15 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 40

15 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 40
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5s P Haberler Güreş Takvimlerin günün sabahı, 11 Aralığı (o gösterdiği Güreş Federasyo- nunun Belgrad kervanına katılamı- yan bir idarecisi hayli (omahzundu. Kendi kendine, "Bu kaçıncı? Uğra- şır, didinir, sonunda tekkeyi o genç biz bekleriz. Umum Müdürlük, sey- yar Futbol Federasyonu olamıyoruz. Bari, şu Anka Kuşu Boks Federas- yonu kadar olabilsek" diye söyleni- yordu. o Anlaşılan, o Sirkeci garının gün görmüş peronunda; iddiasız tu- ristlerin Ooardından mendil sallama mecburiyeti, idarecinin hiç hoşuna gitmiyordu. Boş ümitlerle gidip, do- lu valizlerle gelen kafileler, o fırtına O R Boks Âlem gezecek, onlar oturacak! Bu, olacak şey mi? Tahasisatsa, on- larda da var. Akıl derseniz, keza!.. şçü. "Ver elini İskoç- ya!" dediler. Uçakla evvelâ Glas- gov'a kadar bir tur atacaklar, sonra da Dublin'e uğrayıp, biraz da alış veriş edip gelecekler. Ankarada yapılan Ferdi Boks Şampiyonasını göremeyenler (o -gaze- telere Beşinedizi için ookuyamamış- lardir da.. -, böylece bu spor kolun- da da, turist idareciler sayesinde ne yol aldığımızı bu müsabakalar o ve- silesiyle okuyup öğreneceklerdir. Futbol Habeşistan yolculuğundan önce Mil- li Takımımız, 12 Aralık Çarşam- Milli futbol maçı Kim, kime, dum duma takımların, bilgili idarecilerin bırak- tığı kudret ve şöhret mirasını çok- tan yitirmişlerdi. Şimdi de adı her gazetede başka çıkan Belgrad o Tur- nuasına katılacaktık. Başkan Berk- soy, kendine pek yaraşan bir rahat- lık içinde, "Gayemiz, diğer milletle- rin çalışmalarını yakından takip et- mektir. Hiç bir iddiamız yoktur" de- miyecek miydi ? Gittiler. Belki oniki milletin peh- livanları ile güreş tutacaklar ve baş- kalarını tanıyacaklar. Gayret etse- ler de biraz kendilerini tanısalar ne kadar iyi olur!» AKİS/40 ba günü şansını, futbolu spor olsun diye oynayan Danimarka amatörle- rine karşı denedi. Yeni tertibi ile 90. maçını oyna- yan ay-yıldızlı 1l, 90 dakikalık ve- rimsiz mücadeleden 15. beraberlikle çıktı. Türk.Milli Takımı bundan ön- ce otuzbeş maçı kazanmış, kırkını ise kaybetmiştir. Gençlerimizin oynadığı (o söylene" bilecek maç, kalın çizgileriyle başa- rılı sayılacak bir manzara gösterme- miş ve müdafaa taktiğindeki talih- sizliğini taarruz-oyununda o sileme- miştir. yun 1-1 neticeye bağlan- mıştır. KÖŞEDEN Vazife bu mu? "Böyle devam ettiği müddetçe, spor teşkilâtımızın, üstüne aldığı vazi- feyi (o başarabileceğine (o hiç kims,eyi inandırmak mümkün olamıyacaktır. Görünüş odur ki Devlet Bakanın- dan spor kulübü başkanına okadar, sorumluluk taşıyan herkes, asıl işi bir yana koyup aklını itibar avına takmış ve bunun kestirme yolu sayı- lan müsabaka kazanma çarelerinin peşine düşmüştür. Ancak Bakan da .olsalar, umum müdür de olsalar, bu yola dökülenlerin başarıları antre- nörlük sanatindeki liyakatlerine (o öl- çülü kalacaktır. İşlerin nereye vara- cağının inandırıcı işareti ise "sorum- lu ağızlar"ın demeçlerinde görülmek- tedir Spor tarihimizi takip etmiş olan- ların cümlesi bilir: Memleketimizde ilk teşkilât olan İdman Cemiyetleri İttifakı da, arkasından T. Spor Ku- rumu da aynı akıntıya kapıldıkları, başlıca vazifeleri bir kenara itip, işi müsabaka tertipciliğine (o döktükleri ve bütün itibarlarını onbir delikanlı- nın kramponlu ayakkabılarına bağla- dıkları için yıpranmışlar ve harita- dan silinmişlerdir. Bunca tecrübe- den sonra Beden Terbiyesi (Umum Müdürlüğünün, ayni akibete bir an evvel varmak istermiş gibi ayni yol da israr etmesi, akılların güç alaca- ğı bir iştir. Federasyonların otalimatnamele- rinde gösterilmiş bir süzü vazifeler vardır. Bu vazifeler rahmetli selef - lerininkilerden âdeta farksızdır. Şim- di devlet teşkilâtının sorumlu orga- nı olan bugünkü federasyonlar da ay ni noktada durmakta, vazifenin dev- şirme milli takım gezdiriciliği odı- şında kalan hiçbir yönü ile meşgul olmamaktadırlar. Bunun beteri, U- mum Müdürün, hattâ Devlet Bakanı- nın ayni yolda görünmesidir. Dertlere çare bulmak için topla- nan Şüraya bir tasarı hazırlattırıl- mıştı. O bir tarafta uyuyacak, spo- runuzun okul içi ve okul dışı binbir problemi askıda duracak ve koca teşkilât, dış turizm hevesi ile başka- larının emeklerine tutunup itibar sağlamanın peşinde olacak!.. Vazife bu değildir... Vildan Aşır SAVAŞIR

Bu sayıdan diğer sayfalar: