28 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

28 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kedip portatif ER gerisi- Kesin, kiyle orada kümelenmiş ve ekseriye- tini gençlerin teşkil ettiği kalabalık üzerinde bir soğuk duş tesiri yarattı. Gruplardan memnuniyetsizlik ifade eden homurtular ve nidalar yüksel- di. Ancak bazıları, yapışkan ısrarlar- la son bir defa daha talihlerini dene- diler. Sinirli bir ses, "Yüzbaşım, taa Haymanadan geldik. Listede ismimi- zin olması lâzım, lütfen bakıverin" diye itirazı bastırdı. Yalvaran bir ses, "Üsteğmenim, bizler Karstan davet- liyiz. Dün yetişemedik. Bir çaresine bakamaz mısınız?" şeklinde sızlan- dı. Bir başka ses, diğerlerinden daha tiz ve baskındı: "Binbaşım, Üniversi- teliyiz, liste verdik. Bizleri (o yanlış- lıkla Oyazmamışlar. o Şebekelerimiz var, gidebilecek miyiz?" Fakat te- şebbüsler netice vermedi. İşlerin tak- dire lâyık intizam içinde yürütüldü- gü İrtibat Bürosunun Protokol Su- bayları sabırla durumu izaha çaba- ladılar: Mahdut olan yerler dolmuştu ve fazladan tek bir kişi bile almağa imkân yoktu! Bu sırada daha talihliler -veya daha ihtiyatlılar- yakalarında resim- li davetiyeleri, kıskanç nazarlar al- tında, süngülü deniz erlerinin bekle- diği demir kapıdan içeri giriyorlardı. Binaya giden yolda evvelâ vapur bi- leti gösteriliyor, holde aranılıyor, la- birenti andıran dar koridorlardan geçilerek iskeleye çıkılıyordu, iskele- e çıkanlar, rıhtımda kalanlara ca- kalı cakalı bakıyorlardı. O pusarık ve ürpertici Sonbahar sabahında, Yassıadaya alınmıyan ga- zete fotoğrafçıları, şikârım takip e- den avcı gibi tetikte ve uyanıktılar. Baş sermayeleri düşüklerin yakınla- rı ve avukatlarıydı. Dolayısıyla tur- nikelerin nihayet bulduğu üç gişe de- mevzilenmişlerdi. Orada dajma ciddi bir hava eser, abus çehreli, kerli fer- li erkekler ve hafif makyajlı şık ha- nımlar bulunurdu. Flâşlar sık fası- lalarla birbiri ardına o parlıyordu. Resmi çekilen avukatlardan biri mes- lekdaşına döndü: "— Aziz dedi, bizde matbuat yok, GR OE muhabir yok!" Arkasından, meslekdaşına sözle- rinin pek merak ettiği nedenini izaha koyuldu: — Kaç gündür a İrtibat Bürosuna geliyo İki, sanığın avukatıyım, dier. Bite: viye böyle. flaşlar parlıyor. Fakat hiçbir gazetede tek resmim çıkmış değil. Be birader, biz bu dâvaları Ba- AKİS, 28 KASIM 1960 yarın ve Mi kara için almadı Saat 845 te, “Denizcilik Bankası- nın İrtibat Bürosu emrine verdiği lüks ve süratli Fenerbahçe iç hat yol- cu vapuru, arkasında Marmaranın lâcivertimsi mavisine gittikçe daha fazla kükreyen ve yayılan beyaz kö- pükler bırakarak 40 dakika devam edecek Yassıada yolculuğuna işte böyle bir hava içinde koyuldu. Plânlama ve yürütm İrtibat Bürosunun görevini ve ku- rulmasındaki maksadı, ismi mü- kemmelen tarif etmektedir. Bu. Yas- sıada ile ilgili bilumum ME M. dına planlamak ve yürü mektir. İrtibat Bürosu Kararg Ahi, bahse konu mesuliyetli hizmetleri plânlamak ve yürütebilmek maksa- dıyla, bir Kumandan ile Kurmay Baş- gözleri YASSIADA DURUŞMALARI kanı ve ikincisine bağlı yedi şube tar- zında teşkilâtlanmıştır. Yedi şubenin, Basın (o Yayın ve Propaganda, Em- niyet, Ulaştırma, Protokol, Muhabe- Kurmay Subayları getirilmiştir. Ay- rıca, Şubelerin emrine verilmiş Ku- mandanlıklar ve birlikler vardır. Ka- a kadar sert ve otoriter Yassıada Garnizon Kumandanı Yarbay Tarık Güryay, doğrudan doğruya İrtibat Bürosu Kumandanına bağlıdır. 27 Mayıs harekâtım müteakip dü- şükler güruhunun Yüksek Adalet Di- vanı huzuruna Yassıadada çıkarılma- sı tekarrür edince, bir İrtibat Büro- su teşkili e lu Karşılaştı. Böyle hassas ve hayati bir hizmet ruhte edecek İrtibat Büröşüni b şına babacan Orgeneral Cemal Gür- Bnb. Ümit İşmen ve Kd. Yzb. Muhip Bilinen Yassıadanın iaşesini sağlayanlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: