3 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

3 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TE K N İİ Radyo Dev gücündeki istasyon Göçen haftanın başındanberi Anka- Radyosu, haber yayınlarına başlarkeh bizzat Turizm ve Tanıtma Bakanlığının kendisine ait bir ilânı yayınlamaktadır. Bu ilânda oDiyar- bakır'da yeni bir radyo—yayın o pos- tası kurulacağından bahsedilmekte, bunun ihalesine katılabilmek açın ge- rekli şartlar belirtilmektedir. İlândan anlaşıldığına göre, kurulması karar- laştırılan verici posta 300- kilovat gü- cünde olacaktır. Radyo tekniği yönün- den bu kadar ""büyük" bir güçteki is- tasyonun Türkiye için teknik bir olay sayılacağına şüphe yoktur. Bu bakımdan, kurulması istenen posta- nın özellikleri, işin içinde olanlar ta- rafından merakla islendi. Bu amaçla gerekli bilgileri top- layanlar daha ilk anda, beklenmedik haberler alanların uğradıkları (o gibi, bir şaşkınlığa uğradılar. İleriye (o sü- rülen düşüncelere göre, bir süreden- beri Güneydoğu ve Doğu Anadoluda yapılmakta olan arazinin elektrik ve elektromanyetik dalgalara karşı gır çirgenlik ölçüleri, radyo dinleme de- neyleri ve büroda yapılan muhtelif etüd çalışmaları osonucunda Tür yenin doğusunu ve güneydoğu illeri- mizi içine alan, Gaziantep ilinden başlayıp batıda Hakkâriye, kuzeyde Erzurum ve Karstan güneyde sı- nırlarımızın ötesine kadar uzanan alandaki radyo dinleyicisi vatandaş- larımızın rahatça (o dinleyebilecekleri postanın 250 — 300 kilovat anten gücündeki bir "ussun—dalga" posta- sı olabileceği sonucuna varılmış bu- lunmaktadır Bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Turizm ve Ta- nıtma Bakanlığı Teknik İşler Kuru- la ilgilileri, postanın 209 kilosikl— saniyede 209 bin titreşimli dalga — üzerinden yayın yapacağım bildirdi- ler. Buna göre, bu verici postanın ileride yapacağı yayınların hâlen av ni bantta çalışmakta olan ve, tabii ilk işgâl prensibine göre, hukuk yö nünden tamamiyle "haklı durumda" bulunan, diğer iki istasyonun yayı- nından etkilenmek şöyle dursun, ak- sine, bu istasyonların dinleyicilerini çok defa rahatsız edeceği hemen söy- lenebilir. Üstelik, bunun (o milletler- arası bir "mesele" halini almayacağı da şimdiden kimse tarafından iddia edilemez. Bilâkis, bunun sayısız mi- sallerini sıralamak da kolayca müm- kündür Bu durum ilgili (o teknisyenlere K de pek iyi olarak bilindiğine (göre, acaba neden bu yol seçilmiştir? Bu sorunun karşılığını bulabilmek içte teknik açıklamalara girişmeden bek- lenen diğer amaçları gözönünde tut- mak gerektir. Aslında güdülen po- litika, uzun dalgalı Ankara Radyo- sunun Doğu ve Güneydoğu illerimiz den iyi dinlenemeyen yayınlarını va- tandaşlara (kolaylıkla (ulaştıracak bir tesis oOmeydana getirmektir. Bunun için önceleri Ankara Radyo- sunun gücünü iki katına çıkarmağa karar verilmişse de tatbikatta bunun büyük fayda sağlamadığı görülmüş- tür.(Bak : AKİS. Sayı : 472) Bu tecrübeden faydalanılarak Oo merkez- den uzak illerde ve hattâ sınırları- mız dışında türkçe bilen halkla mes- kün bölgelere bile sesini rahatça du- yurabilecek kuvvetli bir istasyonun inşası kararlaştırıldı. Ancak amacın diğer faktörler arasında düşünülmek gereği yüzünden işin içinde olanları biraz şaşırtan bu sonuçlara varıldığı görülmektedir. Şaşırtıcı sonuçlar Turizm ve Tanıtma Bakanlığının ilânındaki, teknik gerçeklere ay- kırı gibi görünen, durum nedir? Ön- ce böyle büyük bir güce gidilmesi tenkit edilmeğe değer. Bütün dünya- da birbiriyle senkronize çalışan kü- çük güçte, "mahalli" karakterde pos- talara gidildiği bir devirde Türkiye- e —daha çok totaliter düşünceyle ve postalan "tek" bir elden TV bilmek amacını güden—, "Dem Perde gerisi" ülkelerindeki 400 — 500 kilovattık "dev" radyo istasyonları örneğinin takip edilmesi" hayli garip- ir Yine böyle "milli" karakterden ziyade "mahalli" karakter arzede- " : .. " ga" yerime "uzun dalga" bandının seçilmiş olması da "Demir Perde" Ülkelerindeki tutumu pek andırmak- tadır. Tabii bunda herhangi bir ka- sıt veya politik gaye aramamakla be- raber, örneklerin hiç de iyi alınmalı- nı, elektronikte ileri, olan Batı ülke- lerinden değil, kalite ve genel durum yönünden hayli geri bulunan Doğu ülkelerinin yaptıklarından ilham a- lınmasını kınamak yerinde o olacak- tır. Buna karşı fikir yürütenlerin id- diası, orta dalgada dinleyicilerin ra- hatça bulabilecekleri bir "boş" yerin bulunmadığıdır. Bu, kısmen doğru ise de, küçük güçte senkronize pos- taların inşasını engelleyemez. Bugün Birleşik Amerikada birbirini etkile- Ankara Radyosu İş, bilmeyenin, olunca meksizin çalışmakta olan o binlerce orta dalgalı "mahalli" posta vardır. zun dalgalı postalar artık Batı dünyasından radyo istasyonu ola- merikada, böyle "uzun' dalga" istasyonları yap- maktadır. O da, 2000 kilovat gücün- de ve denizatılarla muhabere etmek üzere inşa edilen devâsâ istasyonlar kurmaktadır... Diyarbakır Radyosu yer bakımın- dan da bir mahalli istasyon özelliğin! tam olarak karşılamamaktadır. Çün- kü "Doğu ve Güneydoğu illerimize" yayın yapmak üzere kurulan böyle bir postanın meselâ hiç olmazsa E- lâzığda kurulmakla daha çok bölge- nin ağırlık merkezine yakın olacağı tabiidir. Üstelik Elâzığ, bu güçteki bir verici postanın elektrik o şebeke- sinden çekebileceği elektrik (o enerji sinin de kolayca paklanabileceği bir yerdir. Gerçekten Elâzığdaki Hazar gölünden beslenen santralın, modü- kilovatı bulan ve modülas, liğine göre çok hızlı değişen elektrile ihtiyaçlarını kolayca (o karşılayacağı, oysa ki Diyarbakıra ayni santraldan enerji getiren 66 bin volt gerilimli hattın şehrin bugünkü ihtiyaçlarını karşılamağa ancak yeteceğini (o göz- önünde tutmak gerekirdi. Özetle söylemek gerekirse. Diyar- bakır Radyosu probleminin bir defa daha ilgili uzmanlar tarafından dik- katle ve gerçeklerin en incelen- mesini istemek tabii AKİS/23

Bu sayıdan diğer sayfalar: