5 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

5 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

JALE OKUYUCULARIYLA Hani, sayın eğitimcilerimiz, ece samimi olduklarını başı- ma gelen bir olayla açıklıyorum: Ge- çen yıl fakültemin son sınıf imtihan- larını bl eşim Diyarbakıra ta- olundu. İki dersi bu yılın Şubat öneriniz. bırakarak, Oo kendisiyle çıktım. Evimizin karşı- Sanat Enstitüsü vardı. Bilhassa fen kolu derslerinin öğret- mensizlikten bos geçtiğini, bazıları- nın da İlkokul öğretmenlerinin al- dıkları ek derslerle kapatıldığını öğ- rendim. Sertifikasını almış bulundu- gum fizik, kimya ve biyoloji dersleri vermek üzere Milli Eğitim Müdürlü- güne müracaat ettim. Dilekçem der* hal kabul edildi ve derslere başladım. Dilekçemde tahsil durumumu aynen bildirmiştim, üç ay derslere girdim. Kendimi tam mânasile çocuklara ver- diğimi, onlara birgeyler (öğrettim! sanıyorum. Zaten aldığım para ay- da an fazla 140 lira tutuyordu. Bu, benim için bir ideal, bir memleket hizmeti idi. Bu sırada yalnız ders vermekle kalmadım, çamaşırlarını çocuklara yıkatan, ütülerini çocuklara ütületen, dikişlerini çocuklara diktiren ve on- ların böylece çalışma (zamanlarını alan bazı öğretmenleri de açıkça tenkidden çekinmedim 14 Aralık günü Müdire beni çağırttı ve Üni- versite mezunu olmadığım için ders veremiyeceğimi söyledi ve okulla i* lişiğimi kesti. Şimdi soruyorum: — Bu okulda ders verebilmek 1 için Üniversite mezunu olmak şart- sa, ilkokul (öğretmenlerinin ne işi var? — Durum böyle ise, dilekçem niye kabul edildi ve niye derslere başlatıldım? 3 — Zaten derslerinin çoğu boş geçen a durumu simdi ne olacaktı 4 — Atatürk ilkelerine bağlı bir türk kadınıyım. İşimden, o idealim- den, memlekete hizmetten göz göre AKİS/34 CANDAN KONUŞUYOR göre alıkoyuluyorum. Biz böyle na- sıl kalkınırız? Işıl Metin - Diyarbakır Kız Teknik Öğretim Umum Müdür- lüğünden aldığımız bilgiye göre, 6836 sayılı kanun açıktır: Kız Sanat Enstitülerinde ek ücretle ders verme akkı yalnızca Yüksek Okul mezun- ları ilkokul öğretmenlerine tanın- Ikokul öğretmenlerine bu bir nevi imtiyazın verilmiş olması bunların öğretmenlik formasyonuna sahip bulundukları düşüncesi ile ve büyük bir İhtiyacı km zorun- luluğu karşısında olmu Kan da bir boşluk olduğu muflakk . Çünkü, sizin durumunuz kimsele- rin bu sahada memlekete çok faydalı olabilecekleri ve bir ihtiyacı karşı- lıyabilecekleri açıktır. Zaten konuş- tuğum ilgililer de aşağı yukarı aynı görüşe sahiptirler. Şikâyetinizin ken- dilerine ulaştığını, meselenin üzerin- urduklarını ve böyle bir durum- la ilk defa karşılaştıklarını söyledi- ler. Yani, benim anladığıma göre, mücadeleniz şahıslara karşı (değil, bir kanun boşluğuna karşı olacaktır. Bunda başarı kazanırsanız, memle- ket de faydalanacak, sizin gi tişmiş kimseleri bundan mete çağırabilecektir. Belki Diyar- bakırda Milli Eğitim Müdürlüğü bu şekilde bir tefsir yapmış, fakat ka- nun bu tefsiri mümkün kılmamıştır. Cesiiibizi kaybetmeyin, sevgili o- kuyucum. En ileri toplumlarda da kanunların aksak, hazan mantıksı tarafları olduğu görülmüştür. De mokratik rejim işte bize (bunlarla mücadele hakkını ve İmkânını verir. Bu bakımdan, demokrasi en iyi re- jimdir. Yoksa, mücadele hiçbir za- man, hiçbir yerde bitmemiştir. u- gün, yeryüzünde mücadelesini bitir- miş, ideal bir toplum gösterebilir milsiniz? Mücadelenizi belirli hedef- ler üzerine yöneltebilirseniz, belirli konular üzerinde durursanız, bundan m faydalanır. görürseniz, işte o zaman hiçbir şeyi düzeltemez, bir kördöğüşüne başlar, hedefsiz bir mücadelenin içinde kay- bolur gidersiniz. O zaman gerçekten de kalkmamay i leri tamamlamış olacaksınız. ma, bu mücadeleyi devam ettirin, eğer kanonda gerçekten eksiklikler varsa, ilgilileri ikazdan usanmayın. sokağa çıkmaktan utanı- fazla Karımla Kendisine söyledim. Kavga ettik. Ye- ni evliyiz, fazla konuşmak istemiyo- rum. Siz durumu ona anlatır mısı- nız? Cevabınızı kendisine okuyaca- ğım E.R. - İzmir İşte bu olmaz!.. Dünyada en büyük hata, nasihat istemiyen bir kimse- ye natsihat vermektir. Bu satırları yalnız «tabı için yazıyorum. o Şıklı- ğın birinci şartı, çevreye göre giyin- mektir. Süslülük de daima şıklık mânasına gelmez. Moda ve giyim ko- nusunda bilgi veren yazılar (bugün yabancı dergilerde olduğu gibi, bizim gazete ve dergilerimizde de çıkmak- tadır. Eşinize her ay iyi bir kadın dergisi almayı adet edinin. Modeller- de en acayip kıyafetlere de rastla- nır. Halbuki, kadın dergileri daha çok kullanışlı ve sade modeller, tat- bik edilebilinir modeller, koyarlar. Göz, bunları sık sık görürse, alışır. Fazla süslü bir giyim, fazla makyaj, özellikle yeni biçim şapkalar tehli- , insanı çirkin, hazan gülünç yapabilir. Esinize, bunu. kırmadan, yavaşça söyleyin, giyindiği ozaman değil, daha sonra söyleyin kid metodundan çok, takdir metodu- Sade bir elbise, bir d belli edin. Fırsat düştükçe, ona sade giyim eşyası hediye edin. Ekseriya yeni evli, çok genç kadınlar, birden- bire çok fazla giyimli olmaya çalışır- lar.Bu heves nasıl olsa geçer, üzül- meyin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: