8 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

rın artık tembel oldukları ve (o Avru- panın her yerindeki gibi az çalışıp çok çalışıyormuş kadar para- kazan- mak merakına kapıldıkları yolundaki işaretlere rağmen tam randımanladır. Sosyal güvenlik meselelerinin o çözül- müş olması istikbâle ait çok endişeyi de ortadan kaldırmıştır. u durum, meselâ bizdekinin ak- sine (o politika Omeselelerini (o halkın gündelik hayatından çekip almış ve bunu sadece idareci okadronun işi haline sokmuştur. Tıpkı, Fransada ol- duğu gibi.. General de Gaulle'den son rası Fransa için tam bir meçhul ol- duğu halde fransızlar gündelik (o ha- yatlarını bu meçhul devir hiç gelme- yecekmiş gibi yaşamaktadırlar. o Al- manyadaki bu, "Oturmuş memle- ket" havası daha da bellidir. Bir ak- şam Frankfurtun , "karşı yaka" sın- daki birahanelere gidenler orada neşeli insanların tahta sıralar üzerinde, tah- ta masalara dayanarak biralarını, el- ma şaraplarım keyifle içtiklerini, bir akordeoncuyla bir kemancının nağ- melerine uyarak kolkola, bir yandan ötekine (o sallandıklarını (o görecekler- dir. AKİS, 8 OCAK 1965 Conrad Adenauer Akıl biraz da yaştadır. DIŞ GEZİLER İktisadi kuvvetli, maliyesi (o sağ- lam, iş hacmi yüksek ve randımanlı olduğu için havasa bu olan Almanya- da politikanın bir başka âlemin meş galesi sayılmasında şaşılacak bir ta- raf yoktur. Almanya nasıl birleşir? A Imanyanm nasıl birleştirilebilece- gi bugün, yalnız da de- gil, bütün dünyada bir muammadır ve buna bir çareyi (gerçekçi şekilde düşünen yoktur. Almanların, "Son- ra Doğu Almanyayı tanırız, ha" tar- zındaki şantajlara boyun eğmeleri de meselenin daha ziyade his seviye- sinde bulunduğunun delilidir. Ortada bir muhakkak husus var- dır: Almanya, Sovyetler (Birliğinin, mutabakatı olmaksızın birleştirile- mez! Bu noktada, Şansölye oErhard dahil, herkes omüttefiktir. (Nitekim Federal Almanya Başbakanı (o kendi- sine b hususu belirttiğimde şöyle dedi : "— Federal Almanya Hükümeti ümit etmektedir ki, bütün bir millet- te ve bütün medeni dünyada (nefret ve istihkar uyandıran bir rejimle 17 milyon almanın ezilmesindense o Al- manyanm tekrar birleştirilmesi (o yolu na gitmenin sovyet (o menfaatlerine de daha uygun düşeceği kanaati sov yet idarecilerinde gittikçe daha fazla yerleşmektedir." Ancak bu, ifadeden de anlaşılaca- ğı gibi, bir fikir olmaktan ziyade bir temennidir ve Sovyetlerde böyle bir kanaatin "bedava" yerleşmeyeceğini Şansölye Erhard da iyi bilmektedir. O halde, Sovyetlerin Almanyanın bir- leştirilmesi için mutabakatları (o kar- tıra gelen, tarafsız bir birleşmiş Al- manyadır Dr. Erhard bu konuda son dere- ce kesin davrandı. Verdiği cevap şu- dur: "— Federal Almanya Hükümeti Almanyanın tarafsız hale o getirilme- sini reddeder. Çünkü böyle bir poli- tika Almanyanın emniyet ihtiyacını karşılayamaz." O zaman, ister istemez bir fasit dairenin üzerinde dönmeye başlanıl- maktadır. Sovyetler bir kere, Dr. Er- hard'ın söylediği gibi, 17 milyon al- manın "bütün medeni dünyada nef- ret ve istihkar uyandıran bir rejim rin kendi rejimleridir ve bunu her halde kendilerinin kötülemesini bek lemek biraz saflıktır. o Erhard buna mükemmeler? görmektedir. 21