26 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

26 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER kim A. P. gazetelerinde yayınlan- makta olan ve İhtilâle tekaddüm e- dilen günlerde Namık Gedik tara- fından dinletilen C. H. P. Genel Mer- kezi telefonlarıyla yapılmış muthave- filerin bantlarında mevcuttur. A. P.. ihtilâle tekaddüm eden günlerdeki C.H.P. e çalışma heve- sindedir! A. P. Li u olan kargalar bir takım ie enleri. ters taraftan 28 - 29 Nisan olaylarını, 5 Mayıs macerasını doğuracağı inan- cındadırlar. o Topladıkları adamlar polislerle, askerlerle çatışacaklar, u- umi efkar tahrik edilecek, memle- kette hadiseler çıkacak, Hükümet istifa zorunda kalacak. nra da, . P. nin idaresinde bir iktidar ku- rulup memleket, gene 27 Mayıs ön- cesi siyasi kuvvetin eline geçecek! Aklın bu olduğunu, hâdiseden iki gün sonra yapılan A. P. Meclis Gru- pu toplantısı ispat etti. Af Med ve cezir Haftanın başlarında Salı günü iki A. P. milletvekili Parlamento bi- nasının geniş koridorlarını süratle geçerek, Basın Bürosuna daldılar. Milletvekillerinden uzun boylu zayıf, esmer, koyu renk elbiseli ola- nı etrafını alan bir kaç gazeteciye -zira saat 19'a yaklaşmaktaydı ve ekseri Parlâmento muhabirleri ga- zetelerinin birinci baskılarına haber yetiştirmek üzere bürolarına dönmüş- lerdi- gülümseyerek: “— A. P. Grubu olarak Genel Affa kararlıyız" dedi. Bu sırada gazetecilerden biri da- yanamıyarak arkadaşına: Meşum Yarış P ek sevinmeliyiz ki bu haftanın ortasında Ekrem Alicandan "Bayır, ha- yı» Bütün siyasi mahkümları dışarı çıkarmak yetmez! Onların her türlü haklarını da iade etmek ve bu mübarek zevatı başımıza taç yapmak lâzımdır" diye bir ses yükselmedi de T.T. P. Genel Başkanı -her halde şimdilik- sadece Kayserinin kapılarını açmakla yetindi! Zira A. P. ile Y. T. P. arasında D. P. oylarının peşinde öyle bir yarış başlamıştır ki her ölçü unutulmuş, yarış sahasının sonunda yarışçıları bir uçurumun bek- lediği gözden kaçırılmış ve daha "bugün " tam güven altında değilken “yarın"a ait yatırımlar birinci plâna alınmıştır. Allah encamlarını hayra tebdil eylesin S Ama, herkesin bilmesi gereken bir husus vardır. Bu memlekette bir ihtilâl yapılmıştır. Bu ihtilâl, devirdiği idarenin sorumlularını herkesin gözü önünde ve âdil oldukları bizzat sanıklar tarafından kabul edilen yüce hâkimlere muhakeme ettirmiştir. Beraat edenler olmuştur, hüküm giyenler olmuştur. Hikâye orada bitmiştir. Millet, tarihinden bir sayfa- yı çevirmiş, yeni anayasasıyla yeni bir devir açmıştır. Şimdi, bu yeni devri bir mesut devir yapmanın çabası içinde bulunmamız gerekir. Halbuki o ne? Bir takım politika zanaatkarı bambaşka sevdanın pe- şinde.. Sanki o ihtilâl hiç olmamış, onun bütün kararları hiç verilmemiş, onun bir tasarrufu bulunmamış! Sayfa tekrar geri çevrilecek, yeni de- vir bırakılacak «skiye dönülecek, eski bir ucundan ihya edilecek.. Ceza- landırılanların cezaları kaldırılacak. Kimlerin? "Parmak kaldırma" su- çunu işleyenlerin değil! Vatana hiyaneti düpedüz sabit olanların. Bu, "parmak kaldıranlar"a karşı gösterilen atıfeti hiç anlamamış bulunmak demektir. Bu, memleketin şartlarım ve gerçeklerini hiç gör- memek demektir. Bu, Türkiyedeki kuvvetler dengesi hakkında hiç bir şey bilmemek demektir. Kendilerinden evvelkiler aynı hatayı yaptılar. Akıbetleri ortada. Üçbuçuk militanla kütleleri sokağa dökeriz, 31 Martlar yaratırız, dün- yayı yerinden oynatırız sandılar. Dünya başlarına yıkıldı. Bugün ırkçı- lıktan gelmiş üçbuçuk politika heveslisi aynı yolu deneme sevdasında. Daha feci akıbetle karşılaşacaklar, caklardır. Bunlar 27 Mayıstan önce ötekilere söylendi. Anlamadılar. Şimdi, bunlara değil, memlekete yazık olacak, evvelkilerin akıbetini mumla araya- Çok söylendi. yaraları sarmak daha da güçleşecek diye ikaz tekrarlanıyor. Ama, kendi düşen ağlamak hakkını kaybedecektir! AKİS/12 — Galiba A. P. gene cezir /ha- linde" diye mırıldandı. Uzun boylu, koyu renk elbiseli a- dam Turhan Bilgindi. Bilgin ve ar- kadaşı o gün toplanan A. P. Meclis Grubu kararını basına açıklamakla görevlendirilmişlerdi. Olay Başkent- te hiç de büyük bir sürpriz olarak telâkki edilmedi. A. P. den böyle bir karar zaten beklenmekteydi. A- ma asıl merak edilen husus bu me- sele de halledilirse A. P. nin nası, bir slogana yapışacağı oldu. gün A. P. Meclis Grubu toplan- tısı sabah saat 10 da başladı. Gü- müşpala toplantıya hayli heyecanlı gelmişti. Tam Genel Af meselesinin konuşulacağı sırada partiden ihraç- lar yapılacağı yolunda bir takım ha- berler çıkarılmıştı. Halbuki böylesi- ne kritik bir anda Grubun her zaman- kinden daha mütecanis olması gere- kiyordu. Nitekim Pala Paşanın gün- deme geçilmeden yaptığı konuşma tamamen bu konuyla ilgili oldu. Gümüşpala hayli plâtonik konuş- masında daha çok arkadaşlarının hislerine ve gözyaşı guddelerine hi- tap etti. Nitekim konuşması alkış- lar arasında sona ererken A. P, nin Pala Paşası Grubu istediği atmosfe- re sokabildiği için memnun, gülüm- süyordu. Şimdi, kendisini ve partisi- ni idare eden takımın istediği kara- rı Gruptan o çıkarabilirdi. e Böylece gündeme geçildi.. Gündemdeki ilk üç madde öğlene kadar tamamlandı. A- nayasaya aykırı kanunlarla ilgili o- larak Anayasa Mahkemesi nezdinde iptal dâvaları açılmasına, Siyasi Par- tiler Kanunu hakkında incelemelerde bulunmak üzere bir komisyon teşkili- ne karar verildi. Sonra Grup İç Yö- netmeliği kısaca müzakere edilerek çabucak geçiştirildi. Dananın kuyruğu Bundan sonra Çanakkale Milletve- kili Rafet Sezgin tarafından yeri- len bir önerge üzerine af konusunun müzakeresine geçildi. Kürsüye ge- len milletvekilleri siyasi Genel Affın mutlaka çıkarılmasının zaruri oldu- ğunu ileri sürerek huzurun ancak A. P. nin geçen seçimlerde millete vaadi ettiği afla gelebileceğini belirttiler. Konuşmalar daha çok hissi oluyor ve mutlaka huzur, vaad ve seçim lâfları geçiyordu. Bu arada sinirle- rin epey gergin olduğu bir anda Nec- mettin Akkan "Kaatiller affedilirken siyasi mahkümlar neden toptan affe- dilmiyor?" diye bağırdı. Nihayet önerge oya kondu ve it- tifakla kabul edildi. Ancak, sadece karar vermek kâfi değildi. Af tekli-

Bu sayıdan diğer sayfalar: