8 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

8 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Mektup Sahneye koyandan eseri türkçeye çevirene mektup: Dürenmatt'ın Gülleni acaba nerededir ? Devlet Tiyatrosu, birkaç gün sonra, tiyatro o yazarlarından mın Ziyareti” adlı eserini temsile oyunu misafir rejisör olarak sahneye rosunun eski başrejisörü, simdi Tarihi Sahne öğretmenlerinden virmiş Ol Zahide Gökberke, olarak yazmış olduğu enteresan bir Ankara, Kasım 1964 Sayın Zahide Gökberk, Hatırlar mısınız, sizinle bundan şöyle altı-yedi yıl önce, galiba 1957 de, benim İstanbul Şehir yaa sahne yöneticiliğinden ayrılmamdan bir yıl önce, Dür matt'a bir mektup yazmış, kendisinden "Yaşlı Hanımın Ziyareti"nin çeviri hakkını istemiştik. Eseri nekadar be- gendiğimizi, okurken nasıl zevk duyduğumuzu da hatırlar- sınız elbet. Ben piyesi ondan bir yıl önce Münich de Hans Schweikart'ın yöneticiliğinde, eşsiz sanatçı Thereze Gieh- se'nin oyunu ile görmüştüm ve sizinle bu eseri gelecek mevsimde İstanbulda sahneye koymanın hayalilerini kur- muştuk. Şimdi, “Yaşlı Hanımın Ziyareti", özüne hiç dokunul- madan, hiç değiştirilmeden, sadece gerekirse şurasında burasında bir-iki atlama yapılarak burada, Ankara Dev- lett Tiyatrosunda oyna anacaktır. Hem de ya -bunu se- vineceğinizi bildiğim için sö lüyorum-, safir rejisör olarak ben sahneye koyaca ra bii, çok ovalı bütün oyunlarda olduğu gibi, din ve kostümleri de kendim ya- pacağım-. Sayın Cüneyt Gökçerle yaptığımız uzun konuşmalar- sonra temsil için çok değerli sanatçılardan bir ekip kurabildik. Maalesef, gelecek hafta sahnede provalara başla mak zorundayım. Dürrenmatt'ın eserlerini çok iyi tanıyan biri olarak sizinle daha önce bir araya gelmeyi, eserin içime yığılan sahne ve oyun problemlerini birlikte nuşmayı nekadar isterdim!.. Çünkü bu, gerçekten yl ve hari- kulade traji - komik, sahne ve teknik bakımından son de- rece Zor bir oyundur. Şimdi yine. bana bu satırları yazdıran asıl sebebe, be- nim bu konu üzerindeki çalışmamın ana problemine dö- nelim: Acaba Güllen nerededir? benim için ana problem oluşuna şaşmamalısınız. Siz de biliyorsunuz ki Dürenmatt'ın kendisi de her zaman, kendi uydurduğu bu küçük kasabaya bir "Seldwyla" gözüyle bakılmaması gerektiğini, yani buranın Gottfried Keller'in yarattığı, se- vim'i bir alay havasını yansıtan, bir isviçre kasabası ol- madığını tekrarlamış durmuştur. Bu kasabayı daha ziyade harp sonrası mucize ülkesi olan Batı Almanyada da düşü nebiliriz. Ama bugün için bu düşünüş de artık doğru de- ğildir. Unutmayalım ki Dürrenmatt ilk önce eserine ikinci başlık olarak "Yüksek Konjonktür Komedisi" adını tak- mıştı. Demek oluyor ki o, Güllen'i, maddi doymuşluğun AKİS, 8 OCAK 1965 isviçreli Friedrich oDürrenmatt'in başlıyacaktır. koymuş Devlet Konservatuvarının Dekor, Kostüm ax bu oyun üzerindeki me, Yeni Sahnede, çağımızın en önemli "İhtiyar oHanı- Bu münasebetle, olan o İstanbul şehir eseri mize o çe- çalışmalanyla ilgili ubu okuyucularımıza sunuyoruz. Meinecks'nin, ve refahın insan ahlakını yumuşattığı, sonunda tama- miyle yok ettiği her yerde görmek istemektedir. öyle ise Güllen-i acaba Venedik - Stokholm yolu üze- rinden alıp Ankara - İzmir yolu üzerinde, meselâ Kütahya yakınında bir yere aktaramaz mıydık? Bu, biç de doğru olmazdı. Çünkü zenginlik yüzünden karakter ve ahlâk bo- zulması olayı çok şükür henüz Türkiyede, Orta Avrupaya damgasını bastığı kadar, alıp yürümemiştir. Uzun uzun düşündükten sonra şu karara vardım: Piyesin atmosferine, en küçük aksesuarına kadar isviçre havası vereceğim. Böylece daire Zachanassian'ın sebep olduğu çöküş ve mali yıkılışın çelişmesi de kendisini daha Şüçlü olarak bellii edecek. Ama yine de günün birinde "Gül- len" "Küt " olabilir. -Mutlaka "olur" demiyorum; “olabilir” ii İnşallah olmasın-. Burjuva insanının bağrından kopan ve en içli feryat larla başlayıp "Yaşlı Hanımın", -iyilik meleğinin- gidi- şinden duyulan yakınmalara sona eren Güllen'liler ko- rosunda -İstasyondaki "Güllen" yazısı yavaş yavaş sili- nirken- ben Güllen'lilere' beyaz maskeler taktıracağım. Onların artık “yüzü kalmamış"tır. Onlar artı undan sonra sevgili İli'lerinin gömülüşünü umursamazlıkla sey- redebilen. frak ve tuvalet giymiş, milliyetleri belli olmayan İnsanlardır ve artık mideleri dolu olduğu için iyi uyuyan ve yağ bağlayan katillerden başkası değildirler. Ben Dürrenmatt'ın demek istediğinin bu olduğuna inanıyorum. Çünkü nekadar inkâr ederse etsin, o bir ah- lâkçıdır ve bu trajik komedisine rağmen bir ütopisttir Bizim piyesimizde ise cesur insan Alfred İll küçük bir kasabada küçük bir bakkaldır. Bu beni, bugünkü mektu- bumun son sorusuna götürüyor: Dürrenmatt büyük arayı yerine doğru koyabilmiş mi- dir? Yani Peter'in samanlığının önü bunun yeri midir? Benim için ikinci kısmın bu şekildeki başlangıcı yeteri kadar dramatik değildir. Sevgili Zahide Hanım bana hemen cevap verirseniz çok minnettar olurum. Kendiniz gelebilseydiniz çok daha fazla sevinirdim. Fakat eserin ilk gecesine değil. Çünkü o vakit artık benim çalışmalarım sona ermiş olacak ve ben artık ortaya koyduğum eser iyi de olsa kötü de olsa sanatçılarımı ancak kulisten seyretmek durumunda bu- lunacağım. Selâm ve Saygılarımla Max MEİNECKE

Bu sayıdan diğer sayfalar: