8 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

8 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tesadüfen iyi. Aslında, bu çok soğuk olur" diyerek cevap verdi. Esprisi anlaşılmayınca, o Podgor- niy, Türkiyeyle daha yakın bir ilişki kurma arzusunda olduğunu daha a- çık bir şekilde belirtmek istedi. Ama gene bir mecazi ifade kullanmaktan kendini alamadı : "— Moskovadan Ankaraya üç bu çuk saatte geldik. Artık hafta sonu tatillerini burada geçiririz. (o Rusya- nın Türkiyeye bukadar yakın oldu- gunu bilmiyordum.." Biraz sonra portakal diğinde, kılarak : aylarda suları gel- Podgorniy gazetecilere de ta- Nasıl olsa resimler (o renksiz çıkacak... Onun için votka zannedile- bilir" dedi. Şeref salonunda Enver -Aka ove Heyet Başkanının yaptıkları (o konuş- malardan sonra şehre hareket edil- di. Yeni köprüler e Bakanı Feridun Cemal Er- n Sovyet Parlâmento Heyeti Me o akşam Çankayadaki Hari- ciye Köşkünde verdiği (o kokteylde ta raflar birbirlerine bol bol elense çek- tiler. Bir ara. Köşkün yan salonların dan birinde oturup tatlı bir sohbete dalan Başbakan İnönü ile Podgorniy, daha çok havadan sudan konuştular. O akşamki kokteyl buzların çö- zülmesi yolunda atılan ilk adımı teş- kil etti. Ertesi sabah Cumhurbaşka- m Cemal Gürsel, Cumhuriyet tosu Başkanı Enver Aka ve Meclisi Başkanı Fuat Sirmen ile ya- pılan görüşmeler de bundan pek fark lu olmadı. Bu görüşmelerde taraflar karşılıklı olarak iyi (o komşuluk mü- nâsebetleri kurulması, ticari, iktisadi münasebetlerin gelişmesi gibi oOtemen nilerde bulundular Temasların asıl önemli olanını ise Salı günü yapılan İnönü-Podigor- niy görüşmesi teşkil etti. Saat 12'den 14.16e kadar devam eden görüşmenin ilk yarım saati klâsik nezaket cüm- leleri ile geçti. Saat 1230 da diğer Heyet üyeleri Başbakanlıktan o ayrıl- dılar. İnönünün makamında Baş- bakan Yardımcısı Kemal Satır, oDış- işleri Bakam Feridun Cemal Erkin ve bazı türk hariciyecileri ile Podgorny, Lapin, Şevçenko ve Sovyet Rusya- nın Ankara Büyük Elçisi Rijof kaldı- ri gerek Türkiye yöneticileri ve gerek- se Sovyet Heyeti mensupları (o tara- fından sık sık tekrarlanan sıkı işbir liği ve dostluk sloganlarının bir ouy- gulamasını teşkil etti. (Meseleler yu- varlak lâflardan çok müşahhas ko- nular halinde ortaya konuldu, o üze- rinde uzun uzun konuşuldu. Müteessir olmak neyi halleder? Başbakanlık, Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkinin talebi üzerine bir bildiri yayınlamıştır. Bildirinin metni aşağıdadır: Başbakanlıktan tebliğ olunmuştur : AKİS Dergisinde Dışişleri Bakanı Sayın Feridun Cemal Erkin hak- kında ve istifa etmesi lüzumundan bahseden yazı ve umumiyetle AKİS dergisi neşriyatı ile Başbakan İsmet İnönü arasında hiç bir münasebet yoktur. Başbakan Sayın Dışişleri Bakam hakkında basınımızda yapılan tariz- lerden ciddi olarak müteessir olmaktadır. AKİS alarak bu bildirinin birinci kısmı ile tamamen mutabık bulun- duğumuz, başta bu derginin okuyucuları olmak üzere Türkiyede - suiniyet erbabı hariç - herkes tarafından bilinmektedir. AKİS bu hususu on yıla aşan yayın hayatında belki bin defa açıklamıştır. AKİS ile Başbakan İs- met İnönü arasındaki tek münasebet bu derginin Başyazarının Başbakan İsmet İnönünün kızıyla evli bulunmasından ibarettir. Ama AKİS Başya- zarı Başbakanın ne her fikriyle veya partisiyle, yahut iktidarıyla evlidir ve tabii ne de Başbakan. Metin Tokerden başka bir de bu derginin kayın- pederidir. O itibarla bu derginin yayını veya AKİS Başyazarının yazılarıyla Başbakan İsmet İnönü arasında bir münasebet alaturka bir davranıştır. kurmaya kalkışmak pek Bu davranışın son on yıl içinde çeşitti çevreler tarafından benimsen- diği görülmüştür. Bunun bazı zihinlerde ihtilâtlar yaptığı da gerçektir. Ama bu, on yıl boyunca ne İsmet İnönünün bu dergi veya Başyazarı üze- rinde bir kontrol kurmaya çalışmasına yol açmıştır, ne de bu dergi ve Baş- yazarı böyle alaturka davranışlar var diye fikirlerini olduğu gibi söylemek- ten vazgeçmişlerdir. Bildirinin ikinci kısmına gedince. Başbakanın "Sayın Dışişleri Bakanı hakkında basınımızda yapılan tarizlerden ciddi olarak müteessir olması' inanılsın ki bizi ve herkesi pek müteessir edecektir. Ama bu teessürü izale etmek, maalesef bizim ve basınımızın elimizde olan bir husus değildir. Bir Dışişleri Bakanı ki muhalifi, muvafığı ve tarafsızı bir memleketin bütün basının kendisine tarizde ittifak ettirmeye muvaffak olmuştur, o Bakanın bunu görüp "hazımlılık"ı bir tarafa bırakması ve böyle hallerde başvu- rulacak "istifa" sağduyu icabıdır. diye bir müessesenin bulunduğunu hatırlaması en basit Hele bizzat Başbakan, bu tarizlerden ciddi olarak müteessir olduğunu bir bildirinin altına eklemeye lüzum gördükten sonra.. Podgorniynin, daha rin başında Kossigin, görüşmele- Brejne Mikoyandan selâmlar getirdiğini söy- lemesi ve bu arada Başbakan İnönü- ye bir yazılı mesaj sunması, konuş maların olumlu bir yönde gelişeceği- nin ilk delilini teşkil etti. Heyet Baş- kanı ayrıca, İnönüyü Moskovaya da- vet etti. Başbakan, teklifi, uygun bir zamanda bu davete icabet edeceğini bildirerek cevaplandırdı. Bundan sonra uzun bir (o konuş- ma yapan Podgomiy, Rusyadaki e- konomik gelişmeleri bütün detayları ile anlattı, İhtilâlden önce son dere- ce fakir bir ülke olan Rusyada üre- timin hızla arttığından, 90 milyon ton petrol, 240 milyon ton çelik istih- sal edildiğinden, halkın hayat stan dardının büyük ölçüde (o yükseldiğin- den bahsetti. Ama bunlar daha çok, asıl meselelere girmek için uvertür niteliğinde sözlerdi. Podgomiy, asıl bundan sonra, Kıbrıs meselesini ove Türkiye - Sovyet Rusya münasebet- lerini kapsaması bakımından son de rece önemli olan Sovyet (o Rusyanın dış politikasını kalın çizgileriyle izah 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: