20 Nisan 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

20 Nisan 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RAD Y O idare Dağın ardındaki umut T ürkiye Radyolarına çekidüzen ve- recek olan Radyo Kanunu tasarı" sı Meclise gönderilmiş bulunmakta- dır. Bu, bir eski hikâyedir, bugün yeniden ortaya çıkmıştır. Radyo Kanunu Oo Tasarısı, Ekim ayana kadar Mecliste görüşülmesi gereken 50 tasarıdan biridir. Bu ba- kımdan, 50 kanun tasarısının Ekim ayına kadar nasıl görüşülüp incele- neceği merak konusu olmuştur. Bu arada Meclisin yazı tatiline gireceği de düşünülürse, bu işin pek kolay ol- mıyacağı kesinlikle ortaya çıkar. Bugün radyolarımızdaki o çeşitli İşler bu kanunu beklemektedir. Bu iş- lerin bazıları da, iş sahiplerinin işine geldiği için, Radyo Kanunu ileri sü- rülerek bekletilmektedir. başında, radyoların disiplini ve ça- lışma sistemi gelmektedir. Daha son- ra program düzeni ve teknik işler vardır. Hepsi de, yıllardanberi sü- rüp gelen karışıklık neticesi çığırın- dan çıkmıştır. Buna günümüzde ek- lenen bilgisizlik, vurdumduymazlık ve işi oluruna bırakma zihniyeti de ek- lenecek olursa, Türkiye Radyolarının geleceğini yalnız Radyo Kanunundan beklememenin lüzumu anlaşılır. Kanundan önce yapılacak iş var mıdır? Kanun geciktiği Oo takdirde, radyolarımıza (o çekidüzen vermek mümkün değil imidir? Bu soruların cevaplarının müsbet olduğunu Rad- yo yöneticileri gayet iyi bilirler. Hat- tâ bu konuda çalışma bile yapılmış- tır. Fakat ortaya çıkan, bir "hiç"ten başka bir şey olmamıştır. İsin tuha- fı, bunun sonucunda radyolarımızda bir isteksizlik, bambaşka bir düzen- sizlik, hayal kırıklığı ve kötü pro- gramlar belirmiştir. Programlar ele alınacak olursa, uzun bir süreden beri radyolarımız- da yenilik yapılmadığı, yapılamadığı görülür. Radyolarımızda yeni opro- gram fikri verecek eleman yok mu- dur? Elbette vardır. Fakat bu ele- manlar yeni fikirleri uygulayacak is- teği İçlerinde obulamamaktadırlar. Program değişiklikleri, dış baskıla- rın bulunmamasına rağmen, sık sık yapılmaktadır. Program devrelerin- de, eski programlar, saatleri ve sin- yal müzikleri değiştirilerek yine din- leyicinin karşısına çıkarılmaktadır. Her zaman yayınlanması mümkün o- lan Açık Oturum, Yorum, Gün- lük Olaylar porgramlar sık sık özelliklerini kaybetmekte. Rad- yonun kendi içinde yarattığı Or- tamı aşamamaktadır. Türk Mu- sikisi ove sanatçıları, kendi ba- şına bırakılmış servisler otarafın- dan yönetilmektedir. Disipline ve e- gitime ihtiyacı olan sanatkârlar, bu ilgisizlik karşısında gereken ortamı bulamamaktadırlar. Bu şartlar altın- da yapılan yayınların çoğu, zaman doldurmaktan ileri gidememektedir. Her kafadan bir ses Radyolarımızdaki disiplinsizlik o ise halledilemeyen ayrı bir mesele- dir. Halbuki, mikrofon gerisindeki kargaşalığın, düzensizliğin ve ilgisiz- liğin dinleyiciye aksedeceğini mak, kusurların en büyüğüdür. Şef- lerin, memurların ve servislerin gö- anlamadıkları halde işi Radyoevinin yeni binası Yeni cihazlarla programlara bazı üs- tünlükler katmak fırsatı da eleman- ların eline geçmiştir. Fakat bu yeni- liklerden yararlanmak bir türlü müm- kün olamamaktadır. Eskiden kuyu gibi bir stüdyodan yöneten spiker, kadar görülen aksaklıkların ortadan kaldıracak fırsatlar vermek- tedir. Fakat ilk haftalar hariç, ayni yayın hatalarının hâlâ duyulduğu, hattâ bunları yenilerinin kovaladığı ise kulaktan ve gözden kaçmamakta- dır. Bütün bu aksaklıklardan kim so- rumludur? Aksaklıklara, eksiklikle- re göz yuman, koltuklarını kaybet- memek için çalışan, radyoculuktan biliyormuş in a Un var, şeker de var helva nerede ? reylerinin bilinmemesi, yetki ve Sso- rumluluğun birbirine (o karıştırılması, mikrofon gerisindeki kargaşalığın en büyük sebeplerinden biridir. Bu şart- lar altında da her servis kendi bildi- ği gibi çalışmakta ve ekip halinde iş yapması gereken Radyo bir türlü bu ortamı yaratamamaktadır. Ser- vislerin ayrı çalışması sonucu, kimse kimseye söz geçiremez hale gelmiş- tir. Verilen emirler yerine getirilme- mektedir. Bu yüzden de çeşitli işler ya sahipsizdir, ya da gelişigüzel ya- pılmaktadır. Ankara Radyosunun yeni stüdyo binası geçenlerde açıldı. Yeni tesis- lerin gerek programcılık (o bakımın- dan, gerekse disiplin bakımından es- ki binaya kıyasla çeşitli üstünlükle- ri var. Bu tesisler sayesinde aynı za- manda çeşitli programları rahatça hazırlamak mümkün olabilmektedir. gibi davranan Radyo yöneticileri mi ? Gerçekten Radyo yöneticileri bu ka- dar beceriksiz, bu kadar bilgisizi bu kadar fırsatçı kimseler midir? Bu- nu araştırmaya, yöneticilerin eksik- liklerini burada (belirtmeye yoktur. Önemli olan suçlu değil, işi düzeltmektir. Zararın ne- resinden dönülürse, kârdır, diyerek çalışmaya başlamak, dinleyici için herhalde daha yararlı olacaktır. Alaturkalıktan kurtulmadıkça.. T ürkiye Radyoları, Mayıs ayı içinde bir imtihan vermeğe hazırlanmak- tadırlar. Yaz programları için yapı- lan çalışmalar bütün Radyo yönetici- lerinin katılacağı bir toplantıda so- nuçlandırılacak ve dinleyicinin önü- ne yeni programlarla (o çıkılacaktır. Bugüne kadar radyolar sayısız pro- gram devresi geçirmişler ve bunların çok azı başarıya ulaşmıştır. o Önü- AKİS/27

Bu sayıdan diğer sayfalar: