20 Nisan 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

20 Nisan 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RADYO müzdeki yaz devresinin durumu ise belli değildir. Alman Hükümetinin verdiği burslarla, radyoların program cı ve teknik elemanları alman radyo- larına gideceklerdir. Onların yerlerini kimlerin alacağı tabii önceden düşü- nülmemiştir. Bu durum karşısında radyoların yeteri kadar program çı- karmalarına imkân yoktur. Kaliteli program, hazırlayabilmek ise bugü- ne kadar mümkün olamamıştır. İstanbul Radyosunda © yapılacak olan program toplantısında görüşüle- çek konulardan biri, radyoların yö- netmeliği meselesidir. Türkiye rad- yoları kuruluşlarından obugüne Ka- dar yönetmeliksiz idare edilmişler ve karmakarışık bir araya gelerek, her servisi ilgilendiren bir yönetme- lik taslağı hazırlamışlardır. - Geçen yaz Ankara Radyosunda hazırlanan bir başka yönetmelik taslağı bu ça- lışmalara ışık tutmuş ve işin kâğıt üzerinde kısa bir süre içinde tamam - lanmasına sebep olmuştur. o Yönet- melik konusunda yapılan bu çalışma- lar belki en mükemmel şekilde veri- ne getirilmiştir. Fakat önemli olan, bu (yönetmeliğin Oo uygulanmasıdır. Radyo İdarecileri birlik ve düzen i- çinde çalışmaya alışık değillerdir. Da- ha doğrusu, yetki ve sorumluluğun belirtilmesi, ilgililerin görevlerinin hudutlarının çizilmesi, alaturka zih- niyetin, hâkim olduğu radyolarda bir- çok kimsenin' isine gelmemektedir. Çalışma düzeninin kanuni bir yolla kâğıt üzerinde belli olması, "Gemisi- ni kurtaran kaptandır", We sandalyasını kaybetmemek için bir takım fırsatlardan yararlanarak ça- lışanların işine gelmeyebilir. Ancak, genç elemanların radyoları dinamik bir anlayışla yönettikleri söylendiği- ne göre, en medeni görevlerden biri- ni yerine getirecek olan. yönetmeli- gin uygulanması ve düzensizliklerin artık ortadan kalkması şarttır. Ger- çekten de radyolar, bugün, mevcut kalifiye elemanların çoğunu o topla- mış durumdadır. Buna rağmen rd- çir programlarda esaslı bir kalkın- ma, radyoların çalışma şeklinde ni- -in belirli bir düzelme yoktur? Hat- tâ niçin, bazı işlerde bir çözülme, bir gevşeme göze çarpmaktadır? Niçin programlar daha uyanık, daha dina- mik bir seviyeye ulaşamamaktadır? Niçin bir aksaklık olduğu zaman, bir türlü sorumlusu bulunamamaktadır? Radyoların halledilemeyen dert- lerinden biri de haber bültenleri- dir. Tarafsızlık anlayışı henüz bu ku- ruluşumuzda yerleşemediği için, ha- ber bültenleri kimseyi tatmin ede- memektedir, Aslında, haberlerin ha- zırlanışı gerçekten büyük bir ıslahat SERGİ — Ressam Asuman Kılıç Almanyada Bonn ve Essen şehirle- rinde sergi açtı ve büyük ilgi topladı. Alman gazetelerinin sanat münek- kitleri Kılıçtan sitayişle bahsettiler ve Türkiyenin bu sanat elçisinin mo- dernleşmiş bir ressam değil modern bir ressam olduğunda ittifak ettiler. Kılıç eserlerini Komada, Viyanada ve Amsterdamda da sergileyecektir. geçirmiş, fakat bültenler bir türlü istenilen seviyeye çıkamamıştır. Bu- na rağmen Radyo yöneticileri, o bir tedbir veya durumu düzeltmek için teşebbüse geçememektedirler. Çün- kü haber işinin düzene konulması i- çin gerekli Ortamı yaratmaya kimsenin gücü yetmemektedir. Gün günden beter Bu durum karşısında radyolar yer- beklenen Radyo Kanununa bakılmak- tadır. Ancak, kâğıt üzerinde en mü- kemmel şekilde hazırlanmış olan bir kanun, eğer imkânlar aynı anlayış ve aynı uyuşuklukla kullanılacak o- lursa, yine "hiç"ten başka bir sonuç vermeyecektir. Gecen hafta içinde Alman Hükü- metinin Türkiyeye gönderdiği bir müsteşar, Radyo alanında yapılacak yardımları açıkladı. Bu programa göre Ankarada Ultra Kısa Dalga oe- nilen bir radyo istasyonu kurulacak, belki bu suretle Ankara İl Radyosu- nun bir başka yere nakledilmesi, il- lerimizden bir tanesinin daha radyo- ya kavuşmasını sağlayacaktır. Ult- ra Kısa Dalga, gözün görebildiği ye- ye kadar yayın yapabilen bir tesis- tir. Bu sebepten, yayın sahası dar olduğu halde istasyonun sesi, dinlemekte olduğumuz radyo yonlarımızın seslerinden çok daha net ve açık olarak duyulabilecek özel- liklere sahiptir. Alman yardımının bir başka yö- nü, Erzurumda, stüdyo binası Hükü- metimiz, vericisi ve binası da bir fransız şirketi tarafından yapılmak- ta olan radyoyu ilgilendirmektedir. Bu yardım sayesinde stüdyo binası- nın; akustik tertibatı hariç, bütün teknik donatımı kurulacaktır. ynı yardımın en önemli tarafı, Ankarada kurulacak olan Radyo ve Televizyon Eğitim Merkezidir, Bu e- gitim merkezi, yayın yapmayan bir radyo ve televizyon stüdyosuna sahip olacaktır. Bu suretle radyoculuk an- layış ve bilgisinin Türkiyeye yerleş- mesi, radyo idaresinin herhangi bi- rinin eline bırakılması ve program- ların yetkili inananlar tarafından ha- zırlanması sağlanabilecektir. Alman yardımının elde edilmesi ve yukarda açıklanan sahalarda kul- lanılması rıdır. nın heba olmaması yine ilgililerin ge- lecekteki tutumlarına bağlıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: