdir. C.K.M.P. nin sayın lideri ve arkadaşları memleketteki gerici oyların D.P ye gittiğini hesaplaya- rak muhafazakârlığın da faziletini terennümde en yük- sek sesi çıkarmaktadırlar. Buna rağmen sayın Bölükbaşıyla (arkadaşlarını bu teşebbüslerinde bir hüsranın beklediğini söylemek kehanet sayılmamalıdır. Sosyal hayatta, litikada boşluklar mutlaka tabii yollardan doldurulur ve suni teşekküller bir ara liderlerine ümit de verseler hakiki sahiplerine terket- mek zorunda kalırlar. Böyle bir hâdise bizim son De- mokrasi tarihimizde mevcuttur ve bugün bir C.K.M.P. lideri olan sayın Nurettin oArdıçoğlu -İçinde yaşamış olmasının sağladığı avantajla- bunu gayet İyi bilmek- tedir. Çok partili rejime geçilme kararını sayın İnönü verip te bunu açıkladığında ikinci partinin yeri boştu. Boşluğu doldurmaya ilk teşebbüs eden , rahmetli Nuri Demirağ olmuştur. Fakat D.P. ortaya çıkar çıkmaz Demirağuı partisi İflâs edivermişti. D.P. nin harikulade kaderi, mevcut boşluğu dolduran tabii teşekkül olması neticesi çizilmiştir. D.P. iyi ya da kötü, ama daima bir büyük parti olarak yaşamış, hattâ öyle doğmuş ve öyle ölmüştür. Bâzı alınganlıklara yol açsa da belirtmek lâzımdır ki sayın oBölükbaşı ve arkadaşlarının opartisi rahmetli Nuri Demirağ ve arkadaşlarının partisinden asla daha ciddiye alınmamış, ona nisbetle tehlikeli de sayılsa memleket ölçüsünde ondan fazla bir tesir icra etme- miştir. Bu bakımdan koyunun bulunmadığı yerde keçi- ye Abdurrahman Çelebi dendiği gibi C.K.M.P. de sosyal hayatımızdaki boşluk tabii yoldan dolduruluncaya ka- dar belirli bir takım Demokratları sinesinde barındıra- caktır. Fakat D.P. nin hakiki varisi ortaya çıktığında, o belirli takım dahi tası tarağı toplayarak C.K.M.P. yi e e ve hacmiyle başbaşa bırakacaktır. Zir n hakiki varisi C.K.M.P. değildir. Hiç bir zaman dim. Asla olmayacaklar. Zaten bu yüzdendir ki başka kimseler, tamamile iyi niyetlerle bu role taliptirler ve bir parti kurarak D.P. oylarım kanalize etmeyi bir memleketseverlik va- zifesi saymaktadırlar. Bu oyların tehlikeli ellerde kay- bolmasına cevaz vermemek lâzımdır. Bunun için de tek çâre bir araya gelmek, teşkilâtlanmak, sonra 1946 De- mokratlarına dönüp onlara hakiki partilerinin bu teşek- kül olduğunu söylemektir. Böyle bir hareketin alemdar- ları olarak belki politikada değil ama bir ufak kısmı devlet adamlığında, bir büyük kısmı İyi niyet ve mem- leketseverllk oimtihanında başarı kazanmış, temiz, dü- rüst ve ideal sahibi insanların isimleri bahis konusu P. ni kurarak mücadeleye devam etmiş, başkaları AKİS, 28 KASIM 1960 Metin TOKER evlerine çekilerek müsait günlerin gelmesini beklemiş- tir. Şimdi, kanaatlerince, D.P. nin ortadan kaldırılma- sıyla bir boşluk açıldığından müsait gün gelmiştir ve vatanın kendilerine İhtiyacı vardır. C.K.M.P. tehlikeli temayül ve istidat gösteren ellerde bulunduğundan, üs- telik bir belirli zihniyetin, sınıfın çekirdeğini teşkil et- tiğinden o teşekkülün İkinci Cumhuriyette bir Ana Muhalefet olarak dahi ortaya çıkması arzu edilecek bir husus değildir. Halbuki, boşluk döldurulmazsa Demok- rat oylar ister istemez o İstikamete akacak, C.H.P. nin karşısına sayın Bölükbaşı gibi bir zatn idare ettiği ka- labalık bir parti Muhalefetin I numaralı temsilcisi ola- rak çıkacaktır. Sayın Bölükbaşının şahsiyeti herkesin malumu bulunduğundan böyle bir tablonun pek çok kimseyi ürkütmemesine imkân yoktur. Kaldı ki mem- leket realitelerine doğru teşhis koymayanlar C.K.M.P. ne, koparılan gürültüye fazlasıyla pabuç bırakarak, da- ha bile fazla şans tanımakta, "İktidara o gelirse ne oluruz? Maazallah, Menderes devrini bile mumla ara- rız" diye telâşlanmaktadırlar, Bütün bu güzel ve sami- mi düşünceler D.P. oylarını C.K.M.P. nin elinden söküp alacak siyasi teşekkülü bir an önce kurmayı vazife ha- line getirmektedir. Fakat böyle bir parti de D.P. den boşalan yeri dol- durmayacaktır. İyisi ve daha az iyisi, Demokratlar eski Hür. P. mensupları veya 27 Mayıs hareketinin bâzı baş- ları tarafından kurulacak bir partiyi katiyyen benim- semeyecekler, hattâ sayın Bölükbaşıya bile tercih et- meyeceklerdir. Hiç hayal etmeden düşünmek lâzımdır: Bir sınıf Demokratı, hiç olmazsa bir sınıf Demokratı Menderesten ayırmak İçin kurulan ve şansım buna bağ- layan Hür. P. bu gayesinde hangi nisbette başarı ka- zanmıştır? Hemen hemen hiç! Şimdi, aradan zaman geçip te Menderesin Yassıadada bulunması neticeyi de- ğiştirecek sanılıyorsa yanılınıyor demektir. D.P. İller böyle bir partiye de gelmeyecekler, boşluk tabii şekilde dolduruluncaya kadar sürüp gidecektir. Elbette ki bu durumu önlemenin en İyi çaresi D.P. ye hiç ilişmemekti. O, tabii gelişme seyrini takip edecekti. Ya, İyi niyetli liderler başa geçerek bu teşek- külü kurtaracaklardı ya da teşekkül normal ömrünü yaşayıp eceliyle göçecekti. Bir takım hususi maksatla- , kudret sahipleri bunu şısında Demokrat kütle ve dolayısıyla Demokrat oylar avuçlarının İçme düşüverecektir. Hayal! O kütle ve o oylar bugün tam bir sunilik içinde düşünülen, halbuki niyetinin halis olması neticesi Demokrasimize de fayda Kendi içlerinden, fakat temiz kimseler eski Demokrat kütleleri sürüklemeye mukte- dir olacaklardır. O zamana kadar herkes, sâdece kendi- ni avutacaktır. Yeni bir partinin başarı şansı yok mudur? Elbette olabilir. Ama siyaset hayatına bir varis değil, kendi ba- şına bir şahsiyet olarak atılmaya karar verdiği taktir- de. Yâni hazır bir oy kütlesini bulacağını değil, taraf- tarlarını kendini beğendirerek derleyebileceğini ve bu- nun uzun zaman alacağım kafasının bir kenarına şim- diden ve İyice yerleştirerek... 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: