3 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

3 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RAD Y O idare Kanun ve ötesi Gen haftadanberi cereyan oeden olaylar, Türkiye Radyoları ile ilgili kanun tasarısının Ekim ayı- na kadar çıkabileceğini göstermek- tedir. Fakat bu ümidin boşa çıkması işten bile değildir. Çünkü Yeni Tu- rizm ve Tanıtma Bakanı henüz rad- yolarla ilgilenmek fırsatını ele geçi- ğu da henüz anlaşılamamıştır- Radyolarımızın çeşitli dertleri bu- lunduğu ve bu dertlerin halli için se- çilmesi gereken yollar AKİS'in RAD- YO sayfasında sık sık ele alınmıştır. Bugün bu dertlerden birini daha or- taya atmak gerekiyor. Ancak bu derdin giderilmesi ne kanunla, ne de bir iç tüzükle mümkündür. Zaten" ye- ni kanun, radyolarımıza para, ele- man, programı malzemesi ve diğer çeşitli maddi imkânlardan başka bir- şey kaşandıracak değildir. Zira. ka- nunun getirecekleri, radyoculuğumu- za yardımcı olabilecek esaslardır. Ka- nun ne kadar mükemmel şekilde çı- karsa çıksın radyoculuğumuzun bir meslek haline gelmesi ancak o ka- nunu uygulayacak olanların ve rad- yolarımızda yeni bir anlayışla çalı- şacak görevlilerin evsafına ve ehli- yet derecelerine bağlıdır. Bu görevli- lerde bulunması gereken anlayış, bil- gi, meslek sevgisi ve işlerine bağlı- lık gibi evsaftır oki, radyolarınızı adamakıllı düzeltecek ve onları ö- nemli birer yayın organı haline ge- tirecektir. Bugün mikrofon arkasın- daki aksaklıklar veya (o yayınlarda hissedilen eksiklikler ancak bu özel- liklere sahip kimselerle (o çalışıldığı takdirde giderilebilecektir. Şunu da unutmamak gerekir ki, "Bugünkü i- darecilerde bu gibi özellikler yoktur, onun için radyoların idaresini rinde tutanların değiştirilmesi meslek sevgisinin tamamlanması için ortada elle tutu- hır bir gayretin olmayışıdır. Acaba, yeni kanun bu gayreti getirebilecek midir? Yalnız Radyo Kanunu değil, herhangi bir başka kanun, uygula- yıcılara böyle özellikler kazandırabi- lir mi.? Bunu ileri sürmek de oldukça büyük bir hatadır. Fakat yeni bir bozukluğunu zı m yok edebileceği, çeşitli maddi özel liklerle bir takım yeni fikirlerin uy- gulanmasına sağlayacağı muhakkak- tır. Böyle açıkların kapanması ise bir takım manevi eksikliklerin o or- tadan kalkmasını sağlıyabilir. Mese- lâ bugün Radyonun yanına uğrama- yan bazı değerlerin tekrar (Radyo- ya dönmesi böylece mümkün olabi- lir. "Lokman Hekim gelse..." a sadece varlığından bah- sedilen derde çare bulunabilmesi için yeni bir kanıma da ihtiyaç yok- tur. Her şeyden önce, bu derdin ma- hiyeti incelenmelidir. Bazı radyo ida- relerinde bir takım anlaşmazlıklar başgöstermektedir. o Radyo,. Televiz- yon, Sinema veya Tiyatro gibi doğ- rudan doğruya veya dolayısıyla sa- natla ilgili sahalarda (o başgöstercn anlaşmazlıkları soğukkanlılıkla oKar- şılamak ve yenmek için o çalışmak pek tabiidir. Eğer bu anlaşmazlıklar personeli üzecek, müşkül durumda bırakacak veya işin aksamasına se- bep olacak kadar ileri giderse, o za- man zaten bir türlü dertten kurtu- lamayan kuruluşların başına (o yeni bir dert, hem de ağır bir dert daha çıkmış olur. Bu gibi anlaşmazlıklar (o personeli nasıl müşkül durumda bırakabilir? Radyoculuk gibi, ihtisas isteyen ve her geçen gün değişikliklerle karşı- laşılan bir meslekte idarecilerin o ve- recekleri kararlar, atacakları a- dumlar ve yapacakları yenilikler, on- larla birlikte çalışanları muhakkak ki son derece etkilemektedir, o özel- likle radyo idaresinde ve program iş- lerinde her gün yapılan yenilikler» ayak uydurmak mecburiyeti ovar- dır. Bu ahengi ve çalışma temposu- nu ayarlayacak olan da idarecilerden başkası değildir. Her idareci kendine göre bir karar vermeğe o kalkarsa, veya diğer bir idareciyle aralarında zuhur eden anlaşmazlığın etkisi al- tında bir takım ters. işler yapmak yolunu seçerse, meydana gelecek o- lan aksaklığın yükünü en fazla per- sonel çekecektir. Radyo, her yönüy le toplu çalışmayı, birlik halinde iş yapmayı gerektiren bir sahadır. Her yetkilinin, işi kendi istediği yöne gö- türmesi, el şansının azalmasına sebep olacakt Radyolarda (oçalışan (o personelin her bakımdan ileriyi gören ve lider- lik özelliklerine sahip idarecilere ih- tiyacı vardır. Bu elemanların hakla- rını korumak, onlara daha iyi ça- lışma şartları sağlamak ve Onları daha başarılı yollara götürmek rad- yolardaki idarecilerin en önemli gö- revleri (arasındadır. Elemanların muhtaç oldukları bir takım imkân- lardan onları yoksun etmek, ortaya halli müşkül bir takım başka mese- leler çıkaracaktır. o Bu meselelerin radyolarımızda açtığı yaralar o ise yalnız radyo elemanlarının zarar görmelerine değil, aynı zamanda din- leyicinin belli bir zevki, görgüyü hattâ eğitimi elde edememesine se- bep olacaktır. Radyolarımızın bu dertlerini, ması beklenen kanunun tam nasiyle halledeceğini ummak Bi na olur. Kanun muhakkak ki bir u- sul, bir düzen getirecektir. (o Fakat büyük uçurumlar açan anlaşmazlık- ların ortadan kalkması, ancak sorum luların tutumlarına bağlıdır. gi AKİS/25

Bu sayıdan diğer sayfalar: