16 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 36

16 Mart 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 36
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KÖŞEDEN Bu da çare mi? Spor sahalarımızda hakemlere ve oyunculara çirkin tezahüratı hoş görecek aklı başında tek bulamazsınız. Şerefi, namusu o iğrenç tempoya koyan davranıştan hakemi de, oyuncusu da, idarecisi de, siz de, ben de, hepimiz dertliyiz, şikâyetçiyiz. Ne var ki, bu şi- kayet boş bir yakınmadan öteye geçemiyor ve dert de- şilip, deva aranmıyor. Bu tempoların en yüz kızartıcısına hedef olan sorumlu kişilerce tartaklanmaya, hatta daya ğa alıştıklarından, arada bir hamamın namusunu kurtar- ma çabasıyla birşeyler yapıyor görünmek için, nasıl söy- lendiğine şaşacağınız beyanlarla avunuyorlar. Otuz, kırkbin kişiyi bir araya getiren bir hadisede dev topluluğun çeşitli tepkisini davet eden sebeplere göz yumup ezbere hüküm tesis etmek ve bulunabilen çarele- ri ona dayamak ya bilgisizlik, ya da düpedüz hafifliktir. Futbol Federasyonu Başkanı, bu hallere mâni olma için bulduğu dahiyane tedbiri, binlerce kişinin kendisini ithat Paşa stadında, jesti ile beraber, "gol ve kol" ka- fiyeli sürekli tempo ile karşıladığının ferdasında, 3 Mart t n, yapılan rin tuttukları takımları hükmen mağlüp etmek fede- rasyonun şiarıdır" diyor. 1963de Amerikayı keşfe benzeyen bn buluşun biz- deki tatbik sahası ve kabiliyeti ve bunun iki tarafa kesen kılıç tesiri üzerinde durmadan önce, insanın, Federasyon Başkanına hemen sorası geliyor: Ya, sizlerin topunuzu beğenmiyenleri susturmak için kimi yenik sayacaksınız? Siz, bilet satın almaktan ve otura- cak yerden tutun da, oyuncuların davranışlarından, hake min bilgi ve dürüstlüğünden, işlerin düzgün ve tarafsız idaresinden, sorumlu kişilerin vazife (duygusundan, ehliyetinden hiç bir şikâyeti olmayan seyircinin öfke krizleri içinde adam yuhaladığını gördünüz, işittiniz mi? let bütçesinden ayrılan çelimsiz ö- denek başaramamış ve yük o yerde kalmıştı. Şimdiyse, sporun altın - Totonun, iL a karelik değil, bir saha vardı. dik edilmemişti. üteahhit Ne var ki, yük hangi finğan tutulsa dağılıyor ve bir tür- lü ele gelmiyordu. 34 bin metre karelik Projedeki tesisler bu- meye yanaşmamaktaydı. şaat ihale edilmişti ama, proje tas- derhal Vildan Aşir SAVAŞIR Spor seyircisi dünyanın hiç bir yerinde ne melek- tir, ne de tribünlere sıralanmış vazodur. Seyirci gö- rür, duyar ve duygusunu topluca, yüzyılların damga- ladığı karakter vasfına, sabır, terbiye ve nezaket de- recesine göre açığa vurur. Şikâyet ettiğiniz davranı- şına, kulakları tırmalamıyacak ve yürekleri o yarala- mıyacak bir akış yolu bulmanın ilk çaresi, onun kar- şısında bilgisiz, beceriksiz, haksız ve suçlu olmamak- tır. Onun çabuk parlayan öfkesini, bn halleri sebebiy- le tahrik etmemektir İdarene bırakılmış işlerde kimsede huzur bırak- mayan binbir düzensizliği (oelceğiz'nle (yaratacaksın, ad e tek ça luşlarla fatbolu kalkındıracak, ahlâkını tesis edeceksin!.. Olur mu spor Seyircinin davranışını nizam altına almak oyuncuya yüklenildiğinin bazı memleketlerde lara heves etmeden ö Spor umumi efkârını (o inandır- layış ve disiplininden işe başlamalıdır. ği bu yükü taşımaya çalışmaktansa istifa etmeyi tercih etti. Verdiği boş sayfalık istifa dilekçesinde, şimdi yerde serili yatan hasta ile, ne ola- Yani - cağı bilinmeyen milyon 7 yüzbin liranın hikâyesi anlatılmaktadır. Şimdi ne olacaktır? Proje tas- çalışmalara (dik edilmemiş, ruhsat alınmamıştır. Cebeci spor tesisleri 25 bin ki- şilik bir stad. 2000 kişilik bir salon, etrafı türbinli bir basketbol sahası v.s. ihtiva n bi ünitesi i- di Bunun için 40 bin metre karelik bir sahaya ihtiyaç vardı. ile sureta anlaşılmış ve proje buna göre yapılmıştı. Sanki her şey tamam- mış gibi de hemen ihaleye çıkarıl- mış ve bir iş adamına verilmişti. Gel gör ki, şimdi elde 40 bin metre AKİS/36 M başladı, ne kadar olduğu cidden me- rak konusu teşkil eden normal istih- razat malzemesi getirdi ve buna karşı da 1 milyon 7 yüzbin lira ka- dar bir avans aldı. Beden Terbiyesi Umum Müdür- lüğünde işlerin nasıl yürdüğü bilin- mektedir. Ama bu, devlet işinde pek alışılmış bir tutum olmasa gerek- tir. Bu yüzden, o tarihlerde işler- den sorumlu olan bir mimar, altın- dan kalkamıyacagım pek iyi bildi- kadar olduğu cidden merak edilen malzeme de gü- neşin ve yağmurun gazabına terke- dilmiş durumdadır. Umum Müdür, hazır bir teftiş is- temişken -bunda samimi olduğunda elbette şüphe yoktur, bari şu Ce- beci sahası işini bir ele alsa veya al- dırsa. doğrusu hiç de fena olmıya- caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: