10 Nisan 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

10 Nisan 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Burrows hemen 10 Nisanda, Bir İz- Sakininin, yeni mektubuna cevabının müsveddesini Kaklamanosa sundu u. Burrows aynı zamanda bir kaç İz- mirli rumun mektuplarının da, kendi mektubuyla birlikte Times'a gönderilmesini tavsiye ediyordu. Kaklamanos mektupları "Üç İzmirli" imzasıyla hazırlattı ve hem on- ları, hem de Burrows'un cevabını Times'a yolladı. Elçi üç izmirlinin kim olduklarını o belirtmek için bunların kartvizitlerini de gazeteye göndermişti. Bunların bir ta- nesindeki isim ve adres şuydu: Kosta M. Varda - İtha- lât İhracat - Londra! harekete geçtiler. Burrows'un cevabıyla Üç İzmirlinin mektubu Times'- da 21 Nisanda yayınlandı. Ama ertesi gün, aynı Times'da "50 yıldır Türkiyede oturan bir ingiliz" imzasıyla bir baş- ka mektup çıkıyordu. "50 yıldır Türkiyede oturan ingiliz" lerindeki davranışlarını ve ne kadar çabuk teslim olduk. larını bildiğimiz için ,kendilerine güvenmemiz son derece tabii karşılanmalıdır. mektup üzerine Kaklamanos hemen Politise bir yayınladı. Richards mutad veçhile yunan görüşünün goygoyculuğu- nu yapıyordu. Ama 26 Mayısta, gene Times'da şu satırlar rdı: "İzmirdeki ingiliz ticâret odasından bir mektup aldık, Bu mektupta bölgenin yunan idaresine bırakılma- sının bir felâket olacağı, buna mukabil bütün halkın bir ingiliz, fransız veya amerikan mandasından memnun kalacağı belirtilmektedir." Dikkati çeken noktalar İ zmirin yunanlılar tarafından işgalinden hemen önceki devrede cereyan eden paganda savaşında dikkati çeken husus, yunanlıların propaganda konusunda göster- dikleri hassasiyettir. Venizelosun yarattığı ve Polotisin titizlikle beslediği hava neticesinde yunan elçilikleri gıp- ta edilecek bir dinamizm kazanmışlar ve memleketlerinin, hükümetlerinin dâvasını savunmak için seferber olmuş- lardır. Aradan geçen kırk,yılın sonunda bugün bizim, 1919'lardaki Yunanistanın Londra Elçiliği gibi çalışan bir elçiliğimiz olmadığını söylemek hata değildir. Buna mu- kabil, Kıbrıs Meselesinin . böyle bir seferberliği şiddetle gerektirdiği sırada yunan propagandası aynı gayretin içindedir. Times'da bir mektup çıkıyor. Hemen cevabı hasırla- nıp yayınlatma yolu Bulunuyor. Tutulmuş adamlar yunan tezinin avukatlığını yapıyorlar. İlim adamları, gazeteci- ler, profesörlerden teşekkül eden etkipler cansiperane ça- lışıyorlar. Buna mukabil Türkiye lehindeki ses, İzmirde başka menfaati bulunduğu için başka hava oçalanların sesidir. Yahut da, yunanlıların yaptıkları mezalim ve vahşet gerçekten insan yüreğini sızlattığından ve insan isyan ettirdiğinden dolayı ayaklananların haykırışıdır.. "Suçluların telaşı" İzmirdeki yunan mezaliminin tepkileri böyle bir düel- lonun üzerine geldiğinden dolayıdır ki Venizelos ve ar- kadaşları kendilerini çok müşkil bir durumda hissettiler. Geri Tepen Silah ürklere balkanlılar tarafından mezalim yapılması ve T bu hareketlerin bile bizim aleyhimizde bir opropagan- daya vesile vermesi (oyunanlıların İzmiri işgaliyle (o baş- lamamıştır. Balkan Harbinde de türkler düşmanların- dan çok zarar görmüştür ve insafsız muameleye ouğra- tılmıştır. Fakat hem Balkan Harbindeki zulümler, hem de yunanlıların İzmirdeki davranışları en sonda hep sorumluların aleyhine dönmüş ve dünya umumi efkâvı, geç de olsa, gerçekler karşısında hakkın ve bakimin ta- rafını tutmamazlık edememiştir. Bunun inandırıcı o bir delili Balkan Harbi sırasında cereyan etmiştir. Balkan Harbi sırasında balkanlıların türklere oyap- tıkları mezalim inanılmaz genişlik okazanmıştır. Türkle- re karşı her tarafta şiddet hareketlerine girişilmiş ore insanlar, silâhsız erkekler, yaşlılar. kadınlar ve çocuklar feci bir katliam kalmışlardır. Avrupa, işin başında, türklerin feryatlarına kulaklarını kapamağa çalışmıştır uğradığımız haksızlıkları gerektiği (o şe- ük Avrupa, başkentlerine he- yetler gönderdik. e orada hükümet sorumlu- larından başka umumi efkârın temsilcileriyle, o gazeteler ve gazetecilerle de temaslar yaptı, duruma delillerle ve hâdiselerle, vesikalarla anlatmaya (o çalıştı. Bu heyetler- den biri de Rusyaya gitti. O sırada biz, kilde anlatabilmek için büyi Rusya o sırada balkanlıları bize karşı sımsıkı otutu- yordu ve Osmanlı İmparatorluğunun kemirilmesinde ken disi için menfaat mülahaza ediyordu. Balkan Harbinde rus parmağı bulunduğu artık herkesin bildiği bir gerçek- tir. O bakımdan uğradığımız haksızlık ve zulümü ruslara anlatmaya giden Me çok müşkilâtla karşılaştı. Din temek istemiyorlar, anlamak istemiyorlar. Çarlık (Hükü- metinin politikasına aykırı bir yayın yapmaya gazeteler yanaşmıyordu una rağmen heyetimiz, gittiği Novoya Vremya adlı gazetede, elindeki mezalim vesikalarını ve fotoğrafları- nı gösterdiğinde beklemediği bir algi gördü. Gazeteyi idare edenler insanlık duygularını körletemediler. Türk terin maruz kaldıkları muameleyi yirminci asır medeni- yetine aykırı bulduklarını söylediler ve bu konuda yayın yapacaklarını bildirdiler. Gerçekten, de bu yayım yaptılar Düşünmek lâzımdır: Rusyada çarlık devri! Buna rağmen, tüyler ürpertici facialar rus basınında bu suret- le yer aldı ve hem Rusya, hem Avrupa umumi efkârı üze- rinde şiddetli tesir yapmaktan geri kalmadı. Rus milleti hep ayni millet olduğuna göre Kıbrıstaki rum meza- liminin orada şimdi akis yapmamasını ve Sovyetlerin davranışını anlamak o kolay değildir. Bugün, haksızlığın ve zulmün ilelebet örtülemiyeceği hususunda Kıbrıs Hadiseleri yeni bir delil getirmektedir Batı umumi efkârının işin başındaki tutumuyla bugünkü tutumu arasındaki fark, yunanlıların Kıbrısta her türlü insanlık' duygusu dışında işledikleri cinayetlerin tüy- leri diken diken etmesinin neticesidir. Adada bir avuç türkün ateşe metanetle ve kahramanca göğüs germesi, ümitsizliğe kapılıp teslim olmaması havanın değişmesinde başlıca âmil olmuştur Bu insanları rum hâkimiyeti altına girmeye o zorla- mak hangi "büyük prensip" in icabı olabilir ki?. , AKİS /19

Bu sayıdan diğer sayfalar: