22 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

22 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dame N. Valois ve Onat Ustanın, usta çırağı Ankara Bale bölümünün yeni başarısı Bale bölümünün "Uyuyan oGüzel" den sonra, mevsimin ikinci oyani balesi olarak o çıkardığı (Checkmate), 13 Şubat akşamı Bü- yük Tiyatroda, gala suvaresi (olarak temsil ve icra edilmiş ve büyük bir başarı kazanmıştır. Türk Balesinin kurucusu olan Da- rek hazırlık çalışmalarını "Satranç" Arthur Bliss'in müziği ü- zerine yazılmıştır ve modern bale ede- biyatnın, icra bakımından, en güç eserlerinden biridir. "Satranç" ın dekorlarını Refik E- ren, kostümlerini de Hâle Eren çiz- miş, Orkestrayı Ferit Tüzün yönetmiş tir. Bellibaşlı rollerden Aşk'ta (Meral Kökçam, Ölüm'de Engin Akaoğlu, 1. Kırmızı Şövalye'de Sait Sökmen, 2. Kırmızı Şövalye'de Selçuk Sayıner ve bilhassa Siyah o Kraliçe'de oTenasüp Onat mükemmel icralarıyla (Ooumumi bir takdir uyandırmışlardır. Opera ayrılabilir mi? Devlet Tiyatrosunun bir bölümü o- larak kurulmuş olan (o Operanın, Devlet Operası adı altında bağımsız bir Genel Müdürlük haline ( getiril- mesi yolunda evvelce Maarif Şürasın da - Tiyatro ve Koordinasyon komis yonlarının kararlarına aykırı olarak - AKİS/26 Oyun : "Doğum Günü" ("The Birthday Party); oyun, 3 perde. Yazan : Harold Pinter. Çevirenler : Christtoe ve Bozkurt Kuruç. Tiyatro Devlet Tiyatrosu (Oda Tiyatrosu). Sahneye koyan : Suat Taşer Dekor - Kostüm : Seza Alün Işık ; İnsan Narınanlı. Konu : Pinter'in hemen bütün oyunlarında olduğu gibi, hayal ile gerçe- gin sarmaşdolaş olduğu, türlü türlü yorumlanabilecek, sadeliği, hattâ ba- sitliği içinde insanoğlunun iç dünyası ile onu saran, etkisi altında tutan dış dünyanın karmaşık sırlarını yer yer duyuran bir oyun. Daha otuz yaşında hayatın yükünü taşımaktan bezmiş, yorgun bir adam vardır: piyanist Stan- ley. Bir köşecikte, bir pansiyona gelip sığınmış, orada - pansiyonun yaşlı sahibesi - Meg'den sevgi ve şefkat görmüştür. Ama çok geçmeden Gold- berg'le McCan,bu iki garip, esrarlı ve güçlü adam, onu alıp götürecekler- dir. Nereye?, Belli değil... Belki ölüme, belki de kaçtığı hayata... Oynıyanlar : Ali Algın (Peter)-, Süreyya Taşer (Meg). Nihat Aybars (Stanley), Meral Gözendor (Lulu). Hâşim Hekimoğlu (Goldberg), o Savaş ö Yazar rn, başı sonu olan' bir vaka aramadan - ve arat- madan - kimlikleri bile belli olmıyan kişilerle, sonuna kadar ilgiyle izle- nen sağlam bir oyun yapısı kurmakta ve ona büyüleyici bir hava vermekte gösterdiği ustalık. Suat Taşerin - yeni bir ifade tarzı, yeni bir ritim getir- memekle beraber - soyut eğilim çabasını - özellikle Stanley-Goldberg- McCan üçlüsünde - duyuran sahne düzeni Nihat Aybarın -ikinci perde finalinde bir çeşit Landru tipine ve melodrama kayan sahnesi bir yana - Stanley'e Süreyya Taşerin de Meg'e - "alışılmış"ın dışına çıkamayan oyunları içinde - kazandırdıkları etkili yüzler. Hâşim Hekimoğlu ile Savaş Başarın ve Meral Gözendorun yeni araştırmaların izlerini taşıyan ölçülü, ifadeli oyunları. Beğenemediğim : Bir Pinter oyunu ve kişileri için, metinle icra arasın- da kendini duyuran genel üslüp ve ifade ayrılıkları... Seza Altındağın "ye- ni"yi "çarpıklık"ta arayan dekoru... Sonuç : İngiliz dram yazarlığının yeni gelişmelerini izleyenler ve modem tiyatronun seyirciye .bıraktığı yorum çabasına katlanmaktan hoşlananlar için, ilgi çekici bir oyun. Naciye FEVZİ Oda Tiyatrosunda -Doğum Günü" . ölmek de var

Bu sayıdan diğer sayfalar: