22 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

22 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KIBRIS OLAYLARI İki cephe üvenlik Konseyinin New Yorktaki toplantısı böyle bir hazırlık devre- sinden sonra başladı. George Ball Londrada ingiltere ( Dışişleri Bakanı Butler ve Communwealth ile Münase- betler Bakanı Söndyee amerikan gö- rüşünü anlattı, Ankarada İnönüye yap- tığı vaadi, verdiği oteminatı söyledi. İngiltere ve Amerika, Güvenlik Konse- yi açıldığında bir ve beraberdiler. Zaten Konsey toplantısı başladığın- da kimin kiminle olduğu hemen ortaya Brezilya delegesi mutad yerlerini aldılar. Meseleyle il- gileri bulunan, fakat Konseye dahil ol- madıkları için oy hakları olmayan üç devlet mevcuttu: Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs. Kıbrısı, rum Dışişleri Ba- kanı Kiprianu temsil etmek istiyordu. Buna ise,. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yar- dımcısı oFazıl Küçüğün itirazı vardı. Kibrisin dış politikası, mevcut andlaş- malar gereğince, Makarios ve Küçük tarafından müştereken .tedvir olun- maktaydı. (Halbuki Kiprianu sadece Papazın adamıydı. O bakımdan, Kıbrıs Devletini hukuken temsil yetkisi yok- tu. Bu itiraza, Konsey toplantısına ka- tılmış ve Başkanın yanında yer almış bulunan Genel Sekreter UThant ce- , Kiprianunun iti fından imzalanmıştı, o bakımdan mak- bul sayılması gerekti! At nah şeklindeki masanın bin u- cuna Kiprianu ve yardımcılarıyla Yu- Daimi Delegesi Adnan Kural hastay- dI. onun yerini Washington Büyük El- t Menemencioğlu almıştı. imiz Turgu Türkiye temsilci masanın tam öbür u- cundaydı. Müzakerelerin başından iti- baren Rus Blokunun -Rusya ve Çe- koslovakya- rumları tuttukları hemen anlaşıldı. Rus delegesi Fedorenko önce Kıb- rıs Dışişleri oOBakanın konuşmasını istedi. (Halbuki Konsey, ingilizlerin müracaatı üzerine toplanmıştı. Fedo- renko "Kıbrısın temsilcisi Dışişleri Ba- kanıdır, onun için önce o konuşsun" dedi veri ilâve etti lında Konum ilk müracaatı bı AM O zaman toplantı te- hir edildi. Kıbrıs delegesi ilk toplantıda memleketinin karşısında (o bulunduğu tehlikeleri anlatamamıştı. Kıbrıs Hü- kümetinin ve Cumhurbaşkanının Kon- seyden ne beklediklerini bilmek önem- lidir." Fakat ingiliz delegesi söz hakkının AKİS/12 kendisinde bulunduğu hususunda ısrar etti ve Başkan ona hak verdi. Bunun üzerinedir ki ingiliz delegesi görüşünü anlattı. Taraflar konuşuyor İpeiliz delegesini Kıbrıs temsilcisi, o- nu Turgut Menemenoioğlu, onu da yunan delegesi takip ettiler. İngiltere, Türkiye ve Yunanistan milletlerarası bir polis kuvvetinin Adaya gönderilme sinin en önemli mesele olduğu husu- sunda birleştiler. İngiliz delege Makari- osuun ne uyuşmaz bir adam olduğunu misaller ve hadiseler zikrederek bildir- di. Sir Patrick Dean "İlk önce Adaya sükünet geri gelmelidir" dedi. Turgut Menemencioğlu Yedek o kuvvet Fakat Kiprianu konuşmaya başla- yınca, işin içindeki iş bir defa daha suyun yüzüne çıktı. Makariosun tem- silcisinin söylediği şuydu: Kıbrısa hiç kimse müdahale edemez. Şunu açıkça belirtmek isterim ki eğer mevcut an- laşmalar bazı kimseler tarafından Kıb- rısın Oo bağımsızlığına ve bütünlüğüne sınır getirir şekilde yorumlanıyorsa bu anlaşmalar bizim için mevcut değildir. Milletlerarası bir kuvvet Adaya, eğer Türkiye mevcut anlaşmalara göre hak- larını kullanmak ister ve asker çıka- rırsa ona karşı mukavemet etmek için gönderilmelidir! Yani Kiprianunun istediği asker, Kıbrıstaki Makarios Hükümetini Tür- kiyeye karşı, gereğinde silâh kullana- rak savunaca bir kuvvet olacaktır. Bu kuvvetin himayesinde Makarios A- dadaki türk cemaatini sultası altına alacaktır. Rus delegesinin bu tekliften pek hoşlandığı hemen görüldü. Bir kaç senedir bize boyuna dostluk şarkıları söylemiş olan (Krutçefin o temsilcisi, Kiprianu konuştuktan sonra toplantı- nın talik edilmesini istedi. Ötekiler iti- raz ettiler: Türkiye de konuşacaktı! Nitekim toplantı, Türkiye ve Yuna- nistan delegeleri konuştuktan, sonra talik edildi. Büyükler kapışıyor K ibrıs İşinin, gerçekte hangi seviye- de ele alınmakta olduğu ertesi gün- kü müzakerelerde ortaya çıktı. O cel- sede, Rusya ile Amerika görüşlerini söylediler. Amerikanın bir (o prensibi savunduğu hemen anlaşıldı, o Rusya- nın ise demagoji yaparak Makariosu kışkırttığı ortaya çıktı. Zira Amerika- nın Birleşmiş Milletlerdeki Başdelege si ve eski Cumhurbaşkanı adayı Ste- venson büyük bir serinkanlılıkla (o ve kendinden, davasından emin adamla- rın ağırbaşlılığı içinde meseleyi her- s Milletler- na kesin bir hayır cevabı verdi. dan sonra, bir defa bu prensibi ove Zürih ile Londra Andlaşmalarının yü rürlükte bulunduğu gerçeğini konuş- masına temel yaptıktan sonra Baş- delege Adadaki bütün huzursuzlukla- rın sebebinin Makariostan başkası ol- madığını bildirdi. Stevensonun konuşması, Rus de- legesi Fedorenkonun o günkü konuş- masına cevap mahiyetinde oldu. Rus delege oturumun başında tam 45 daki ka konuştu, fakat bir çelişmenin için den kendisini kurtaramadı. Fedoren- ko, Birleşmiş Milletlerin bir andlaş- mayı tebdil veya tağyir hakkı olduğu nu söylemedi. — İfadesine göre, | Andlaşmalarının siperinde (İngiltere ve Türkiye Kıbrısa tecavüz emellerini gizliyorlardı! Fedorenko tabii, yade NATO'yu itham etti, fakat Rus ya için geri çekilme kapılarını da açık tuttu. Güvenlik Konseyi, toplantısını Cu- maya bıraktı. Dikkati çeken husus, İngiltere Konseye bir. karar suretiyle geldiği halde bunu Başkanlığa sun- mamağıdır Bu suretle. Genel Sek- reter U'Thant'ın bir teklifine yeşil ışık yakılmaktadır. Fakat U'Thant da 1960 Andlaşmalarının mevcudiyetini ve bunların yürürlükte olduğunu ka- bul ettiğine göre Makariosun inadın da ısrar etmesi sürpriz olmayacak- tır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: