20 Nisan 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

20 Nisan 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

JALE Y akın bir arkadaşımın, kızımla ay- nı yasta olan ikizleri var. Arka- daşım çocuklarına çok düşkün, fakat aynı samanda çok sert bir anne. Or- taokula devam eden çocuklarım, okul dönüşü karşılamaya gidiyor. Onları arkadaşlarıyla sinemaya (ogöndermi- yor, arkadaşlarının evine göndermi- yor. Son zamanlarda, bize de yalanız başlarına göndermez oldu. o Berabe- rinde getiriyor, ne konuştuklarına . Biz, eşimle, kızımıza normal bir terbiye veriyoruz. Ne f az la serbest, ne çok sıkı. Tabii, okuldan eve yalnız geliyor. İtimat ettiğimiz bir arkadaş grupu ile zaman zaman sinemaya gidiyor. Bize yalan söyle- mez. Halbuki ikizler, herşeylerini an- nelerine anlatmıyorlar. Anneleri ev- de olmayınca, telefon kontrolünden korkup evde oturuyorlar ama, belle- rine kadar pencerelerden sarkıp, kom şularla şakalaşıyor veya sokak kapı- sında, annelerinin hoşlanmıyacağı sohbetler yapıyorlar. Okuldaki du- rumları berbat. Annelerine birkaç kere üstü kapalı anlatmak istedim. Bilmek istemedi. Çocuklarıyla iftihar ediyor, herkesin çocuğunu terbiyesiz, C AN DAN OKUYUCULARIYLA KONUŞUYOR fazla serbest, fazla yaramazı buluyor. Kendisini bir kere daha ikaz etmem gerekir ani? S.T. M. - İstanbul İkaz etmeyin, sevgili ookuyucum. Prensip olarak, nasihat istemiyene nasihat verilmez. Sizin çocuğunuzun terbiyesini ' beğenmiyorsa, hiç önem vermeyin. Onunkine de karışmayın. Konuşmak istemeniz, biraz da, ondan öç' alma havasını taşıyor. Bu kadar rahatsız oluyorsanız, onu daha az gö- rün. Tartışma, onun k eğitimi hakkındaki düşüncelerini değiştirmi- yecektir. Biri kız, diğeri erkek iki çocuğum var. Yaşları birbirine yakın. Bi- ri oniki, diğeri ondört yaşında. Kız daha büyük olduğu halde, babası, oğ- lana tanıdığı haklar- ona tanımıyor. Evimizde hep "kız çocuğu", "erkek çocuğu" sözleri geçiyor. Bu durumun kızımı üzdüğünü görüyorum. Kız ve erkek çocukların değişik şekilde ye- tiştirilmesi fikrinde misiniz? Biranne * Ankara er için, sizde FAMASON ÇATI içiniz, TABİATIN SUNDUĞU ŞİFA ÇAYI PANASON (AKİS » 206) K ız ve erkek çocukların, mütemadi- en bir cinsiyet farkı lı büyütülmeğinde mahzur oldu; hakkaktır. o Çocuklarda, bu © Seklide alışanına duygusu yaratılabilir. yetiştirilip we sinden ne anladığınızı (o bilmiyo Kız ve erkek çocukların toplum "kal delerine aynı şekilde riayet etmeleri, duygusal hayat bakımından birbirin- den farklı (odüşünülmemeleri, oaynı haklara sahip olmaları lâzımdır. Fa- kat bunun yanında, tabii olarak, kız çocuğun kadınlık ve erkek çocuğun erkeklik (o vasıflarını (o geliştirmeleri şarttır. Meselâ kız «çocuğu süslenir ama ölçülü şekilde süslenir. (Erkek çocuğu temiz gezer, fakat kız gibi süslenmez. Erkek, ailede hudutlu bir otorite ve disiplini; kadın ise hudut- lu bir sevgi, anlayış ve koruyuculuk vasfım temsil edecektir. Tabii buna göre, aralarında ufak tefek farklar olacaktır. Bunları şuurlu bir şekilde tatbik edebilmek için insanın küçük yaştan bunları duyması şarttır. Ne yazık ki. bunun için mütemadiyen “sen kızsın", yahut "sen erkeksin" demeye de lüzum yoktur. Tabiat, normal olarak, bu farkı vermiştir. Tabiata karşı gitmemek, ölçüyü mu- hafaza etmek için yeter. aileler, kız ve 'erkek çocuk Bazı arasındaki farkı tamamiyle (yanlış anlamda ele almaktadırlar. Meselâ, erkek çocuk istediği gibi gezer, larla arkadaşlık ettiği nispette mak- bul sayılır. Buna mukabil, kız çocuk, erkek arkadaşına selâm bile veremez. Tabii bu, çok hatalı bir ü çocuk, gelecekte kendilerini yen ödevlerin güzelliğine inanarak, eşit haklara sahip olarak, fakat cin- siyet özelliklerini kaybetmeden o bü- yütülmelidirler. "Bir kişinin geliriyle geçinilemez" diyorsunuz. o "Ailede herkes, er- keğin getirdiği paraya birşeyler kat- maya bakmalıdır" diyorsunuz. o fa- kat bir kimse, hayatını kazanacak şekilde yetiştirilmemişse, ne yapsın? Kırkına merdiven dayamış bir kadın,

Bu sayıdan diğer sayfalar: